Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Altyapılarda Son Haftalar

Birkaç yıldır süren ısrarlı altyapı maçları takibimiz, yerel basını da harekete geçirmişti; artık Adana basınında da altyapı haberleri görmekten mutluluk duyuyoruz. Sezon sona yaklaşırken, U18 dışında tüm kategorileri lider tamamlamayı garantiledik. U18ler, birkaç hafta önce rakipleri Kayseri Erciyes'i yenip liderlik koltuğuna oturmuşlardı. Ancak önceki haftayı bay geçip ardından Adanaspor'a 2 puan kaptırınca, son hafta Kayserispor'u 3-0 yenseler de ikinci sırada kaldı. U18 takımında Serdar Döndü, Kayserispor karşısında bu sezonki 9. golünü kaydetti. U17, U16, U15, U14 takımlatımız Akademi Ligi'nde bitime 1 hafta kala zirveyi garantilediler. Hepinize helal olsun çocuklar! İki soru: -Serdar gibi öne çıkan oyuncularımızı seneye profesyonel kadroda görecek miyiz? Yoksa İbrahim Selen gibi, onlar da yuvadan uçacak mı? -Geçen yıl sadece U14 ve U16'lar Türkiye finallerine götürülmüştü; mali nedenlerden dolayı diğer kategorlier finallere gidememişti. Yönetim bu yıl çocukla

Adana Demirspor Marşları

Şarkılarla devam edelim. Bir vakit bu konu yine gündeme gelmişti blogun ilk dönemlerinde; özellikle Gençlerbirlikli Barış Karacasu abimizin özel ilgi alanı olmasıyla ve bizimle olan muhabbetiyle bu konu uzun süre gündemimizdeydi. Kendisinin hazırladığı pisburun.net'te, tüm futbol müzikleri ve takım marşları arşivinde, Adana Demirspor marşları da bulunuyor. 5 Ocak'ta takım sahaya çıkarken bu marşlar çalınsa fena mı olur? Nadir Avşaroğlu da bu konuda görüşlerini göndermiş, yayınlıyoruz: MARŞLARI VARDIR, DEMİRSPOR’UN Müzik ve spor. Hayatın iki vazgeçilmezi ve insan yaşamının tam ortasındalar. Taş plak döneminden bu yana futbolu konu edinen şarkılar, marşlar yapılmıştır. 60’lı yıllarda futbol müziği piyasası iyice canlanır. Tanju Okan’ın ilk plağı; Haydi Dolmuş Maça, Alpay’ın ilk plağınındaki Maç Twist’de maç anlatımlarıyla ve sloganlarla süslenmiş bir başka şarkı. Eski spor spikerleri ve şarkıcı Ali Kocatepe’nin, 1969-70 liginden seçilmiş golleri anlattığı Altın Goller, bu alanda

"Sen Sorumlusun"

Bir pazar güzelliği... Bülent Ortaçgil'in son albümü Sen'de "Sen Sorumlusun" adlı şarkıyı dinlerken; togepy'nin sprey'i geldi aklıma: cam buğularının her yerine adını yazdım sokaklara apartman girişlerine kapılara, market çıkışlarına yazdım ama sen sorumlusun duraklara, kaldırım taşlarına defterlere, satır başlarına yazdım ama sen sorumlusun (...) denizde, kıyıda, bütün kumlara rüzgarda uçuşan yapraklara yazdım ama sen sorumlusun yolda kirlenmiş araba camlarına yeni boyanmış beyaz duvarlara yazdım ama sen sorumlusun (şarkıyı dinlemek için: http://www.youtube.com/watch?v=zgMuEXqBdNY ) http://demirgibiyiz.blogspot.com/2009/11/sprey.html

Eyüpspor'un Aldığı Ceza

Rakibin aldığı ceza bizi niye üzer? Çünkü deplasman hayallerimiz suya düşer... Eyüpsporlular, Tokat maçında sahaya inip hakemi kovalayınca son dönemlerin en ağır cezasını almışlar: 5 maç tarafsız sahada seyircisiz, 3 maç kendi sahasında seyircisiz! Böylece 17 Nisan'da Eyüp'le maçımıza gidemiyoruz ki şimdiden güzel bir İstanbul yolculuğu olarak ajandalara işaret koymuştuk. Önümüzdeki ilk deplasman Çanakkale maçının da haftaiçi oynanacağını belirtip üzüntümüzü katlayalım... TFF cezalarda artık elibol davranıyor. Aman dikkat! Lakin şu seyircisiz maç cezasının rakip takımı da cezalandırdığını ne zaman anlayacaklar. Eyüplüler hakemi kovalıyor diye biz takımımızı kovalamıyoruz. Olaylara çözüm, seyircisiz statlar mı yoksa insanlık onuruna aykırı statlar mı? O maçta yaşananlarla ilgili scugnizzi'nin yazdıklarına göz atabilirsiniz: http://www.scugnizzi.org/2011/02/eyup-tokat-macnn-sonunda-yasananlar.html

Sakarya Emniyeti'ne...

Çarşamba günü yaşanan olaylar nedeniyle gelen iki açıklama ile bu konuyu kapatalım: Şimşekler Grubu, adanademirspor.com sitesinin girişinde yayınladıkları duyuruyla, Sakarya Emniyeti'ni kınadı. Sakarya Emniyeti, Demirspor taraftarı 1,5 saat statta bekletirken stadın hemen çıkışında taşlanma olayına engel olamamıştı. Açıklamada ayrıca Emniyet'in taraftarları beklettiği sırada kendilerine yönelik küfürlerin, Sakaryaspor gibi köklü bir takımın taraftarına yakışmadığı vurgulandı. Ayrıca 2. başkan Ekrem Kandemir de yaptığı açıklamada, ulusal basının, yaşanan olayları Demirspor tarftarı çıkarmış izlenimi vermesini eleştirdi. Kandemir, açıklamasında "hiçbir yerde olaysız, mağlubiyetle sonuçlanan misafir takımı, futbolcusu, teknik heyeti ve yöneticisi yaklaşık 2 saat stadta tutulmamıştır. Hatta maçtan sonra Sakaryaspor taraftarı 45 dakika stadtan terk ettirilmemiştir. Bu şartlarda dahi taraftarlarımız olanlara cevap vermeyip, centilmenliklerini sürdürmüştür. Kafilemiz, şehirden ay

Adana Demirspor Blogları#2

Vertumnus, 15 Temmuz 2008'te Adana Demirspor bloglarını listelemişti burada (http://demirgibiyiz.blogspot.com/2008/07/adana-demirspor-bloglar.html); o dönem bizim blogun yükselen ivmesiyle blog sayısı hızla artmıştı. O listedekilerin birçoğu güncellenmiyor artık ama yenileri de var, onlar şimdilik iyi gidiyor. Listeyi tazeleyelim, bugünlerde aktif olarak işleyen Adana Demirspor blogları şöyle: tebevolimo soylu-kavgam demirspor1940 sanaldarbe1940 Yazıp çizmeye ve kamuoyu oluşturmaya devam...

Kaçmak, Kovalamak

Haftaiçi, yüzlerce kilometre öteye, Sakarya'ya 6-7 otobüs giderek gereken mesajı veren bir taraftar kitlesi var. Tribünde duruşunu bozmayan, takımını destekleyip tahrikelere aldırmayan... Rakibin Mersin tezahüratına da maç sonu sövgüsüne de kulak asmayan... Grup liderlerinin, "bizim işimiz bu değil, işimizi takımı desteklemek, tribünde yenilmemek" diye boğazını patlattığı; derdini anlatmak için kendini paraladığı... Tribünde yeniyoruz. Ama kitlenin önemli bir bölümü var ki onlara bu yetmiyor. İnternet ortamlarında atıp tutmayı birinci görev bellemiş; bunu takımını desteklemek zannediyor ve akıl almaz bir enerjiyi de buna harcıyor. Belki öfkesini akıtacak yer bulamadığı için maç sonundaki adrenalini bekliyor. Evet, benim de ve birçoğumuzun da hoşuna gidiyor; deplasmana gelmesi beklenen, endişe duyulan bir ekip olmak. Kendilerini ispatlamak için Demirspor maçını bekleyen onlarca grup var. "Ah Demirspor'la oynasak da onlara kendimizi göstersek" diye fikstürü be

Konuk Yazar: "Endişeye Mahal Yok"

-- Blogumuzun daimi konuk yazarlarından Nadir "zifiri" Avşaroğlu, demirgibiyiz@gmail.com'a gönderdiği yazıyla, bizi sukunete çağırıyor ve umut aşılıyor. Kalan maçlarımızı 6'sının (pardon 6,5'unun) içeride olduğunu hatırlatan Nadir Abi, iç ve dış saha maçlarının analizi üzerinden, "play-off'a kalırız ama asıl sorun ordaki motivasyon" diyor: -- Endişeye hiç mahal yok. Ligin bitmesine daha 10 hafta var. Ve bu 10 hafta hiç de zor değil. Bu yıl özellikle deplasmanlarda son derece başarısız oynuyoruz. İçerideki maçlarımızda tablo ise; belki ev sahibi olmaktan, belki seyirci desteğinden, belki de futbolcuların duydukları sorumluluktan son derece başarılı. Bu 10 hafta boyunca sırasıyla; Urfa, Tarsus, Telekom, Çanakkale, Of, Van, Eyüp, Pursaklar, Fethiye, Pendik maçlarını oynayacağız. Eğer Tarsus maçında kendimizi yarı ev sahibi sayarsak, dışarıda oynayacağımız Çanakkale, Eyüp, Fethiye ile birlikte 3,5 maçımız var. Kalan 10 maçtan 6,5’unu evimizde oynuyoruz.

Haftanın Ardından

Sakarya'ya 1-0 yenildik; rakipler berabere kaldı, Urfa dışında. Gelecek hafta, bu pazar değil, Urfa ile evimizde oynuyoruz ki üst üste 4. altı puanlık maç olacak. ve evet, kazanmalıyız. Deplasmanlarda yokuz. Sahada yani... Tribündeki galibiyetler kadar sahadaki galibiyetleri de istiyoruz artık. Sakarya maşı sonrası olaylar olmuş ve dileklerimiz boşa çıkmış. Bir üzüntü de bu. Biz başka havadan çalıp söylemeye devam ediyoruz.

Tatangalar...

Aradaki husumet her ne olursa olsun, Adana Demirsporlu olup hayata Tatangalar gibi bakanlarla, Sakaryasporlu olup yüreği Şimşekler gibi çarpanlar var, biliyorum... Sonunda kazanan biz olacağız! Düşmanlık, rekabet, kavga, dövüş değil... Forza Kurtuluşa Kadar Savaşanlar! Forza Asla Yılmayanlar!

1-2-3 OLSUN

8 otobüs taraftar Sakarya yolunda...Arman için, rengin için, arkandaki yüzbinler için saldır Adana Demir.... Dertte senden,derman da her daim, Bu kez olsun, sonu mutlu bitsin ne olur....

Taraftardan Kocaeli Maç Yorumları #4

Uzun zaman sonra 5 Ocak'ta maç izlemek ayrı bir zevkti. Naklen yayın ve aralıklarla da olsa yağan yağmurun etkisiyle tribünler hıncahınç dolu değildi ama fena da değildi. Tribün performansı bence çok iyiydi. Benim bu maçtaki favorim: "Zafere doğru yürüyelim İnanın çocuklar, inanın çocuklar!" Hep "Şöyle rahat bir maç izleyemeyecek miyiz!" diye serzenişte bulunuruz ya, bu defa öyle rahat bir maç izledik. Darısı diğer maçlara...

Sakarya'ya otobüs...

Kaldırın kaldırın kaldırııın Sakarya'ya 100 otobüs kaldırııın...

Taraftardan Kocaeli Maçı Yorumları #3

Geçen hafta Tokat maçı sonrası hala sesim düzelmemişti, bu yüzden ufukta Adana yolları yoktu. Ancak kader gene bizi 5 Ocak'ta birleştirdi. Tersine deplasman yolculuğuna Cumartesi sabah Uçar ailesi ile başladım.Cuma gecesi Gölbaşı'nda kaldım.101 oynadık arkadaşlarla.Beni ordan aldılar.Gölbaşı'nın bende ayrı bir yeri vardır.ARada Ankara ile dağların olması, o pis şehir ile aramda mesafelerin olmasını bilmek bana huzur veriyor.Ankaraya ilk geldiğimde orada misafirhanede kalmıştım.Tus kampında yine oradaydım. Bu sefer arka koltuktaki ikilim felaketin oğlu Türkay'dan sonra ''Duru'' idi. ''Timut'' demesini öğrenmiş maşallah, bi de görünce ''emmi'' diyor :):) Cumartesi gününü uyuyarak geçirdim.Hava rüzgarlı ve bulutlu idi. Arada atıştırdı da. Pazar saat 12.30 gibi arabayı açmak için uzaktan kumandaya bastığımda acı ama gerçek şeyi öğrenmiş bulundum.Bir gün önce ışıkları açık unuttuğum için aküsü bitmiş. Allah'tan şansım yav

Taraftardan Kocaeli Maçı Yorumları#2

-- Blogumuzun eski tüfeklerinden Merih Güvenç, İstanbul'dan gelip izlediği maçla ilgili yorumlarını bizlerle paylaşıyor. Kendisine de teşekkür ediyoruz. -- Kocaeli maçını Adana'da canlı izledim. Her teknik direktör değişikliğinde olduğu gibi takımın ilk maçı olması dolayısıyla bazı şeylerin değişeceği, yeni hocanın takıma kendi havasını vermek isteyeceği belliydi. Nitekim maça çıkan kadro da bunu doğruluyordu. Hoca kısa sürede takımı ne kadar tanımışsa ona göre kadro çıkardı. Bana göre maçın da önüne geçen husus, iki takım taraftarlarının ve takımların maç öncesi ve sonrası sergiledikleri dostluk örnekleri idi. Zaten Hodri Meydan'ın astıkları pankartların resimleri var. Yapılan tezahüratlarda en az pankartlar kadar güzeldi. Maça bana göre biraz şans, biraz da tesadüfü bir golle başladık. Buna rağmen ilk yarıda bayağı pozisyon verdik. İkinci yarının başında da ikinci golü erken bulunca maç bayağı kolaylaştı. Benim gözlemlediğim kadarıyla kaleci Metin iyi bir kaleci. Son bir

Taraftardan Kocaeli Maçı Yorumları#1

-- Blog yazarları ağır davranıp maç yorumu giremeyince, taraftar kendi yorumunu gönderdi. demirgibiyiz@gmail.com'a gelen yorumlardan ilki ve oldukça detaylısı, Tayfun Avcı'dan. Sanırım biz yayınlamakta geç kalınca tribündergi'ye de göndermiş. Teşekkür ediyoruz: -- Ali Güneş’in sahaya sürdüğü oyuncular ve sahadaki dizilişleri: ………………………………..metin aktaş….. ……………………… muzaffer…………….murat akça.......serkan özsoy……….kadir keleş …………………………………ilhan aydoğdu……….. ………………………….. samet albayrak………...... aydın tuna............efecan………ertan koç ………………………..burhan coşkun……………………............ Takımımızın sahadaki taktiksel dizilişi 4-1-4-1 şeklindeydi. Teknik Direktör Ali Güneş maçın ikinci yarısında bu dizilişte değişikliğe gitti. Maç başlamadan önce oyuncu kadrosu açıklandığında sahaya sürülen 11, Metin Tuğlu (70. dakiada oyuna girdi) dışında kafamdaki onbirdi. Fakat oyuncuların taktiksel dizilişi bazı anormallikler gösteriyordu. Şöyle ki; futbol hayatı boyunca açık ve çiz

Taciz, Tecavüz, Erkeklik

Bu konuda yazacaklar oldukça birikti aslında. "Raillife" (adı bile sakil!) dergisindeki rezalet, özel ilgi alanımıza girdiği için, ayrıca iğnelenmeyi bekliyor. Ama bugün Pınar Öğünç'ün yazdıkları (Antirazzisti öncesi Radikal Cumartesi'de bizimle söyleşi yapmıştı) hem farklı bir açıdan olayları görmesi hem de blogta düzensiz de olsa bu konuda anlatmaya çalıştığımız meseleyle örtüşmesi açısından kritik: "Taciz görmüş biriyle iki cümle konuşmamış, tecavüze uğramanın ne demek olduğu konusunda zerre kadar fikir ve his sahibi olmayan bir mahluk, kendi zihninin karanlık dehlizlerini ortaya serercesine kadınların ne giydiğinden, ne giymediğinden söz ederken aslında sadece kadınlardan mı söz ediyor? Bu adam, bu kafa sadece kadını mı ‘seks objesi’ olarak görüyor böylelikle? Yüzlerce beyin kıvrımı, milyonlarca sinir ucu sahibi, onlarca çeşit organ içinde sadece bir tanesinin hükümdarlığında yaşayan aciz bir canlı olarak çizilen erkeklerin, sadece erkek olmaktan dolayı söyle

Kocaelispor Maçı Fotoğrafları

Kocaelispor maçının fotoğraflarını şu adresten görebilirsiniz: sanaldarbe1940.blogspot.com Yeni pankart: "Düştüysek Kalkarız, Daha Ölmedik Ya" Kocaeli deplasman tribünü ve açtıkları "Adamsınız", "Adana Demirsporsporludur" pankartları:

Haftanın Ardından

Haftayı Kocaelispor galibiyetiyle tamamladık. Rakiplerin de kazandığı haftada 3 puan çok iyi geldi. Maçı Tayfadan birkaç kişi izledi, yorumlarını bekliyoruz. Bu haftanın dkkat çken durumu, deplasman galibiyetlerindeki fazlalık. Balıkesir, Sakarya, Konyaşeker, Tarsus, Urfa deplasmanda kazandı. 4. ile 10. arasındaki sıkışık durum devam ediyor. Bu daralmış durumda nefes alabilmek için bizim de deplasman galibiyetine ihtiyacımız var. Çarşamba günü, Sakaryaspor ile deplasmanda oynuyoruz.

Adana Demirspor 2 - 0 Kocaelispor

Adana Demirspor: Metin Aktaş, Murat, Kadir, Serkan, Muzaffer, İlhan, Efecan (Dk. 70 Metin Tuğlu ), Samet Albayrak, Aydın, Burhan (Dk. 82 Ali Cansun ), Ertan (Dk. 46 Samet Özen) Kocaelispor: Metin, Orhan (Dk. 57 Samet ), Cem Sinan, Onur Alkan, Gökhan Meral, Ercan, Onur Türk, Ensar (Dk. 72 Gökhan Bozkaya), Serdar, Aydın, Yunus x (Dk. 53 Uğur) Goller: Dk. 2 Cem Sinan (Kendi kalesine), Dk. 52 Samet Özen (Adana Demirspor) Sarı kartlar: Dk. 37 Aydın, Dk. 74 Samet Özen (Adana Demirspor), Dk. 38 Cem Sinan, Dk. 80 Aydın (Kocaelispor)

Ankara Rüzgarı...

Pembe küçük dudagin söyledi sarkimizi İndi bahar Ankara'nin sisli yamaçlarina İçli sesin ah ne kadar açti gönülde sizi Her gören ağladi kalbimi bagladi dalgali saçlarina Söyledim askimi ben Ankara rüzgarina Olmadi kaldi benim her hevesim yarina Her gören agladi kalbimi bagladi dalgali saçlarina Önce biraz gülecek kalbe ümit katacak Söz verecek gelmeyecek hep seni aldatacak Sev diyecek sevmeyecek belki de aglatacak Boş yere aglama kalbini baglama Ankara kizlarina...

Ali Güneş'e Tavsiyeler

Sayın Ali Güneş, takımımıza hoşgeldiniz. Başlığa bakıp ahkam keseceğimi sanmayın. "Tavsiye"den kastım, yaşanmış ve alışılmış bazı Demirspor gerçeklerini size hatırlatmaktır. Burası bağımsız ve bağlantısız bir taraftar blogu ve biz de sıradan taraftarlar olarak size kendi görüşlerimizi sunuyoruz. Tıpkı önceki sayısız teknik direktörlerimize sunduğumuz gibi... Eski hocamız Tolungüç'e, 16 Temmuz 2010 tarihinde, yine bir hoşgeldin yazı yazmıştım; şurdan okuyabilirsiniz: http://demirgibiyiz.blogspot.com/2010/07/buyuk-soner.html O yazıdaki "Sayın Tolungüç" ifadelerini, "Sayın Güneş" olarak değiştirip aynen dikkatinize sunuyorum; çünkü bunların hepsi yine-yeniden yaşandı. Eğer yazının hepsini okumak istemezseniz, şu kısımlarını aktarıyorum ki bir özetidir bir yıl içinde olan bitenin: "Sayın Tolungüç, ne yazık ki Adana Demirspor'da sadece işini yapan, ahlaklı bir duruş sergileyen, takıma karakterli bir oyun oynatan teknik adamlar fazla barınamıyor. Bu

"Yol Manzaraları"

Tokat dönüşünde, TRT FM'in Yol Manzaraları programının, Yol Arkadaşım bölümüne konuk olduk. Çorum civarındayken denk geldiğimiz program, o sırada yolda olanların kendilerini aramalarını ve anılarını paylaşmalarını istiyordu. Arka koltuktakiler, maçın yorgunluğu ve maç sonrası gergin beklemenin üstüne bir de kavurmanın da verdiği ağırlık eklenince, uyku moduna geçmişlerdi. Yol açıktı ama hava karardığı ve soğuk arttığı için yağış tehlikesine karşı biraz tedirgindik. Hastalık belirtileri iyice artan kaptanımız Punto (a.k.a Caz) Apo'yu zinde tutmak için yerli yersiz konuşup, radyo kanallarını kurcalıyordum. Programın anonsu denk geldiğinde, Apo, biraz da onların kafasını şişir diye mi düşündü bilemem, "arayalım abi, yol anısından çok ne var bizde" diyerek kanıma girdi. Aradık. Deplasmandan dönen taraftarlar olduğumuzu duyunca telefonu açan kişinin şaşkınlığı ve sevinci sesinden belli oluyordu. Maç sonucunu sordu. Sonucunu söyleyince, nedense güldü. Biz de güldük (Dışımız

Tolungüç'ten demirgibiyiz'e Özel Açıklamalar

Soner Tolungüç ile telefonda konuştum. Biliyorsunuz, birkaç yazı aşağıda, hocanın bazı gerçekleri açıklayarak gitmesi gerektiğini savunmuştum. Yaptığı basın açıklamasında karanlıkta kalan noktaları açıklamasını istemiş ve ardından da bazı sorular sıralamıştım. Görüşmemizde aklımıza takılan soruları kendisine sorma imkanı buldum. Aldığım cevaplar, yaptığımız tespitlerin doğruluğunu ortaya koyuyordu. Burada tüm isimleri ve detayları açıklama imkanımız yok. O yüzden hocanın sözlerinde "bazı kişiler-bazı isimler" diye belirsiz ifadeler eklemek zorunda kaldım. Aşağıdaki yazıda, Göktuğ'un yaptığı yoruma benzer birşey söyledi hoca ve konuşmamızın özeti de buydu: "Takımı karıştıran isimleri bu camiadan elemeniz lazım." Bunun üzerine kendisine, blogta yazdığım gibi, "ayrılışınız Demirspor'da birşeyleri değiştirmeliydi. Bence bu isimleri afişe etmelisiniz" dedim. "Ben detaylı bir rapor yazdım ve yönetime verdim. Orada herşeyi anlattım. Umarım yeni gelec

Tokatspor - Demirspor Hikayeleri...

Cuma günü grip salgınından nasibimi alarak yaklaşık 13 saat uyuyup bu yılki uyku rekorunu kırdım. Hiçbir şekilde maça gitme planım yoktu. Badiler sağolsun aklıma girdiler. Kararsızlık abidesi bir insan olarak PAzar sabah 6'da uyandığımda bile gitsem mi gitmesem mi diye düşünürken, her zamanki gibi gaza gelip kendimi ayna karşısında saç yaparken buldum. Telefon çaldı; ''Senin evin önündeyiz, in aşağı çabuk!'' diye bir komut geldi. ''Saç yapıyorum'' diye cevap verince PAzar günü, buz gibi bir havada sabahın 6 sında saç yapan bir insan.Normal bir insan değildir heralde.Her zamanki gibi beni beklemekten bıkan insanlara hak vermek lazım. Tecrübeli şoförümüz Hidromek Apo, Ön koltukta Yavuz Başkan, Arka ikili ise benle Türkay Gül.Arka ikiliden birisinin yolda şoför tarafından atılma ihtimali kuvvetle muhtemeldi.Bu yılki deplasman karnemiz diğer sezonlara göre oldukça düşüktü, seyrek olunca insan özlüyor.Adana'dan organizasyonun olması da ayrı bir heye

Yeni Teknik Direktör Ali Güneş

Yeni teknik direktörümüz Ali Güneş oldu. Ali Güneş bu yıl Çorumspor'da göreve başlamış ancak takımından ayrılmıştı. Güneş'in bu kategoriyi tanıdığını söyleyebiliriz. Başarıları, bizim de bulunduğumuz gruplarda, 2005'te G.Antep Bld'yi ve 2007'de de Boluspor'u şampiyon yapması. 2007'de Boluspor'un büyük bir puan farkı yakalayıp son 5-6 haftada büyük bir düşüş gösterdiğini ancak yine de ligi zirvede bitirdiğini hatırlıyoruz. Boluspor bir üst ligte Ali Güneş'le devam etmemişti. Ayrılık nedeni olarak da son haftalarda futbolcularla yaşadıkları gösteriliyor. Hoca son birkaç yıldır istikrar sağlayamamış; kısa süreli olarak Büyükşehir Belediye, Alanya ve Çorum'da görev yapmış. (foto:mackolik.com) Ali Güneş, Gaziantepli ve Gaziantepspor'da altyapı sorumluluğunun ardından, profesyonel takım kariyerine 1999'da Gaski'de başlamış. Ardından sırasıyla Adıyamanspor, Afyonspor, G.Antep Bld, Karabük, İskenderun Demir Çelik, Boluspor, Diyarbakır Büyük

Sorular...

-Futbolcuları telefonla arayarak etki etmeye çalışan gazeteci kimdir? -Efecan ile İlhan'ın arasını kim bozmak istedi? -Takımda İlhan'ın ayağını kaydırmak isteyenler kim? -Hangi yönetici hocanın gitmesi için çalışıp sonra başarısız olunca tesislere giremez oldu? -İstediği oyuncuyu oynatmıyor diye teknik direktöre sırt çeviren yönetici kim? -Hocanın getirdiği oyuncular, neden hocanın gitmesi için onay verdi? -Destek verir gibi görünüp hocanın gitmesi için uğraşanlar kimler? -Kulüp içinde kurdukları düzen Soner Hoca'nın talimatları ile bozulunca, hocaya düşman olanlar kimler? Biliyoruz, Demirspor'da kapılar ardında çok şey döner ama dışarı birşey sızmaz. Sızanlar mide bulandırmaya yeter. Ama tribündeki Demirsporlu artık "işlerin öyle olmadığının" farkında. Ve öğrenmek istiyor. Bu takım nasıl sürekli başarısız olur? Farklı isimler neden aynı sonucu verir? Çünkü köşe başını tutanlar aynı. Soner Hoca, bize bir iyilik yapsın ve Derin Demirspor'un aktörlerini açık

"Deplasman uzun, yol bitmez"

Sondan başa... Polis izin vermeyince, tellere değil duvara monte edilen pankartımız; zor oldu ama iyi oldu: orda, burda, şurdadır; şurda, burda, ordadır: "çok oturduk, biraz yürüyelim" diyen Türkay_ADS'yi Turhal çıkışında koşturduk: olmazsa olmaz: kaptan, bizi oraya götür: demirspor kültürü ve ahlak bilgisi: Türkay_ADS . :

Soner Hoca'nın Açıklaması

İstifa eden Soner Tolungüç, açıklama yapmış ama bazı noktaların altının çizilmesi gerekiyor. Açıklama şöyle: “Öncelikle başkanımız Mustafa Tuncel’e bize sağladığı imkanlar için çok teşekkür ederiz. Bundan sonra benim hayatımda her zaman yeri olan bir spor adamı olarak kalacaktır. İkinci yarı hedeflerimiz doğrultusunda maalesef istikrarı yakalayamadık. Aramıza yeni katılan arkadaşlarımızın uyum ve takım olgusunu, cezalı ve sakatlıkların yaşanması bizi istikrarsızlığa, takım olma yolunda zamanın aleyhimize işlemesine sebep olmuştur. Bunun sebeplerini sıralamamıza gerek olmadığını, herkesin özeleştiri yapmasını teknik heyet olarak biz de eleştirimizi yapıp, bize düşen artık bu kan değişikliğinin olmasıdır. Takımın önünü açmamız gerektiğini her kulüpte bu süreçlerin olabileceğini, hem yönetim hem de takımın önümüzdeki süreçte önüne daha sağlıklı bakabileceğini bu takımın play oflara kalabilecek kalite ve yetenekte olduğunu, bundan sonra arkadaşlık takım ruhunu ve formasına, camiasına inana

Soner Hoca Gönderildi

Beklenen oldu. 1 haftalık gecikmeyle Soner Hoca istifa etti. Geçen haftaki istifasını yönetimin durdurduğu söyleniyordu. Bence şimdi Soner Tolungüç, detaylı bir basın açıklaması yapmalı. Bunca transfer ve harcanan paraya rağmen takımın neden başarısız olduğunu bilmek istiyoruz. Soner Hoca'dan açıklama bekliyoruz!

"Haram Olsun..."

Maç sonunda, tayfadan Abdullah'ın, olayları yatıştırmak için tribüne gelen yönetici Ekrem Kandemir'e haykırdığı gibi: "Bu futbolcuların aldığı paraya/onlara verdiğiniz paraya haram olsun!" Daha naif, daha uygun nasıl söylenir, bilmiyorum. Aslında bu maçtan sonra, "Elazığ maçını nasıl kazandık?" sorusu daha belirgin hale geldi. Sahada ne yaptığını bilmeyen, her zamanki gibi taktiksiz ve koordinasyonsuz bir takım vardı. Yine de dengeli gitti oyun. Sadece Tokat'ın istatistiği çok yüksekti: Kaleyi tutan 5-6 şutun 3'ü gol oldu. Ortahada Samet'in yokluğunda, 61 numaralı Kemal Samet oynadı. İkinci yarı yerine Metin girdi. Yanında Koray vardı. 70 numara Onur ve Ertan ile forvetteydik. Ertan, tıpkı Konya'da Onur'un yaptığı gibi, yüzde 100'lük golü atamayarak bizi bitirdi.İkinci yarının ortalarında Ertan'ın yerine Ali Cansun girdi ama etkisizdi. İlhan Aydoğdu, herzamanki gibi takımın en çok çalışan ismiydi ama, sağ taraftaydı. Kadroya yeni

Tokatspor:3- Adana Demirspor:0

Yeni girdik eve; şimdilik kısaca yazayım. Bizim için ikinci Karabük vakası oldu. Karabük'ten sonra gördüğüm en iğrenç tribüne sahipti Tokat. İğrenç küfürler, 90 dakika tahrik, Adanaspor tezahüratları, türlü rezillikler... Asıl maç sonu, polisin de iş bilmezliğiyle, yarım saat boyunca küfürlerin ve hakaretin devam etmesi-polisin Tokat grububu ısrarla dışarı çıkarmaması... Polise defalarca söyledik, ya onları ya bizi çıkarın, tahrik ediyorlar diye. Yurdum polisi toplumsal olaylarda nasıl davranılmayacağını bir kez daha gösterdi. Sopalı bayrağıyla bize doğru koşan Tokatlıyı sırtını sıvazlayarak geri gönderdiler. Tokatspor bu hafta tribün nedeniyle ceza almazsa bir daha hiç almayabilir. Gerçi TFF temsilcisi, yaklaşık 1 saat statta beklerken, tribüne gelip herşeyi rapor ettiğini söyledi. Kısaca, Onca deplasman dolaştım, böyle bir rezillik görmedim. Maç öncesi yaşananlar bu duruma neden olmuş olabilir. Bununla ilgili tribünde gerekli azarlamalar yapıldı. Ama seninle muhatap olmayan, hiç

"İz Bıraksak Geçerken, Bize Yeter"

Sabahın ilk ışıklarıyla Tokat için yola koyulacağız. Yeni bir deplasman yolculuğu; aynı tedirginlik. Gitme sebebimiz basit: Orda olmak istiyoruz. Takım ne olursa olsun, sahada ne olursa olsun, orda olup, çoğunluğun karşısında kendi rengini ortaya koymak. Gurbette Demir Gibiyiz'e yeni bir stat göstermek. Kendimize ve kendi izimize, bize yetecek yeni birşeyler katmak... "yine düştük yollara, yine aştık dağları. ayağım gaz pedalında, ardımda fırtına. bilinmez ufuklarda, yollardayım. bu bir belirsiz gidiş, hem çıkış var hem iniş, işte şimdi burdayım, yanındayım. sen varsın ya, herşey senden önce ve senden sonra. bu gönül güzel sevdi, eridim sevdalarda, korkular vız geldi tırıs gitti... orada bir yer var ki o yer bizim yerimizdir, iz bıraksak geçerken, bize yeter." (bulutsuzluk özlemi/yol/yine düştük yollara)

Hasan Şaş Soruyor!

Milliyet Gazetesi'nin "Ünlü futbolcu siyasete giriyor" başlıklı haberinde, Hasan Şaş'ın 2014 seçimlerinde Karataş'tan belediye başkan adayı olacağını ve henüz partinin belli olmadığını açıkladığı, ardından; "Adana Demirspor ile ilgili bana teklif gelir ve sabredilirse takımı üç yıl içerisinde Süper Lig'e çıkarırım. Buna hazırım. Ama Adana seyircisi buna hazır mı, onlara sormak lazım." dediği belirtiliyor. Hasan Şaş'ın Demirspor'a gelmesi ile ilgili görüşleriniz nelerdir? Bu devran böyle sürer gider mi, yoksa Demirspor'dan yetişme Hasan Şaş bize bir umut ışığı olabilir mi? Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/unlu-futbolcu-siyasete-giriyor/siyaset/sondakika/11.02.2011/1351030/default.htm

İslam Çupi'den...

"Çayırova Cam Sanayii'ne başka bir iş için gitmiştim, karşıma bütün gırgırı ile Arnavut Cemal çıkmaz mı? Şaşırdım. Arnavut Cemal benim Topkapı'dan kısa pantolonlu iken arkadaşım... O zaman koalisyonumuz ben erik ağaçlarına, o incir ağaçlarına idi. Bizim Cemal, Muharip Nevruz Bey ile bir orta yaşlılar voleybol ve futbol ekipleri kurmuşlar. Öğlen paydosunda terleyip duruyorlarmış. "Sen ne oynuyorsun?" dedim Cemal'e. Uyanık ya, "oynamıyorum, hakemlik yapıyorum". Sonra birden ben bir o konuştu. -Bu yaşta sopa yenir mi? -Yok lan, bende sopa yiyecek göz var mı? Peki nasıl dövülmeden hakemlik yapıorsun? -Gayet basit. Ağzına düdüğü alıncaya kadar Arnavut Cemal'im. Düdüğü aldıktan sonra Arap Cemal olup kimseyi semtime sokmuyorum. Topkapı ve Çapa anılarına bar: gözlerimin musluklarını biraz daha açayım... Bir lambacı vardı, yalın ayak, ayak kırdı... Askere gitmemek için tren rayının altına elini koyarak üç parmağını kestirecfek kadar gaddardı. İyi bir bek

Ankara-Tokat...

kgm.gov.tr'ye göre, Ankara-Tokat: 379 km.; Google'a göre 430 km. Tokat Seyahat'in, Ankara'dan 05.30; Tokat'tan 16.00 ve 18.00'de seferleri var. Böyle işte...

"Tayfa" Adını Kullanarak Prim Yapanlara Dikkat

İnternette çeşitli ortamlarda kendini Ankara Tayfası'ndan diye tanıtıp prim yapmak isteyen kişiler var. Bunlara karşı dikkatli olunuz lütfen... (Örneğin asıl adı olup olmadığını bilmediğimiz, Cenk Özen isimli biri, tayfa adına insanları Ankara'ya davet etmiş. Bunun gibi birkaç örnek daha duymuştuk daha önce) Ankara Tayfası'ndan hiç kimse kişisel çıkarları için, birilerini tehdit etmek veya övmek için bu kimliğini kullanmaz; tanımadığımız kişilerin bizim üzerimizden prim yapmaması için, bu sıfatla birşeyler ispat etme gayreti içinde olduğunu sezdiğiniz zaman lütfen demirgibiyiz@gmail.com aracılığı ile bizimle temas kurunuz. Blogta yazılanlar dışında tayfa üzerinden söylenlere de itibar etmeyiniz.

Tebe Volimo Fanzin Çıktı

İstanbul Tayfası'nın hazırladığı Tebe Volimo fanzinin ikinci sayısı çıktı ve Ankara'ya sınırlı sayıda ulaştı. İçinde bizden de yazılar var. Hatırlanacağı gibi, fanzinin ilk sayısı, Türkay Ads'nin fanzinleri kamusallaştırmak yerine kişiselleştirmesi ile Ankara'da hiç kimseye ulaşamamıştı. Bu seferki böyle olmayacak umarım! Fanzini Ankara-Kızılay'da, Selanik-2 Cd.'de UCUZCA Kitapevi'nde bulabilirsiniz; Metropol sinemasını geçince sağ tarafta...

Adana Demirspor - Elazığspor Maç Değerlendirmesi

Maça giderken büyük ihtimalle kötü bir sonucun alınacağını sonucunda ise Soner Hoca'nın istifa edeceğini düşünüyordum. Fakat stada girdiğim dakikadan itibaren günün beklediğim gibi olmayacağı belli oldu. Neden derseniz geçen hafta hocayı istifaya davet eden maraton tribününde bu hafta özenle kesilmiş kağıtlar uçuşuyordu. Sanki geçen hafta hiç yaşanmamış gibi taraftar sahaya çıkan takımı alkışladı ve kağıtları uçurdu. Bunun haricinde olmasını beklediğim homurdanmalar olmadı.İşin tribün yönü bu şekildeydi. Gol yesek yada kötü oynasak sesler belki yükselebilirdi ama sonuçta iyi olunca taraftar ses çıkarmadı. Bana kalırsa Soner Hoca'nın istifası durumu taraftar tarafından kaçınılmaz gibi görünmüyor eğer öyle olsa maçın başından itibaren homurdanmalar olurdu. Taraftar bu maça da bir bakalım dercesine sabretti sonunda galibiyet gelince istifa unutuldu. Maç sonunda ise Başkan sahaya indi ve Hoca'yı Şimşekler Grubu'nun olduğu Muharrem Gülergin tribününe götürdü. Şimşeklerin &

Adana Demirspor:3 - Elazığspor:0

Aslında bir Demirspor klasiği yaşandı; çünkü olmayacak birşeyi daha olur yaptık. Haftalardır yenilmeyen lideri yendik. Demirspor'un, düşen takımlara puan verip çıkacakları yenmek gibi yıllardır süren bir adeti var. Yine oldu. Tabii soru, bu tek haftalık bir güdülenme mi yoksa işlerin rayına gireceğinin işareti mi? Goller, Metin Tuğlu, Murat Akça, Koray Kurt'tan...

Cumartesi, U18'lere Destek Verelim

Altyapıda bu hafta yine galibiyetlerle geçti. U17 ve U16'ların devre tatilinde olduğu haftada U18, U15 ve U14 takımlarımız galip. U18'ler zirve takibini sürdürüyor. Geçtiğimiz cumartesi deplasmanda Hatay'ı 3-0 yendiler. Haftaya cumartesi kritik bir maç var. 1 puan gerisinde olduğumuz lider Kayseri Erciyes'i Adana'da ağırlıyoruz. Gelecek hafta sonu A takımının maçı olmadığını da hatırlatarak, 5 Şubat Cumartesi günü U18'lere desteğe gitmeye ne dersiniz? Maç Muharrem Gülergin Stadı'nda saat 14.15'te... Futbolu Adana Demirspor'da öğrenen, ama bir türlü kendi takımlarında forma giyemeyen bu çocukları ödüllendirmek ve kendi değerlerimize sahip çıkmak için iyi bir fırsat! Antep Bld.'yi U15'ler'de 3-2; U14'lerde de 2-1 yenerek haftayı iki kategoride de zirvede tamamladık.