Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Cüneyt Hoca'yla İlk Yenilgi

 2020'yi yenilgiyle kapattık; covid nedeniyle ertelenen İstanbulspor maçında öne geçmemize rağmen 3-1 kaybettik. Bu sezon ilk kez gol attığımız maçta yenildik. İkinci devrenin hemen başında Chedjou'nun kırmızı kartı ve ilk yarıda 1-0 öndeyken Emircan'ın karşı karşıya kaçırdığı pozisyon da bu noktada etkili oldu. İlk yarının son maçında Menemenspor ile oynayacağız, onu kazanıp ilk 6 içinde kalmamız gerekiyor. Şuanda ilk 6'da olan takımlardan sadece Tuzla'yı yenip Samsun ile berabere kaldık. Puanları görece zayıf takımlardan topladık. Cüneyt Hoca ile yaşanan hava değişikliğinin etkili olması için bu ortadaki maçları kazanmamız gerekli. 2020'yi yine bir play-off finalini kaybederek geride bıraktık. Artık bu sezon bu durumlara düşmeyelim. Açık bir şekilde söylemek gerekirse bu sezon play-off'a kalma, net bir başarısızlıktır. Tek hedef, ilk iki olmalı.

Demirspor 80 Yaşında!

80 yaşındayız! Cumhuriyet değerleriyle örtüşecek şekilde, kamucu hedeflerle, bir kişiyle değil hep birlikte! Birlikte yapalım, birlikte yönetelim, bizim çocuklar yapsın, çalışsın, başarsın diyen bir camia... Adana'yı gururlandıran, Çukurova'nın övünç kaynağı, pek çok kulübe de ilham veren, hatta bizzat adını veren bir spor kulübü. Cenup Yıldızı! 75. yılda Onur Biçer, Demirspor tarihine ve arşivine dair çalışmalar yaparken aslında 28 Aralık değil farklı bir tarihin kuruluş günü olması gerektiğini belgeleriyle bulmuştu, ancak bir şekilde resmi kayıtlarda 28 Aralık devam ediyor.  http://www.adanademirspor.net/2015/12/75-yasndayz.html 70. Yılda da bugüne kadar tek örneği olacak şekilde gurbette bir söyleşiyle Demirspor'un kuruluşunu kutlamıştık; onu da eski kayıtlardan çıkarıp hatırlayalım:  http://www.adanademirspor.net/2010/12/70-ylmz-soylesiyle-andk.html http://www.adanademirspor.net/2010/12/soylesiden-notlar1.html Bu yıldönümünü de alt liglerde kutlasak da Demirspor tarafta

Cüneyt Hoca Dokunuşu

 Bu kez ufak bir dokunuş, bildiğimiz isimden geldi; bilindik bir hamle. Cüneyt Dumlupınar, takımın başında çıktığı iki maçta farkını gösterdi. Önce hafta içi, 2008'ten sonra bir kez daha, Trabzon'u kupada yendik. Orada penaltı şansımızın da geri döndüğünü umuyorum. Bugün de, yine hafta içi sayılır, şu anda ligin lideri Tuzla'yı net bir oyunla ve skorla yendik. İlk yarıda gelen 3 golle...  Tabii ki hoca değişiklikleri genelde ilk birkaç maçta olumlu etki eder. Belki gelecek haftayı da beklemeliyiz daha net konuşmak için. Ama hemen hemen aynı kadro ile bambaşka bir oyun oynanabileceğini gördük. Sadece ileri doğru biraz daha hamle... Zaten gol atabilen bir takımız; önemli olan bunu teşvik etmek. Puan alamadığımız maçlar, gol atamadığımız maçlar oldu.  Geçen 12 hafta, sadece Ümit Hoca'nın kabız oyunu nedeniyle değil Başkan'ın onca eleştiriye rağmen ısrarından vazgeçmemesiyle heba edildi. Başabaş giden bu ligte kaybedilen her puanın ne kadar kıymetli olduğunu daha geçen

Kriz

Dünkü Giresun yenilgisiyle Demirspor'da yeni bir kriz başladı. Teknik direktör Ümit Özat istifa ederken/ettirilirken geçen yıl bizi play-off'a taşıyan ve sezon başı hazırlığında yer alan Cüneyt Dumlupınar yeniden göreve getirildi; futbolculardan Volkan Şen ve (önce gönderilip sonra sezon başlayınca geri getirilen) Erkan Zengin'den kulüp bulması istendi; menajer Metin Korkmaz'ın takımla bağı kesildi ancak hala yönetim kurulu üyesi.  İşin özeti, sezon başında kurulan takım ve onu kuran vizyon çatırdadı. Şu anda o bağı kuran tek unsur, Başkan'ın varlığı. Ancak o da tartışılıyor. Çünkü bu son hamleleri, sezon başından beri ona yapılan önerilerin toplamıydı; takımda işlerin kötü gittiği defalarca belirtildi ancak o hatasında ısrar etti ve şimdi birden keskin hamle geldi. Başkan'a verilen destek, son dönemlerde kimseye verilmedi. Maddi gücüne rağmen başarı gelmedi. Siyasal pozisyonu, iş hayatı içindeki onca tartışma Demirspor'un imajını sarssa da takımın başarısı

Aynı Demirspor

Adana Demirspor, aynı Demirspor. Futbolcuların saha dışındaki ayak oyunları, sahada olmayan kafaları, teknik direktör-futbolcu uçurumları, siyasi ve parasal güce sahip yönetime destek ama onların yanlışlarda sürekli ısrarı...  2008'ten beri yazdıklarımızın üzerine, bu sezonki 5 yazımdan alıntılar: "Yönetim kurulu diye bir şey yok. Tek bir kişinin, yanındaki menajerle beraber kişisel kararları var. Bu kararlar geçen sezon başında çok tartışmalıydı; sonra toparladılar ve yaptıkları hamleler işe yaradı. (...)  Yaşlı futbolcuların en iyi yapığı şey, bu operasyonlar. Geçen yıl bizi son ana kadar taşıyan yaşlı grubun bu yıl neler yapacağı tartışmalı." "Takım içi uyum, arkadaşlık, saha dışı ilişkiler, yıllardır bildiğimiz gibi, her zaman saha içindeki 90 dakikadan çok daha önemli. Dışarıda neler oluyor? Takımın havası nasıl? Hafta içi antrenmanlar, takımın kalitesini artırıyor mu yoksa sadece ter mi atıyorlar?" "Beklediğimiz Demirspor hala yok ortada.  (...) Şapka

Yalçın Çetinkaya: Çelişki

 Takipçilerimizden Yalçın Çetinkaya'nın (@yyalcin1940) yazısını yayınlıyoruz: Mavi camia olarak Süper Lig özlemimizin 26. yılındayız. 26 senedir gelmeyen şampiyonluk, travma yaratan maçlar, kaybedilen finaller bir taraftan; kötü yönetimler, alt ligler, maddi sıkıntılar diğer taraftan bizleri "sabır taşı olsa çatlardı" noktasına getirdi. Buna rağmen taraftar olarak, bazen kırık notlarımız olsa da, desteğimizi hiç esirgemedik; inancımızı hiç kaybetmedik ve ülkenin en iyi, en tutkulu  tribünlerinden biri olduk. Murat Sancak başkanlığında üçüncü yılımızdayız. Altyapı ve tesisleşme hamleleri, reklam ve sponsorluklar, transferlerin zamanında yapılması, geniş kadro, futbolcu ve çalışanların maaşlarının gecikmemesi gibi şeyler uzun süredir özlemini duyduğumuz konulardı. Ayrıca Başkan'ın ciddi bir zamanını Demirspor'a ayırdığı da bir gerçek. Kurumsallaşma adına atılan bazı adımlar bizleri mutlu etse de bunlarla çelişen başka adımlar kafamızda soru işareti yaratıyor. Başkan