Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tarihte Adana Demirspor -6- (Bu kez tarih yok)

Her Salı günü blogumuzda nerelerden geldiğimizi söylüyoruz. Söylemeye de devam edeceğiz. Yalnız, geçen hafta kaldığımız yere bir haftalık bir ara vereceğiz ve "Tarihte Adana Demirspor" köşemizi bu hafta Adana Demirspor'umuzun tarihinde bir mihenk taşı olan onursal başkanımız, uğruna heykelleri dikilen Aytaç DURAK'a ayıracağız. Sayacımızın her gün bıkmadan usanmadan ilerlediğini hatırlatarak başlayalım yazımıza. Tam 5.000 gün oldu, tam 5.001 gün oldu, tam 5.050 gün oldu, tam 5.060 gün oldu. Bu taraftar Süper Lig'i görmedi ki... Taraftarımız Süper Lig'i göremeyince o başarıları da göremedi. Bugün bu blogta Tarihte Adana Demirspor diye bir yazı dizisi var ise müsebbibi Aytaç DURAK. Son 15 yılımıza ve Adanamızın son 15 yılına el atan ve bizleri getirdiği nokta ortada olmasına rağmen Adanamızın kendisini yönetmeye layık gördüğü isim o. Adana söyleyeceğini seçimde söylemiş bana da bu hafta nostalji köşesinde Aytaç DURAK'a oy veren Demirspor taraftarına bir hatır

Litvanya-Fransa maçından...

Tayfadan İspanya'ya gidenler sağsalim dönmüş, yol yorgunluğu atma aşamasındalar. Onlardan fotoğraf beklerken, Litvanya'daki Demirsporlu Aytaç arkadaşımızın ("Anton Lavey") Litvanya-Fransa maçından gönderdiği kareleri paylaşalım: Zalgiris Kaunas Darius Gireno Stadyumu,

Teşekkürler Ankara-Teşekkürler Adana!

Avrupa'nın en pahalı suyunu içen, en pahalı sayaçlarını kullanan, memleketin en kötü suyunu kullanan-bizleri damacanalı bir hayata alıştıran, devletin kasasına ve kurumların trilyonlarca borç takan, neredeyse tüm sivil toplum örgütleri-yerel belediye ve üniversitelerle kavgalı, ilke ve ahlaktan yoksun, tartışmayı değil sadece "cırlazmayı" bilen Melih Gökçek, Ankara'yı 5 yıl daha yönetecek. Melih Gökçek'in Adana şubesi de öyle! Aytaç Durak, bütün sağ partileri dolaşıp hepsinin formasını başkanlık koltuğuna geçirdi. Böylece, siyasetimizin Sergen Yalçın'ı ünvanını da kazandı. Metroyu uzun yıllar tamamlayamayan, Kuzey Adana'yı şaibeli bir şekilde rant alanı haline getiren, Etik Kurumu'nun hakkında olumsuz rapor verdiği, şehri Antep'in-Kayseri'nin-Mersin'in çok gerisinde bırakan Durak, Adana'yı duraklatmaya devam edecek. Hele ki şimdi, iktidar partisinin karşında olmanın getireceği "bana iş yaptırmıyorlar" mazlumluğunu da cebine ko

Yerel Seçim Propagandaları Paralelinde Zonguldakspor

Belediyelerin, futbolun içine bu denli girmelerinin ardında yatan oy ve rant kaygılarından gerçek taraftarların rahatsız olmaması mümkün değil. Son modalardan biri de alt liglerde yer alan takımların, üst liglerde bir takımı satın alması söylentileri. Bu söylentilerde, Ankara'nın sırıtan yüzü Melih Gökçek genelde başı çekiyor. Öyle zamanlar oluyor ki alakasız bir Ankara takımının isminin Demirspor'la birlikte anıldığı oluyor. Çok gücüme gidiyor. Melih Gökçek'in, son seçimlerde kaybeden AKP'li Zonguldak Belediye Başkanı Secaattin Gonca'yla da bu tarz bir takım alma-verme flörtü oldu. Geçen yıl, beni çok üzen bir şekilde amatöre düşen yılların Zonguldakspor'unu Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin takımı Bugsaşspor'la birleştirmek için her iki belediye başkanı seçimler öncesinde harekete geçtiler. Futbol Federasyonu'nun genel tavrının (yasal dayanağını bilemiyorum) "birleşecek takımların aynı ilde olmaları gerekir" oluşuna rağmen, Zonguldakspor

Bakış Açısı Sorunu...

Abdülkerim Durmaz, Akhisar maçının ardından "Yenemiyorsan, yenilmeyeceksin" buyurmuş. Adana Demirspor'un hocasının, ligde geriden gelirken (ve zaman zaman "küme düşüyoruz, farkında mısınız?" diyeceğimiz kadar düşme hattına yaklaşılıyorken) yenerse avantaj sağlayacağı, moral vereceği, takımın umut olabileceği bir maça bakışı bu olamaz, O-LA-MAZ ! Bir insan maçın ardından bunu söylüyorsa, maçın öncesinde de bunu düşündüğünü ortaya koymuş olur. Ayıptır, ben üzerimde mavi-lacivert formayla kıytırık halısaha maçına çıktığımda bile tek düşüncem galibiyet oluyorsa, Abdülkerim Durmaz'ın çok ciddi bir vizyon sorunu olduğu kesindir. Bu hoca, "berabere kalmak" için mi getirilmiştir? Bu hocanın başarı ölçüsü Türkiye'nin 4. büyük ilinin takımının, lige daha bu sene yükselen bir küçük ilçenin takımıyla deplasmanda berabere kalması mıdır? Biber gazı yiyen, deplasmana bagajlarda giden, sesini, nefesini, gençliğini, hayatını Demirspor'a adayan taraftarı gör

Yerel Seçimlerin Ardından...

Geçen sezon bitiminde "Stadyumda, Sokakta, Şehirde, Sandıkta Hesap Soracağız! " demiş, seçimler yaklaştığında da tüm Adana Demirsporluların oy verirken "o günleri" unutmamasını dilemiştik. Dün, kendi adıma eminim ki Adana'da bir çok seçmen, Mavi-Lacivert formaları ruhlarına yapışık bir şekilde gitti sandık başına. Her ne kadar iyi örgütlen-e-memiş olsa da Aytaç Durak saltanatına son vermek isteyen cephenin hiç değilse alttan alttan hissedilen, saltanata korku veren varlığı bile önemli oldu diye düşünüyorum. Seçimlerin öğrettiği bir şey var bana göre; kimse bu halkın padişahı değil. Kendine çok güvenenler, iktidar koltuğunu aldığında tanrı kompleksine kapılanlar, "bundan sonrası tamamdır" diyenler için önemli dersler içeriyor sonuçlar. Adana'da henüz kimse kesin olarak "kazandım" diyemiyor 30 Mart 14:00 itibariyle. Diğer illerde olduğu gibi, oyların çalınma söylentileri, hile hurda yapıldığına ilişkin yapılan bildirimler, mide bulandırıcı

Klasman Grubu 11.Hafta

Akhisar'dan golsüz beraberlikle döndük. Oysa alacağımız bir galibiyetin yaratcağı psikolojik etki çok büyük olabilirdi. Denizli galip, puan farkı 8 oldu. Çıkmadık candan umut kesilmez elbette ama...Aması var işte...

Futsal Ligi 2.Maçlar

Futsal ligi ilk maçında aldığımız galibiyetin üzerine, ikinci maçta Mersin Toroslar Belediye'ye mağlup olunca işimizi biraz zora soktuk. Gruplardan ilk 2 takım yükselecek, son maçımız Seyhan Belediye ile...İmkansız değil tabi ama zorlu bir maç olacağı kesin...Bakalım...

DSGL 25.Hafta..."Ne biri ne öteki"

DSGL Bölge grupları bölümünü deplasmanda aldığımız güzel bir galibiyetle kapatmış bulunuyoruz. Son hafta bay geçeceğiz. Mersin İdman Yurdu son hafta deplasmanda Adanaspor'la oynayacak. Ne birinin, ne diğerinin kazanmasını isterim. Berabere kalsınlar, şampiyon çıkalım...

Metro Raydan Çıktı!

Adana'da 12 yıldır tamamlanamayan ama her ne hikmetse seçim öncesine yetişen ve 10 gün önce hizmete açılan metro, raydan çıktı! http://www.adanahaber.com/haberdetay.asp?haberid=3670 Büyükşehir Belediyesi ise olayı yalanlıyor. Belediye'den yapılan yazılı açıklamaya göre, "Metro raydan çıkmamıştır. Depolama alanında, sefer dışındaki vagonlardan biri test sürüşü sırasında makas aksındaki sapmadan dolayı hat yakınındaki direğe yaslanmıştır." http://www.kanalahaber.net/habergoster.aspx?kategori=gundem&haberID=2196 Metrocuk, bunca zülme dayanamamış olacak ki direğe biraz yaslanıp soluklanmak istemiş belli ki... Deneme seferi bile olsa ortada bir hata olduğu aşikar... Aytaç Durak'ın siyasi gösterisine dönüşen bu iş, kendisine yakışan bir şekilde gelişim gösterdi. Kenti raydan çıkaran Durak'ın, metrosu da halkın canını tehliye atmaya devam edecek. Bizim çifte göndermeli pankartımız var; "Raydan Çıktık" demiştik; hem takımın düzensiz gidişine hem de taraf

Yerel Seçim Mevzuu...

Metin Gül'ün ( sitesindeki-tıklayın ) yerinde tespiti ve hatırlatması ile, "hesap soracağız" sloganımızın, seçim ayağı geldi çattı. Blogta yerel seçim mevzuuna çok yoğun eğilmedik, çünkü adaylar futbola ve spora dair kayda değer fazlaca söz etmediler. Yine de birkaç noktada bize dokunduğu kadarını aktardık sizlere.(şu yazılara göz atabilirsiniz: Mehmet Ali Bilici'nin sözleri , şimdiki ve eski başkanlarımızın siyasi adaylıkları , Aytaç Durak'ın saçtığı paralar ve parti değişikliği ) Yerel seçimlerin, tüm memleket sathında genel seçim havasına bürünmesi, tabii ki Adana'yı da etkiledi. Adaylar, çoğunlukla proje ve planlarıyla değil de siyasi arenadaki pozisyonlarıyla öne çıktı. AKP'nin tek parti hüviyetine büründüğü siyasi atmosferde, bu durum biraz da kaçınılmazdı. Adana'nın son 15 yılına damga vuran ve tıpkı memleket sathındaki siyasi irade gibi, yerelde "tek adam" konumuna gelen; hatta iktidar partisine bile kafa tutup, "parti değil be

Perşembe Konukları #9 : Hulusi Acar "Geçmişe Özlem"

------------------------------------------------------------------------------- Her hafta Perşembe günleri,"Perşembe Konukları" köşemizde demirgibiyiz@gmail.com adresimize o hafta gelenler içerisinden bir yazıyı, "konuk yazarımız"ın yazısı olarak blogumuza taşıyoruz. Tüm okurlarımız yazılarını demirgibiyiz@gmail.com 'a gönderebilirler. Bu hafta Perşembe konuğumuz, Hulusi Acar. Salı günü basketbol takımımızla ilgili olarak yazdığımız yazının ardından, bize gerçekten çok güzel bilgilerle dolu bir yazı göndermiş. 72-73 sezonunda 2.lig şampiyonu olarak Türkiye Basketbol 1.Ligi'ne yükselen Adana Demirspor'un efsane oyuncularından söz etmiş. 72-73'te Vernit Chualls ve Carl Toteling'li ; 73-74'te Larry G. Austin, Vernel Quaus ve Darryl Reed'li kadromuzla, hem ikinci ligde hem birinci ligde yabancı oyuncu oynatma vizyonuna sahip ilk takımlardan biri olduğumuzu, Türkiye'de ilk siyah basketbolcunun Adana Demirspor'da oynadığını iletmiş. Ay

Futsal Ligi Başladı!

Bu yıl Türkiye'de ilk kez düzenlenen salon futbolu (Futsal) ligi başladı. İlk maçımızı dün gece yaptık. Maçlarımız Çukurova Üniversitesi salonunsa oynanıyor. Statüye göre Adana'da 2 grup var, bu iki grupta ilk 2 sırada yer alan takımlar, Adana finallerini oynayacaklar. Adana finallerinin galibi tek takım, Türkiye Finalleri'ne katılacak ve çeyrek finalden itibaren ülkemizin geri kalan gruplarından gelen takımlarla mücadele edecek. Birinci olan, "Türkiye Şampiyonu" ilan edilecek ve UEFA Futsal Şampiyonası'na katılacak. Futsal Ligi ilk hafta puan durumu ve toplu sonuçlar yukarıda yer alıyor. İlk maçımızda, Adana Gençlerbirliği'ni 8-6 mağlup etmişiz. Fikstüre göre, 25 Mart'ta Mersin Toroslar Belediye ile ve ardından 1 Nisan'da Seyhan Belediye ile karşılaşacağız. Bana ilk-2'de yer alıp Adana finallerine rahat kalırız gibi geliyor nedense, neyse susayım nazar değmesin. Başarılar Futsal takımı!

Bisiklet Takımımız Bile Varmış...

Tarihte Adana Demirspor serisine Disconnectus Erectus'un katkıda bulunması sonrasında günü nostalji günü ilan edip geçmişte bisiklet takımımızın bile var olduğunu, hatta başarılı bir takım olduğumuzu da bari bugün gösterelim, dedim. Umarım okuyucuları fazla boğmamışızdır. Sene 1950. Mayıs ayındayız. Sene 2009. Tek maçımız futbol maçı. Ona da yayan gidiyoruz. Kaynak: Yeni Adana Gazetesi Arşivi

Basketbol?

Adana Demirspor, birçok farklı branşta olduğu gibi, basketbolda da söz sahibi bir kulüptü. "Tarihte Adana Demirspor" gününe, 1 Mayıs 1975'in Tercüman gazetesinden bir küpürle ek yapmak istedim.(Resme tıklayarak detayları okuyabilirsiniz.) O tarihte basketbol takımımız, ulusal basında kendine yer bulacak kadar güçlü. İkinci ligten birinci lige çıkarak, önüne "başarıların devamı" hedefini koymuş... Tek tek kaybettiğimiz branşlar gibi, amatör düzeyde de olsa basketbol takımımızı yaşatmayı başaramadık. (foto, anavarza'dan alınmıştır.)

Tarihte Adana Demirspor -5- (28.11.1982)

Geçmişimizi bilmenin önemine bu blogta mümkün olduğunca vurgu yapıyoruz. Nerelerden nerelere geldiğimizi görmemiz, bizlere, aslında nerelerde olmamız ve hedeflerimizi nerelere yönlendirmemiz gerektiğini en iyi şekilde gösterecektir. Blogumuzda her Salı günü temin edebildiğimiz ölçüde arşiv kayıtlarını sizlerle paylaşmak suretiyle geçmişimize uzanacağız ve bu camiayı yönetenler ile futbolculara diyeceğiz ki; Bize dünümüzü getirin, size yarınlarımızı verelim. ------------------------------------------------------------------------------- Geçtiğimiz hafta belirttiğimiz üzere bu hafta 1982-1983 sezonunda oynanan Zonguldakspor maçını sayfalarımıza taşıyoruz. Dilemiştik ki; Marmaris'i bu hafta yenelim de geçmişte aldığımız Zonguldak galibiyetini okurken ve şahsım adına yazarken içimizde küçük de olsa bir huzur olsun. Takımımız bu dileğimizi yerine getirdi. Tıpkı 28.11.1982 tarihinde Adanalı futbolseverlerin takımlarından beklentilerinin yerine geldiği gibi. TRT Radyo-1 ara sıra Zon

DSGL 24.Hafta "Aynı Lanet!"

Bu işte kesin bir pislik var, bir lanet! Herhangi bir zaman diliminde ve herhangi bir ligde "Bitime 3 hafta kala galip gelirse şampiyonluğunu ilan edecek olan" bir Adana Demirspor takımı, galip gelemiyor...Geçen sene, hatırlamak dahi istemediğim Adanaspor maçı ile aynı skorla, 1-0 yenildi gençlerimiz Mersin İdman Yurdu'na... Liderliğimiz sürüyor, bitime 2 hafta var artık. Ancak, bu 2 haftanın ikincisinde biz bay geçiyoruz, dolayısıyla son 1 maçımız kaldı. Dayanın be çocuklar, şampiyon çıkın şu gruptan!

Adana Demirspor Kebap ve Şalgam Günü'nden

Yönetimimizin son derece güzel fikriyle şekillendirilen Adana Demirspor Kebap ve Şalgam Günü, 21 Mart Cumartesi günü kutlandı. Bizden Mustava katıldı, Adana'dan dönünce izlenimlerini aktaracaktır diye düşünüyorum. Bundan sonra her sene bu günü kutlamak bize düşüyor, gelenekselleştirmeliyiz mutlaka... Bu arada bir yandan Mustava'yı beklerken bir yandan kebap özlemiyle yanıp tutuşan bünyelere şifa niyetine fotoğrafları yayınlayalım biz...Fotoğrafları mailimize gönderen Taner Gündoğan'a teşekkür ederiz. sporadana.com'dan;

Akademi Ligi 21.Hafta "Bölgede Mutlu Son"

Akademi Ligleri'nde bölge grupları müsabakaları tamamlandı. Hem U-14'lerimiz hem de U-15'lerimiz gruplarını ikinci sırada tamamlayarak bölgelerarası gruplara katılma hakkı elde ettiler. Lig boyunca şampiyonluğa çok yakın olduğumuz zamanlar oldu, ben bu çocukları şampiyon sayıyorum sonuç ne olursa olsun. Ellerinize, ayaklarınıza sağlık çocuklar. Şimdi hedef, bölgelerarası gruptan çıkıp Türkiye Finalleri'ne gitmek! Peki, şimdi yeni rakiplerimiz kim olacak? Statüye göre, Çukurova Bölge 2.si, bundan sonra C Grubu'nda mücadele edecek. Ankara Tayfası için iyi haber, zira hem U-14'ler hem U-15'ler Ankara'ya geliyor! Ankara takımları dışında Galatasaray ve Fenerbahçe rakibimiz oldular. Fikstür henüz belli değil. Başarılar çocuklar, bu gruplardan siz çok rahat çıkacaksınız ben inanıyorum! Bölgelerarası U-14 C Grubu Adana Demirspor Ankaraspor (İç Anadolu 1.si) Galatasaray (Marmara 3.sü) Ege Bölge Karması (Ege'de ilk-3'e giremeyen takımların futbolcuların

Klasman Grubu 10.Hafta "Bir Avuç Gökyüzü"

Uzun zamandır ilk defa her şeyin yolunda gittiği haftalardan biri oldu diyebilirim. Kebap ve Şalgam Günü'nün uğuru mudur, Mustava'nın Afyon maçı öncesi Judas Priest aracılığıyla tuttuğu "bu maçtan sonra her şey iyi olsun" dileği midir sebebi bilmiyorum...Denizli, Akhisar, Turgutlu üçü de puan kaybetti, biz galip gelince bir sıra yükselmiş olduk. Bu hafta Turgutlu bay geçecek, alacağımız bir galibiyet, maç fazlasıyla da olsa bizi 2.sıraya taşıyacak, psikolojisi bile önemli bir kazanım takımı 2.sırada görmenin. Çetin Altan'ın "Bir Avuç Gökyüzü" isminde, olağanüstü bir romanı var (o kadar öyle ki insan Çetin Altan keşke sadece roman yazarı olsaymış diyor :)) Romanda sürekli olarak "umut" verilen ancak bir türlü o umudu gerçekleştirilmeyen bir kahraman var...Bunun nasıl bir delirme seviyesine varabileceğini sayfa sayfa hissediyor insan...Kahramanımız, sürekli bir avuç gökyüzünün peşinde... "Kafana göre" yapma Adana Demir, umut verip ardı

Estadio Santiago Bernabeu...

2010 Dünya Kupası elemeleri için grupta en büyük rakibimiz İspanya ile 2 maç oynayacağız.A Milli Takım aday kadrosu da açıklandı.İyice havaya giriliyor artık yavaş yavaş.Maçların ilkini 28 mart Cumartesi Türkiye saati ile 23.00'da Santiago Bernabeu Stadyumunda oynayacağız.Hem milli takımımızın oynayacağı hem de yaklaşık 10 kadar mavi-lacivertli o stadda olacağı için tanıtmak istedim. Santiago Bernabeu, İspanya'nın başketi olan Madrid'de 1947 yılında açılmış adeta bir efsane.Yapımına 1944'te başlanmış,3 yıl kadar sürmüş yapılması. İlk açıldığında ismi Estadio Chamartín imiş; ancak Real Madrid stadın ismini daha sonra değiştirmiş ve bugünkü adını almış. Stad kapasitesi ilk yıllarda 120.000 kadarmış.Ancak UEFA kriterleri gereği,tadilatlar ve koltuklandırmalar sonrası kapasitesi düşürülmüş;şu anda yaklaşık 80.000 kapasitesi var. Futbol ile ilgilenen herkesin bildiği üzere Real Madrid CF'ye ev sahipliği yapıyor. Stad yürüyerek şehir merkezinden 45 dakika sürüyor.Aslı

İspanya Demirsporludur! Çok yakında…

Yarın sabah Madrid’e doğru yola çıkıyoruz. Bavulumuzda formalarımız ve atkılarımız İspanya sokaklarını mavi laciverte bürüyüp döneceğiz. Tabi bolca fotoğrafla birlikte… Bir de İspanya-Türkiye maçını alırsak tadından yenmez. Pek ihtimal verilmese de, Fatih Terim’i, yürekli futbolcularımızı ve Euro 2008’deki başarılarını düşününce, neden olmasın diyorum.

Dostların Sofrasında, Maviliklerin Ortasındayız...

Ankara Tayfası, geniş katılımlı buluşmalarından birini, daha önce duyurduğumuz üzere dün gece Ankara Kültürevi'nde gerçekleştirdi... Uzun zamandır görüşemediğimiz dostlarla görüştük, yeni arkadaşlarla tanıştık, bol sohbet, bol çay...Masada otururken bir bir baktığım insanların yüzlerinde hep umut görüyorum ben böyle buluşmalarda..."Taraftar" olmayı, söz söylemeyi, ses çıkarmayı bir arada daha güzel yapabilmeyi öğreniyoruz sanki birbirimizden. Mavi bir güç oluyoruz beraber olunca böyle laciverdi gecelerde. Umut oluyoruz... Katılım sağlayan herkesin ayağına sağlık... Yalnız, gecenin en güzel sürprizlerinden biri, Penche.net'ten Adanalı abimiz Kold'un gelmesiydi bence. Kold abimize ayrıca bir teşekkür ediyorum. Kendi blogunda, her şeyi çok güzel yazmış aslında, bana söz söylemek düşmez. "Dostların Sofrasında, Maviliklerin Ortasındayız" başlığını da ondan aşırmış bulunuyorum zaten :) Buradan buyrun: http://www.penche.net/?p=2267

Perşembe Konukları #8 : A.Hakan Semercioğlu "Çıkartma Albümleri"

------------------------------------------------------------------------------- Her hafta Perşembe günleri,"Perşembe Konukları" köşemizde demirgibiyiz@gmail.com adresimize o hafta gelenler içerisinden bir yazıyı, "konuk yazarımız"ın yazısı olarak blogumuza taşıyoruz. Tüm okurlarımız yazılarını demirgibiyiz@gmail.com 'a gönderebilirler. Bu hafta Perşembe konuğumuz, A.Hakan Semercioğlu. Bize gönderdiği mailde çocukluğumuzun büyüleyici güzelliklerinden birinden, çıkartma albümlerinden söz etmiş. Hakan Bey'in macerası 1988 Avrupa Kupası ile başlamış. Yazısı için Euro'88 çıkartma albümü görselleri ararken, Hakan Bey'in anılarından anladığım kadarıyla Hollanda'yı tutuyor olmasına karşın ben o dönemde de büyük bir sevgi beslediğim SSCB Milli Takımı'nın fotoğraflarını da koymadan edemedim. Euro'88'i Dasaev'siz, Zavarov'suz, Belanov'suz anmak olmayacaktı çünkü...Van Basten o golü balına attı diyerek bitireyim sözlerimi :)) Hakan B