Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bize Göre Deplasman...

Hasan Kalkancı kardeşimiz çok güzel yazdı Beşiktaş-Demirspor maçı sonrası duygularını. Sonra da Doğan abi hemen pazar boşluğunu buldu ve oraya yerleşti :) Şakası bir yana dolu dolu, duygusal gecemizi Hasan kardeşimizin paylaşımları özetliyordu, biz de ufak katkılar koyduk bu paylaşımlarına. Aşağıda olduğu gibi aktarıyoruz. Eline sağlık Hasan. "Bu galibiyet 90 dakikalık bir maçtan ibaret değil.  Çok çileler çekildi 20 senelik süreçte!  Durak’lama devrinden bugüne devam eden ihanetlerin, biz olmazsak kulüp kapanır masallarıyla geçen yılların biriktirdiği psikolojik savaş var bu galibiyette!  Kapalı kapılar ardında zengin edilen menajerlerin, torpilli oyuncuların, komisyon transferlerinin hikayesi var. Bakırköy’de 4-0 ile 3.lige düşürülen gençliğin, Bursa’da 1-0 dan 5-1’e uzanan derin Demirspor’un hikayesi var, Konya’da kaybedilen şampiyonluk sonrası soyunma odasındaki yumrukların hikayesi, hainlerle ve bastırılmış taraftarın mücadelesinin hikayesi var.  Aç susu

Çok Yaşa Demirspor

Biz olmazsak Yenice'den öteye gidemezsiniz diyenlere inat; bizi Kozan Stadlarına mahrum bırakanlara, Silifkesporlara Firat Üni.lere rakip edenlere inat, taraftarın gücüyle #AdanaDemirspor74YıldırAyakta

Mavi Lacivert Yaşamak - 16

Kürşat İşler kardeşimiz Hasan'dan gelen ortayı yakalıyor ve duygularını bizlerle paylaşıyor... "Hasan Çakalcı kardeşimin oyunu açan pasında fizik üstünlüğümü (!) de kullanarak Timur Ekiz den önce topu kontrol ediyorum. Epey geç gelse de, işler ve şehir dışılar nedeniyle unutulduğumuzu düşündürse de pası için öz hemşerime Osmaniyeli tayfadaşıma teşekkürlerimi sunuyorum Adana Demirspor deyince tarifi imkansız bir platonik aşk, bolca hüzün, gözyaşı, sapasağlam dostluklar, özden öte abiler, ablalar, kardeşler, birlikte yaşanılan onlarca güzel anı, deplasmanlar gibi pek çok şey geliyor insanın aklına. Onlarca abim, ablam, kardeşim oldu Demirspor sayesinde evimden yüzlerce km uzakta, "Gurbette Demir Gibiyiz" demeyi öğrendik hep birlikte. Sımsıkı tutunarak, masmavi hayaller, masmavi bestelerle ısıttık Ankara'nın ayazını. Pek çok mutluluk dolu, hüzün dolu anı olsa da mavi-lacivert hafızamda; beni en çok etkileyenler hep yolda, sokakta, metroda, otogarda vs karşılaşıla

Mavi Lacivert Yaşamak - 15

Tayfanın en "konuşkan" simalarından Hasan Çakalcı kardeşimiz pası alıp topu sürüyor. Dinliyoruz... "Pasın için teşekkürler Ömer Faruk Canpolat, bir an için unutulduğumu zannettim .Bu güzel pas gelmeseydi araya girip topu kendim alacaktım. Hayatımın en güzel günlerinin Adana’da geçmesine rağmen ben ADS’yi Ankara’da sizlerin sayesinde yakından tanıma fırsatı buldum. ADS’nin tribün videoları ilgimi çekti. Sonra facebookta ADS ile sayfaları beğenirken bizim tayfayı da eklemişim. Onur abinin yoğun ısrarı üzerine halı saha maçlarına gelmeye başladım. Bu ısrarlar her ne kadar beni tedirgin etse de kendime güvenip gelmeye başladım. Velhasıl, tribünde gördüğüm takım aşkını tayfada ve Ankaraspor (şu an ki Osmanlıspor) maçında gördüm. 3 - 0 yenilmemize rağmen içimde bir mutluluk vardı. Artık ben de tam olarak ADANA DEMİRSPORLU birisi olmuştum. Topu fazla ayağımda tutmayarak ortamı Kürşad İşler ve Timur Ekiz'in olduğu yere açıyorum."

Adana Demirspor 74 Yaşında

Demirsporumuz 74 yaşında, hala yolun başında, mücadele yolunda! Birlikte iş yapmanın, hayatı hep birlikte organize etmenin, sorumluluk ve disiplinin kurduğu bir mantık var Demirspor kültürünün arkasında. Yeni kurulan bir ülkenin emekçilerinin gücünü gösterdiği bir yapıydı. Bu mücadeleyi hala sürdürenlere selam olsun, Demirspor'u kurucu mantığını ayakta tutanlarla omuz omuza yürüme gücü daim olsun! Daha önceki yıllarda taraftarın kendi azmiyle sürdürdüğü kutlamaları, 75. Yıl içinde kulüp tarafından  profesyonelce yönetilmesini umuyoruz.

Adana Demirspor:1 - Osmanlıspor:0

Var ol Mavi Şimşek, ayağınıza sağlık çocuklar! Ne desek az, ne yaptığını bilen, takım oyununu harfiyen uygulayan bir Demirspor vardı sahada. Berbat bir hakem yönetimiyle, Tolga Özkalfa, sarpsaracak maçı tertemiz tamamladık. Sahada sırıtan, görevini yapmayan kimse yoktu. Yine bir korner golüyle galibiyeti aldık. Bu haftaki  3 maçta 3 korner golüne imza attık. Bu maçın analizini bir daha yaparız ama bizi çok mutlu eden futbolcularımıza, bu ligte ilk kez tam dolu tribünlere imza atan müthiş taraftarımızı sevindiren takımımıza çok teşekkürler!

Celaliyim, Celalisin, Celali

Koca bir medeniyeti kendi özel mülkleri gibi algılayan, tarihi değerleri ticarileştiren anlayışla kulüplerini isimlerini Osmanlı'ya çeviren Gökçeklerin Ankaraspor'u bu haftaki rakibimiz. Onların sembolize ettiği her türlü kötülüğe karşı, zaferlerinin karşısında zulümlerine direnen celalileriz. Kamucu, ortak başarıya, birlikte iş yapmaya gönüllü bir camianın neferleri olarak tarih olanlara karşı tarih yazmaya devam edelim. Osmanlı hayali üzerinden kurulmaya çalışılan her türlü muhafazakarlığa birlikte direnelim.

Adanalı İsmail Usta...

Yapıp ettiklerimizi biraz geriden paylaşabiliyoruz zaman kısıtımıza bağlı olarak. Geçen hafta Samsun maçını Ankara Tayfası'nın 40 bireyi bir arada izledik. Yeni arkadaşlarımızı tanımak, eskileri ile hasret gidermek imkanı bulduk. Bir araya gelmeleri seviyorum. Bir arada daha mutlu, daha güçlüyüz.  Adanalı İsmail Usta, Ankara'daki yeni mekanımız. Her şeyden önce Demirsporlu ustamız. Üstelik Ankara'da faaliyet göstermesine karşın, kentin diğer takımından müşteri kaçmasın, komşu illerden antipati toplamayayım gibi bir kaygıya kapılmadan, kendi duygularını açıkça dışa vuran bir adam. Bildiğimiz Demirsporlu yani. Islak mendillerin arkasına logomuzu basmış. Mekanın en görünür yerine de atkımızı asmış. Güzel bir abimiz. Lahmacunu Adana usulü yapıyor, oldukça başarılı, kebabı Ankara'da ilk üçe girer gayet lezzetli. Ciğer, kuşbaşı, kaburga başarılı. Şalgamı da bildiğimiz Adana ev yapımı şalgam. Acısı yanında ayrı gelen cinsten. Biz yerimizi bulduk, bulmuşken Samsun'd

Daha İyi Kaybetmekten Daha İyi Kazanmaya

Yıkıla yıkıla yenmeyi öğreniyoruz; daha iyi kaybetmekten daha iyi kazanmaya geçiyoruz. Mücadeleye devam ediyoruz, teker teker ve hep birlikte. Büyüyerek, dayanışmayla çoğalıyoruz; inanarak yürüyoruz.  Dünkü Beşiktaş maçı sadece bir 3 puan değil aynı zamanda yıllardır süren emeğin de küçük/büyük bir yansımasıydı. Bu camiayı daha iyi hale getirmek için emek harcayan herkese teşekkürler.

ZTK: Beşiktaş:1 - Adana Demirspor:2

Demirspor budur işte, ne yapacağı belli olmaz, yedek kadroyla İstanbul'da Beşiktaş'ı yener... Sağolun çocuklar ayaklarınıza sağlık, böyle oynayıp yenilseniz de üzülmezdik zaten! Bulduğumuz pozisyonları gole çevirdik, yine ilk golü atınca takımın direnci artı. 2-0'dan sonra hemen gol yeme alışkanlığımızsa devam etti. Yola devam ,mücadeleye devam; yollara düşen taraftarımız eve mutlu dönüyor asıl sevincimiz bu!

Demirspor Taraftarı İstanbul'da

2012'deki Galatasaray maçı sonrasındaki bir diğer İstanbul çıkarmamız adım adım gerçekleşiyor; tribünsüz bırakılmaya çalışılan memleket futbolunda tribününe sahip çıkan Demirspor taraftarı Sarıyer'e doğru yol alıyor, işte twitterdaki ilk fotoğraflar:

Beşiktaş Maçı Sarıyer'de

Yarın oynayacağımız Beşiktaş kupa maçı saat 13.30'a ve Sarıyer Yusuf Ziya Öniş Stadı'na alındı. TFF'nin bu son dakika değişikliği deplasman yapacakların da planlarını alt üst etti. Hava koşulları nedeniyle böyle bir değişkliğin yapılmış olma ihtimali var. Düzeltme: Bu kez de yayıncı kuruluşun isteğiyle 14.00'e alındı maç; bu TFF bi harika doğrusu!

Samsunspor:0 - Adana Demirspor:1

Çok değerli bir 3 puan aldık Samsun deplasmanında. Açıkçası dişimize göre takımlara karşı daha dirençli oynuyoruz.  Antep-Ordu-Manisa üçlüsüne karşı oynadığımız kötü oyunun yerine bu kez iyi pas yapan, oyunu kontrolünde tutan bir takım vardı. Bu farkta Beykan etkisini hissettirdi. Oğuzhan gibi onun da ayağına top yakışıyor ama oyunu rahatlamayı  daha iyi biliyor.  Son bölümde kapandığımız anlarda da daha şuurluyduk. İlk yarıda Şaban ve Hurşut ile kanatlardan iyi bindirmeler yaptık. Yiğitcan'ın müthiş kafası öncesi golün geleceği belli olmuştu.  İlk golü bizim attığımız maçlarda direncimiz daha çok artıyor. Golü bulunca oyunu kontrol edebiliyoruz. Sonuçta rakiplerin puan kaybettiği haftada kazanmak çok iyi oldu.

Mavi Lacivert Yaşamak - 14

Ortada kalan pasa birinin gitmesini beklemeden, topun hareketini kesmemek adına tayfamızın gençlerinden birisi olan Ömer Faruk Canpolat'ı göreve çağırmayı görev bildim. Sözü kendisine bırakıyorum... "Orta alandaki kısa paslardan sonra bana gelen top için teşekkürler. Niğdeli birisi olarak Demirspor'la tanışmam futbolla alakası olmayan babamın Adana'da tesadüfen Demirspor forması alıp bana getirmesiyle oldu, yanlış olmasın ilkokul 6. sınıfa gidiyordum o zamanlar. Önce bir kaç tribün videosu ilgimi çekti. Derken bir sene sonra Ankara'da Şekerspor maçı olduğunu fark ediyordum. Tribün sevdalılarından Mehmetcan arkadaşımı da koluma takıp maça 15 dk rötarlı giriş yapıyorduk. Hatırladığım kadarıyla 200 kişilik bir topluluk, yenilmemize rağmen hiç ses kesmeden tezahürata devam etmişlerdi. O zaman anladım ki bu sevda ne kupa ne de galibiyet sevdası. Aşk orada alevlenmişti. Ve geçen senede bu tayfanın varlığından da haberim oldu ancak deplasman henüz kısmet olmadı. Üniv

Mavi Lacivert Yaşamak - 13

Facebook grubumuzda mavi lacivert anılar akmaya devam ediyor. Aydilek İnce de hatıralarını bizimle paylaşan kardeşlerimizden. Paylaşımı için teşekkür ediyoruz... "Nereden başlamak gerek bilmiyorum aslında. Belki buradaki abilerim kadar uzun bir Demirspor geçmişim yok ama kocaman bir sevda var kalbimde. Demirspor'la tanışalı 2 sene oldu. Eren adında bir arkadaşım vardı. Demirspor hastasıydı bildiğim. "Ne yapıyorsun" diye her sormama ya "maç özeti izliyorum" ya "marş dinliyorum" falan derdi. Sonra bana marşları videoları atmaya başladı. Bir gün bir baktı, mırıldanıyorum, "Şehrin Asi Çocukları" diye..  Sonra beni maça götürdü. Resmen aşık olmuştum Şimşekler Grubunun bağırmalarına. Orada olmalıydım o atmosferin hep içinde olmalıydım. O aşkı hep yaşamalıydım o an aklımdan geçen tek şey buydu. Maçlara gider olmuştum sürekli. Tabi evdekilerin haberi yok olsa asla bırakmazlar. "Kızsın", "bir şey olur" falan modu, bilirsin

"Yeniden Takım Olabilmek"

Mustafa'nın yazısını yayınladığı sıralarda sıkı takipçilerimizden Yalçın Çetinkaya (@yyalcinkaya) da benzer bir konuda bizle yazısını paylaştı, keyifle yayınlıyoruz . "Sarıyer’i yenmek, hem kupada iddiamızı devam ettirmek hem de kötü gidişi sonlandırmak için önemliydi. Elbette ki PTT 1.Lig takımlarıyla Sarıyer arasında kalite farkı var. Ama bazı oyuncuların dünkü karşılaşmada sahada görünen performansları, hırsları lig maçlarında da tercih edilmeleri gerektiğini gösterdi. Düşüşe geçtiğimiz son haftalarda oyuncuların isteksizliği, düşük performanslarına rağmen Ünal Karaman’ın hep aynı oyuncularda ısrar etmesi, bir oyun kurgusunun olmamasını klasik Demirspor sorunlarına bağlamıştım. Ama kupa maçındaki oyuncu tercihleri öyle olmadığını, Ünal Karaman’ın kişisel tercihleri olduğunu düşündürdü. Sakatlanana kadar ligde çok iyi performans gösterip, ondan sonra yedek kulübesinde unutulan Beykan Şimşek, hırslı oyunu, ara pasları ve attığı golle maçın yıldızıydı. Emre, Oğuzhan yine sah

Eski ve Zorlu Bir Konu: Takım Olmak

Demirspor’un sahada oynanan futbol açısından çok büyük bir sorunu olduğunu düşünmüyorum. Saha dışı faktörlerin sahaya negatif etki edebileceğini hatırdan çıkarmadan, şu anki durumumuzun sahada futbol oynamaya istekli bir takıma engel olmadığını düşünüyorum. Yani, bir şekilde puan kayıplarımızın sahadaki oyuna gerekli müdahale ile en aza indirilebileceğini savunuyorum. Taktik vs. gibi konulara, o oyuncuyu şuraya çekelim tarzı diziliş icatlarına ihtiyaç yok. Uzun zamandır bu takımın peşindeyim, bu kadar alternatifli bir kadro bu kadar az maliyetli (bildiğimiz kadarıyla) olarak bir araya getirilmemişti. Örneğin öyle bir forvet hattı var ki, yedeklerle bile bu ligde playoff zorlanır rahatça. Geçen sene çare bulamadığımız gol yeme alışkanlığımızı bu sene anlamlı bir seviyeye çektik. Yalnız geçen seneden daha dişli bir rakip kümesi var karşımızda. Özellikle orta ve orta-alt ekipler, hatta alt sıradakiler bile form tutmaya başladı. Bu da puan almayı zorlaştırıyor. Özellikle,bir hedef

ZTK: Adana Demirspor:1 - Sarıyer:0

Türkiye Kupası'nda kendi sahamızdaki ilk maçta ilk 3 puanı kazandık. Beykan'ın attığı şık golle Sarıyer'i 1-0 mağlup ettik. İlk 11'de yine ideal kadroda yer almayan  Fazlı Kocabaş, Umut Sözen, Hakan Söyler gibi isimler. Kalemizde de altyapıdan yetişen Emre Selen oynadı. Bu isimlerin kazanılması kadar maçı kazanmak da önemli tabii ki. Ortada geçen oyunu lehimizde tutmayı bildik. Grup maçlarının başında 8 puan (6 sarıyer, 2 Rize) olarak düşünsem de, ideal kadro ile oynamamız nedeniyle, bu planı 5 puana çekiyorum. Yönetimden ve teknik kadrodan kupada ilerleme hedefine dair açıklamalar da görmediğimiz için, bu maçlarda oyuncu kazanmak hedefinin ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Yine de Beşiktaş'ın gruptaki tüm takımları yenme ihtimali içinde, daha düşük puanla ikinci çıkma ihtimalimiz var.

Çarşı'nın Darbesi

Çarşı'nın darbecilikle suçlandığı dava bugün başladı. Bu iktidar döneminde herkesin bir gün darbeci olmakla suçlanması muhtemel! Sıra tribüncülere geldi. Kontrol edemedikleri her türlü kalabalıktan korkuyorlar. Korkuları onları esir aldı ve sağa sola saldırıyorlar, kendi uydurdukları yalanlara inanarak. Tribünler önemlidir, bunu onlar da biliyor. Karşılarına 1453 uydurmasını çıkardılar, yemedi. Kendi mitinglerinde uyduruk Çarşı bayrağı salladılar, olmadı. Tarihe geçecek komik gerekçelerle, suçlamalarla insanları töhmet altına almaya devam ediyorlar. Benim Çarşı'ya karşı kişisel antipatim var. Ama bu onların yaptıklarını değersiz kılmıyor. Futbol ortamının apolikitkliğinde, hele ki FB ve GS tribünlerinin kötülüğü içinde Çarşı'nın yapıp ettikleri önemli. Çarşı'nın darbesi işte budur; iktidar kontrolündeki tribün ortamına az da olsa soluk aldırmak. Passolig hadisesiyle tribünleri boşaltmaya çalıştılar. Kimi karşı çıktı, kimi inadına alıyorum, orada olacağım dedi, ikisi

Mavi Lacivert Yaşamak - 12

Sinan Güçlü, öğrencilik yıllarında yolu bereketli topraklara düşen, Demirspor rüzgarına kapılan kardeşlerimizden birisi. Aynı zamanda şu anda Demiryolları'nda çalışan harbi bir Demiryolcu! Sözü ona bırakırken Ankara'da henüz tanışmadığımız, tanışıp da kaynaşamadığımız kardeşlerimize bu vesile ile seslenmek istiyorum. Facebook, twitter, blog, vb. kanalları takip edip bize ulaşın. Sesinizi nefesinizi aramızda görmek hepimizi mutlu edecektir. "Tayfada bu kadar yeni iken aldığım bu pas beni ne kadar heyecanlandırdı, gururlandırdı, anlatamam. O yüzdendir pası geç fark edip olgun bir atağa çevirmekte gecikmem. Pas için ayrıca teşekkür ederim Türkay Gül kardeşim. Aksaraylı olmam münasebetiyle Adana ile Adanalıların sıcaklığı, samimiyetiyle ve tabi ki benim için bir tutku, hayata karşı bir duruş olan Demirspor'la tanışmam bir hayli geç, bundan yaklaşık 6-7 yıl önce üniversiteyi mersinde okuduğum sıralarda oldu. Ev arkadaşlarım, sınıf arkadaşlarım, hepsi Adanalı'ydı,

Mavi Lacivert Yaşamak - 11

Türkay Gül, Tayfa'nın geçmişine ışık tutacak kardeşlerimizden... Mavi lacivert hatıralarını dinliyoruz, 2007'den hem de... "Arka direkte müsait pozisyonda olmama rağmen ayarsın Okan'ın pası arkama düşünce biraz vakit geçirdik haliyle... "Baba'dan Demirsporlu" kavramı vardır ya, hah işte ben o şanslı kesimdenim. Ama babamdan daha şanslı olmamı sağlayan durum ise Ankara Tayfasını tanımamdan kaynaklanıyor... Sene 2007, üniversite hazırlıktayım, o gün Kırıkkale ile kupa maçımız var. Biliyorsunuz hazırlıkta kuş kadar devamsızlık hakkınız var ve maç hafta içi gündüz. Küçük bir ikilemden sonra, okulun da otogara yürüyüş mesafesinde olmasının avantajıyla biniyorum otobüse gidiyorum Kırıkkale'ye...Şimşekler Grubu'nun maça organizasyon yapmadığını yolda öğreniyor ve üzülüyorum. Neyse, tek başıma da olsa izler gelirim diyorum. 5-10 dk rötarlı giriş yapıyorum stada. İçeri girdiğimde 15-20 kadar Demirsporlu görüyorum, çok şaşırıyorum. Onların beni gördüğ

Adana Demirspor:1 - Manisaspor:1

Deplasman mağlubiyetinden sonra kendi sahamızda da iki puan bıraktık. Alt sıralardaki üç takımla yaptığımız maçlarda toplam 2 gol atıp 4 puan alabildik. Bu haftaya kadar 25 gol yemiş Manisa'ya da ancak penaltı golü üretebildik. Kontra atak ve duran top/yan top dışında organizasyon üretemiyoruz. Gol sıkıntımız iyice belirginleşti. Mulenga'nın durduğu haftalar da takım da duruyor. Onu besleyen Ali ve Tayfur da aynı şekilde ilk haftalardaki etkinliklerinden uzak. Orta sahada organize olmamızı sağlayacak elemanımız yok. Manisa'nın kalecisi Bayram bize karşı devleşti. İlk yarıda cezasahası içinde Abdülkerim'in, ikinci yarıda Mesut ve Tayfur'un şutlarını çıkardı. Penaltıda da doğru köşeye iyi uzandı. Kötü gidişat sürüyor. Görünen o ki parasal veya teknik nedenlerin bir an önce çözülmesi gerekli.

Yaşar Duran

Kaleci antrenörümüz Yaşar Duran, bu aralar reklamlarda boy gösteriyor. O vesileyle kulaklarını çınlatalım istedik. Reklamda kendisiyle inceden dalga geçilmesine izin vererek olgunluğunu ortaya koymuş Yaşar Hoca. Bildiğiniz gibi 8-0'lık İngiltere maçı (İngiltere'de olan, bir de Türkiye'de 8-0 vardı; onda kalede değildi) Yaşar Hoca'nın kariyerine damga vurmuştu. Uzun süre Fenerbahçe'de forma giymiş, 83 ve 85 şampiyonluklarında kaleyi korumuş biri olsa da o maç hep Yaşar Duran'ın yakasında kaldı. Ayrıca, Sarıyer, Malatya ve kariyerinin başında ve sonunda Gaziantepspor formalarını giydi. Tabii esprili kişiliği, o maç ve diğer milli takım maceralarını anlattığı program ve söyleşilerle bu meselenin uzaması ve renklenmesinde kendisinin de payı oldu. O iğneleyici sorulardan hiç gocunmadı, keyifle anlattı. 8-0'lık o maçta yer alan ve yine eski Fenerbahçeli Abdülkerim'in (o da esprili tavrıyla tanınır) bizde teknik direktörlük yapması da ayrı bir tesadüf.

G. Antep BB:1 - Adana Demirspor:0

Kazansak üçüncü sıraya yükseleceğimiz maçtan puan alamadık. Kötü oyunun sinyalleri geçen hafta Ordu karşısında verilmişti. Hafta içi de kötü giden Rize'ye karşı özellikle ikinci yarı kötü oynamıştık. Belki yorgunluk belki alt sıradaki takımlara karşı konsantrasyon eksikliği ama sahadaki oyun iki haftadır mutlu etmiyor bizi. Tıpkı geçen hafta bizim yaptığımız gibi maçın başında gelen golle idare etti Antep BB. İlk yarı Timur ve Mulenga ile pozisyon bulsak da sonuç gelmedi; ikinci yarı Oğuzhan ile hücuma hareketlilik getirmeye çalıştık ama olmadı. Pas yapamadık, uzun paslar hep başarısız oldu. Ne Ali ne de Tayfur kapalı savunmayı açacak etkili orta yapabildiler. Ekstra bir oyuncu da çıkmayınca ikinci yarı taraftarı uyutan bir Demirspor izledik. Deplasmda yerini alan yaklaşık 1500 Demirsporlu evlerine üzgün döndü. Antep BB ilk kez kendi sahasında kazandı, belki ilk kez kendi sahalarıında seyirci açısından deplasman havası yaşadıkları içindir...

Sundance Film Festivali'nde Demirspor Rüzgarı

Bağımsız sinemanın en prestijli festivallerinden Sundance Film Festivali bu yıl yirmi dokuzuncu kez düzenlenecek. Dünyanın en önemli beş film festivalinden birisi olarak kabul edilen festivalde hangi filmlerin yarışacağı açıklandı. Senarist, yönetmen ve yapımcılığını Tolga Karaçelik'in üstlendiği "Sarmaşık" isimli film 12.700 başvurunun içinde yarışmaya dahil edilen on iki film arasında kendine yer buldu. Ülkemiz sineması adına mutluluk veren bir gelişme olmasının yanı sıra ajanslara düşen film kareleri bir Demirsporlu olarak heyecanlanmama yol açtı. Filmin başrol oyuncusu Nadir Sarıbacak'ın üzerinde Demirspor poları ve forması görmek oldukça şaşırtıcıydı. Bu sahnelerin filmde kullanılıp kullanılmadığını bilemiyorum elbette. Şu haliyle bile, Demirspor formasının kıtalar arası bir müsabakaya çıkması çok keyifli geliyor. Umarım film ödülle geri döner. Yarışma 22 ocak - 1 şubat arasında gerçekleştirilecek. Bu arada Nadir Sarıbacak 2009'da Altın Koza'da "

Mavi Lacivert Yaşamak - 10

Göktuğ pası tekrar Ankara'ya şişiriyor. Bu sefer top tayfanın en sakallı simasında. Okan Akdoğan, mavi lacivert anılarını paylaşıyor bizlerle... "İnanılmaz derecede güzel gelen pası rahatça kontrol edip rakip kaleye doğru ilerliyorum... Ben de sizlere lise yıllarında yaşadığım ve unutamadığım bir anımı anlatmak istiyorum. 2008 Mayıs'ının sonu, 30'uydu. Demirsporumuz play-off'ta finale kalmıştı. Ve bu sene hiç olmadığı kadar çok inancımız vardı. Babası Kurttepe Anadolu Lisesi'nin müdürü (fazla disiplinli) olan arkadaşım İlter bize ders çalışma bahanesiyle gelmişti. Daha sonra biz dolmuşa atlayıp Konya'nın yolunu tuttuk. Marşlar söyleyerekten Konya'ya vardık ve Konyaspor taraftarlarının da desteğiyle stadı doldurduk... Her şey tamamdı. Seyirci yine 10 numara. Stad, zemin, hava, inanç hepsi çok iyiydi. Maç başlamadan tezahüratlar başladı ve susmak bilmeden boğazımız şişesiye devam etti. Lakin gol gelmiyor ve gittikçe sevinç yerine gerginlik çöküyordu

Mavi Lacivert Yaşamak - 9

Göktuğ, Ankara Tayfası'nın harcını karanlardan, tayfayı ayaklandıranlardan, sesimizin gür çıkmasında payı en çok olanlardan... "Mavi Lacivert Yaşamak" serisinde sırada onun sözleri var. "Geyik1940'a pası için teşekkür mü etsem kızsam mı bilemedim. Yazmayı pek sevmem, beceremem... Benim mavi-lacivert serüvenim süper ligde olduğumuz 94-95 sezonunda kendi evimizde oynadığımız ve mağlup olduğumuz Kayserispor maçı ile başladı. Serüven başlarken işler fena değildi ama sonraki yıllar pek öyle olmadı. Her sezon sonu düşülen ligler, şehir takımlarından ilçe takımlarına geçiş vs. Geçen her yıl, her başarısızlık sevgimi biraz daha büyüttü. İnsan sevdiğinden uzak kalınca daha çok bağlanır ya Ankara yıllarında bağlılık-bağımlılık daha da arttı. Elbette bu artışta tayfanın varlığı etkili oldu.  Acısı, tatlısı, başarısı, başarısızlığı, Demirspor'a dair bugüne kadar yaşadığım her an bana iyi ki yaşamışım dedirtti. Geçen yıllara ait çok anımız oldu, yazması zor anlatma

Antep BB'ye Karşı

2005'te bizim gruptan çıktıktan sonra uzun yıllardır bu ligte mücadele ediyor Antep BB ve Süper Lig'in kapısına kadar da gelmişlerdi play-offlarda. Bu sezon özellikle kendi sahasında kötü olan bir rakibe karşı mücadele edeceğiz. Aslında kadro kötü değil, AKP'nin iddialı bir adayla kazandığı belediyenin desteğine rağmen durumları kötü. Kalelerinde, 2008'te Adanaspor maçındaki müthiş içeri alışıyla gönlümüzde ayrı (!)  bir yeri olan İlker Avcıbay var, tıpkı iki yıl önce Ramazan'ı üzdüğümüz gibi onu da üzelim bu kez! Gökay İravul ve Özgür Öcal gibi eski oyuncularımız da Antep BB'de. Geçen iki sezondaki 4 maçta 3 galibiyetimiz var. İşi ciddi tutarsak, Urfa maçındaki gibi tribün desteğiyle 3 puanı alırız.

ZTK: Rizespor:2-Adana Demirspor:1

Kupada gruplardaki ilk maçımızda yersiz bir golle yenildik, 1 puan alabilirdik. Her iki yarıda net goller kaçırdık. Birbiriyle oynamaya pek alışık olmayan, sezon başından beri çok şans bulmayan oyuncularla sahadaydık. İki takım arasında lig farkı yok gibiydi, biraz daha asılsak maçı alabilirdik ama kişisel hatalar çok belirleyici oldu.