Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İki ve Daha Fazla Gol

 Bu hafta Antalya ile kendi sahamızda golsüz berabere kalarak iç sahadaki 5. beraberliği aldık. Deplasmanlardaki gollü galibiyetlerden sonra kısmen hayalkırıklığı yarattı tabii. Vargas'ın çizgiden çıkan topu ve Balotelli'nin şutları yeterli olmadı. Hatay ya da Giresun maçındaki gibi tek golle olsa da kazanmak isterdik. İçeride 3, dışarıda 1 prensibi bizde tersine işliyor! Yine kendi sahamızdaki Kasımpaşa maçından sonra ikinci 0-0 maçımız oldu. Gol atamadığımız toplamda 7. maçtı; bunların dördü kendi sahamızda. Onların içinde de Fenerbahçe ve Malatya mağlubiyetleri var. Dışarıda Karagümrük, Trabzon ve Konya'ya gol atamadan yenildik.  9 maçta tek gol atmışız ve bunların 6'sı 1-1 bitti. Hatay ve Giresun maçlarındaki 1-0 galibiyetler dışında, Başakşehir'e 2-1 kaybettik.    Kısacası gol atamadan 2 puan, tek gol atarak 6 puan alabildik. 45 puanda, 8; oldukça düşük. Demek ki iki ve daha fazla gol atmamız gerekiyor ki bunu deplasmanda daha rahat yapıyor görünüyoruz. Stambou

G.Antep FK: 0 - Adana Demirspor: 3

 Geçen hafta çalınan iki puanımızı bu hafta deplasman galibiyetiyle toparladık. Kendi sahasında yenilgisi olmayan Antep'i yine iyi oyun ve tempolu ve bol pozisyonlu bir maç sonrasında yenmenin keyfini yaşıyoruz. Balotelli'nin olmadığı maçta iki penaltı kaçırıp çizgiden top çıkarıp, 3 golle galip gelmek Demirspor'un bu seneki neşesine ve coşkusuna çok yakıştı!  Deplasmanda 3 gol attığımız 5. maç oldu bu. Her hafta daha fazla kişi Demirspor'un oyunundan övgüyle bahsediyor. Çünkü sadece kazanmıyoruz; iyi oynayarak kazanıyoruz! Aslında eskiden şöyle olurdu; müthiş gergin geçen bir maçın ertesinde, hafta boyunca devam eden gündem ve TFF'nin de yağdırdığı cezalarla morallerin bozulması; devamında maç içinde rakibin pozisyonları ve kaçan penaltıyla konsantrasyonun tamamen dağılması ve toplamda elimizdeki pek çok mazeretin varlığıyla kaybedilecek puanlar... Ama olmadı! Bir şeyler değişti. Her şeyden önce yabancı oyuncu performansımız çok çok iyi. Belhanda dışında herkesten

Güçlü Kalalım

 İlk yarıda olduğu gibi yine Beşiktaş maçı oldukça olaylı geçti. Sonrasında da birkaç kelime daha etmek gereği oluştu.  3-0'dan 3-3'e getirdiğimiz can acıtıcı ilk maç sonrasında edilen küfürler, Balotelli'ye yönelik ırkçı saldırılar ve açıklamalar ile kendi kazdıkları gerginlik kuyusuna düşüp teknik direktörlerini kaybedecekleri süreci tetiklemişlerdi. Bu maçta da görüldü ki yeri geldiğinde açık şekilde kollanıyorlar. Verilmeyen iki golümüz ve penaltımızla birlikte, sahada oyun olarak ezilmeleri bir kenara, ayakta duracak halleri olmayan bir Beşiktaş'ı TFF eliyle ayakta tuttular. Her iki takım da hafta içi penaltılara giden kupa maçları ve yolculuk yaşadı. Ama biz ayakta kalıp oynadık! Hem Montella, hem oyuncular hem de Murat Sancak maç sonu gerekenleri söyledi. Gördüğüm kadarıyla spor kamuoyunda da genel bir hava var. Müthiş oyunumuz Ali Şansalan (pardon maçalan!) denen hakem bozuntusu tarafından çalındı. 3 İstanbullunun en mazlumu, en mağduru buysa, nasıl bir oyunun i

Adana Demirspor: 1 - Beşiktaş: 1

 O ne maç sonuydu öyle! Çalınan iki puanımızla birlikte, kaybetsek çok üzüleceğimiz maçta 1 puana az da olsa seviniyoruz.  Özellikle ilk yarısı yüksek tempolu maç oldu. Vargas oldukça istekli ve hareketliydi; güzel pasını Balotelli aynı güzellikte skora dönüştürse de tartışmalı bir kararla golümüz iptal oldu; benzer pozisyonda rakibin golü verilmişti. Balotelli'nin çabaları ikinci yarı da devam etti. İlk yarıdaki yüksek tempo sonucu Beşiktaşlılar ikinci yarıda dökülmeye başladı. Maç sonuna kadar oyunun hakimi bizdik. Hak ettiğimiz puan Samet'in kafa golüyle geldi. Daha fazlasını da hak ettik ama engellendi. Futbolun katilinin kim olduğunu iyi biliyorsunuz... Böylece 3 İstanbul takımından 5 maçta toplam 8 puan aldık. Beşiktaş kalecisinin kafasına bir şey atılması hoş olmadı. Tribün içinde gerekli tepkinin verildiğine eminim. Demirspor'un her maçı keyifli; çünkü oynayarak kazanmak isteyen bir ekip var sahada. Alkışlayın!

Rizespor:1 - Adana Demirspor: 3

 3-0'dan sonra arka arkaya Muriç ve Deli sakatlıkları canımızı sıksa da, müthiş bir deplasman galibiyeti daha. 4.'yü de attık ama maç boyu Demirspor'u durdurmayı başaramayan Halil Umut Meler ve ekibi, en azından bunu başarayım dedi.  İlk yarıda hücuma çok rahat çıkan ve girdiği pozisyonları değerlendiren takımımız, Bjarnasson'un kafası ve Balotelli'nin plasesi ile 2-0'la soyunma odasına girdi. Stamboli, tam anlamıyla "orta saha elemanı ne yapar"ın tanımını uygulamalı olarak verdi. Maç sonunda bir füzesi de direkten döndü. Hakkında onca spekülasyon yapılan Balotelli, saha içinde her şeyini vermeye, sadece bizim takımın değil tüm sahanın merkezi olmaya ve oyunu yönetmeye devam ediyor. İkinci yarıda, tam oyundan çıkacakken gerçekleşen faul sonrası kenara "dur bekle" işareti yaptı ve ardından yaklaşık 30 metreden yolladığı füzeyle maçı 3-0'a getirdi.  Hemen ardından rakip oyuncunun Muriç'e sert girişi ile çenesine doğru gelen darbe, savun

Ara Sonrası

 FIFA takvimi nedeniyle verilen ama maç yapılmayan milli takımlar arasında (sanırım Afrika Uluslar Kupası ve Dünya Kupası Güney Amerika Elemeleri için ara verildi) çoğunlukla transferlere odaklanılan bir dönemde, Demirspor daha sakin bir süreç geçirdi. Özlediğimiz bir sakinlik tabii ki... Hala bir iki transfer ihtimali var son güne yaklaşırken.  Takım, son olarak 10 kişi kalan Karagümrük'e karşı motivasyon kaybı olmadan 5 gollü bir galibiyet aldı. Yine 10 kişi kalan rakiplere puan verme geleneğimizi tam anlamıyla kırmış olmayı umuyorum. İyi gidişe paralel olarak taraftarın çıtası, beklentisi ve hayalleri değişiyor. Bir iki maçlık puan kaybı ya da kötü oyun daha fazla tepki toplayabiliyor. Sezon sonunda genel bir değerlendirme, kendi tespitlerime dair de değerlendirme, yapacağım ve genel resmi okumak daha kolay olacak ama şu ana kadar herkes gibi ben de memnunum durumdan ve bu durumda, Montella'nın beklenmedik şekilde katkı yaptığını, takım içi uyumu sağladığını özellikle vurgul