Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İlhan Aydoğdu Transferi

İlhan Aydoğdu, 2.lig günlerimizde kadromuzda yer almış, kaptanlık yapmış ve canla başla mücadele etmiş bir oyuncuydu; orta sahanın mücadele azmini yüksek tutuyordu. Geçmiş günleri tartışmaya gerek yok. Ama bugün 1. ligte oynayan Adana Demirspor'da oynayacak bir oyuncu değil. Transferinin saha içiyle bir ilişkisi olmadığı açık. Demirspor taraftarı böyle hatır gönül transferlerine alışıktır. Ama yeni yönetimin imajına zarar veren bir adım olduğunu da not etmemiz gerekli.

Yabancı Kaleci

Rize'den kiraladığımız kaleci Pawelek'le birlikte yabancı kalecimiz oldu. Kale, bu seneki en sıkıntılı mevkiimizdi, umarız Polonyalı kaleci iyi bir performans gösterir. Pawelek bu sezon ligte sadece 3 maç, kupada da 2 maçta kadroya girmiş. Yabancı kaleci geçmişimiz çok kalabalık değil. 1967-70 arasında Miço Vukatic, 1985-86'da Senad Arnutovic, 1987-88'de İrfan Handzic, 1988-89'da Milos Jurkovic kalemizi koruyan kalecilerimizdi.

Geç Olsun Güç Olmasın

Bazı teknik sorunlar nedeni ile (bilgisayar başında bulunmama gibi) Tayfamızın yeni çizerlerinden Fatih'in Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçına ilişkin gecikmeli yazısını paylaşamamıştık. Keyfimiz yerinde,neşemize neşe katacak yazıyı aynen alıntılıyorum. Eline sağlık Fatih.   "Maçtan bir hafta sonra yazıyorum. Geç kalınmış bir yazı ama tarihe yine de bir not düşmek istedim. Maçın havasına 2 gün önce girdim. Adana Demirspor’umuzun rahat bir maç izletmeyeceğini bile bile, bunca acıya bunca kedere rağmen, hem benim, hem de Demirspor’un ilk deplasman galibiyetini almak için gittim. Yazdan kalma bir günde Mavi Lacivert formam ile şehri turlarken hem Gaziantep’in hem de Şanlıurfa halkının Adana Demirspor'a olan sempatisi beni gururlandırdı. 2 gün içinde birçok kişiyle futbol muhabbetimiz oldu.2001 yılında Gaziantepspor şampiyonluğa koşarken Celal Doğan'ın “Şehir şampiyonluğa hazır değil” açıklamasıyla futboldan soğuyan bir şehrin feryadını dinledim. Bir çok kişi

Adana Demirspor:2 - 1461 Trabzon:1

İkinci devreye şimşek gibi başladık! Üst üste üçüncü galibiyetimiz; devrenin son maçı-Denizli galibiyetini de sayarsak 4. galibiyet oluyor. İçeride kaybetmeme alışkanlığımız, galibiyet alışkanlığına döndü. Yine son dakikaları stresli ve bitmek bilmeyen bir hale dönse de 6 puanlık maçı iyi sonuçlandırdık. Bu hafta sadece bizim maçta karşılıklı gol oldu. 0-0'ların çok olduğu bir haftaydı. Biz yine gol atmayı ve yemeyi başardık. Mehmet Eren, 9. gole ulaştı. İlk 6 ile puan farkını 6'ya indirdik böylece...

6 Puanlık Maç

Bu akşamki 1461 Trabzon'la tam anlamıyla 6 puanlık maça çıkıyoruz. Rakibimizin bizi yakalamaması ve ilk 6 ile puan farkını açmamak adına bu maçı kazanmalıyız.

Son Dakika Golü

Bu kez işi son dakikaya, son saniyeye bırakmamak dileği ile. Küçük ve eğlenceli bir video hazırladık. Gelecek videoların ve çalışmaların sinyali olması dileği ile... http://www.youtube.com/watch?v=pYR4LT3NiyI&feature=youtu.be 

Stadın Adı Değişti

 http://imza.la/fatih-terim-ismini-istemiyoruz Yeni stadı bile beklemeden 5 Ocak'ın adı alelacele değiştirildi, ne kamuoyunun görüşü, ne tartışmalar ne de fikir alışverişinde bulunmak... Yukarıdaki adreste imza kampanyası var, imzalayabilirsiniz.

Fatih Terim Stadyumu

Fatih Terim ismi stada verilmeli mi, verilmemeli mi tartışmaları süredursun iş netleşmiş bile. mavisimsekler.com öyle diyor. Şu anda Türk futbolunun zirvesindeki isim doğduğu, var olduğu, kendini var eden şehrin stadının ismini almış. Dışarıdan bakınca kulağa ne güzel geliyor öyle değil mi?   Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük futbol adamlarından birini Adana çıkarmış, Adana Demirspor çıkarmış. Şimdi onun adının yaşatıldığı statta oynayacak maçlarını.   Sonuçta bir Muharrem Gülergin gibi, Selami Tekkazancı gibi sıradan, basit, yerel (!?!) biri değil Fatih Terim. Elbette onun ismi olacak.   Olaya biraz pragmatik bakalım öncelikle. Türkiye futbolunun şu anda en güçlü ismi Adana futboluna da (Adana Demirspor'a da) çok ciddi katkılar sağlayabilir. Bu isimden faydalanmalıyız. Bir kesim bu şekilde düşünüyor anlaşılan.   Üzülerek söylemeliyim ki, tarih pragmatizme feda ediliyor, hatta feda edildi bu anlayış nemalandırılarak. Kendi adıma üzülerek kendimi eleştirerek d

Yunus Ünsal

Altyapımızın golcülerinden Yunus Ünsal Ankara Demirspor'la sözleşme imzaladı ve ilk maçında da golünü yazmayı başardı. Tebrikler ve başarılar Yunus! Onun ismini yakından biliyoruz; altyapı başarılarından. Yunus, geçen yıl A2 liginde 12 gol, önceki yıl U18 liginde de 19 gol atmıştı. 94'lü golcülerimizden Yusuf Kemal ve Muhittin de profesyonel hayatlarına başladılar. Yusuf, sezon başında 68 Aksarayspor'a gitmişti ancak sözleşmesini feshetti; Muhittin de Ünyespor'da ve 1 golü var. Onların adlarını blogta sıkça anmıştık. ( http://www.adanademirspor.net/2013/01/a2nin-golculeri.html ) Bu isimlerin başka kulüplere değil, yetiştikleri Demirspor'a hizmet etmeleri şart. Bu süreci yetişmeleri, olgunlaşmaları için bir geçiş olarak görelim ama onları başka kulüplerde unutmayalım.

Mehmet Eren Zirvede

Mehmet Eren Boyraz Demirspor'u yukarı taşırken kendi kariyerini de güncellemeye devam ediyor. Süper Lig'ten 1.Lig'e gelen pek çok oyuncunun aksine Mehmet Eren performansında düşüş yaşamadı, tersine kariyerinin son dönemlerinde Demirspor'da yeni bir parlama yapma şansı buldu. Mehmet, Antep BB maçında bu sezonki 8. golünü attı. Forma giydiği 19 maçta 8 gole ulaşan Mehmet, maç başına düşen gol istatistiğini de yukarı çekiyor. Geçen sezon Antalyaspor'da lig maçlarında gol atamayan, kupa maçlarında iki gol kaydeden Mehmet, Antalyaspor'daki ilk sezonunda da 27 maçta 4 gol atmıştı. 4 sezon oynadığı Kayserispor'da 130 maçta 13 gole ulaşan Mehmet Eren için, Demirspor günleri asistleri kadar gol sayısı için de zirve noktası oldu. (http://www.mackolik.com/Futbolcu/1289/Mehmet-Eren-Boyraz) Daha önce Juninho da Demirspor'da kendi gol kariyerini güncellemişti. Darısı Rostand'ın başına diyelim...

Gaziantep BB: 1-2 Adana Demirspor

İlk deplasman galibiyetimizi aldık. Sahadaki mücadeleyi beğendim. Maç berabere bitse idi yazık oldu diyecektim, genelde olmayan şey oldu ve futbol şansı bu kez yanıbaşımızda bitiverdi. Golümüzü genç Aybars kardeşimizin atması ayrıca mutlu etti bizi. Yeni transferlerin forma bulmasının yanı sıra görece gençlerin az da olsa daha fazla forma giyme imkanı bulması ile ligin en yaşlı kadrosu olmaktan kurtulmaya başladık. Bir önceki hafta kadromuz 28,2 yaş ortalaması ile Samsunspor, Orduspor, Gaziantep BB, Şanlıurfaspor'dan daha genç idi.   Olumlu adımlar var. Defansımızın aksayan yönlerinin giderilmesi halinde çok daha iyi olabiliriz. Bu arada bu hafta acaba Şener geri mi dönüyor dedim. Efsane kalecimizin dönüşüne elbette seviniriz.   Ancak Emre Selen'in kadroya girememiş olmasına üzüldüğümü belirtmeliyim. Ligimizde 6 tane takım kalesini 24 yaş ve altındaki eldivenlere teslim etmiş durumda. Bunların arasında biz de olabiliriz. Güvenmeden sonuç alamayız.   Mustaf

Aytaç Durak Sonrası...

Yazının baş harflerine bakınca ADS oluyor. Dün itibarı ile Aytaç Durak'ın CHP'den de aday gösterilmediğine şahit olduk. Kanımca Adana'nın ve Adana Demirspor'un gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri kalktı. Biz onun şehre hükmettiği dönemlerde tek bir kalıcı gelire sahip olamadık, alt liglere abone olduk, basın önünde sarı zarflarla rencide edildik, Adanaspor maçına müdahale edilmiş olabileceği cümlesine (ardında bıraktığı travmalar ve gözyaşlarını unutmadan) şahit olduk, takımımız onun döneminde çiftliğe dönüştü, alt yapımız onun döneminde terk edildi, Demirspor'un yakasına yapışan kötü yönetim anlayışı onun döneminin eseri.   İşte bu nedenle yazının başlığının ilk harflerinden ADS çıkıyor. Siyaseten gücünü yitirmiş bir Aytaç Durak sonrasında, Demirspor camiasının gücünün daha fazla bilincinde olması gerekiyor. Siyasete hiç bulaşmayan değil, siyaseti Demirspor'un menfaati doğrultusunda yönlendiren bir camia olmamız gerekiyor. Taraftarın siyasiler

www.mavisimsekler.com

Bu site oldukça güzel işler çıkarıyor. Demirspor'un geçmişine yönelik bir dizi başlattıkları için kendilerini kutlarım. Ayrıca bugün tribünleri anlatan yazıları daha çok da resimleri güzeldi. Başarılar dilerim.

Adana Demirspor:2-Boluspor:1

Mehmet Eren kıpırdayınca Demirspor kazanıyor.  Sezon başından beri beklentilerimiz büyük ondan. Bugün iki pasla işi bitirdi. Önce Rostand, sonra Efe bu güzel pasları güzelce sonlandırdı. Rostand maç boyu diriydi. Savunma onu hiç yere indirmedi, çok iyi ayakta kaldı, topu sakladı. Ona yardımcı olan birileri olsa daha farklı olacaktı. Maçın genelinde Boluspor bizden iyidi. İskender, Alp ve Emrah tüm savunmamızı dağıttı. Hücuma daha iyi çıktılar. Burak yine kamyon gibiydi. OrtasahadaYusuf çok hata yaptı,  Erçağ'ı kapattılar ve o da bunun üstesinden gelemedi, oyundan daha erken çıkmalıydı. Ama bu kez biz kolay gol attık ve kazandık. Bu sene belki de ilk kez çok performans göstermeden kazandık. Zirveden 18 puan uzakta tribünleri dolduran Demirspor taraftarina yine büyük alkış.

Geliyoruz!

 @_FatihTas

İkinci Devre Başlarken

Sezonun ikinci devresi başlıyor.  Yönetim değişikliği yaşasak da sezon başında olduğu camianın görünürde yönetim sıkıntısı yok. Bu istikrar görüntüsü ikk yarı beklenen skorları getirmedi. Bakalım bu ikinci başlangıç nasıl olacak. Önceki yıllardan farklı olarak devre arasında kadro büyük oranda değişmedi, transfer süresi devam ediyor ancak büyük değişiklikler olacak gibi görünmüyor.  Kadroda da istikrar var. Bu tabloda sahadaki oyunculardan ellerinden gelenin en iyisini beklemek hakkımız. İlk yarıdaki kötü deplasman performansını aşmalıyız. İç sahada en azından yakın puanlardaki takımlara kaybetmemeliyiz. Fikstürün ilk haftaları oldukça zorlu ve yukarıda kopmamak için lige iyi başlamak şart.

Demirspor'da Değişim Sinyalleri

Selahattin AYDOĞDU yönetimi göreve geldi, bir diğer deyişle de göreve getirildi. Eskinin "bizim eleman" Selahattin'i, biraz daha yeninin "tu kaka" çocuğu, şimdinin "kurtarıcısı" olarak son kongrede seçildi. Tuncel yönetimine gerek kendi geçmişinden ve gerekse ekibinin geçmişinden dolayı şüphe ile yaklaştık. Kendisi de şüphemizin bilincindeydi, beklentilerimizi ilettik ve bekledik. Beklentilerimiz değil tahminlerimiz gerçekleşti. Ligin en yaşlı kadrosu kuruldu, paralar ödenmedi, federasyona başvuranlar oldu, kalıcı gelir projeleri devreye sokulmadı, takım içinde takımcıklar sezildi, kurumsallaşma yönünde adımlar atılmadı, borçlar şişirildi, yönetim içinde ikilikler sezildi ve devre arasında apar topar adeta kaçar gibi kulüp devredildi. Borç rakamı söylenmedi, 8 milyon harcama var dendi, ama temliklerden ne kadar borç itfa olundu bilemedik, kombineler, yayın gelirleri, maç gelirleri, hibeler, belediye aktarımları, Türkiye Kupası gelirleri vs. n

Metin Gören ve Tuncay Şenyüz İle Buluştuk

  Adana Demirspor’umuzun kuruluş yıldönümünde minik bir etkinlik yapmak istedik ve bu amaçla Ankara’da yaşayan iki Adanalı, Demirsporlu abimizle irtibata geçtik. Bu abilerimizden Metin Gören futbol, Tuncay Şenyüz ise yüzme ve sutopu takımımızda yer aldılar. Amacımız hem onları tanımak hem de kendimizi onlara tanıtmaktı. Başından sonuna sıcak, samimi ve Demirspor dolu bir sohbet oldu.   (Tuncay Şenyüz - Metin Gören) Metin Gören 60’lı yıllarda Demirspor’un efsane kadrolarından birisinde yer aldı. Hatta Demirspor’u Demirspor yapan, ülke çapında bilinir ve takip edilir hale getiren bir ekipti o ekip. Başlarında Muharrem Gülergin gibi bir lider olan, İstanbul’a ve ülkenin tümüne kafa tutabilecek bir futbol takımının oyuncularından birisiydi. Sohbet esnasında, o yılların Demirspor’unda futbol oynamanın A milli takımda oynamak kadar büyük, önemli ve havalı bir iş olduğunu defalarca dile getirdi. Futbolculuk sonrasında basın sektöründe çalışmaya başladı. Zaten kendisini tele

Demirsporlu Gözüyle Okumak - 8

Son zamanlarda sürekli olarak siyasi tarih kitapları okuduğumdan Demirspor'a dair paylaşacak fazla bir şey bulamıyordum maalesef kitaplarda. Yine ilgisiz bir kitap okurken, Demirspor geçti aklımdan. Hilmi Yavuz'un İslam'ın Zihin Tarihi isimli kitabından alıntı yapacağım bu kez. Kitapta Zaman Gazetesi'nde köşe yazarlığı ve Bilkent Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapmakta olan Hilmi Yavuz'un son 20 yıldır yazdığı makalelere yer verilmiş. Kitaptan, İslam Dini ve Pragmatizm üzerine yazılan bir makaleyi okurken aklıma Demirspor geliverdi. Alıntılıyorum:   "Sonunda söyleyeceğimi şimdi söylemeliyim: Felsefenin gayesi (telos) dünyayı değiştirmekse eğer bunun insanın bu dünyadaki duruşunu değiştirmek anlamına geldiğini düşünüyorum. Dünya ancak insan değişirse değişebilir. Hegel, efendi-köle arasında bu değişimi bir karşılıklılığa, bir diyalektik ilişkiye bağlamıştır. Köle, hem efendiden hem de doğadan gelen çifte bir olumsuzlukla (negativite) karşı karşıyadır