Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Olmadı

Olmadı. Çok iyi biliyoruz bu sözü. Deniyoruz, olmuyor. Yine son ana kadar süren, olmayacak şekilde biten bir hikaye. Bizi bu sezon ayakta tutan, bütün sezon penaltıları atan Pote'nin dağlara attığı topla başlayıp süren çöküş. Buraya kadar gelmek elbet önemliydi ama bu taraftarın çilesi ne zaman bitecek bilemiyorum. Yollara düşen 20bin Demirsporlu sevinmek için sevmedi, sadece iyi günde takımın yanında değildi, yine de artık gülmek sevinmek mutlu olmak istiyoruz. Bugün olmadı ama olacak elbet, bugün ya da fark etmez.  Sen yaşa bizlere yeter, yaşa var ol Demirspor.

Finaldeyiz

Yine son dakikaya kadar süren heyecan, yine kanserlere krizlere gebe bir final. Demirspor asla işi hemen bitirmez, son ana kadar delirtmeye devam eder. 1. ligteki 4. yılda 3. kez play-offtayız ama ilk kez finaldeyiz. Hem de ikinci yarının başında yediğimiz golle iyice umutsuzluğa düştüğümüz anda, dipten çıkarak gelen son dakika golüyle... Bir çok istisna birleşti: 1-0 geriden gelip kazanmak, Pote ya da Burak Çalık'ın gol atmadığı bir maçı kazanmak gibi... Bu sene nadiren olan şeylerdi. Bunlardan biri de taraftarın sabrıydı. Son ana kadar sakinliği korudu ve maçın içinde kaldı. Erken bir tepki vermedi. Maç öncesi uyarılar işe yaradı. 21 yıllık Süper Lig özlemine 1 maç uzaktayız. 2009'da Konya'da kaybettiğimiz umutları yine Konya'da bulalım; yeni bir döneme başlayalım.

Yönetime Çağrımızdır

Sayın Sedat Sözlü, Takımımız hepimizin malumu olduğu üzere çok kritik Elazığ rövanş maçına hazırlanıyor. Hepimiz ziyadesi ile gerginiz ve gergin olduğumuz kadar da umutluyuz. Yine çoğumuzun kabul ettiği üzere taraftarlarımız maalesef maç esnasında ve öncesinde tek ses, tek yürek olamıyor. Camia olarak yönetilmesi zor bir kitle olduğumuzun farkındayız. Ancak eleştirel olmanın eleştirilene verdiği katkı, zarar vermeye başlayana kadardır. Bu zararı sezon içinde çok kez gördük. Net eleştirilerle yönlendirilebilecek bir süreç, maalesef bilinçsiz bir takım taraftarlar tarafından futbolcuların kişiliklerine ilişkin mesele haline getirildi ve futbolcu ile taraftar arasındaki zaten çok sınırlı olan bağlar daha da gevşedi.  Şimdi makul çoğunluk Elazığ maçı öncesinde ne yapılması gerektiği hususunda fikir sahibi. Takım kötü de oynasa, geriye de düşse, umutlar tükenene kadar elinden gelenin fazlasını yapacak ve sahadaki armayı destekleyecek. Ancak bazı açmazlarımız var.  1-Bu tür

Demirsporluluk Sanal Değildir, Düşün Yakamızdan...

Ben daha küçücüktüm, 5-6 yaşlarında falan, babamla atışırdık, kızıp beni Demirspor maçlarına götürmediği olurdu. Çıkardım sokaklara, her gelen geçene maçı sorardım. Kaç kaç bitti, nasıl oynadık, kart gördük mü? O yaşta ve o dönemlerde öyle kovalanırdı sevda.  Pazartesi günleri bir gazetenin iç spor sayfalarından herhangi birinin sağ alt, sol alt köşesinde maçın skorunu bilmeme rağmen o "Demirspor" kelimesini görmek için heyecanla gazeteyi kurcalardım.  Salı günleri haftanın değerlendirmesi olurdu genelde gazetelerde. Haftanın 11’ine bir Demirsporlu girmiş mi, gelecek haftanın maçında Demirspor’a toto tahmininde kaç veriyorlar gibi sorularla geçirirdim zamanımı.  İlkokul yıllarımda TRT’de haftada bir gün gecenin geç saatinde alt liglerden görüntüler olurdu. Onları beklerdim, 1 dakika 30 sn.lik bozuk kaliteli bir video kaydı için gece yarılarına kadar ayakta kalırdım.  Babamdan kaçak maçlara giderdim, dayağını yemesem de fırçasını yemişliğim çoktur.  Çocu

Play-off 1. Maç| Elazığspor:3-Adana Demirspor:2

İlk altının en çok gol yiyen takımı olarak, play-off'un ilk maçında da 3 gol yedik. Bu kadar gol yiyerek başarılı olmak mümkün değil. Yenen goller de çok basit yan top veya duran top hataları. Takım, yolun sonuna gelmiş gibi oynamıyor, sanki hala sezon ortasında ve aynı hatalara devam. Varını yoğunu ortaya koyması gerektiğini bilmiyor gibiyiz... Maç berabere de bitse ikinci maç için umutlu olmayacaktık. Oyunu tutmak, pas yapmak yeterli olmuyor çünkü yaratıcı değiliz. Anıl ve Tiago'nun hücumu tıkama özellikleri decam ediyor. Burak bugün yine yoktu ve herzamanki gibi Pote'nin dokunuşlarına kaldık. İkinci maçta bunların aynısı olacaksa işimiz çok zor. Daha önce yazdığım gibi iyi oynamaktan ziyade inanmışlık görmek istiyor bu taraftar ve kötü oynasak dahi maçı çevirebilecek bir umut istiyoruz.

Malatya'da Güvenlik Rezaleti

Malatya Valiliği,  Elazığ maçı hazırlıkları için Malatya'da bulunan takımımızı kentten kovdu! Gerekçe, bir avuç Malatya taraftarının otel önündeki goygoyunu engelleyememek. Valilik kente gelen misafirini kapı dışarı ediyor. Güvenlik sağlamayi  buradan gidin demek olarak anlamış bu yetkililer.  Bu tavırlarınız vatandaşa güven değil, suç işleyenin korunacağı mesajı veriyor. Zalimin değil mağdurun suçlu sayıldığı, kötülüğün normalleştiği ülkede daha nelerle karşılaşacağız bakalım.

Play-Off Öncesi

2015-16 sezonunu 54 puanla tamamladık. İlk altının en çok gol yiyen takımıyız. Geçen sezon da öyleydik ve 56 puanla 1. lig'teki en yüksek puanımızı almıştık. İki sezondur kolay gol yeme alışkanlığını aşamadık. Attığımız 53 golün 33'ü iki isme ait: Pote ve Burak. Play-off'larda Elazığ karşısında bu iki isme alternatif yaratmamız gerekli. Elazığspor karşısında ilk maçta, kendi iç sıkıntılarımızın sahaya yansıdığı, pek mücadele etmeden 1-0 kaybettiğimiz bir oyun vardı. İkinci maçta ise bu kez rakibin devre arasında yaşadığı sıkıntılardan yeni toparlandığı bir süreçti, bizde kadromuzda değişiklikler yapmıştık ve bu kez 2-1 kazandık. Yani maçlar genelde dengeli geçti ama play-off'ta ruh halinden uzak atmosferde oynandı. Bu kez daha inatçı ve zorlu geçecektir maçlar. Deplasmanda gol atmak bu açıdan önemli. İlk devreyi lider kapatan Elazığ, son maçta Adanaspor'un son üç haftalık yedek kadrosuyla dağıttğı puanlardan yararlanarak son hafta play-off'a kaldı. Bizim kad

Altyapı'da Bu Yıl

Önceki yıllarda Türkiye finallerine gitmesine alışık olduğumuz altyapı takımlarımızda bu sezon beklediğimiz başarıyı göremedik. Sadece U14 takımımız grubunu lider bitirdi. Öneleme maçında 8mayıs'ta Erciş Belediye'yi 3-0 yenen takımımız Türkiye finallerinde boy gösterecek. U14lerimizin rakipleri Altınordu, Beşiktaş, Bursaspor, Kayserispor, Osmanlıspor, Sakaryaspor ve Trabzonspor. Başarılar minik Demirler! Profesyonelliğe en yakın gençlerimiz U21'ler ve U19Elit'ler, 1.lig takımları arasında 13. ve 10. sıradalar. Son maçınlarıı bu hafta Urfa ile oynayacaklar abileri gibi. U21 için ayrı bir başlık açmak gerek.  U17'ler 22 maçta hiç berabere kalmadı. 13 galibiyet 9 mağlubiyetle grubunu 4. tamamladı. Ayrıca grubun en çok gol atan takımı oldular. U16'lar da grubunda 4. oldu; iki grupta da G.Antep Bld ve G.Antepspor'un grupta hakimiyeti vardı. U15'ler ise tek beraberlikle grubu 5. tamamladı.

Yunus Ünsal'dan 11 Gol

Playoff tantanası başlamadan yazalım. Genelde takım kötü gittiğinde aklımıza gelir altyapı meselesi ama bu seferki öyle değil. Sezon boyu, hafta sonları düzenli olarak yaptığım bir işti, Yunus bu hafta gol attı mı takibi. Altyapımızdan yetişen forvet oyuncusu Yunus Ünsal, bu sene Erzin Bld. formasını terletti. Geçen sene Ankara Demirspor'da ikinci devre gösterdiği atılımı devam ettirdi. Ligte 30 maçta ilk 11 başladı ve 10 gol attı. Bir de kupa maçında golü var. Son üç haftayı boş geçmedi, zaten Erzin de 8 hafta yenilmedi, 5 galibiyet var, son üç hafta 4'er gollü galibiyetler. Bu seriyi daha önce yakalasa belki playoffu bile zorlayabilirdi. Son haftalarda düşmemeyi garantilemenin verdiği rahatlık takıma olumlu yansımış. Yunus Ünsal da profesyonel liglerde kendini rekorunu kırdı. Lige iyi başlamıştı,  sonra biraz duruldi ama son düzlükte yine patlamasını yaptı. Onun gol attığı maçları takımı farklı kazanmış. Altay deplasmanında puan getiren bir golü devar. Bu ivmesini, neden De

#dellen

Umuda ihtiyacımız olan şu günlerde umut veren, yüz güldüren samimi bir girişim; Selim Ağaçdalı'nın Haluk Levent'le kotardığı şarkı ve klip yayında: https://youtu.be/C73GWg1dkgY

Eski ve Yeni Efsanelerimiz: Ziya ve Pote

Üni-AdanaDemir taraftar oluşumuna mensup kardeşlerim geçen gün güzel bir bilgi notu yayınladılar. Bu bilgi notuna ilişkin kendilerinden küçük bir ilave daha yapmalarını istedim ve araştırmaları neticesinde o bilgilere de ulaşma imkanımız oldu.  Stresli lig sürecinde çok günlük yaşamaya başladık. Genç kardeşlerimizin bu bilgi notu, bu ortamdan bir anlık da olsa sıyrılmak açısından da güzel oldu.  Konumuz Pote ve Ziya. Gelmiş geçmiş en golcü iki yabancı futbolcumuz. Demirspor kuşak kuşak taraftar eskitiyor. Küçük de olsam kuzey kale arkasının maraton tribününe bakan kısmında asılı bulunan dev Ziya posterinin bulunduğu dönemleri yaşayabilen şanslı kuşaktanım. Erciyes maçında yerde topa kafası ile uzanan Pote, emeğe ve ekmeğe olan saygısı ile zaten başarısının tesadüf olmadığını ortaya koymuş ve gönüllerimizi bir kez daha fethetmişti. Artık konuşmak için erken olmadığı ümidi ile yeni kuşak Demirsporluların da tanık oldukları bir efsaneleri olduğunu söyleyebiliriz. Daha fazla