Gurbette Demir Gibiyiz! Adana Demirspor Blogu

 Bu hafta Karagümrük maçımız pazartesi 17'de; TFF bizi cezalandırmaya devam ediyor. Taraftarın stada gelmemesi, sessizce oturması, mümkün olduğu kadar stadların boş kalması TFF'nin asıl niyeti... Az kişi az sorun gözüyle bakıyorlar futbola. Yayıncı kuruluşun, maç trafiğinin güdümünde futbol keyfi parça parça çalınıyor. Bizim için çok önemli olan bu maç için sosyal medyada çeşitli kampanyalar var. Çalışanların ya da öğrencilerin izinli sayılması için twitler atılıyor #Demirsporİçin hashtagiyle gündem yaratılıyor.  Ben de buradan bu çağrıları yineleyeyim; pazartesi akşamı TFF'ye inat stadı dolduralım; tribünün gücünü gösterelim. Ondan sonrası, top sahada oyuncularda; artık bir reaksiyonun, saha içi tepkinin mücadeleye dönüşmesi gerekiyor. Tribünde bizsek sahada sensin! 

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

 Puan kayıplarına devam... Balotelli'nin sahada gezinerek takımı 10 kişi oynattığı maçta özelikle ilk yarıda hiçbir şey yapamadık. İleride top tutamayan, pasla çıkarken sürekli top kaptıran amatör bir görüntü vardı. İkinci yarı yine de gol atma şansları yakaladık. Ama şapkadan tavşan çıkaracak bir oyuncumuz yok. Yenilsek bile görmek istediğimiz isteyen takım, çabalayan oyuncular sahada yoktu. İlk yarıda 17 puan topladığımız dönemden ikinci yarıda 3 puan alabildik. Hikmet Karaman'ın takıma hiçbir katkısı olmadı. Futbolcular ezbere oynuyor.   Artık Karagümrük maçıyla yeni bir başlangıç yapmak zorundayız. Taraftarın devreye gireceği bir iç saha galibiyetiyle ligte kalacak puanlar ulaşalım artık...

 Aralık ayından bu yana Almanya'daki statlarda taraftarlar maç sırasında ortak protestolarda bulunuyor; maçları durduruyor ve gündem yaratıyor. Nedeni, Alman liglerinin yayın ihalesi. Yayın haklarının satışı için yapılan anlaşmayı beğenmiyorlar; bunun anti-demokratik bir uygulama olup Alman futboluna zarar vereceğini düşünüyorlar. İhale, Alman futboluna yatırımcı çekmek için yayın haklarının özel bir kuruluşa devrini içeriyor. Ancak bunu yaparken kulüplerin de onayını alınmak zorunda. Kulüplerin yüzde 50+1 hissesi kulüp üyelerinin elinde olduğu için onların onayı olmadan böyle bir anlaşmanın olması ise asıl büyük sorunu oluşturuyor. Taraftarlar, "bu kulüpler bizim" diye haykırıyor. Foto:https://theathletic.com/5290389/2024/02/21/bundesliga-tv-rights-fan-protests/ Protestolar önce, 12. adama atıfla, maçlarda 12 dakika sessiz kalarak başladı. Pankartlar ve sloganların yanı sıra sahaya, tenis topu atmak, bonibon tarzı şekerlemeler atmak ve uzaktan kumandalı arabalarla sis bo

 Galibiyet gibi bir puan oldu. 2-0'dan beraberliğe getirip son dakikada puana tutunmak... Hatay ve Antep deplasmanlarından sonra ikinci kez iki farktan dönüp puan aldık. İyi başladığımız, pozisyonlar bulduğumuz maçta yine kolay yenen gollerle geri düştük. Geçen haftaki gibi iyi başladığımızda gol bulamazken hemen gol yiyince takım düşüyor. Orada bir reaksiyon gerekli.  Azeri kalecimizin hediye ettiği ikinci golden sonra ikinci yarıda toparlandı takım. İkinci yarıda oyundan alındı. Hikmet Karaman'ın bugüne kadar yaptığı en iyi iş olabilir. Onu yeniden kalede görmek istemiyoruz! İlk iki sezonda kalecilerden büyük katkı almıştık. Bu sene ise büyük darbe... Tribünün puanda payı büyük. Asıl pay, Yusuf Sarı'nın gösterdiği reaksiyon. Golden sonra bütün sahayı geçip tribüne koşuşu... Yeni transferler de etkisini göstermeye başladı ufaktan.  Düzelteceksiniz, biliyoruz!

 Alanya deplasmanı hep ilginç olmuştur. Yarın deplasman tribünü yine tam dolu olacak. Hem Adana'ya hem Ankara'ya uzaklığıyla, illa ki gidilmesi gereken bir yer diye düşünüldüğünden belki... "Tam 5000 Gün Oldu" pankartı ilk kez Alanya'da asılmıştı. 6000. gün de Alanya'da geçilmişti. https://www.adanademirspor.net/2011/10/6000e-dogru.html https://www.adanademirspor.net/2011/10/affedilmeyen-2.html https://www.adanademirspor.net/2009/01/5000-gn-nce.html  Süper Lig'ten uzak kaldığımız günleri saydığımız zamanlardı. Döndük dolaştık, artık Süper Lig'te denk gelir olduk.  Kötü giderken denk gelinen bir deplasman ve o uzak köşeden alınacak puan ya da puanlar yeni başlangıcın umudu olmuştur. Geçen haftaki "Düzelteceğiz" sözünün üstüne, haftalardır kazanamayan aylardır deplasmanda kazanamayan takımın çıkış maçı olabilecek mi?

 Dünkü maçtan sonra Yusuf Sarı ve Semih Şimşekler Grubu'nun önündeydi ve Yusuf'tan bir söz aldı taraftar... Uzun süredir görmediğimiz bir futbolcu sözü oldu bu: "Düzelteceğiz". Maç sonu ağlamaklı fotoğrafı da sıkça paylaşıldı internette. Göksel Abi'nin söylediği gbi, hiçbir taraftar bu kadar kötü giden takımı desteklemez. Ama burada söz konusu olan Adana Demirspor taraftarı...  Taraftarın devreye girdiği günler geldi yeniden. Bilindik günler. Şampiyonluk ve keyifli geçen iki sezonun ardından yeniden, "yenilsen de yensen de" melodisi, "mücadeleye devam" sözleri... Taraftar-futbolcu-teknik ekip-yönetim uyumundan bahsediyorum uzun süredir. Bu uyumla başarı geldi. Yeni statla beraber, önce taraftar kanadı sarsıldı; sonra Başkan'ın tek taraflı tasarruflarıyla yönetim kanadı. Sahadakiler dağıldı, teknik ekip toparlayamadı.  O zaman en baştan, ilk kopan halkadan yeniden başlıyoruz. Düzelteceğiz! Birlikte... Daha güçlü!

 Darmadağın edilen kadroyu yeniden toparlamaya çalışan transferler var ama bunların hemen sonuç vermesi çok zor. Bu kadar köklü değişim sezon ortasında olmaz. Önce bunun için "hata yaptım" denmesi gerekiyor.  Deplasmanda kazanamayan takımdan kendi sahasında da kazanamayan takıma geldik. Sezon başında top direğe çarpmasa Avrupa Konferans Ligi'nde gruplara kalacakken şimdi düşme hattına bakıyoruz korkuyla... Başarılı olduğumuz zamanda söylediğim gibi: Emeği geçenlere tebrikler!

 Kadro büyük oranda değişiyor ve yeni yabancı transferleri yapılıyor. Pek bilinmeyen, Avrupa deneyimleri az futbolcular. Bazılarının ortak noktaları Fransa ligiyle temaslarının olması. Sanırım oralarda iş yapan bir menajerin dosyasından seçiyoruz bunları... Her şeyden önce sezon başı kadronun böyle büyük oranda değişmesi, sezon başında yapılan kadro ve bütçe planlamasının başarısızlığını gösteriyor. Devre arasında böyle büyük değişimleri, alt lig dönemlerinde sezon başlamadan 1 hafta önce zar zor kurulan kadrolarda görürdük. Şimdi "profesyonel" yönetimimizin de bu hatalara geri dönmesi hayra alamet değil. Son 10-12 haftaya girilirken hala transfer sürecinin devam ediyor olması da ayrı bir garabet. Bir ihtimal gelecek senenin kadrosu kuruluyor olabilir ama daha bu ene ne olacağı belli değil. Kadrodaki bu değişim, kaybedilen puanlar, geç kalınan transferler için Sayın Başkan'ın taraftardan özür dilemesi gerekiyor. Sonra bu futbolcular üzerine konuşmak mümkün olabilir. Bir i

 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde, hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı dileğimizi tekrarlayalım. Hala çok üzgün, tedirgin ve depremdeki yardım rezaleti için öfkeliyiz! Deplasman otobüslerinin gediklisi, iyi Demirsporlu Yahya Coşan da onlardan biriydi. Unutulmadın... Tribünümüz de onu pankartlarla anmıştı... foto: https://www.5ocakgazetesi.com/haber/15477365/yahya-cosan-unutulmadi Yahya Coşan Pankart foto: https://www.cukurovametropol.com.tr/unutmadilar

 Sayın Başkan, artık bir açıklama zamanı! Sezon ortasında kadroyu neden dağıttınız, yerine acemi oyuncuları neden getirdiniz, nasıl bir gelecek planına sahipsiniz?   7 haftadır maç kazanamayan takıma dair, bu durumun yaratıcısı olarak bir şeyler söylemelisiniz. Taraftar azarlamak dışında, "keyfim bilir"in ötesinde; takımın durumu ve geleceğine dair net bir açıklama bekliyoruz.  Kibir en büyük günahlardandır Sayın Başkan, dindar olduğunuzu düşünerek bunu da belirtmek istedim. "Ben hatalıyım, özür diliyorum" demek, taraftarın gönlünü almak, önceki yaptığınız iyi işlerin hatırına size süre kazandıracaktır.  Bekliyoruz.