Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sivasspor: 1 - Adana Demirspor: 2

 Deplasman galibiyeti her zaman güzeldir; gerçi Demirspor taraftarının olduğu yer pek de deplasman sayılmaz. Malatya'da oynanan maçta yine sahanın ve tribünün hakimi bizdik. İlk maçta da yendiğimiz Sivas'a ikinci maçta da şans tanımadık.  Tempolu oynadığımız anlarda golü de bulursak o maçı puanla kapatma ihtimalimiz yüksek. Yine ilk golü bulduğumuz, ikinci yarı farkı ikiye çıkardığımız maçta bir şekilde gol yedik. Savunmada Semih'in 87. maçıydı. Ertaç'ın müthiş performansına rağmen her maç gol yiyoruz, neyse ki yediğimizden çok atıyoruz. Geçen seneki kadar rahat gol atamasak da skor yapabilecek ayaklarımız mevcut. Forvet arayışı ve forvetsiz oyun konusu biraz abartılıyor diye düşünüyorum. Takımın bir ritmi var ve hemen her maç bu tempoyu sahaya yansıtabiliyoruz. Takım ligin dördüncüsü; benim şu aşamada Avrupa isteğim de yok; gelecek seneden bir sıra üstte bitirsek başarıdır. Basamakları hemen zıplayarak çıkmayalım. Önce bu ligin kaliteli takımı olduğumuzu değişmeyecek ş

Semih Güler

 Son dönemlerde iyi savunmacılarımızla yüzümüz gülüyor. T. Talha'yı ve Samet'i (soyadı, daha önce yazdığım ve çoğunlukla yanlış yazıldığı gibi Akaydın değil Akaydin!) İstanbul'un büyüklerine bonservisle yolladıktan sonra savunmada görevi devralan Semih'e de bir parantez açmak lazım.  Geçmişte Adana Demirsporla özdeşleşen, burada yetişen, kendini Türkiye'ye Demirsporla duyuran pek çok oyuncumuz olsa da yakın zamanda takımla özdeşleşen isim bulmakta zorlanıyorduk. Kadroların çok hızlı değişmesi bunda temel etkendi. Yine de bazı isimler var ki onların bizde yeri ayrı olmuştur; Kalede Şener Özcan, savunmada Yiğitcan, hücumda Erçağ bu isimlerdendi... Bu isimlerle ilgili burada blogta ayrıca yazı da yazmıştım. Tabii ki sevmeyenleri ya da herhangi bir maçtaki kötü performansıyla onları akılda tutmak isteyenler de vardır aramızda. Ben genel durumda takıma hava katan, belli bir sayının üstünde forma bulan oyuncuları bu şekilde kayda geçirerek kendimce tarihe bir not düşmek i

Adana Demirspor: 1 - Giresunspor: 1

 İkinci yarının ilk maçında, kendi sahamızdaki yenilmezlik devam etti ama keyifsiz bir maç oldu. Tek kale oynasak da ilk golü penaltıyla yiyince maçı çeviremedik. Genellikle böyle kilitlenen maçlarda zorlanıyoruz. Rakip 10 kişi kalınca tamamen kapandı. Oyunu açacak yetenekli ayaklarımız devreye giremedi. Bu tip durumlarda, bir uzak şut, çarpıp giren, sekip gol olan bir deneme işe yarayabiliyor. Ama yapamadık. Geçen hafta kilidi açan Yusuf ve Emre bu hafta etkisizdi. Yusuf'un maç sonuna doğru gereksiz agresifliği ile atılması da cabası oldu... Hakem maç içinde kontrolü kaybedince iyice kaos futbolu devreye girdi. Bu kadronun yapabileceklerinin sonuna geliyoruz. Pek çok kayba rağmen henüz sahaya direkt etki edecek oyuncuyu devreye sokamadık. Yedeklerimiz çok kötü. Devre arası transferleri oluyor ama onların da takıma eklenmesi zaman alabilir. Kişisel performanslarla bir nebze ayakta duruyoruz. Tabii ki beklentimizin çok üzerinde puan topladık. Ama buradan geriye niye gidelim?  

Adana Demirspor: 3 - Ankaragücü: 1

 Devreyi 3 puanla kapatıyoruz. Kötü bir ilk yarının ardından ikinci devre başında Yusuf Sarı ile gelen gol, takımı ayağa kaldırdı. Geçen hafta Başakşehir karşısında kural hatası nedeniyle kaybedilen üç puandan sonra bu hafta tribünün oluşturduğu büyük baskıyla bu kez de lehimize kararlar verildi; buna eyyamcılık deniyor zaten. Belki bu gücü her hafta gösterebilsek, lehimize işleri artıramasak da aleyhimize kararları engelleyebiliriz. Tribünün ekstra performans gösterdiği maçlarda daha zorlanıyoruz; orası da ayrı mesele... Kadroda gittikçe güç kaybederken, Stamboli'nin savunmanın ortasında oynadığı garip bir sistemde,  Onykuru'nun sakatlığı, Bjarnasson'un bekleneni bu yıl hiç verememesi ile sahada oldukça eksik kaldık. Gökhan ve Stamboli sahadayken, kendimizi daha güvende hissediyoruz; orası açık. Ertaç Özbir'in müthiş performansı ile ayakta kalıp üstüne 3 gol atarak devreyi 33 puanda bitirdik. Bu puan, bir maç daha az oynanmasına rağmen geçen seneye göre 3 puan önde bir

Talha Sanuç ve Samet Akaydın

Demirspor Süper Lig'e yükselince bizi Balotelli ve Belhanda transferleriyle dikkate alanlar, o dönem "Demirspor batacak, düşecek, patlayacak" diye onca goygoy yaptılar. Bence ufak ufak o twitleri silsinler. Tabii ki her kulüp gibi biz de batabiliriz, mali krize girebiliriz, her kulüp kadar yönetim krizi yaşayabiliriz... Ama iki yıllık gösterge, şimdilik öyle değil.  Talha ve Samet transferleri ile bir kez daha gördük ki Demirspor Türk futboluna oyuncu kazandırmaya devam ediyor. İki oyuncumuzu kaybettik, evet, ama Demirspor tüketmekten üretmeye geçti. Unutulmuş Balotelli'yi yeniden canlandırmak, Belhanda'yı hala sistemin içinde tutmak kadar yerli oyuncular için de bu geçerli. Talha ve Samet, Fatih Terim'ten sonra doğrudan İstanbul büyüklerine gönderdiğimiz (yakın dönemdeki) ilk oyuncular... Aynı sezon içinde olması ayrıca kayda değer. Bu oyuncular 1. Lig'te, Süper Lig'teki ilk sezonda yükümüzü çekti; evet çeşitli zamanlarda eleştirilerimiz oldu ama en n

Başakşehir: 2 - Adana Demirspor: 1

 Geçen sezon olduğu gibi yine Arda Kardeşler'in hatalarıyla damga vurduğu maçta, korunan Başakşehir'e karşı sezonun üçüncü yenilgisini aldık. Karşı tarafa verilmeyen kartlar, bizim pozisyonda  oyuncunun kendinden seken topa rağmen VAR'ın penaltı vermesi, kendine çarpan topta oyunu durdurmayıp devam etmesi ve devamında gol yememiz... Ligin İstanbul takımları tarafından çıkarılan çivisi karşısında, iyi oyun oynamak, sahada mücadele etmek gittikçe anlamsızlaşıyor.  Hem rakibi hem de hakemi yenemediğimiz ölçüde, yani çok zor işleri başaramadıkça geriliyoruz. Girdiğimiz pozisyonları gol yapsak belki bunları ikinci konu olarak konuşuyor olacaktık ama özellikle ilk golü atamadığımız ölçüde, hakemlerin frenlemesiyle işler maç içerisinde aleyhimize dönüyor. Başkan'ın maç sonu açıklamaları ile tepki ortaya kondu ama gelecek hafta iç saha maçında tribünden de bir kez daha tepkimizi yükseltmek gerekiyor gibi görünüyor.

Adana Demirspor: 6 - İstanbulspor: 0

 Düşme potasındaki rakiplere puan kaptırma geleneğimizi bu kez uygulamadık. İlk golü atmak her zaman işe yarıyor. Özellikle maç henüz ortada iken, rakibin direncini kırmak için... Bu sezonun en farklı galibiyetini aldık. Rakibin önde basması da arkada hızlı oyuncularımıza alan yaratması için işimize yaradı. Farklı olarak sonradan giren oyuncularımız da skora katkı verdi.  Geçen sezonun 16. haftasına göre 7 puan ilerideyiz. Yola devam...