Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tribünden MİY Maçı

Maçı anlatacak değilim. İlk gün sitemimizi, hayal kırıklığımızı dile getirdik zaten.   Maç saati belli olur olmaz, baktık ki; Başbakan da Adana'nın 200 km. çevresinde olmayacak, maçımız iptal olmaz dedik, hemen uçak biletimizi aldık. Pazar sabah saat 8 kalkış, Pazartesi sabah saat 6 dönüş.   Kendimizce uykusuzluk bir fedakarlıktı, pankartlar elde yollara düşmek, ama Adana'daki kadar değil. El emeği pankartlar, öyle böyle değil o emek. Boyanması sorun, asılması sorun, planlanması sorun.   Bilet kuyrukları. Bilet bulmak da sorun. Stada giriş çilesi. Stada giriş de sorun. Asıl çileyi Adana'dakiler çektiler, çekiyorlar anlayacağınız.   MİY maçı futbolcu için nedir ki? Teknik ekip için nedir ki? Hatta ve hatta her dönem başımızda olanlar için nedir ki? Üç puan belki, bir maç daha belki, prim belki, eleştirilerden kurtulma fırsatı belki. Daha fazlası ya yoktur, ya da azdır.   Oysa taraftar için geçmiştir, bilenmek, geçmişin perdesini aralayıp, oradan geleceğ

Niğde'den

Kale manzaralı ve sırtını Gar'a yaslamış Niğde 5 Şubat Stadı'nda mavi-lacivert bir gün yaşandı.  Buradaki üniversite öğrencilerinin yanında Konya, Kırşehir ve Adana'dan kendi imkanlarıyla gelenlerle 250-300 kişilik bir grup takımı elinden geldiğince destekledi. El emeği pankartlarını asıp, trafik kazasında yitirdiğimiz amatör futbolcumzu anmak icin de hazırlık yapmışlardı. Çubuklu formalarla sahadaydık, yedek ağırlıklı kadro demek zor çünkü Mesut, Yusuf ve Aybars dışında herkes ilk 11 şansı bulmuştu sahadakilerden, Yücel Hoca sağolsun. Maça topu ayağında tutan ve top çeviren bir şekilde başladık. Kornerden gelen top sonrası karambolde Burak golü atınca takım iyice rölantiye aldı oyunu. Hücumda kanatta Kamil ve ortada Mesut hareketliydi, Raşit ve Gökay da iyi top dağıttı. Ancak BAL'daki rakibimize karşı savunmada yine göbekten pozisyonlar verdik. Kalecimiz Emre zamanında çıkarak karşı karşıya bir pozisyonu bozdu. İkinci yari iki takım da tempoyu çok yükseltmed

Niğde Belediyespor 1-2 Adana Demirspor

Çok üzüldük gidemedik diye. Çok anlamlı olacaktı gitsek. Olmadı.   Tayfamızdan Yavuz oradaydı. Detayları yazacaktır. Ben Demirspor'un bu önemsiz görünen maçında tur atlamasına vesile olan, kupadan gelecek gelire şimdilik sırt dönmeyen, Demirspor formasının her ortamda ciddi maçlar çıkarması gerektiği düşüncesini -bir şekilde- uygulamaya koyan yönetim, teknik ekip ve futbolculara teşekkür ederim.   Kupadan elenmediğimiz için teşekkür edecek noktaya geldik. O kadar kurumsalız, o derece... 

Cumhuriyet Bayramı

Bir aydınlanma mucizesidir cumhuriyetin ilanı. Egemenliğin hurafeden alınıp akla, bilime, mantığa teslimidir. Rejimin eksiklikleri yanlışlığından değil, ilan olunan devrin ötesinde bulunmaktan, yalnızlıktan kaynaklanmaktadır.  Halkın bayramı, Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Atatürk başta olmak üzere vatansever tüm devlet adamlarımızı, şehit ve gazilerimizi şükranla anıyoruz. 

Uğur Ali Yıldırım: "Hocaya sabır"

Arkadaşımız Uğur Ali, hocaya öfkenin doruğa çıktığı bugünlerde farklı bir yorumla bize katkı veriyor: Bu yazıyı yazmak için yaklaşık iki haftadır bekliyordum. Beklememin sebebi Adanaspor ve Mersin İdman Yurdu maçlarıydı. Şu ana kadar harcanan transfer parası ile geçen seneye göre çok daha güçlü bir kadro ile mücadele ettiğimiz ve beklenenin çok altında olduğumuz doğrudur. Öncelikle bunun başarısızlık olduğunu kabul ettiğimi bilmenizi istiyorum. Bu yazı Ankara Tayfası'nın genel fikri değil yalnızca benim fikrimdir.Bu başarısızlığa rağmen ben Yücel İldiz'in en azından ilk devre bitene dek takımın başında kalması gerektiğini düşünüyorum. Sebeplerine gelince, takip ettiniz mi bilmiyorum ancak Yücel İldiz'i Karabükspor'un başındayken takip etme şansım oldu. Şu an her ne kadar başarısız olmuş olsa da aynen Karabükspor'un başında iken nasıl davranıyorsa öyle davranmaya devam ediyor. Yani maç sonu açıklamaları ve "neden bu oyuncuya hala tahammül ediyor" un karşı

Ben mi hesap vereyim?

TFF'nin internet sitesine girdim, üşenmedim araştırdım. İlk 11'ler üzerinden yapılan değerlendirmede bu haftanın en yaşlı kadrosu kime aitmiş söyleyeyim mi? Sürpriz değil, asla değil, tabi ki bize. Rakibimiz Mersin İdman Yurdu dakika olmuş 80, her yerde bize pres yapıyor. Dakika olmuş 90, kalemize akın akın geliyor. Biz taç atacağız, herkes sabit yerinde bekliyor, adamlar taç atacak fıldır fıldır boş alana kaçıyorlar.  Kusura bakmayın ama bu kadroyu ben kurmadım. Sorumlusu ben değilim. Sorumlusu Yücel İldiz gelmeden birçok transfer yapan yönetim. Sorumlusu Yücel İldiz geldikten sonra veya onunla anlaşırken genç ve koşan kadro kurma konusunda anlaşmayan yönetim.  Sorumlusu bu transferlerin önemli bölümünü yaptıran Yücel İldiz.  Rakibin futbolcuları, taraftarın coştuğu anda faul bahanesi ile yerlerde yatıyor dakikalarca, bizim bir futbolcumuz dahi "kalk arkadaş, ben zamanımı çaldırtmam" demiyor. Adam sakatlandım bahanesi ile yarım saatte oyun kenarına geliyor, bizim bir

Başarısızlık

10.hafta sonunda düşme hattından 3 puan zirveden 10 puan uzakta olan bir takımdan sadece "başarısız" olarak bahsedilir. Geçen sezondan da 6 puan gerideyiz. Üstelik bunları daha çok para harcamış ve daha erken kurulmuş bir takım yapıyor.  Istifa talep etmek artık bir klişe olmuş durumda. Istifanın ne sonuç getireceğinden şüpheliyim ama ortada başka yol yoksa mecburi istikamete girmek gerek. Bugüne kadar taraftar hiçbir yönetime ve hocaya göstermediği sabrı gösterdi. biz de yazılarımızda hep temkinli olmayı seçtik ama şugerçek ki  bu başarısızlık için Yücel Hocaya ihtiyaç yoktu, herkes bu 11 puanı toplayabilirdi. Hocayla yapılacak toplantının sonucunu bekliyoruz.

Mersin Maçında Tribünler

Çukurova'da tribünün lideri yıllardır aynı, maç boyu maratonu kale arkası kapalısıyla tam bir tribün şov vardı. Fotoğraflar twitter da farklı hesaplardan alındı.

Adana Demirspor:1-Mersin İ.Y:1

Kazanmamız gereken bir maçtı, kazanabilirdik de... Golle başladığımız maçta oyunun kontrolünü rakibe verdik, yine kolay gol yedik. Hücumda bu kez Rostand daha etkili ama bu kez Juninho çok savruktu. Forvetlerimiz topu alıp gitmeye çalışıyor, halbuki tüm savunmayı geçmeleri mümkün değil, onları besleyen sadece Mehmet Eren ve Erçağ. Erçağ sakatlandı ve Mehmet Eren çabuk yoruldu. Efe de sakatlanınca yaratıcı oyuncu kalmadı. Defans hatti henüz iki maç üst üste aynı çıkmadı. Birol Hikmet'in oyuna etkisi al-verler dışında çok az. Yukarıdaki bir takımdan puan almak iyi ama bu gidişle herkes bizden yukarıda kalacak.

Seyhan Hasırcı: "Taraftarlar İçin Ne Yaptık?"

Prof. Dr. Seyhan Hasırcı, futbolda şiddetin önlenmesi meselesinde taraftarların  günah keçisi gibi gösterilmesine karşı çıkıyor. Bu konuda taraftar temsilcileri ile görüşülüp ortak bir eğitim süreci içerisine girilmesi gerektiğini savunan Hasırcı'nın bizle paylaştığı yazısını kısaltarak yayınlıyoruz. Bir Adana Demirspor taraftarı olan Hasırcı'nın taraftarın şiddet karşısında tutum alması için yapılan projelerde Demirspor taraftarının öncü olabileceğini söylüyor ve bu konuda destek bekliyor: Avrupa Futbol Taraftarları Birliği’nin (FSE) kurucu üyelerinden bir olarak, bu günlerde adeta günah keçisi yapılan futbol taraftarları adına adeta bağırmak istiyorum. Devlet olarak bizler onlara ne verdik ki? Bu kişilere, Kulüpler Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu ve Yasa Çıkarıcılar olarak onlara ceza vermenin dışında ne yaptık da şimdi onları yığınlar halinde tutukluyoruz? Acaba siz futbol taraftarlarına yapılanları çözüm için son çare olarak mı görüyorsunuz? Bu gün

Mersin Maçına Doğru

Mersin İdmanyurdu bizi  2004'te küme düşürdü; 2008'te şampiyonluğumuza engel oldu. Her ikisinde de tribündeydim,  öfkeyi gerginliği her şeyi iyi hatırlıyorum. Onlarla olan gerginliğimiz daha köklü nedenlere, daha çok tribün kavga gürültüsüne dayanıyor. Çukurova'nın  iki ana  hattı  hem zenginliğin hem kültürün hem göç almanın paylaşıldığı,  garip bir yarışma içinde olan iki kentin tribünleri de tabii ki çekişme içindeler. Mersin'deki İstanbul takımlarının meydanları olması  daha kat edecekleri çokyolları olduğunu hatırlatıyor bize. Süper Lig deneyimi yaşamaları onlara çok şey katmış görünmüyor. Akdeniz oyunları kapsamında iktidarın oldukça yatırım yaptığı, havaalanının dahi onlara yaklaştığı bugünlerde bu Çukurova derbisinin önemi her zamankinden daha fazla. Hem tribünde hem dışarıda.

Haberads Üzerine...

Uzun süreden sonra ilk kez internetten, dünyadan kopuk bir tatil geçirdim ve kendi hayatıma geri döndüğümde yaklaşık 1 haftadır haberads.com isimli internet sitesinin yayınlarına ara verdiğini gördüm.   Açıklamalarında üzerlerindeki baskıyı artık taşıyamadıklarından bahsediyorlar ki, bu üzerinde düşünülmesi gereken bir olay.   Adana zor bir memleket, iyi veya kötü yapılan her şey, nasıl yapıldığına bakılmaksızın yine iyi veya kötü tepki bulacaktır.   Haberads'nin hakkını vermek gerekir. Ankara Tayfası olarak Adana'da spor medyasının yokluğu ile ya da var olanların niteliği ile nasıl da savaştığımızı bir biz biliriz. Haberads, şu anda pasif olan sporçukurova gibi Adana spor medyası adına çok önemli işler çıkaran bir site haline geldi. Bir ilgi odağı oldu. Kaynaklara erişim açısından da bizlere ulaştırma açısından da iyi işler çıkarttılar. Belli dönemlerde bizlere de köşe yazarlığı teklif etme inceliğini gösterdiler. İzleyici olmayı tercih ettik. Şahsı

Rostand Sonradan Açılır Mı?

Dorge Rostand Kouemaha'nın kariyerine dair, transfer edildiğinde Vertumnus birşeyler yazmıştı. Brugge'de 2009-10'da zirveye çıkan kariyer, sakatlık sonrası inişe geçiyor. Öncesinde 2007-08te, yine bir demiryolcu takım Debrecen'de 14, ardından 2008-09'ta Duisburg'ta 15 gol atıyor.  Debrecen'de bir maçta 4 ve Duisburg'ta da 3 gol atmışlğı var. Ve iyi haber: her iki takimda da ilk 9 haftayı 2-3 golle geçirip sonradan açılmış! Duisburg küme düşüp Belçika'ya gittiğinde yine ilk haftalarda durgun bizimki. Sakatlığı nedeniyle boş geçtiği sezonlardan sonra 2013'te Türkiye'ye geliyor. Daha 1 yıldır buralarda. Umarım sayılar bu sefer de doğruyu söyler. Bilgiler: http://www.transfermarkt.com.tr/tr/dorge-kouemaha/leistungsdaten/spieler_29220.html

Derbinin İyileri Kötüleri

Geçen sezon ikinci maçtan sonra yine böyle bir başlık atmıştım; bu sefer de yapalım. Derbinin tabii ki en iyi yanı, yine geçen sefer olduğu gibi 2000 kişiyle stadı ele geçiren Demirspor taraftarıydı. Her ne kadar pek çok bilet konusunda grup by-pass edilmeye çalışılsa ve biletler tribünde destek yerine oturmayı seçenlere dağıtılmak istense de grup güçlü bir şekilde desteğini verdi. Farklı bestelerle renk kattılar. Desteğin tv'den net şekilde duyulmasını TRT'nin mikrofon kısma politikasına bağlayanlar var. Etkisi olabilir, ama tamamen bunla ilgisi olduğunu düşünmek safdillik olur. Derbinin ve tabii diğer maçların da kötülerinden biri TRT'nin yayıncılığıydı. Kötü açılar, kötü kamera tercihleri ile zaman zaman kontrolü kaybettiler. Maçın başında Demirspor kalecisi olarak Ramazan Kurşunlu'yu yazdıklarını da hatırlatalım. TRT küfür olayına karşı mikrofonları zaman zaman kısıyor. Bu maç sırasında da tribünün sesi bazen duyuldu bazen yükseldi. Adanaspor tribünlerinin maraton

Adanaspor A.Ş:2-Adana Demirspor:2

Adana derbisinde 1-0'dan 2-1'e getirdik skoru, mağlup durumdan maç çevirmeyi pek yapamayız ama oyunu birazcık tutamadık ve hep yediğimiz türden bir gol yedik. Maçın hakkı beraberlikti diyebiliriz. İki takim da orta sahayı kalabalık tutup oynatmamayı tercih etti. İlk yarıda Mehmet Eren'le etkili olduk ama forvetimiz etkisizdi, topu ileride tutamadık. İkinci yarı topla daha çok oynadık ama Rostand yüzünü bir kez kaleye dönebildi ve onda da golünü attı. En nihayetinde kaybedilen 2 puan var. Mücadeleyi skora çevirmemiz gerekiyor artık. Maçın asıl galibi 2000 kişiyle stadı esir alan Demirspor taraftarıydı! Helal olsun hepinize.

Tesisteki Pankart

Adana derbisi öncesi Demirspor tesislerine taraftarın astığı pankart: http://www.mavisimsekler.com/adana-demirspor/futbolcular-sasirdi.html

Adana Derbisi'nde Bilet Sorunu

Adanaspor yönetimi ve Adana Emniyeti işbirliği ile Adana Demirspor taraftarina derbi öncesi eziyet çektiriliyor. Sadece 2000 bilet ayrilan Demirsporlular, gruba bilet verilmemesinin yanısıra bir de Emniyet'in müdahalesi ile karşılaştı.

Adana Derbisi'ne Doğru

Milli maç arası ve bayram tatiliyle bir parça uzaklaşacağımız gündemimize ateşli bir dönüş yapacağız.  Adana Derbisi, Demirspor ruhunu, farkını ve tribünün büyüklüğünü ortaya koymak için iyi bir fırsat.  Gecen yıl ilk maçta sürklase ettiğimiz, ikinci maçta yine öne geçip yenilmediğimiz rakibimizle bu yıl yine işler iyi gitmezken  karşilaşacağız. Derbi, yeni bir hava yakalamak için büyük önemde. Adana derbileri, yakın zamanda kaybedeceğimiz 5 Ocak'ımız için de ayrıca önemli. Hergeçen gün kötüye giden, kötü yönetilen ve herşeyiyle gerileyip başka kentlere benzeyen Adana, stadiyla da diğer kentlere benzeyecek. 5 Ocak'taki Demirspor, bu kentin X, Y, ZSpor farkını ve bu kentin ülke için önemini ortaya koyan büyük bir değerdir. Bu kentin yıkılmayan ve değişmeyen kalesidir, rengidir. Adana, Demirsporludur ve 5 Ocak'ta hiç bir zaman deplasmanda olmaz.

Kaptan'ın Yazısı

Erman Özgür'ün Haberads sitesinde yayınlanan son yazısı oldukça ses getirdi. Yazıya bütünüyle katılmayan yok sanıyorum. Bir kısmına katılmayanlar ve tamamına katılanlar var. Kendi twitter hesabımdan bir şeyler yazmıştım. Kaptan da retweetledi. Hak verdiği için değil muhtemelen, farklı görüşler de var diyerek paylaşıyor. Sahada oynanan için tespitlerine katılıyorum. Bununla beraber sahaya ilişkin söylediklerine daha da bir kulak kabartıyorum. Orada olanlara, soyunma odasına, kamp hayatına, takım otobüsünün ambiyansına dair ipuçları arıyorum. Profesyonel futbolcular, oyunun en önemli aktörleri ama taraftara izole bir hayatları var. Basın, taraftarlar, yöneticiler... Bunlar daha ulaşılabilir figürler. En nihayetinde, hep buradalar. Futbolcular ise çoğunlukla iki-üç yıl kalıp gidiyorlar. Bir de mesleğin zorluğundan dolayı kendilerini geri çekiyorlar. Hayatlarından pek bahsetmeyi sevmiyorlar. Erman Özgür böyle bir portre çizmedi geldiğinden beri. Belki de artık meslek yaşantısının son

Pankartla Propaganda

Pankart yasaklarına dair daha önce yazmıştım; bu konu twitter'da da gündem olmuştu: http://www.adanademirspor.net/2013/07/pankart-yasaklar.html Ş.Urfa maçından sonra mavisimsekler.com da bu konuda bir haber yaptı ve yasağın yasal dayanağı olmadığını hatırlattı: http://www.mavisimsekler.com/adana-demirspor/pankart-yasagi-kanunun-hangi-maddesinde-var.html Esasen bu yasak daha çok İl Emniyet Müdürlüğü'nün inisiyatifinde uygulanıyor. Yasağın farklı bir versiyonunu Ankara'da da gördük; tribün gruplarıın adının yer almadığı pankartlar içeri alınmıyordu; Gurbette Demir Gibiyizi'i uzun uğraşılar sonucu içeri aldık; Ahmet Arif'in şiirinden esinle yaptğıımız pankart ve Müslüm Gürses'in Yıkıla Yıkıla'sı içeri giremedi. Pankartlar tribünün dili, konuşma biçimidir. Pankartın yasaklanması, trübündekilerin derdini anlatmak için yeni yolalr arayışına girmesi demektir. Bu yasaklarla tribünü terbiye edemezsiniz, tersine illegal girişimlerin önünü açarsınız. Tribünün k

Tribünü Kötülemek.

Tribünü kötülemenin dayanılmaz hafifliği çoğu zaman Demirspor taraftarlarını ele geçiriyor. Bunun eskiden yöneticiler yapardı, şimdilerde değişti. Eleştirilen yöneticiler bile yer yer zeytin dalı uzatsa da biz çuvaldızı kendimize biraz sertçe batırıyoruz. Evet özeleştiri iyidir, ama bu yol gösterici olması gerekir. Demirspor'da işler kötü gittiğinde sanki tek sorumlu tribünmüş gibi gösteriliyor. Eski bir Demirspor futbolcusu bile hiçbir temele dayandırmaksızın kolaylıkla suçlamalarda bulunuyor. Bu tribünü oynadığı eski kulüplerle karıştırıyor sanırım. Demirspor tribünün örgütlü gücü Şimşekler Grubu'nun Demirspor'un gidişatında sözsahibi olmasını hep savunduk, destekledik. Ama en nihayetinde oradaki insanlar taraftar ve suyun başında değiller,  bazı şeyleri değiştiremiyorlar. Verdikleri destek ya da yaptıkları eleştiri tribünün sesini duyurmak için önemli.  Bu sesin yankı bulması herzaman mümkün olmuyor. Daha yüksek ses vermesini istemek doğal, o zaman bu sesin verilmesi

Rakip Niğde Belediyespor...

Türkiye Kupası'nda bu kez Niğde Belediyespor'a konuk olacağız. Ekim ayının son günlerinde tek maç eleme usulü ile gerçekleşecek müsabakaya gitmeyi özellikle istiyorum. Hafta içi çalışıyoruz ama Niğde de bizim, bir parçamız orada. Bir organizasyon yapabilirsek ne kadar güzel olur.

Adana Demirspor:2-Şanlıurfa:2

Bir türlü kazanamıyoruz, takımın arzusu isteği  beceriye dönüşmüyor. Kolay gol yiyip zor atıyoruz. Urfa karşısında kadroda yenilikler vardı, ama değişmeyen tek gerçek Rostand'dı. Yücel İldiz'in bu ısrarından vazgeçmesi gerekiyor. Genç kalecimiz Emre şanssız başladı ama hata yapma hakkı biraz da onlar da olsun.  Daha önce eleştiriler yönelttiğim Mehmet Eren bu kez iyiydi, Erçağ formunu buluyor ve takımı sürüklüyor, kaptan Efe bu senenin en iyisi olmaya devam ediyor. Ama öte yandan Birol hayalkırıklığı yaratmaya devam ediyor. Duran toplarımızın hepsinde o var ve kötü kullanıyor. Raşit eski formundan çok uzak ve çok top kaybetti. Ilk golü attığımız bu maçtan da puan çıkardık ama bu taraftar desteğiyle içsahada kazanmak zorundaydık.

Taraftardan Tesis Ziyareti

O formayı giyiyorsan, O candan vazgeçeceksin! Meşaleler bir kez daha yandı ve bir kez daha önümüzdeki maçlar için galibiyet sözü istendi. Bakalım bu kez verilen sözler tutulacak mı?

Geçen Sezon-Bu Sezon

Geçen yıl ilk 7 hafta sonunda attığımız 12 gol ve yediğimiz 14 golle 2g-2b-3m ile 8 puan toplamıştık. Bu yıl aynı dönemde sadece 1 gol eksik yedik; bunun dışında herşey olduğu gibi. Tabii geçen yıl bu süreçte yükselişteydik ve devre ortasına kadar sürmüştü bu durum. Bu yıl ise henüz böyle bir atak gerçekleştiremedik. Deplasmanda kazanamadık. Her maçta gol yedik. Tüm bunları daha büyük bütçe, daha istikrarlı yönetim ve daha oturmuş kadro ile yapıyoruz. Geçen yılın tribün öfkesi de yok. Bu detayları da düşünecek olursak esasen geçen yıldan daha kötü noktadayız. Bu hafta iç sahada seyircili maçta bu gidişatı çevirmek adına ilk hamleyi görmek istiyoruz. Yoksa ardından gelecek Adanaspor ve MİY maçları ile kriz daha da derinleşebilir.

Fotolarla Ankaraspor maçı...

Fahri abinin kamerasından seçtiğimiz fotolarla Ankaraspor maçını yorumlayalım istedik. Sıhhiye'de geniş bir katılımla toplandık, üç minibüsü tıka basa doldurduk, yerlerde oturan kardeşlerimiz oldu. Stadın yolunu tuttuk. Maça üç pankart ile gittik, ancak maçın ülkemin daha demokratik olmasından bir gün önce olmasından dolayı, çok sakıncalı olan "Yıkıla Yıkıla" ve "Aşk ile Düş ile Sevda ile Dayan Rüsva Etme Beni" pankartlarımızı stada sokamadık. Ya Demirspor'a sevgimizi anlatan o pankartlar ile ülkemiz bölünse idi, ya terör propagandası yapsa idik, neyse ki; devletimiz sağ olsun ülkemizi bir beladan daha kurtardı, hakkımızda da henüz işlem yapmadı. Biz de bunun üzerine "Gurbette Demir Gibiyiz" pankartı ile dosta düşmana birlik mesajları verdik.    Futbolcular maç başlamadan önce kenetlendiler. Maç bittiğinde "ya böyle kenetlenmeyin ya da böyle oynamayın, formanın hakkını verin" dedirttiler taraftara. Taraftar t

Bir deplasman hatırası...

Tayfamızın duygu adamlarından Oğuzhan Ankaraspor maçına ilişkin hislerini dökmüş satırlara. Özünde demiş ki; Demirspor taraftarı tribünde yenilmez. Doğru söylüyor. Üstelik tribün performansımızın yüksek olmadığı bunun gibi maçlarda dahi.   "Gerçi tayfamıza pek deplasman sayılmasa da anılarımız arasında deplasman başlığı altında yerini aldı o günün o saatleri.   O gün hep beraber malum büfenin (bu tabiri çok seviyorum) orada toplandığımızda futbol adına Demirspor adına bir şeyler yapma telaşındaydık. Ama maalesef o günün devamında ne istediğimiz futbol ne de görmeyi hak ettiğimiz Demirspor vardı sahada. Özellikle sahada diyorum çünkü tribünün bize ayrılan kısmına sığmayan maviliklere inanmış Mavi Yürekliler; Demirspor adına, futbol adına her zamanki gibi mükemmel bir mücadele örneği sergilediler. Aralarında olmaktan gurur duydum. Ne var ki bu mücadelenin bir nebzesini bile olsa Mavi-Lacivert formanın emanetçileri gösteremedi. Çok kırıldık, çok incindik ama küsmedik asla

Kupada Tur Atladık

Türkiye Kupası'nda 1930 Bafraspor'u Raşit Sevindir'in golüyle 1-0 yenerek tur atladık. http://www.mavisimsekler.com/adana-demirspor/1930-bafraspor-adana-demirspor.html#axzz2gZi9nFZu Ligte oynamayan oyuncuların oynaması ve kötü bir sürprizle karşılaşmamak adına iyi bir galibiyet oldu.

Mücadele

Tayfamızın bir diğer genç üyesi Yaşar da Ankaraspor maçına ilişkin görüşlerini kaleme aktarmış. Takım içi rekabet olmaması ve sahada mücadelenin görülmemesi genel kanı haline gelmiş. Yaşar taraftarımızın skora değil, hırsa emeğe odaklandığını güzel bir şekilde ifade etmiş.   "Aslında Adana'dan gelen arkadaşlarımız için deplasmandı Ankara. Biz burada yaşayanlar olarak çok hissedemedik deplasman havasını.(stad mesafesi hariç) Ev sahibi kalabalığı edasında toplandık erken saatlerde. Aksaklık eksiklik olabilir ama ulaşımla ilgili çok büyük bir sıkıntı yaşamadan vardık stada. Önce anlamsız bulduğum bir pankart yasağı ve beceriksiz kurumların iletişimsizliği sonucu bilet sorunu birazcık bizim canımızı sıksa da büyük ölçüde herkes stada girebildi. Pankartımız da bir sonraki sefere mücadele edip bizimle birlikte içeri girmek için dinlenmeye çekildi :)   Maça gelecek olursak,genel olarak mücadele etme ruhu olmayan bir takım bizi de olumsuz etkiledi. Kişiler üzerinde durmayac

Türkiye Kupası

Benim açımdan klasik bir yazı olacak. Defalarca yazdım kulak asan olmadı, yine kulak asan olmayacak da belki aynı fikirde olanlar vardır takım içinden.   Türkiye Kupası maçı var yarın. Maça mutlak galibiyeti amaçlayarak çıkmalıyız.   Çünkü;   -Demirspor forması giyen kişi ciddiyetsiz özel maç dahil maç yapamaz, yapmamalıdır. -Borcumuz gırtlağa kadar iken Türkiye Kupası gelirlerine sırt dönülemez. -Türkiye Kupası'nın performansı olumsuz etkilediği hususu doğru değildir. Örneği çeyrek final oynadığımız sezondur, o sezonki başarısızlığımız kupadan değil, şaibedendir, takımın karakterindendir. -İdmanda kemik sesi duyunca iyiye yoruyorsak, ciddi maçları da lig için iyiye yormamız gerekir. -Türkiye Kupası bir vizyon işidir. Futbolcunun tanınırlığını artırır, geleceğe yatırımdır. -Türkiye Kupası takım içi rekabeti artırır.   Yenmeliyiz, savaşmalıyız, rakip kim olursa olsun.

Sahada Kaybetmek

Tayfamızın dinamik üyelerinden Okan da Ankaraspor maçımızı değerlendirmiş. Beynine sıcak geçe geçe, gırtlağı yırtılırcasına bağıran bir taraftar olarak kızmaya fazlası ile hakkı, hakkımız var. Zira aynı sıcağın altında topunu oynayan futbolcular bunun karşılığında geçimini sağlarken, taraftarlar geçiminden veriyor. Futbolcunun, teknik ekibin, yönetimin buna saygı göstermesi gerekiyor. Bu siniri, hayalkırıklığını uyarı olarak almalı takımımız ve silkinip kendine gelmeli.   "Ankaraspor maçı için söylenecek o kadar şey var ki, neyi söylesem nasıl söylesem bilemiyorum.   Maç Öncesi   Her şey tamam yola çıktık. Stada da vardık. ilk sorunu iner inmez yaşadık.   Pankart yasağı... Her deplasmana giden pankartlarımızdan sadece birini özel görüşmeler sonunda içeri sokma iznini aldık. Merve arkadaşımızın Fikri sayesinde son yaptığımız pankart ve Yıkıla Yıkıla pankartımız içeri alınmadı. Görevli ise 'Aşk ile Düş ile Sevda ile Dayan Rüsva Etme Beni' pankartı ile