Ana içeriğe atla

Niğde'den



Kale manzaralı ve sırtını Gar'a yaslamış Niğde 5 Şubat Stadı'nda mavi-lacivert bir gün yaşandı.  Buradaki üniversite öğrencilerinin yanında Konya, Kırşehir ve Adana'dan kendi imkanlarıyla gelenlerle 250-300 kişilik bir grup takımı elinden geldiğince destekledi. El emeği pankartlarını asıp, trafik kazasında yitirdiğimiz amatör futbolcumzu anmak icin de hazırlık yapmışlardı.


Çubuklu formalarla sahadaydık, yedek ağırlıklı kadro demek zor çünkü Mesut, Yusuf ve Aybars dışında herkes ilk 11 şansı bulmuştu sahadakilerden, Yücel Hoca sağolsun. Maça topu ayağında tutan ve top çeviren bir şekilde başladık. Kornerden gelen top sonrası karambolde Burak golü atınca takım iyice rölantiye aldı oyunu. Hücumda kanatta Kamil ve ortada Mesut hareketliydi, Raşit ve Gökay da iyi top dağıttı. Ancak BAL'daki rakibimize karşı savunmada yine göbekten pozisyonlar verdik. Kalecimiz Emre zamanında çıkarak karşı karşıya bir pozisyonu bozdu. İkinci yari iki takım da tempoyu çok yükseltmedi. İkinci golü atacak pozisyonları bulduk ama futbolcularımızın rahatlığı sonuca gitmemizi engelledi. Raşit'in sol ayağıyla vurup üst direkten dönen top olsa daha erken rahatlayabilirdik. Gerçi oyuna girdikten hemen sonra klasik bir Juninho golüyle gelen rahatlık hemen gole dönüştü, bu maçta da gol yemeyi başardık. Emre'nin golden sonra rakibin yüklendiği anda çıkardığı uzaktan şut oldukça kritikti.

Aybars ilk 11 şansını çok kötü kullandı. Yusuf biraz daha aktif olabilirdi, oyunu daha çok Raşit yönetti.

Genelde bu tip maçlarda konsantre olmak zordur, yine de iyi top dolaştırıp oyunu tutmayı başardık. Takımın kazanma ruhunu yakalaması için bir fırsat olarak görebiliriz bu maçı.

Yorumlar

Unknown dedi ki…
pekçok favori takım elendi dün. galibiyetimiz bu açıdan daha anlamlı.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.