Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Futbolcu Mu Teknik Adam Mı?

Yumurta-tavuk ilişkisine benzeyen bir durum: Kötü skorlardan, kötü futboldan öncelikle sahadaki futbolcu mu sorumlu mudur, onları sahaya süren teknik adam mı? Yani "o golü de atamıyorsan, bunda hocanın ne suçu var!" ile "bu adamı kim çalıştırıyor bütün hafta?" sorusu/serzenişi arasında gidip geliyoruz... Bazen iyi futbolcuların kötü teknik direktör ya da kötü yönetim elinde başarısız olduğunu görürüz. Bazen de iyi teknik adam kötu ya da ortalama futbolcuları sırtlar, canlandırır. Yıllar önce Guus Hiddink, Fenerbahçe'ye PSV'yi Avrupa Şampiyonu yaparak gelmişti de sezon bitmeden evine geri dönmüştü. Ya da Abdullah Avcı, yıllardır İstanbul BB'yi belli bir çizginin üstünde tutmayı başarıdı, say desen 3-4 tanesini ancak söyleyebileceğimiz kadrosuyla. Başka örnekler de vardır muhakkak... Demirspor'da kadro dengesi de teknik adam sayısı da sürekli dalgalandı. İki kademede de istikrar yakalayamadık. Behzat Çınar, Sadi Tekelioğlu, Hüseyin Özcan görece başarıy

Stockholm 4# Maç öncesi toplanma, kortej, polis

Djurgarden taraftarları kültürlerini ingilizlerden almışlar ve kendilerini ''British Style'' olarak tanımlıyorlar. O yüzden davul kullanmıyorlar mesela maçlarında. AIK taraftarları ise maçta davul kullandı. Maçtan önce de bir barda toplanıp içmeye başlıyorlar. Normalde kendi sahalarındaki maç için stadlarının hemen yakınında Djurgarden taraftarları için özel bir mekan var. Yemek yiyip içip eğleniyorlar. BAr komple atkı, kupa, posterlerle dolu. Çok hoş bir mekan. Bardan manzaralar; Deplasman maçı öncesi başka bir bardan manzara; Bardan çıkınca kortej için toplandıklarında ''Hard Bass'' adlı bir dans yapıyorlar topluca. Bunu gittikleri bütün deplasmanlarda da yapıyorlarmış. Bizdeki apaçi dansı gibi bir şey. İnanılmaz zevkli, acayip eğleniyorlar. Aşağıda bir hardbass örneğini koydum. Normalde ultras grubuna resmi üye sayısı çok az.Fotograf çekilirken çok az kişi olunca biraz hafife aldım açıkçası; ancak yürümeye başlayınca o kadar adam nerden geldi bir türl

Taraftar Dışarıdan Desteğini Verdi

tebevolimo.blogspot.com adresinde örgütlenen Adana Demirspor-İstanbul Tayfası, seyircisiz Eyip maçına dışarıdan renk kattı. Bloglarındaki Das imzalı yazıdan öğrendiğimiz kadarıyla oyunculara doğrudan temas edecek kadar da yakınlarmış. Eyüp maçı öncesi ve sırasındaki Demirspor taraftarlarının görüntülerine şu adresten ulaşmak mümkün: http://www.youtube.com/watch?v=CNKJL67kE7o Emek verenlere çok teşekkürler... Spor01.com'un kıskacına ise aman dikkat! :)

Eyüpspor:1-Adana Demirspor:1

"Hocamızla ilk maçımızdı, oyuncuları yeni tanıyor, deplasmanda 1 puan iyidir, yenik duruma düşmemize rağmen maçı bırakmadık, pozisyonları değerlendiremedik, direkten dönen topumuz..." Tüm bu klişelere karnımız tok! Açıklama yapacaksanız yeni şeyler söyleyin. Yıllardır dinliyoruz. Artık seri galibiyetler bekliyoruz. Toplu sonuçlar ve puan durumu şöyle:

Futbolculara Ödenen Ücretler

(detaylar için fotoya tıklayın) Günaydın Adana gazetesinin önceki gün yayınladığı liste oldukça dikkat çekici. Takımdaki tüm oyuncuların transfer ücretleri, aldıkları/alacakları ücretler verilmiş. Tayfun Özkan, 375bin lira ile en pahalı futbocumuz. 195bin garanti paranın, 113bin lirası da kendisine ödenmiş. Ardından, Burhan Coşkun ve Kadir Keleş, 240bin lira ile sıralanıyor. Kadroya bile giremeyen Bekir Sıtkı Özer'in yeğeni Tanıl ise 60binlirası garanti 150bin liraya sözleşme imzalamış. Bir süre önce blogta, yerel basının sadece köşe yazarları ile değil muhabirlik yetenekleriyle iş yapmaları gerektiğini yazmıştım. Bu açıdan tebrik etmek gerekli gazeteyi. Dosyayı bize ileten dostlara da teşekkür ederiz.

Stockholm 3 # Taraftar - Ultras - Holigan

Djurgarden takımının resmi taraftarı ''Jarnkaminerna'' olarak geçiyor. ''Ultras Kaos STockholm'' isminde bir ultras grubu , '' Fabriken'' isminde tifo crew ve Ayrıca bir ''Holigan '' grup var. Ultras ve tifo crew maçta birlikte hareket ediyorlar. Burda biraz holigan, ultras, crew kavramlarından bahsetmek istiyorum. Holigan kavramı Türkiye'de yok. Bunlar vücut geliştiren, steroid kullanan, dev cüsseli vb grup. Bunların pankart, kareografi gibi şeylerle işi olmuyor. Maçları izliyorlar hep birlikte. Direk mevzu yapıyorlar.Maçtan önce direk saldırabildikleri gibi canları mı sıkıldı? Arıyorlar Adanaspor holigan grubunu mesela, buluşuyorlar Çatalan barajında. Sadece yumruk yumruğa, girişiyorlar birbirlerine. Böyle bir grup. Bizim ülkemizde holiganın karşılığı yok. Emanet, zırh karşılığı da onlarda yok. ''Dirty fight'' yani '' pis dövüş'' diyorlar bu emanet olayına. Haligan grup tamamen

Şimşekler Grubu'ndan Çolak'a Destek

Şimşekler Grubu liderleri, Adem Tel, Göksel Tel ve Ramazan Ölçer, yeni teknik direktör Durmuş Ali Çolak'ı ziyaret ederek desteklerini ilettiler. Çolak'a "1'de yılma, 2'de yorulma, 3'de şampiyon yap hocam bizi bırakma" yazılı forma hediy ettiler. (Haber: www.gunaydingazetesi.com.tr/spor/simsekler-grubundan-colaka-tam-destek-geldi-h5353.html ) Adanademirspor.com'da Adem Abi, Durmuş Hoca ile ilgili eleştirileri cevaplayarak, desteklerinin nedenlerini sıralamış. Özetlemek gerekirse, Hoca'nın ilk görev döneminde takıma iyi ve atak bir futbol oynattığını ve Kartal maçında son dakika golü yenmese şampiyonluğun geleceğini, ancak Adem Atılgan'ın hocayı istemediğini, ikinci döneminde de takım iyi giderken, Tarsus maçında sahaya taraftar atlaması ile puan kaybedilen kritik maçta şuçun hocada değil Şimşekler Grubu'nda olduğunu, Küçükköy ve Pazarspor deneyimlerinin ise o takımların kötü kadroları nedeniyle geçerli örnek sayılmayacağından bahsetmiş. Durm

Başkan'ın Açıklamaları Üzerine Birkaç Not

Başkan'ın son açıklamaları üzerine birkaç yorum/düzeltme yapmamız gerekli: "Bizi Bize Bıraksınlar": Başkanım, hedefinizin kim olduğu açık değil. Ama ben taraftar olarak, eleştiren bir taraftar olarak şunu söylemeliyim ki bugüne kadarki en büyük hatamız, yönetim işini yöneticilere bırakmamız oldu. Eğer taraftar örgütlü gücünü kullanarak yönetimi etkileyebilseydi, bugüne kadarki başarısızlık silsilesi son bulurdu. Bütün yönetimler, bizi bize bırakın dediği için başarısız oldu. Biz onlara bıraktık, başaramadılar ve gittiler. Sonuçta taraftardan başka üzülen olmadı. Taraftar'ın birinci görevi takımını desteklemektir, evet. Ama bizi bize bırakın, kafamıza göre takılırız diyenlere karşı da sesini yükseltmelidir. "Daha İyisi Varsa Gelsin": Yine yıllardır tekrarlanan bir klişe. Yorulduk artık bunlardan. Net niçimde söyleyelim: Aynı kaynakları kullanma hakkı verilecekse, bugün herkes Demirspor'u yönetebilir. Siz daha iyi bildiğiniz, daha iyi olduğunuz için yöneti

Stockholm #2 Maç Öncesi Hazırlık

Cumartesi akşamı Djurgarden taraftar grubunun takıldığı bara gittik. Küçük, kendi hallerinde takıldıkları bir mekan idi. İçeri ilk girdiğimde hepsi beni tanıyordu. ''Sen Nils'in arkadaşısın'' dediler. Sıcak davrandılar. Daha önce gönderdiğim resimleri hepsi görmüş ve çok sevmişler. Arkadaşlara Türk Lokum'u ikram ettim. Hepsi çok sevdi. Muhabbet edip takımımız ve taraftarımız hakkında bilgi verdim. Pazar günü, yani maçtan bir gün önce hava bulutlu ve hafif yağışlı idi. Maçın oynanacağı stada gittik. AIK Stockholm, maçlarını İsveç milli takımının stadı olan ''Rasunda Stadı''nda oynuyordu.Yaklaşık 30.000 kapasiteli bir stad.Her tarafı kapalı, çok beğendim.Bizim gittiğimiz stadlar köy stadları olduğu için bana mükemmel geldi. Stada giderken deplasman stadı olması nedeniyle güvenlik açısından forma ve atkı almadım. Kimse almıyordu. O yüzden Demirspor atkısı götürmedim ben de. Zaten orada öyle bir kültür varmış. Casual yani günlük giyiniyor ultras gru

Stockholm #

Bizim ile aynı renklere sahip Djurgarden ile dostluğumuzu biliyorsunuzdur. Önceki yazıları okuyup detaylı bilgi almak için buraya tıklayın Ben de bu nedenle İsveç'te idim. 2 gün üst üste Stockholm’da derbi izleme şansına sahip oldum. Çok uzun zamandır olmayan bir şeymiş. O yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum. İsveç’in en önemli iki maçını izledim, ikisi de Stockholm derbisi. AIK Stockholm ile Djurgarden arasında oynanan birisi futbol, diğeri ise İsveç’te en az futbol kadar ilgi gören ‘’Buz Hokeyi’’ maçı.Ve orada yaşadıklarımı sizlere birkaç başlık altında anlatmaya çalışacağım. Bu arada iki maçı da yenip double yaptığımızı önceden belirteyim  İlk yazımda genel olarak yolculuk anıları, Stockholm, İsveçliler, yemek kültürü, iklim vb hakkında bilgi vermeye çalışacağım.Daha sonraki yazılarda da İsveç futbolu, taraftar kültürü, holigan ve ultras kavramları, buz hokeyi nasıl bir şey... Bunları anlatmaya çalışacağım. Maceralı bir yolculuk yaptığımı söyleyebilirim. Uçak geriatri se

Yeni(den) Hoca, Durmuş Ali Çolak

Yeni teknik direktör, Durmuş Ali Çolak oldu. Demirspor'da sanki bir "Teknik Direktör Döngüsü" var. Birileri, dönüp dolaşıp mutlaka takımın başına geri geliyor. İşte bu döngü içinde Durmuş Ali Çolak'a yeniden denk geldik! Durmuş Hoca, bizde iki kere görev yaptı. İlkinde 2006-07'deki muhteşem kadroyla ancak play-offlara gidebildik, Giresun faciası yaşadık. İkincisinde 2009-10'da Abdulkerim Durmaz'dan sonra Ekim ayında göreve geldi, takımı yükselme grubuna çıkaramayınca ilk yarı sonunda görevden ayrıldı, ikinci yarı Hüseyin Özcan göreve geldi. Çolak, en son Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor'u çalıştırdı. Bizdeki kısa görevinden sonra Pazarspor ve Küçükköy deneyimleri de var. Teknik direktör tartışması, "Ali Güneş İstifa Etti" başlığı altındaki yorumlarda devam ediyor. Oradaki yorumlara da göz atabilirsiniz. bu noktada iki türlü düşünebiliriz: Bir taraftan, hocanın eski performansı pek iç açıcı değil. Herhangi bir başarısı yok. Adana piyasasını,

Kadıköy'de Kadınlar...

Dün Fenerbahçe-Manisaspor maçı, tribünleriyle çok farklıydı. Seyircisiz maç cezasına gelen istisnayla, kadınların ve çocukların stada ücretsiz alınması uygulaması ilk kez gerçekleşti. Maçı izlemedim, bu sabah görüntüleri kısaca gördüm. Tribünlerden sürekli yükselen çığlıklar ve tiz tezahürat sesleriyle keyifli bir maç olmuş gibi görünüyor... Tabii eleştirilecek çok yanları çıkabilir: Kadınların erkekleşmesi bunun başında geliyor. Kadınların tribünde ve sporda daha fzla yer almasını savunan bir blog için, bu gelişmeyi es geçmek olmazdı. Aşağıya Vatan ve Hürriyet'in sitelerinden aldığım birkaç ilginç kareyi de ekliyorum. Bizim bu hafta İStanbul'daki Eyüp maçı da seyircisiz. İstanbul'daki kadın taraftarlarımız da böyle bir uygulama için başvurabilirler.

Zifiri'nin Gözünden İzmir Derbisi

Blogumuzun daimi konuk yazarlarından Zifiri'nin, Göztepe-Karşıyaka üzerine manzum bir yazısı Göztepe List internet sitesinde yayınlanmış. Yazı uzun olduğu için bir kısmını buraya alıyorum ancak tam metni aşağıdaki linke tıklayarak okuyabilirsiniz: http://www.goztepelist.org/goztepe/haberler/9509-bir-adslinin-goezuenden-goeztepe-ksk-mac.html "Bir TV kuruluşunun sanal oyuncağı olmuş İnsan faktörünün unutmuş İnsanı ekran karşısında “kazanma” kavramına monte etmiş Taraftarı bir tüketici olarak gören Futbol takımını bir ürün olarak sunan İçinde insan, heyecan ve çoşku olmayan Bir yapı Bu topraklarda bu takımlardan başka takımlarda var Bu takımlarla heyecan duyan insanlar da Göztepe-KSK maçı iyi olmadı İki takımda kaybetmekten korktu. Ama tribün vardı Tribünde taraftar ve heyecan vardı Bu maç için özenle hazırlanmış pankartlar vardı El emeği hazırlanan pankartlarda emek vardı Uzun yıllardır bir başarısı olmayan bu takımların Oldukça genç sayılabilecek seyircileri vardı Bank Asya’

Yanlış bir hayat, doğru yaşanmaz...

Her sezona şampiyonluk parolasıyla başlayıp vasat bir takım olmaktan öteye geçemiyoruz. Peki suç ve günah kimde? Bana kalırsa "suç" bu yalana inanıp peşinden koşan bizlerde, yani taraftarda. "Günahın sahipleri ise bizlere bu yalanı söyleyenlerde. Senelerdir, isimler değişse de aynı hamaset ve içi boş vaatler değişmiyor. Bu takıma gönül vermiş insanların duyguları sömürülüyor. İşin en trajik yanı bu. Özetle, büyük sözler ve iddialar ortaya koyan ama en basit işleri bile yapamayan bir anlayışın egemen olduğu bir futbol kulübüyüz. Demispor adına en çok üzüldüğüm bir diğer konu ise, ne kadar vizyonsuz adam varsa bizim kulübe uğramadan yaşamına devam etmemesidir. Ne yazık ki Ali Güneş de bunlardan bir tanesi. Kendisi, "vizyonsuzluk" kariyerini Demirspor'la perçinlemiştir. Aynı şekilde şu an kadromuzda bulunan bir kısım futbolcu da aynı vizyonsuzluğa sahip olarak Demirspor'da yaşamlarını sürdürmektedir. Ve isimlerini ilerleyen haftalarda tekn

Bekir Çınar'ı Anma Turnuvası-2

Bu kez taraftarlar değil, kulüpler iştirak ediyorlar Bekir Bey'in anısının yaşatılması girişimlerine. spor01'de gördüğümüz kadarıyla yarın başlayıp Perşembe günü sona erecek olan organizasyona takımımızın yanı sıra Seyhan Belediyespor, Adana Gençlerbirliği ve Adanaspor A.Ş. de katılıyor. Takımımızın U19 veya U18 kategorisinde ter döken gençlerle temsil edileceği bilgisini edindik. Eğer her sene Türkiye çapında önemli başarılara imza atan bu gençler turnuva sonucundan bağımsız olarak Bekir Bey'in hayallerine de uygun olarak ayrıca bir çiçek vs. verilerek onurlandırılırsa çok güzel bir jest yapılmış olur diye düşünüyorum. Geleceğimiz artık arka planda kalmasın, onlar arkalarda kaldıkça geleceğimiz de arkalarda kalıyor. Buyurun 16 yıllık tabloya bakın. Belki mecburiyetten transfer yapılmamıştı Bekir Bey döneminde ve yine belki yapılamayan transferler yerine destek vermişti gençler takımdaki ağabeylerine. Ancak o sezon bize şampiyonluk gelmese de bir şeyler kanıtlanmıştı.

Bu Seneyi De Kaybetmeden Önce...

Bu seneyi de kaybetmeden önce, gerekenlerin yapılması gerekiyor. Taraftar Ali Güneş'i istemiyor. (facebook grubu: http://www.facebook.com/groups/205734936158483/ ) (Ayrıca Ali Güneş'i istifaya davet etmek için: http://www.aligunes.com/iletisim adresindeki formu doldurun.)

Adana Demirspor:0-Bandırmaspor:1

Bu sezonki kadronun ne iş yapabileceği bu maçta belli olacaktı. Yapılan iş ortada. En önemli rakibe kendi sahanda kaybediyorsun... Bu kadroyu kuran ve onu yöneten(!) Ali Güneş'in artık inandırıcı açıklamalaar yapması gerekiyor. Klişe açıklamalar istemiyoruz! Bildik yalanlara karnımız tok!

İzmir Derbisi

Bu haftasonunun en kayda değer maçı, İzmir'de; uzun süredir bir araya gelmeyen düşman kardeşler arasında: Göztepe-Karşıyaka. Kavga gürültü çıkmaması, futbolun konuşulması en büyük temennimiz. Benim kişisel olarak iki yakaya da sempatim var. Biri duygusal diğeri mantıksal! :) Bu maçla ilgili (bizim İstanbul Tayfası'ndan, sporx.com ekibinden) Serkan Akkoyun'un yazısına dikiz yapalım: http://www.sporx.com/yazarlar/serkan_akkoyun/iki-kan-kardesin-mucadelesiSXHBQ248506SXQ

Ah Bu Kez Bir Olsa!

BizeüçhaftadahasabredinÜçdörthaftasonraolurbuişAmabuhocakadroyukurmadıkiEnbüyükhatamızbuhocayıgetirmekolduYenihocamızaşansvermeklazımTümtaraftarlarıtribünebekliyorumBazıoyuncularkendilerindenbeklediğimperformansıgösteremedilerBirlikveberaberlikiçindebaşarıyıyakalayacağız Gençlerin, altyapının takımda yer bulmasını istiyoruz. TeknikekibimeveyönetimegüveniyoruzTaraftarlarlabirlikberaberlikiçindeolmalıyızFutbolcularakefilimTeknikheyetekefilimAdanaDemirsporbuliginüstündedirBaşarıyıhepbirlikteyakalayacağızÖnemliolankazanmaktı Blok ve borç para ile değil, halktan ve sürekli paralarla ayakta durmak istiyoruz. TakımaağabeylikyapacakArayasızmapaslaratacakAdanaDemirspor’uözlenengünlerinedöndüreceğizamabirazsabırTaraftarlarsakinolmalıKendilerindentakımazararverecekhareketlerdenkaçınmalarınıbekliyorumDevrearasındakitransferlerilegereklimevkilereoyuncualdıkArtıkçokdahagüçlüyüz Şeffaf bir mali yapı, hesap verebilir bir yönetim istiyoruz. Dönemb

"B'Blog"

Bandırmaspor'la ilgili kaliteli bir blog var: boyutsuzbirsevda.blogspot.com B-Blog sloganıyla yayın yapan sayfada, rakiple ilgili kadro analizlerini bulmak mümkün. Sayfayı yürüten Anıl Koç'un twitleri (@AnlKc) de blogda yayınlanıyor ki son dönemlerde blogun aktif olan kısmı o bölüm olarak görünüyor.

1. Haftanın Ardından

2. Lig Kırmızı Grupta Mardinspor'la deplasmanda karşılaştığımız ilk maçta Burhan Coşkun'un 5. dakikadaki penaltı golüyle sahadan 1-0 galip ayrıldık. Rakibimiz, ekonomik sorunların kıskacında ve hazırlık dönemi geçirmeden futbolcularından yoksun şekilde sahaya çıkan Mardinspor'du. Muhtemelen hiç kimse bu kadar kötü bir oyun sergileyeceğimizi düşünmedi, zira ben de bu kadarını beklemiyordum. Fakat yine de Demirspor'a dair genel bir yorum yapmak için bir kaç hafta daha beklemek gerektiğini düşünüyorum. İlk haftaya dair tek sormak istediğim şey: Teknik Direktör Ali Güneş'in teknik-taktik anlamda bir oyun sistemi var mı? Ben bu maçta öyle bir şey gör(e)medim. Eldeki mevcut futbolcuların bir üst lige terfi etmek için yeterli olduğunu düşünenlerdenim fakat Teknik Direktörümüz gerçekten de koskocaman bir soru işareti... İlk haftanın ardından alınan sonuçlar ve puan durumu şöyle:

"Yeşil zemin üzerinde duran en güzel renkler"

Pazar günü pasajı, Yusuf Al'dan; "Bir İnsan Neden Tirespor'u Tutar" yazısından... "Takımlar galiba, onlara bakan göz sayesinde bir kişilik sahibi olmaya başlıyor. Geçerken iliştiği her şeyi varlıklar alemine kazandıran göz, üstünkörü, kazara veya acemice nazarı gibi. İstemezsek gördüklerimizin mevcudiyetlerini engelleyemiyor olabiliriz ama sebep olduğumuz şüphesizdir. Peru Milli Takımı'nda -alnını büyük gösteren seyrelmiş saçlarıyla Cubilas'ı dışarıda bırakırsak- formanın beyaz üzerinde kırmızı çapraz şeritli olmasından daha önemli birşey yok gibidir. Göztepe, Fuji Mehmet ve gerisinden ibarettir. Milli marşları çalınırken futbolcularının sol elleriyle sağ memelerini tutmaları sayesinde Güney Amerika milli takımları hakkında bir tahayyül sahibi oluruz. Arjantin formasının yeşil zemin üzerinde duran en güzel renkler olduğu (elbette Adana Demirspor'unkiler de öyle) rüzgar müptelası yeleleriyle Kempes sayesinde itikat haline gelebilmektedir. (...) İsabet

Çirkin Kral

Yılmaz Güney anısına, yeni Adana Demirspor pankartı: Çirkin Kral. Emeği geçenlerin eline sağlık. Yılmaz Güney, 27 yıl önce bugün, 9 Eylül 1984'te Paris'te hayata veda etti. Çirkin Kral'ın anısını yaşatmak, biz Demirsporluların gurur kaynağı olmaya devam edecek.

Eski Yöneticiler Yeniden Devrede

Eski başkanlardan Mehmet Gökoğlu ve eski yöneticilerden Önder Serin, yeniden Demirspor yönetim kuruluna girdiler. Gökoğlu'nun başkanlık için geçen kongrelerde kulis yaptığı biliniyordu. Şimdi başkan olarak değil, futbol şubesi sorumlusu olarak içeri girdi. Eski yöneticilik günlerinde kulübe ne kazandırdığı, ne kaybettirdiği tartışmalı (belki de açık!) olan bu isimlerin yine yeniden yönetime gelmesi, bize ne kazandıracak? Onların yönetiminde ortaya çıkan borç batağından, temliklerden, sıkıntılardan gereken dersler alındı mı? Özellikle Gökoğlu, geçmişin muhabesesini yaptı mı? Yapmadıysa, bugün bize ne katacak? Eski tas, eski hamam yola devam ediyoruz.

Cebeci'de Bu Hafta

Sezon başlıyor ve özlediğimiz yeşil sahaya kavuşuyoruz yeniden. Ankara'da, Cebeci Stadı'nda bu hafta iki maç var. Cumartesi günü saat 16.00'da grubumuzdaki takımlardan Kızılcahamam-Akyurt Şeker oynuyor. Pazar günü 16.00'da ise, 3.lig 3. grup 3. hafta karşılaşması, Ankara Demirspor-Tarsus İ.Y. maçı var. Ankara Demirspor, ilk haftayı bay geçtikten sonra 2. haftada Dardanel'i deplasmanda 2-1 yenmişti.

Sezon Başı Kadromuz

Transfer dönemi bitti, son düzlükte çok sayıda transfer yaptık, birçoğu 1.Lig kökenli futbolcular. Bunlar, menajerlerin son dakika kazığı mı yoksa yerinde transferler mi bunu ancak lig başlayınca görebileceğiz. Çünkü yenilerin birçoğu takımla sahaya çıkmadı. Ayrıca bu oyunculara ne kadar para ödendiğine ve ne kadar ödeneceğine dair bir açıklama yapılmadı. Sezon boyunca bu paraların ödenip ödenmeyeceği de şüpheli. Kadromuzun tam listesine şu adresten ulaşabilirsiniz: http://www.tff.org/Default.aspx?pageID=395&kulupID=3603 Şu anda kadromuzda tam 34 futbolcu var. Bunlardan, altyapıdan profesyonel olan ve oynama ihtmali çok düşük oyuncuları çıkarırsak, 29-30 kişiyiz. Rakiplerin kadrosuna göz attığımızda 25-26 futbolcu olduğunu görüyoruz. Teknik Direktör Ali Güneş, kadronun iskeletini koruyacağını söylemişti ancak şu durumda iskelet sistemimiz karman çorman olmuş durumda. Bu kadronun yarıya yakınının devre arasında gitmesi, büyük olasılık. Alelacele alınan oyunculardan verim alınamayınc

Büyüksün Britanya!

Bu espriyi yapan 1 milyonuncu kişi olabilirim ama bugünün kazananı ve kazandıranına şükranlarımızı iletmeliyiz. Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda sürpriz Polonya yenilgimizi, sürpriz Polonya galibiyetiyle örtbas eden Büyük Britanya'ya... evet, şov devam etsin ve "god save the queen"!

"The Show Must Go On"

Bugün Freddie Mercury'nin doğum günü, google bunun için özel bi logo da hazırladı. Sezon başlarken, üstadın doğumgünü bize ilham versin. Mücadelemiz sürsün, şov devam etsin. "Ne için yaşadığımızı bilen var mı?" En azından yaşamımızı anlamlı kılalım. İçeride kalbimiz kırık olsa da, makyajımız aksa da, gülümsemeye devam edelim. Inside my heart is breaking, My make-up may be flaking, But my smile, still, stays on! (...) Does anybody know what we are living for? I guess i'm learning I must be warmer now.. I'll soon be turning round the corner now. Outside the dawn is breaking, But inside in the dark I'm aching to be free!

Maç Programı

Sezon açılışında, İskenderun DÇ'yi Burhan'ın golleriyle 2-0 yendik. Bu arada transferler hala devam ediyor. Giden 10 küsür oyuncuya karşılık bir o kadar transfer yaptık. Kadro yine baştan aşağı değişiyor. Transfer sezonu bugün itibariyle bitecek. Kesin listeyi yarından itibaren görebileceğiz. Lig bu hafta başlıyor ve TFF programı açıkladı. Bu pazar Mardin deplasmanı, saat 16.00'da. İkinci hafta kendi sahamızdaki Bandırma maçı saat 20.00'de görünüyor. 25 Eylül'de Eyüp'le oynayacağımız maç, Eyüp'ün geçen seneden kalan cezası nedeniyle seyircisiz ve saat 15.00'te.

"Demirspor Lokali..."

Pazar günü pasajı, Cem Dizdar'dan, kentle ve Demirsporla bağını anlattığı anlar... "Ben orada daha çok Samsun Demirspor idmanlarını izlerdim. (...) O takım da bütün Demirspor takımları gibi şahane bir takımdı. Malum, koyu lacivert-açık mavi renkler. Çocukluğu, köyden kente trenle gidip gelerek geçen biri için, garların, demiryollarının, demiryolu işçilerinin, makinistlerin, kondüktörlerin, makasçıların hayatımızdaki yeri ne kadar mühimse, Samsun Demirspor da o kadar mühimdi. Benim için Demirspor'u ayrıca mühim kılan birşey ise, o bahsettiğim sahanın karşısında, son gittiğimde Samsun'da hala yerinde durduğumu gördüğümde büyük sevince kapıldığım ama halini görünce hüzünlendiğim 'Demirspor Lokali'ydi. (...) Bir sürü çocuğun başına geşen benim başıma da gelmiş, duvar dibindeki sünnet yatağında acı içinde kıvranırken millet Demirspor Lokali'nde benim şerefime düğün yapmıştı." ("Üstelik Hala Yaşıyoruz! Ya Yaşamasaydık?"/ Samsunspor-Kırmı

19.40

Usain Bolt, bugün Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 200 mt.'yi 19.40 sn.'de koştu. Ne güzel bir skor, ne güzel bir derece... Bir süre burada kalsın, daha iyisi olmasın!

Sezon Açılıyor-Taraftar Toplanıyor

Bayram tatili sonrası sezon açılışı var; İskenderun Demirçelik ile oynuyoruz pazar günü. Öncesinde Atatürk Parkı'nda toplanıyor taraftar; Şimşekler Grubu, tribüne ve camiaya dair bir açık hava toplantısı düzenliyor, trübünün çizgisi nedir-hali tavrı nedir, kitle bilgilendiriliyor. İskenderun ile Bekir Çınar döneminde, Livorno öncesi, 2009'da da sezon açılışı yapmıştık. İki transfer var; Balıkesir'den Soner Ergençay-1988'li Beşiktaş altyapısından yetişip, İnegöl, İstanbul ve Balıkesir formaları giymiş. Geçen yıl Balıkesir'de kiralık oynuyordu ve takımın daimi oyuncularındandı. Altay'dan Tayfun Seven-1980'li; Süper Lig tecrübesi olan bir oyuncu. 2007'den beri İstanbul Belediye, Malatya, Bolu, Altay ile birlikte 1.Lig'in gediklilerinden...