Kaptanımız Semih Güler de takımdan ayrıldı; Gaziantep'e transfer oldu. Bizim için diğer ayrılıklardan daha anlamlı, daha üzücü bir haber. Kaptan gemisini en son terk etti, eyvallah. Ama son düzlükte takıma abilik etse ve onunla beraber başımız dik bu ligden gitseydik, daha mı iyi olurdu acaba diye düşünmeden edemiyorum. Semih, geçen sezon ortasında kulüpteki kötü gidişi ve içeride olan biteni isim vermeden, zor durumda olduklarını en efendi biçimde ifade ederek, bir maç sonu röportajında bizlere haber vermişti. Her zaman efendi ve tam bir kaptan gibi toparlayıcı oldu. Açıklamaları, duruşu ve tavrı güven vericiydi. Yine bir maç sonu, sanırım Bodrum maçıydı, taraftarın tribüne çağrısını geri çevirmeyip, "sorumluluk bende" demişti. Her zaman öyle oldu, sorumluluk aldı ama yetmedi. Hızlı dibe düşüşte bu sayılara bakmayı ihmal ettim ama yeni fark ettim ki, Semih Adana Demirspor tarihinin en çok forma giyen oyuncusu olmuş. Transfermarkt verilerine göre, 143'ü lig, toplam 1...
Çok acayip bir gündem yarattık. Adana Demirspor en iyi gününde de en kötü gününde de her zaman dillerde... Deprem uzmanından milletvekiline, siyasal analizciden devrimci solcusuna kadar herkes dün akşamki sahadan çekilme olayını konuşuyor. Bu tepkiyi ancak Adana Demirspor gibi güçlü bir camia verirse bu kadar ses getirebilirdi. Kararın bizim açımızdan iki boyutu var; yaşanan haksızlıklara verilen tepki ve bu kararı veren kişi. İkincisi, Murat Sancak, zaten geçen seneden bu yana TFF ve hakemler aleyhine pek çok kez konuştu, açıklama yaptı; bunun için defalarca ceza yedi. Başkanlığı en azından kağıt üzerinde bırakmasının nedeni de bu cezalardı. Haklı olduğu yanlar vardı tabii ama bizim için ana konu takımın borçlarını öde(ye)memesi idi. Bugün için de bu durum hala geçerli; Demirspor'un durumunda değişen bir şey yok. Kararı veren kişinin yanlışları, kararın doğruluğunu gölgelememeli. Sancak'a eleştirilerimiz ve taleplerimiz baki kalarak, TFF'ye verilen tepkinin doğru olduğunu...