Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Basın Açıklaması

KAMUOYUNUN DİKKATİNE !  Mavilacivert.com, Şimşekler Grubu, Ankara Tayfası, ADS-Der ve Üni-Adanademir ortak basın açıklamasıdır!  Yıllarca mücadele ettiğimiz ve 21 yıldır uzak kaldığımız Süper Lig’e yükselebilmek için bu sezona yine büyük yatırım ve umutlarla başladık. Bugün geldiğimiz noktada sezon öncesi hedeflerimizden ve beklentilerimizden çok uzakta kalmış olsak da, henüz hiçbir şeyin bitmediği, matematiksel bile olsa ilk 2’ye girerek direkt bir üst lige çıkma şansımızın hala sürdüğü bir gerçektir.  Bu noktada biz Demirsporlulara düşen görev; bir sezonumuzun daha heba olmaması için, her zaman olduğundan daha fazla duyarlı ve sabırlı olmak, kenetlenmek, üzerimizdeki bu “kaybetme” psikolojisinden bir an evvel kurtulmak ve hedefe ulaşmak için elimizden gelen her şeyi yapmaktır. Son haftalarda üst üste gelen puan kayıpları sonrasında yine her zaman olduğu gibi bir takım çevreler gerçek yüzlerini göstermişlerdir! Başta sosyal medyada olmak üzere değişik platformlarda

Sayın Yönetim, Gelin Yara Saralım

Yönetim gücünü elinde bulundurmak mutlak hükmetmeyi gerektirmez. İstişare ve tecrübelerden yararlanmak önemlidir. Kendi yönetimimize söylüyorum bunu. Kaderimize söylüyorum desem yeridir.  Demirspor’a gelen neredeyse hiçbir yönetim ben başarısız olayım, taraftarı kahredeyim, kanser edeyim diye gelmiyor. Yeni umutlar ve enerji ile yönetime talip oluyor ve iyi şeyler yapmaya çalışıyor. Ben şimdiki yönetimin de iyi niyetinden şüphe etmiyorum. Ancak mezarlık yolları iyi niyet taşları ile örülü. Mevcut yönetimimiz de diğer yönetimler gibi geçmişin hatalarını tekrarlamaktan vazgeçmedi. Vazgeçmedi kelimesi de doğru değil aslında, çünkü geçmişi tekrarladığını bilmiyordu bizim yönetimimiz de. İşin acı olan kısmı şu. Her yeni yönetim Demirspor camiasını tecrübe edecek ve yaşayarak öğrenecek diye, biz taraftarlar aynı acıyı tekrar tekrar çekiyoruz. Heba olup gidiyoruz, kaybolan yıllarımızın muhasebesini yapmadığımız için de yeni bir sezona yine yeni umutlarla girip aynı hüsranlara hazırlan

Kalıcı Gelir

Çok eskilerde yazdığım yazıları kurcaladım biraz. Bulduklarımın özetini vereceğim buraya.  Sene 2010.   Kentin Valisi Boluspor’a üç adet otobüs tahsis edilmesine yardımcı olmuş. Bir otobüsün parasının yarısını da üstlenmeyi kabul etmiş.  Bolu belediye başkanı şehrin Abant gişelerini Boluspor’a tahsis etmiş.  4 tane de fırın vermiş.  Daha önce Kızılay’ın işletmekte olduğu büfelerin ihalesini bu kez Kızılay ve Boluspor’a ortaklaşa vermiş.  Şehrin tüm sokak ve caddelerinin otopark ihalesini Boluspor almış.  Sene 2009.   Otoparkı olan futbol takımlarından örnekler.  Alanyaspor, Kasımpaşaspor, Kaş Gençlikspor, Boluspor, Yeşilköy SK, Karagümrükspor, Keçiörengücüspor, Beyşehir Belediyespor, Sakaryaspor, Bandırmaspor, Arnavutköyspor, Burdurspor, Elazığspor, Uşakspor, Gençlerbirliği, Ankaragücü ve Ankaraspor otoparkları.  Demirspor’a otopark ihale etmek mevzuata aykırı ise misal aylık 10.000 TL’ye kiralayın.  Sayın Hüseyin SÖZLÜ, siyasete ve siyasilere mes

Anlamlı Deplasman

Balıkesir deplasmanı gittiğim en anlamlı deplasmanlardan biri oldu.  Dünyanın kilometresini, emeğini, enerjini, paranı hiçbir skor beklentisi olmaksızın, hatta yenileceğini bile bile harcamak ne kadar garip değil mi? Bu duygunun bir adı var işte: Armanın peşinde olmak. İnsana büyük bir haz veriyor, armanın peşinde olan diğer insanlarla –bu camianın içinde olmayanlara kolaylıkla anlamsız gelecek şekilde- bir arada bir boşluğun mücadelesini vermek.  Dün tribünde sessizliğin inanılmaz bir sesi vardı. 16 saat yol gitmiş adamlar suskun bir şekilde sahaya bakıyorlardı. Televizyon karşısında da susabilecek adamlar, sessizliği haykırıyordu usulca.  Futbolcuların tavırlarına, oynanan oyuna hiç gelmeyeceğim. Onu da ele alacağız elbet.  Ancak bize rağmen, bize inat alınan bir galibiyet var ortada. Bize atıldığı sanılan goller.  Sanırım armanın peşinde koşmak biraz da bu. Sana gol attığını düşünen bir kitlenin sana gol atmasını istiyorsun. Seni yenmesini, seni ezmesini. 

Biz Bu Filmi İzledik, Siz Yenisiniz!!!

Tam bir rezalet söz konusu. Dediğimiz yapılmadığı için değil elbet. Değerlendirme açısından ciddi sorunlar yaşanıyor. Buradan bizim algıladıklarımızla yönetimin ve hocanın algısının çok farklılaştığı sonucunu çıkarıyoruz.  Elbette, yönetme gücünü elinde bulunduran kararı alacak. Ama biz taraftarız. Sedat SÖZLÜ gördüğümüz ilk başkan değil, son da değil. Tayfur Hoca da ne ilk ne son hoca. Biz buradayız, onlar geçici. Biz tecrübeliyiz, onlar toy. Kusura bakmasınlar.  Osman Hoca, istifa ederken ne dedi? Bu futbolcular sizin emeğinizi çaldı, dedi. Hırsız dedi adamlara. Sonra aynı adamlarla, asıl adamlarla yoluna devam etmeye kalktı. Peki sonucunda ne oldu? Futbolcular oynamadı, hocayı yolladılar. Osman hoca da akıl almaz hareketleri ve kararları ile futbolcuları haklı çıkaracak bir konuma düşürdü kendini.  Tayfur Hoca, Denizli maçı öncesinde Giresun maçına atıfta bulunarak, futbolcuların oynamadığını ifade etti. O gün şahsi sosyal medya hesabım üzerinden, kaşarlanmış bir tar

Harç Tutmadı hatta Bitti.. Yapı Paydos

Memleketin hali ortadayken futbol konuşup yazmak içimden gelmedi; bir süredir yazmıyordum. Kötülüğün, sıradanlığın, ölümün normalleştiği kan gölüne dönmüş ülkede içimiz kapkara olmuşken buna bir de Demirspor'un vurduğu darbeler ekleniyor. Onur'un yazdığı gibi isteğimiz canını dişine takan, yenilse de arkasında durabileceğimiz bir takımdı. Olmadı. Biz galibiyetlere alışkın, zafer şarkıları söylemeye yatkın bir ahali değiliz. Ona  rağmen canımız sıkılıyorsa, sizlerin ruhsuzluğuna, halsizliğine ve isteksizliğinedir sevgili futbolcular... Aranızda bir kişi bile, "ya küme düşen takıma yeniliyoruz, bu bana yakışmaz" demiyor mu acaba. Tribünlere oynamayın, kendiniz için oynayın, futbol onurunuz için oynayın... dedik ama dinletemedik. Memleket futbolunda karakteri sağlam futbolcu bulmak da zor. O yüzden geçen sene canı gönülden mücadele eden genç ve hırslı kiralık oyunculara hemen yol vermemek gerekirdi. Aslında mevzu en başından hatalarla örülmüştü. Ne yazık ki yönetim y

Ercan ALBAY Göreve, Acilen

Defalarca sustuk, biz futboldan anlamayız dedik. Bize de taktiksel anlamda mucizeler sunulmasını istemedik. Basit bir isteğimiz vardı. Kazanan değil, savaşan takım. Bu takımı şampiyonluk havasına taraftar sokmadı. Bu konuları ayrıntılı bir şekilde tartışacağız elbet.  Ancak bir şekilde bu potaya girdik ve ipler bizim elimizde iken, başkalarının eline hediye etmek çok ağır geliyor bizlere. Yine başkaları şampiyon olsun mesele değil, ama biz vermeyelim onlara, onlar alsın.  İçinde bulunulan durumda acilen aksiyon almamız gerekiyor. Gördük ki; Tayfur Hoca ile bu iş olmuyor. Hoca değerlendirmesine girmenin alemi yok. Basit bir şekilde söylüyoruz. Tayfur Hoca ile acilen yollar ayrılmalı ve acilen başka bir isimle değil Ercan ALBAY ile anlaşılmalı.  Ercan ALBAY çok büyük adam olduğu için değil, futbol profesörü olduğu için değil. Ama kriz yöneticisidir bu adam. Biz bu sınavdan Ercan ALBAY’ın defalarca alnının akıyla çıktığını, mucizeler yarattığını gördük. Şu anda da artık b

Yenilin ama Savaşmadan Değil...

Sözüm sadece futbolculara değil. Hatta aslında içinde bulunduğumuz kırgınlığın temel sebebi hepsinden önce yönetimimizdir. Açıklayalım. Dağınık bir yazı, takımımız gibi dalgalı, o düşünceden bu düşünceye savrulan, saçma sapan bir ruh hali içindeyiz. Ama yine de açıklamaya çalışalım. Anlamsız Puan Kayıpları, Bir Demirspor hastalığı bu. Anlamsızca puan kaybedip kendi ayağımıza sıkıyoruz. O kadar sudan nedenlerle kahrediyoruz ki kendimizi. Dünyanın adaleti yok ve bu adaletsizliği kendi elimizle güçlendiriyoruz.  Biz Alanya ile deplasmanda 2-2 berabere kaldık, aslan gibi savaştık. Yenilebilirdik de. Sahamızda Alanya’ya karşı maçı can-ı gönülden istedik ve berabere kaldık. Yine yenilebilirdik.  Karabük bizi hakkı ile Adana’da yendi. Kendi evinde de yenebilirdi.  Samsun ile deplasmanda berabere kaldık. Maç kesinlikle bizim hakkımızdı.  Sahamızda Giresun’a kaybettik. Bence adamlar iyi oynadılar ve yendiler ama biz de oyunu çevirmek için savaştık.  Sahamızdaki Balıkes

Çıkan Kısmın Özeti

Bir süredir bloga yazmamışız. Ama bu süre zarfında boş durmadık Ankara Tayfası olarak. Her hafta halı saha maçları vesilesiyle buluşmaya devam ettik. Yeni arkadaşlar tanıdık, eskileriyle gönül bağımızı kuvvetlendirdik. Karabük deplasmanına gittik. Grup cezalıydı ve tarih yine bize Demirspor'u yalnız bırakmama misyonu yüklemişti. Tayfa olarak çok yüksek bir sayı yakaladık; bir midibüs ve bir volt ile gittik. Şimşeğimizi yalnız bırakmadık. Zorlu deplasmandan bir puan ile döndük. Ardından biletlerin rekor sürede tükendiği bir Adana derbisi yaşadık. Bu sefer deplasmanı tersine yaparak Adana yolunu tuttuk. Skor ve oyun istediğimizin çok uzağında olsa da tribünde olmanın hazzını yaşadık. Biz geçen zamanı yine Demirspor'la yaşadık. Umudumuzu yitirmeden, yılgınlığa düşmeden yaşadık. Geleceği de onunla yaşayacağımız gibi...