1940 yılında kurulan Adana Demirspor, 84. yaşını kutluyor. Kamucu hedeflerle, "hep birlikte yapacağız, bizim çocuklar başaracak" düşüncesiyle yola koyulan Cenup Yıldızı, Garbın afakını dolaştı geldi. Şark kafasıyla yönetilse de kozmopolit taraftarı her yönden onu çepeçevre sardı, yıkılmasını engelledi. Ama onların gücü de bir yere kadar. Hoflaya puflaya çıkılan rampalarda savrulan kara dumanlar, hızla inilen yokuşlarda kıpkırmızı alevlere dönüştü. İçimiz yanıyor. Bugün taraftar yeniden itiyor raydan çıkan katarları, yola girsin diye. #DemirsporaSahipÇıkAdana hashtagiyle yapılan sosyal medya çalışmaları dün geceyi sardı. Bugün de meydanlarda, sokaklarda seslerini haykıracaklar. Belki gereğinden fazla susuldu ama Adana Demirspor taraftarı her zaman arayı kapatacak enerjiyi gösterdi. Seneye nerede oluruz bilinmez ama gidişat kötü. Adana Demirspor, 100 yaşına giderken tekelci yönetimlerin, keyfi kararların ötesine geçebilirse, köklerdeki birlikteliği yeniden sağlayabilirse...
Yusuf Sarı, Başakşehir'e transfer oldu. Bizde kendini buldu, düşen kariyerini toparladı, Milli Takım'a yükseldi... Bize de pek çok galibiyet ve puan kazandırdı. Geçen seneki "Düzelteceğiz" sözüyle umutlandırmıştı. Sözünü tam olarak tutamadı. Kümede kaldık ama son 1 yıldır doğru dürüst top oynamadı. En son Beşiktaş galibiyetinde rol aldı. O da demek ki kendini gösterme maçıymış. Tipik bir Sancak süreci yaşandı Yusuf Sarı'yla... Bizi mutlu etti, şaşırttı ve sonra ortada bıraktı. Yakın dönemdeki transferlerden Samet ve Tayyip Talha gibi Demirspor İstanbul'a oyuncu gönderdi yeniden. Ama Yusuf'un gidişi, gidiş şekli can sıktı. Bu parasızlık günlerinde kadronun en iyi oyuncusunun takıma katkı sunarak gitmesi lazımdı. Instagram hesabında bir güzelleme yapmış bize ama takıma maddi katkı sağladığına dair bir detay göremedik. Transfer süreçlerinin teknik detayları, kağıt oyunları, arka kapı işleri devreye girmiş olabilir; bilmiyoruz. Eğer para kazandırmadan gittiy...