Ana içeriğe atla

Mücadele

Tayfamızın bir diğer genç üyesi Yaşar da Ankaraspor maçına ilişkin görüşlerini kaleme aktarmış. Takım içi rekabet olmaması ve sahada mücadelenin görülmemesi genel kanı haline gelmiş. Yaşar taraftarımızın skora değil, hırsa emeğe odaklandığını güzel bir şekilde ifade etmiş.
 
"Aslında Adana'dan gelen arkadaşlarımız için deplasmandı Ankara. Biz burada yaşayanlar olarak çok hissedemedik deplasman havasını.(stad mesafesi hariç) Ev sahibi kalabalığı edasında toplandık erken saatlerde. Aksaklık eksiklik olabilir ama ulaşımla ilgili çok büyük bir sıkıntı yaşamadan vardık stada. Önce anlamsız bulduğum bir pankart yasağı ve beceriksiz kurumların iletişimsizliği sonucu bilet sorunu birazcık bizim canımızı sıksa da büyük ölçüde herkes stada girebildi. Pankartımız da bir sonraki sefere mücadele edip bizimle birlikte içeri girmek için dinlenmeye çekildi :)
 
Maça gelecek olursak,genel olarak mücadele etme ruhu olmayan bir takım bizi de olumsuz etkiledi. Kişiler üzerinde durmayacağım ama acilen hocanın takım üzerinde rekabet ortamı oluşturması gerektiğine inanıyorum. 18'e alınmayan isimler, bizi her yaş grubunda temsil eden genç arkadaşlar ve diğer seçenekler göz önünde bulundurulmalı diye düşünüyorum. Umarım zamanla rayına oturur yoksa bizi sahada daha sıkıntılı günler bekliyor önümüzdeki zor maç trafiğinde. Sonuç olarak, ne olursa olsun galibiyet gelmese bile sahada mücadele eden bir takım görmek bizim de mücadelemize her zaman güç verir.
 
Emeği geçen herkesin yüreğine sağlık, saygılarla..."

Yorumlar

Unknown dedi ki…
yazan arkadaşa katılıyorum kadrodaki pek çok oyuncunun denenmediğini görüyoruz aynı isimler çıkıp aynı isimler giriyuor ve sonuçta aynı oluyor

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.