Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Formamızdan ne istediniz?

"Edirne 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde bulunan Gezi tutuklusu Şahin Yeşilırmak'a ailesi tarafından götürülen Adana Demirspor formasına el konuldu" Öncelikle, tutuklunun, tutuklanma sebebinden bağımsız olarak, bambaşka bir davadan da içeride bulunuyor olsaydı buraya bu yukarıdaki haberi girerdim, onu belirteyim. Ne demektir bir insana ailesinin gönderdiği formayı vermemek? Ayıp değil mi, günah değil mi? Suç nesnesi midir Adana Demirspor forması? Cezaevinde bulundurulamayacaklar arasında belirtilen bir şey midir? Yazıklar olsun... Yaratmaya çalıştığınız korku imparatorluğu, en çok kendinizi korkutuyor. Adana Demirspor formasından korkar haldesiniz.... (Not: Konuya ilişkin ulaşabildiğim haberler 21 Temmuz'a uzanıyor, daha güncel bir bilgisi olan varsa yorumlarda paylaşabilir, herhangi bir gelişme olduysa)

Resmi Site'de Kadro

Resmi site bir süredir iyi perfomans gösteriyor; düzenli haberlerin yanı sıra takım kadrosundaki güncellemelere de yer veriliyor. http://adanademirspor.org.tr/takimlar.asp adresinde kadronun (3 kaleci, 6 defans, 7 orta saha, 4 forvet) güncel durumunu takip etmek mümkün.

İftar Organizasyonumuz

Bu sefer iftarda bir araya geldik. Fikstürün ve en yakın deplasmanlardan biri olan Bolu maçının heyecanı vardı. Keyifli bir yemek oldu. Darısı gelecek buluşmalara olsun.

Yeni Transfer: Dorge Rostand Kouemaha

Geçtiğimiz sezon Gaziantepspor'da kiralık olarak oynayan Club Brugge'un Kamerunlu santraforu Dorge Rostand Kouemaha'yla 1+1 yıllığına imza atıldı. Kariyeri hakikaten dolu dolu bir futbolcu aldık, Aris, Debrecen, Brugge, Kaiserslautern, Eintracht Frankfurt, Kamerun Milli Takımı...  2009-2010 sezonunda Belçika Ligi'nde Brugge'le 16 gol kaydetmiş ve "bir nevi" gol kralı olmuş. Bir nevisi şuradan geliyor, Belçika Ligi 30 maç+playoff'lardan oluşmakta. Önceleri playoff golleri gol krallığına sayılmazmış, şimdilerde sayılıyor. Heh, şimdiki kural o sene uygulansaymış, Kouemaha gol kralıymış. Neyse, kral ya da ikinci, güzel gol atmış adam nihayetinde.  Kariyerinin tam zirvesindeyken Aşil tendonunda başlayan sakatlıklar nedeniyle maalesef inişe geçmiş. Belli ki kumaşı iyi, umalım ki sakatlıktan çıkmış olsun. Zira bana çok umut verdi bu transfer. Yukarıdaki video, bir Brugge taraftarınca 2010'da Youtube'a yüklenmiş. Kouemaha'nın taraf

Fikstür Detayları

TFF, haftalık programları (maç cumartesi mi pazartesi mi?) çok geç açıklasa da genel tarihlere sitesinde yer veriyor. Burada dikkat çeken detay 3.-4. ; 8.-9. ve 13.-14. haftalar arasında 15'er günlük süre var; bu tarihlerde milli maç arası verilecek gibi görünüyor. Bu nedenle bu devre hafta içi maçları olacak. 5. haftadaki Samsunspor deplasmanı 18 Eylül Çarşamba gününe işaretlenmiş. İçerideki Karşıyaka maçı da 6 Ekim Çarşamba günü... Eğer sonradan değişmezse, durum şu anda böyle.

2013-2014 Adana Demirspor İlk Yarı fikstürü

2013-2014 sezonu ilk yarı fikstürümüz şu şekilde:

Pankart Önerisi

Twitter'da 5 Ocak'taki pankart yasağına karşı eylem varken Can Yücel'e atıfla, bir pankart önerisi: "ABC'yi onlar öğretti, ADS'yi biz öğrendik!" Ayrıca sanırım bugüne kadarki tüm Demirspor pankartlarının fotolarını bir araya toplama girişimi için bknz:  http://instagram.com/pankart_ads

Yönetim ve Değişim

Geçen hafta Başkan Tuncel'le görüşmemizin net bir sonucu, bugüne yaptığımız çalışmaların gerek taraftar gerekse yönetim nezdinde yankıları olduğunu görmek oldu. Boşa kürek çekmediğimizi hissetmek güzel. Tabii ki birebir görüşmelerde yazdıklarımızın etkili olduğunu görüyorduk ancak resmi bir toplantının temel meselesinin, bizim 2007'den bu yana -bazen kendi aramızda bazen genel düzeyde- yapıp ettiklerimize dayanması mutluluk verici. Demirspor'da kurumsal bir yönetim anlayışına sahip olmak ve profesyonellik yönünde adımlar atılacağını, en azından bunun önemli bir gündem maddesi olarak kulübe yerleştiğini, gördük. Başkan, kendisini sıkça eleştirdiğimizi hatırlatırken, daha önce blogta kullandığımız bir fotoğrafa atıf yaptı; elinde Adanaspor bayrağı ile görüldüğü fotoğraf. Tuncel, davetli olarak gittiği bir toplantıda mecburen böyle bir ana denk gelindiğini ama bunun bile eleştirildiğini söyledi. Onur Biçer'in detaylıca, benim de kısaca değindiğim gibi, eleştirilerin te

Pankart Yasakları

5 Ocak Stadı'ndaki pankart asma yasağı ile ilgili Mete Serbes Radikal Blog'ya yazdı;  http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/adanaya-ihanet-etmeyin-28138 Yazarın belirttiği gibi, Adana Demirspor pankartları, tüm Türkiye'de bilinen ve başta bölge takımları olmak üzere pek çok kesimce taklit edilen el emeği ve fikir ürünü işler. Ama yasağın ardında Demirspor tribününe özel bir durum yok. Esasen bu yasak başka kentlerde de var. Örneğin Ankara'da. Arena türü statlarda zaten pankart kültürü yavaş yavaş yok oluyor, pankart asacak yer bile yok. Nedenlerin başında, Emniyet'in aldığı "güvenlik" kararı geliyor. Biliyorsunuz, polis kamerası çekim yapıyor maç boyu ve pankartlar bu çekimleri zorlaştırıyor. Tribüne müdahale etmek gerektiğinde, polisin içeri girmesi ya da içeriden birinin çıkarılması (bazen olduğu gibi ambulansa götürülmesi sırasında) zorluk çıkardığı için pankartlar yasaklanıyor. Keza reklam panolarının engellenmemesi için be bu tip yasaklar geliyor. Et

Kongre Üyelikleri

Başkan ile taraftar arasında gerçekleştirilen görüşmede tüm katılımcılardan aynı talebin gelmesi aslında Demirspor taraftarının ne kadar farklı olduğunu ortaya koyuyordu. Futboldan hiç anlamayan veya anlamakla birlikte derinlemesine takip etmeyen herhangi bir taraftara gidin, başkan ile görüşeceğiz ne diyelim diye sorun, muhtemelen "iyi transfer yapsınlar, şampiyonluk gelsin" gibi sözler söylememizi isteyeceklerdir. İşte en son süper ligi 1995 yılında gören Demirspor taraftarı halen yönetime şampiyonluk baskısı değil de "kalıcı gelir" baskısı yapıyor, kurumsallaşma baskısı yapıyor. Bu değişimin önünde kimse duramaz.   Bu kapsamda kalıcı gelir projeleri ile taraftar ilkelerini yönetime sunduğumuzu ifade etmiştik. Şimdi bunları biraz daha somutlaştıralım istiyoruz.   Kongre üyelikleri. Yıllar içinde gördüğümüz şey şu ki; kulübümüzün genel kurulları son derece özensiz bir şekilde yapılıyor.   Genel kurula muhalefet şerhi konulması gibi bir şey zaten mümkü

Taraftar-Başkan Görüşmesi

Dün Mustafa TUNCEL ile verimli olduğunu düşündüğüm bir toplantı gerçekleştirdik. Aslında onlar için biz, bizler için de onlar görece sanaldı. Yönetim, hep "bilip bilmeden hakkımızda sallıyorlar" dedikleri adamların kim olduğunu gördü, biz de TUNCEL ile ilk kez bir araya gelerek neden "bilip bilmeden kendilerine salladığımızı, gerçekten de bilip bilmediğimizi" ifade etme imkanı bulduk.   Özkan kardeşimizin cenazesine yetişmek için kısa olarak planlanan toplantıda kendimize ayrılan süreye en fazla şeyi sıkıştırmaya özen gösterip bir nevi makineli tüfek gibi konuşmak durumunda kaldık. Her şeyden önce bir taraftar grubu olmadığımızı, daha ziyade bir düşünce oluşumu olduğumuzu, Demirspor bünyesinde Demirspor'a kafa yoran çok önemli bir kitlenin olduğunu, zaten süper lig görmeden geçirilen onca yıla karşın Türkiye'nin 6 ncı büyük taraftarına sahip olmanın başka türlü mümkün olmadığını ifade ettik.   Atatürk'ün İzmir İktisat Kongresi'nde dile geti

Özkan İçin...

Dün yine gencecik bir yüreği, bir Demirsporlu'yu toprağa verdik. Babası, Allah onu bizden daha çok sevdi, diyordu. Ailesi için dayanılır bir acı değil. Kelimeler yetmiyor. Başımız sağolsun. Kardeşimizin mekanı cennet olsun.   Dün Şimşekler Grubu'nun girişimi ile Özkan için görevlerden bir tanesi daha yerine getirildi. Son görev değil lakin bu. Özkan'ın ailesinin durumu malumumuz.   Şimdi Ramazan ayındayız. Paylaşım ayı olan bu ayda kimileri fitresini, kimileri gücü yettiğince elindeki üç beş kuruşu Özkan'ın ailesine verebilir. Bunun için daha önce yaptığımız gibi yine bir havuz oluşturalım ve kardeşimizin acılı ailesine sadece manen yanında olmadığımızı bir kez daha gösterelim. Şimşekler Grubu başta olmak üzere tüm taraftarları gerek katılımda bulunmaya ve gerekse bu kampanyayı duyurup yaymaya davet ediyorum.   Twitter üzerinde #fitrelerözkaniçin isimli bir başlık oluşturalım ve bunu yayalım.

Tuncel'le Görüştük

Bugün Adana Demirspor'da yönetim-taraftar ilişkileri üzerine önemli bir gün yaşandı. Taraftarın isteği ve yönetimin onayıyla başkan Tuncel ile Şimşekler Grubu temsilcileri başta olmak üzere farklı şehirlerdeki Demirspor taraftarlarının temsilcileri başkan Mustafa Tuncel ile bir araya geldi. Yönetimin bu konuda bir adım atıp taraftarın sesini doğrudan dinlemesi ve dikkate alacağını belirtmesi oldukça olumlu bir adım. Kimi detayları ve yorumları daha sonraya bırakmak kaydıyla neler konuşulduğunu özetleyelim: Toplantıya, Ankara'dan ben ve Onur Biçer katıldık; Adana'dan mahalle temsilcilerinin yanı sıra ayrıca İstanbul, İzmir, Eskişehir, Yozgat, Kırşehir, Çanakkale'den arkadaşlar vardı. Özkan arkadaşımızın vefatı nedeniyle toplantıyı kısa tutmaya karar verdikten sonra Başkan Tuncel tek başına salona geldi-yönetimden başka isimler de olabilir diye bekliyorduk- ve herkesin elini tek tek sıktıktan sonra 10-15 dk.lık bir konuşma yaptı. Konuşmasına, "tesislerde ilk

Tribünün Sesini Yönetime Duyurmak

Yönetimiyle taraftarı arasında uçurum, endüstriyel futbolun doğası gibi bir şey. Hele bizim gibi geç kapitalistleşip arayı hızlıca kapatmaya çalışan ülkelerde, endüstri deyince yağma-talan akla geliyor. Taraftarın müşteri gibi görülmesi, memnuniyetinden çok yolunması üzerine oturtuluyor. Ticari ilişkileri geçtim, futbola bakış açısında da bu uçurumu görmek mümkün. İşte Beşiktaş yönetimi, taraftarının Gezi Direnişi'ndeki aktivistliğiyle dalga geçercesine yeni sezon için Kasmpaşa RTE Stadı'nda oynamayı gündemine aldı. Gerçi direnişin ilk günlerinde İnönü Stadı'na Başbakan'a destek pankartı asan yöneticileri de olmuştu. Yönetim ile taraftar arasındaki bu duruş farkı şirket takımlarında oldukça belirgin. (Biraz daha farklı bir örnek ama, Manchester United taraftarı da kulübün Arap sermayedarlara satılması sonrasında, eski renkleri olan sarı-yeşile sahip çıkarak bu renkte atkılarla maça gitmiş ve hatta United of Manchester diye bir takım kurmuştu).  Beşiktaş taraftarının

Yönetim-Taraftar Görüşmesi

Ankara Tayfası olarak her zaman taraftarın Adana Demirspor yönetiminde daha etkili olmasını savunduk; kitlesel gücün kulüp yönetiminde olduğunca etkili olmasının yollarını aradık. Geçen yılki yürüyüş ve yönetime tavır bu gücün göstergesiydi. Belki sonuçta başarılı olmadı ama taraftarın, yönetimden bağımsız bir duruşu olabileceğini gösterdi. Biz yönetici değiliz tabii ki; taraftarız; ama katılımcı bir taraftarlığın kulübü güçlendireceğini, fikir alışverişinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunu bazen yazarak, bazen pankartla, bazen proje önererek, bazen birebir konuşarak yaptık. Bu süreç, bir iki yıldır daha yoğun yaşanıyor, doğrudan temaslar artıyor. Bunu yıllardır blogta sürdürdüğümüz düzeyli çizgiye borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Eleştirinin de desteğin de dozunu iyi ayarlamaya çalıştık; iki uçta da şirazeyi kaçırmamaya çalıştık. Her şeyden öte biz yönetimleri ya da isimleri sevdiğimiz için değil Demirspor'u sevdiğimiz için bu yolda devam ediyoruz. Şimdi yönetime iletilen öneri

Bütçe...

Cevapsız bırakılacak sorularımıza bütçe faslı ile yeni bir yönetim döneminde yine başlıyoruz. Aynı nakaratı kaç defa daha söyleyeceğiz kim bilir? Demirspor'da değişim zor, direneceğiz değiştirmek için, onlar da direnecek değişmemek için. Biz işimize bakalım, analize başlayalım.   Öncelikle belirtmem gerekir ki; futbolcuların 26 ila 32 arasında değişen maç başı ücretlerini yatırmayan, bunları senetle yeni yönetime iteleyen, şeffaflığın kenarından geçmeyen ve tüm bunların doğal sonucu olarak BORÇLARIMIZI %50 ORANINDA ARTIRAN Önder Serin yönetimi, yatacak yeriniz yok!   Tuncel yönetimi 9 milyon TL bütçe hazırladı. Bütçenin sadece transfer bütçesi mi, yoksa kulübün bütçesi mi olduğunu bilmiyoruz. Diğer kulüplerin yaptığı harcamaların aynı konuşma içinde verilmesinden yola çıkarak transfer bütçesi olduğunu varsayıyoruz.   Öncelikle Tuncel yönetimi lafı evelemeden, gevelemeden söylemelidir. "Bu takımın tek hedefi vardır, o da şampiyonluk." Bunu söylemek zorundadır

Farklı Bir Sezon Öncesi

Geçen yıldan farklı bir şekilde yeni sezon hazırlıklarına başlıyoruz. Geçen yıl bugünlerde yönetim karşıtı yürüyüş ve açıklamalar varken şimdi daha ılıman bir iklim (Adana sıcağında!) ve olumlu beklentiler hakim. Geçtiğimiz haftaki transfer atakları (harcanan paraların borç dengesini sarsmamış olmasını umuyoruz), geçen seneki kadrodan öne çıkan isimlerin korunması (Erman konusu hala belirsiz), gençlere yaklaşımda farklılık, taraftarda sezona dair beklentileri artırıyor. Yönetimden gelen açıklamalarda kendilerine ilettiğimiz düşüncelerin yansımalarını görsek de söylem-eylem arasındaki farka her zaman dikkat etmek gerekli. Önemli olan iştir; başarıdır. Daha önce de olduğu gibi sezon içinde işlerin değişebileceğini, dalgalanabileceğini, bir iyi bir kötü hale gelebileceğimizi unutmamalıyız. o yüzden yakın takibe, temkinli desteğe devam...

Yönetimin Olumlu Adımları

Diğer sezonlara göre daha sakin bir sezon öncesi yaşıyoruz. Yönetimde aynı isimleri olması akılda soru işaretleri yaratsa da önceki yanlışların tekrarlanmaması yönündeki çağrılar yankı bulmuş gibi görünüyor. Yönetimin göreve geldikten sonra taraftarla temas kurması, görüş alışverişinde bulunulması olumlu bir gelişme.  Taraftar-yönetim diyaloğunun sağlam kurulması önemli; ancak bunun sadece tek taraflı bir destek değil karşılıklı olması ve önerilerin dinleniyor olması, sezon öncesi umut veriyor. Ayrıca transfer konusunda da spekülatif açıklamalar ve girişimler yerine daha aklı başında adımlar atıldığını söylemek mümkün. Bunların bir parmak bal çalmak amaçlı değil, uzun vadeli olmasını diliyoruz. Transfer konusunda yönetimden bu sabah bir açıklama yapıldığını da kaydedelim:  http://www.adanademirspor.org.tr/haber-detay.asp?newID=1157