Ana içeriğe atla

Tribünü Kötülemek.

Tribünü kötülemenin dayanılmaz hafifliği çoğu zaman Demirspor taraftarlarını ele geçiriyor. Bunun eskiden yöneticiler yapardı, şimdilerde değişti. Eleştirilen yöneticiler bile yer yer zeytin dalı uzatsa da biz çuvaldızı kendimize biraz sertçe batırıyoruz. Evet özeleştiri iyidir, ama bu yol gösterici olması gerekir.

Demirspor'da işler kötü gittiğinde sanki tek sorumlu tribünmüş gibi gösteriliyor. Eski bir Demirspor futbolcusu bile hiçbir temele dayandırmaksızın kolaylıkla suçlamalarda bulunuyor. Bu tribünü oynadığı eski kulüplerle karıştırıyor sanırım.

Demirspor tribünün örgütlü gücü Şimşekler Grubu'nun Demirspor'un gidişatında sözsahibi olmasını hep savunduk, destekledik. Ama en nihayetinde oradaki insanlar taraftar ve suyun başında değiller,  bazı şeyleri değiştiremiyorlar. Verdikleri destek ya da yaptıkları eleştiri tribünün sesini duyurmak için önemli.  Bu sesin yankı bulması herzaman mümkün olmuyor. Daha yüksek ses vermesini istemek doğal, o zaman bu sesin verilmesi için zemini kurmak gerekli. Niye destekliyorsunuz ya da niye desteklemiyorsunuz diye dışarıdan ahkam kesmenin yerine, akıl vermenin yerine, kısa yollardan zirveye çıkmak yerine önce tribüne emek vermek daha kıymetli bir yoldur diye düşünüyorum.  Çoğu zaman fikirlerimiz, işin içerisindeyken etkili olur. 1 yıl Demirspor'da futbol oynayıp ya da tribünde yer alıp hemen kendi ideallerinin orada yansıma bulacağını düşünmek saflık olur. Eleştiri kadar (bizim de sıkça yaptığımız bir iş) mücadelenin yollarını genişletmek, tribünü güçsüzleştirmek yerine güçlendirmek, fikiralışverişinde bulunmak bu açıdan daha yararlı bir yol gibi görünüyor. En nihayetinde burada yıllardır süren bir mücadele, önemli derecede değişim ve bu değişim içerisinde birbirinden öğrenen insanlar var. Bu insanlara dışarıdan "öğretmek" değil, birlikte öğrenmek gerekiyor. Bu çemberi genişletmek yerine dışarıdan müdahalede bulunmak, sıkıntı yaratır, tepki toplar. Zaten bugünlerde olan bu.

Tribün kendi üzerine düşünmeye ve bu sıkıntıları gidermeye devam etmeli.

Yorumlar

Unknown dedi ki…
şimşekler gurubunu eleştirenler kendi alternatiflerini yaratamıyorlar. yazıda söylediğiniz gibi sadece dışarıdan eleştirmekle kalıyorlar. herkes kendi grubunu kurmakta sitesini kurmakta özgür bunlar daha önce yapıldı gurup gibi düşünmeyenler başka yerlerde bir araya geldiler ama etkisiz kaldılar. o yüzden böyle uzaktan eleştirmeye devam ediyorlar ve ben o yazının kaptan ermana verilen yalan yanlış bilgilerin sonunda yazılmış olduğunu düşünüyorum. vabalı günahı boynuna ermanın takımda emeği var sağolsun ama tam olarak bilmediği kulaktan dolma bilgilere dayanarak yapmış bu yorumları.
Unknown dedi ki…
Ermanin sozleri gecen yil yaptigi top kayiplari kadar acitti canimizi!

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A