Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Cebeci ve Biz

Cebeci Stadı'nı seviyoruz. Biz; o ve ben, belki de diğerleri. Bir miktar insan en nihayetinde. Ama az. Şimdilik. Cebeci'yi ve stadını seviyoruz. Onun metrukluğunda, izbeliğinde, sessizliğinde birşeyler buluyoruz. Aslında bulmyoruz, daha çok arıyoruz. Olabilir mi acaba diyoruz. Onun yıkılmışlığında, yorgunluğunda, unutulmuşluğunda birşeyler hissediyoruz. Tam göbeğindeki semtin koşturmacasına o kocaman sırtını dönüp kendi içine kapanmasında bir anlam seziyoruz. Gündelik koşturmanın, hercümercin, sürüncemenin içinde nasıl oluyor da bu kadar mağrur kalıyor, şaşıyoruz. Aslında bunların hiçbiri olmuyor olabilir; hepsini biz yüklüyoruz ona. Biz anlam veriyoruz. Tıpkı renk-logo-forma birleşimindeki bir takımı, kendi anlam dünyamızda yeniden yeniden kurup, diğer binlerce anlamla birleştirip, bambaşka bir hale getirdiğimiz gibi. Biz var ediyoruz. Cebeci Stadı'nı seviyoruz, çünkü bir başka Demirspor'a daha ev sahipliği yapıyor. Biz o sahadaki Demirspor'un demir kanatlarına tut

"Zifiri" Diyor ki;

"Zifiri" Nadir Ağabey'imizin çağrısıdır; "İlk devreyi iyi bir yerde bitirmek için Geriye üç tane iç saha maçımız kaldı. Pursaklar maçı Ankara’da; Fethiye maçı Adana’da; Pendik maçı İstanbul’da. Ankara ve İstanbul Tayfalarına düşen görev Bu maçları iç saha maçlarına çevirmek. İlk maç; Pursaklar... Ankara’da memur, işçi, asker olarak çalışanlar, Ankara’nın çeşitli üniversitelerindeki öğrenciler, Askeri ve polis okullarındaki öğrenciler, Çevre illerdeki dostlar, Kısacası Ankara’daki tüm Adanalılar, Ve Demirspor’a gönül verenler, Gurbette Demir Gibi Duranlar ... Cebeci Stadında 5 Ocak’ı yaşamak için DEMİRSPOR’umuz için PAZARA YİNE BULUŞUYORUZ"

Haftanın Ardından...

Telekom ve Şeker yenik duruma düşmesine rağmen puan ve puanlar çıkardı. Pursaklar deplasmanda kazandı. Telekom ve Elazığ'ın puan kaybettiği haftada, başaltının zirvesindeyiz. Fark 8 puan. İlk yarıda son üç haftaya girilirken farkın açılmasına izin vermemeliyiz; kapanması ise üsttekilerin performansına bağlı...

Adana Demirspor:1 - Eyüpspor:0

14. hafta maçında Eyüpspor'u 1-0 yendik. Gol, Ertan Koç'tan. 1 puan ardımızdaki rakibe karşı iyi bir üç puan oldu. Yine net pozisyonlar kaçtı... İki takım da maçı 10kişi tamamladı. Bizden Murat Akça kırmızı kart gördü. Maça, 1. EMRAH TUNCEL 2. UFUK ARSLAN 16. VOLKAN KÜRŞAT BEKİROĞLU 44. MURAT AKÇA 4. HAKAN AKBAŞ 47. İLHAN AYDOĞDU 58. ALİ KEMAL YÜKSEKER 29. BURHAN COŞKUN 9. ERTAN KOÇ 88. AYDIN TUNA 8. KORAY KURT, 11'i ile başladık. Haftaya rakip, Pursaklarspor. Demirspor pazar günü Cebeci'de olacak...

Kadına Karşı Şiddetle Mücadele...

Blogun ilk zamanlarında bu yana, kadın-spor-gündelik hayat-şiddet ekseinde haberler vererek, tam da erkeklern hakim olduğu bir alan olan futbol blgoları üzerinden kadına karşı şiddete kontra çekmeye çabalıyoruz. Bugün, 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü'nde bir kez daha hatırlamamız gereken durumlar var. Adalet Bakanlığı verilerine göre 2002'de 66 olan kadın cinayeti, 2007'de 1077'ye, 2009'da ilk 7 ayında 953'e ulaştı. Resmi olmayan verilere göre 2009'da 1126 kadın öldürüldü. Türkiye'de 2007'de Ayşe Gül Altınay ve Yeşim Arat'ın "Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet" araştırması sonuçlarına göre; * Her üç kadından birinin fiziksel şiddet görüyor. * Her 100 kadından 35'i "Hayatı boyunca" eşinden en az bir kez fiziksel şiddet görüyor. * Kocalarından boşanmış veya ayrılmış kadınların fiziksel şiddet deneyimi yüzde 78, Diğer detaylara buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. İstanbul Feminist Kolektifi'nin kadincinayet

Altyapı'da Bu Hafta

Yıllardır süren altyapı takibimiz, yerel basını da harekete geçirmiş görünüyor. Artık U18 maçlarının kritiğini haftalık olarak İrfan İşisağ'ın kaleminden spor01.com'da görebiliyoruz. Teşekkürler... U18'te, Hatayspor'u 2-0 yendik. Serdar Döndü, bu sezon 5. golünü attı. 9. hafta sonunda yenilgisiz liderliğimiz sürüyor. U17'de de 9.hafta sonunda yenilgisiz lideriz. U16'da Tarsus'u yendik; 4 galibiyet 4 beraberlik 1 mağlubiyetle ikinci sıradayız. U15'te ikinci yarı başladı; Adana Gençlerbirliği'ni yendik, 6 galibiyet 1 mağlubiyetle lideriz. U14'te de ikinci devre bu hafta başladı; 5 galibiyet 2 mağlubiyetle ikinci sıradayız.

İçinden Tren Geçen Filmler

beyazperde.com'un şu adresteki (tıklayın) haberinde, sinema tarihinde öne çıkan "tren filmleri" sıralanmış. Liste şöyle; " Büyük Tren Soygunu (The Great Train Robbery) (1903) Hem sinema tarihinin ilk filmlerinden biri, hem de ilk tren filmi, hem de ilk western! Pek çok ilk olma özelliğini barındırarak listenin ilk sırasına yerleşen "Büyük Tren Soygunu" gösterildiği dönemde 'en çok seyirci çeken' film olma ünvanını da elinde bulunduruyor. Trendeki Yabancı (Strangers on a Train)(1951) Usta yönetmen Alfred Hitchcock'un filmlerinde trenleri kullanmayı sevdiği bilinir. Trendeki Yabancı'da yönetmen, Patricia Highsmith'ın romanından yaptığı bir uyarlama ile seyirci karşısına çıkmış. Döneminde çok sıradan bir konu eleştirilerine maruz kalmış olsa da, Hitchcock'un filmi tartışılmasız bir klasik... Şark Expresinde Cinayet (Murder On The Orient Express)(1974) 1934 tarihli Agatha Christie'nin aynı adlı romanından bir Sidney Lumet uyarlamas

Konuk Yazar #28- "Bir Derdim Var"

Of'a giderek takımı yalnız bırakmayan birkaç Demirsporludan ve blogumuzun yakın takipçilerinden Müslüm, deplasman dönüşü, bayram tatilinde ve belki de Van yenilgisile hislenmiş olmalı ki yarı şaka yarı ciddi bir yazı yazmış, takımın durumunu ironik bir şekilde analiz etmiş. Biz de "Konuk Yazar" olarak yazısına yer veriyoruz. Kendimize dair dokundurmaları ve göndermeleri not ederek... Konuk yazar olarak bloga katkılarınızı bekliyoruz. --- BİR DERDİM VAR Canım çok sıkkın dostlarım, paylaşmak istiyorum sizlerle de. Çok kızdım çook!! Kime mi? Tabii ki Atahan'a. Adam gol atıp duruyor. Birader, sen forvet misin? Forvetsen söyle, yedek kulübesinde yerin hazır. Oh sıcacık! Hem bizi kızdırıyorsun, hem kendin yoruluyorsun. Sevgili dostlar, bu oyuncu bir çok maçta takımın taktiksel dizilişi olan (8-1-1)i bozdu alenen. Soner Hoca acilen bir çözüm bulmalı bu duruma. Bir de eleştiriyorlar Hocayı bilir bilmez. Neymiş dörtlü defans! Dört kişi defans mı olur efenim. Koyacaksın 4 tan

1940

Blogun 1940. yazısını geride bıraktık. Üç yılı aşkın süredir, Demirspor'u daha iyi bir noktaya taşıma mücadelesine, en iyi yaptığımız işi daha iyi yapmaya çalışarak, kendimizce katkı sunduk. 1940 kere, Demirspor'un daha iyi yönetilebileceğini, eski hataları tekrarlamaması için geçmişten ders almak gerektiğini, mücadele için birliktelik azmini güçlendirmeyi, kişisel hikayeleri, oradan çıkan kitlesel sonuçları, pankartları, şarkıları, sözleri-şiirleri dillendirip durduk; durup durup koştuk, çantamızı alıp deplasmana aktık, damladık, biriktik, aktık; tükendik, gücendik, söylendik, küstük ve birbirimizi yedik. 1940 kere Demirspor için, Demirsporlular için, kendimiz ve başkaları için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. 1940 kere, mavi-lacivert bayrağı yukarı taşımanın yollarını araştırdık, sorduk, dinledik, beğenmediğimiz görüşlere de yer verdik, bizi kızdıranları da dinledik. 1940 kere, demir kanatların bizi daha yukarı taşıması için çırpınıp durduk sırtımızdaki ağırlıkl

Mutlu Bayramlar

Gurbetten butun dostlarin bayramini en icten dileklerimle kutlarim. Orada sevdiklerinizle olmanin ne kadar guzel birsey oldugunu unutmayin. Nice masmavi bayramlara!

Ofspor:0-Adana Demirspor:1

İki haftalık deplasman sürecinin ilkinden 3 puan aldık; Of'ta plakayı yazdık. Golümüzü Burhan Coşkun attı. Burhan'ın 7. golü oldu. En son deplasman galibiyetimizi, Balkesir'de almıştık. Bir sonraki maç için, kuzayden doğuya uzanıyoruz; 17 Kasım Çarşamba, saat 12.00'de Belediye Vanspor ile oynuyoruz. Rakiplerin puan kaybettiği haftada kazanmak çok iyi oldu. Yine başaltına yükseldik ve üstümüzdeki Sakarya ve Telekom'la puanları eşitledik.

"Tayfa" Kelimesinin Olduğu Atkılar...

Şimşekler Grubu, "tayfa" kelimesinin olduğu atkılarla maça gelinmemesini istedi. Son dönemlerde, mahalle isimleri ile birleşik "tayfa" ifadesinin kullanıldığı atkılar yapılmaya başlanmış; bunların kullanımı bazı ayrılıkların temelini atacağına dair bir endişe var. Bu kelimenin kullanılmasında, bizim ekibin, Ankara'nın etkisi oldukça fazla oldu sanırım. Bizden önce de tabii ki kullanılıyordur ama blogun ve Ankara Tayfası'nın popülerleşmesi, maçlarda görünür olması ve Demirspor gündeminde söz sahibi olmasıyla, "tayfa" kelimesinin de kullanım hızı arttı. Bloga gelip görüşlerini açıklayanların sayısı arttıkça, tayfa kelimesi bizimle özdeşleşmeye başladı. Şimdi nedenini bilerek veya bilmeyerek, Adana'da da küçük oluşumlar, arkadaş grupları kendilerine bu ismi veriyor gibi görünüyor. Biz en baştan beri, grupla hareket etmeyi en azından onların neler yaptığını dikkatle izlemeyi ve maçlarda onlarla olmayı önemsedik, buna dikkat ettik. Ayrı düşündüğümüz

Teknik Direktör Göndermek

Memleket futbolunun ve ftbolseverinin iliklerine işlemiş bir hastalık var: Teknik direktör göndermek. En büyük tutkularımızdan biri, bu. Bugün kadar nice başarılar yaşamış, kupalar kaldırmış, takımları şampiyon yapmış ya da kümede tutmuş kişiler geldi geçti takımlarımızdan... Ama hepsinin sonu aynı oldu: Gönderildiler! Şampiyonların kaderi gönderilmek olurken yeniyetmelerin bundan nasiplenmemesi mümkün mü? Birisi stajyerdir; öbürü köylüdür; berikinin büyük takım tecrübesi yoktur vb. Gönderilmek için sürekli nedenler üretebiliriz. Israrla bunu gündemde tutarız ve ilk fırsatta iplerini çekeriz. Yanlış plan-program yapan, kötü para harcayan yönetimler ya da her türlü kumpasın içine girip maç seçen, diledikleri hafta oynayıp dilediklerinde oynamayan futbolcular değil, ipi ilk çekilen teknik direktörlerdir. Halbuki teknik direktörleri göndermeden önce, ta en başta onu takımın başına getirirken belli bir plan program içinde olmak gerekmez mi? Dahası o kişi işini iyi yapmıyorsa, yapmadığı dü

Erdal'ın Kanalı, İnternette

"Erdal'ın Kanalı" belgeseli, çeşitli festivallerde boy gösterdikten sonra, yönetmeni Murat Ayman tarafından sanal aleme sunuldu. Filmi, artık internetten izleyebilirsiniz: http://www.vimeo.com/16645883 Filmin, daha çok kişiye ulaşması için güzel bir adım...

Sen gittin gideli hiçbir şey eskisi gibi değil...

Sen gittin gideli hiç kimse trende poz vermiyor paşam...

Ekranın Ardı...

Bir aracın üzerine yerleştirilmiş iki LCD ekran TV ve büyük hoparlörlerin karşısında ısırılan dudaklar, yolunan saçlar, sıkılan omuzlar, "bakamayacağım ulan" hezeyanları, sesimizi içeri duyurmalıyız heyecanı! Bu adamların nereye baktığı belli: Yıllardır beslenen umudun, yutkunulan öfkenin, geçilen yolların, günlerin ve gecelerin biriktirdiği hisle; birkaç metre ötelerinde, hemen o duvarın arkasında dökülen terlere anlam katmak için, "dayan be Demir" demek için ordalar. Ellerinde olsa kablolardan sızıp yeşil çimlerin köklerinden çıkacaklar, hoparlörlerin titreşiminden içeride boş duvarlara çarpıp dönen seslere karışacaklar, "buradayız, seninleyiz, yeter ki oyna, Şimşek gibi oyna" diyecekler. Belki bizim gurbette, uzaklarda hemen her hafta hissettiğimiz kabloları yeme, ekranı yumruklama öfkesi içindeler. Onlar da bir haftalığına, birkaç metreliğine gurbetteler. Televizyonun, internetin karşısındalar. Bu insanlar, ekranın kölesi olmuş değil, ekranın ardındaki

Haftanın Ardından

Çok kaçırıp kolaygol yediğimiz bir haftada, Dardanel'i 3-2 ile geçtik; Burhan son dakikada çok kritik bir gole imza attı ve 11. haftada 8.golüne ulaştı, takımın toplamda 13 golü olduğunu hatırlarsak tek başına takımı taşıyor diyebiliriz Burhan için; nazardan saklasın! Yukarıdakilerin puan kaybettiği haftada, bu 3 puan çok iyi oldu. Asıl sürpriz, Kocaelispor'un lider Şekerspor'u yenmesi oldu ki böylece liderlik el değiştirdi. Kocaeli, 10 puana ulaştı; 6 puanı silinmese bizimle aynı yerde olacaktı.

Çanakkale Maçı...

Yarın (pazar), Çanakkale Dardanelspor ile 5 Ocak'ta oynuyoruz; Tarsus maçından gelen seyircisiz oynama cezamız yüzünden, tribünler boş olacak ama stad dışı aynı hareketliliğini yaşayacak ve "dışarıdan destek" gücü yine devreye girecek. Maç, Adana yerel kanalı Kanal A tarafından yayınlanacak. www.kanalahaber.net adresindeki canlı yayın linkinden maç takip edilebilir, tabii site çökmezse! Çanakkale deyince birçoğumuzun aklına 1994 yılı geliyor. Ankara'daki finalde 2-1 kazandığımız ve eski adıyla 1. Lig yenisiyle Süper Lige yükseldiğimiz, 31 Mayıs 1994 tarihi. Geçtiğimiz aylarda Fırat Ateş, çok güzel tasvir etmişti o günü ve rahmetli Bekir Çınar, da yorum bırakmıştı o yazıya. (okumak için buraya tıklayın ) O tarihten sonra 2003-2004 sezonunda yine kritik maçlarda karşılaşmıştık, bu sefer aynı kategoride kümede kalma şavaşı verirken; Kasım 2003'teki Adana'daki maçta 5-2 yenilmiş ve ağır bir yara almıştık ki asıl yara, maç boyu hakem kararları ile çılgına dönen tar

Cebeci'de Bu Hafta

Cebeci Stadı'nda bu hafta iki maç var; Cumartesi günü saat 13.30'da Ankara Demirspor, İnegölspor ile oynuyor. Lokomotif, sezona iyi başladı ama 4 haftadır kazanamıyor; 3 beraberlik 1 mağlubiyetle orta sıralara indi. Cumartesi öğleden sonrasını Cebeci açığında, karakış bastırmadan, pastırma yazının gevterici güneşi altında geçirebiliriz belki... Pazar günü 13.30'da da grubumuzdaki rakiplerimiz Pursaklarspor ile Tarsus İdman Yurdu Cebeci çayırısnda karşılaşacak. (fotoğraf:Mustafa Uçar)

"Demiryolu Öyküleri"

Sel Yayıncılık'tan güzel bir kitap çıktı. "Demiryolu Öyküleri", Türk edebiyatının farklı kalemlerinden demiryolu ile ilgili öykü ve denemeleri bir araya getiriyor. Kitabı, Kemal Varol yayına hazırlamış. Demiryoluseverlerin kitaplığında bulunması gereken bir derleme... Kitabın, Radikal Kitap'ta çıkan tanıtım yazısını okumak için buraya tıklayın.

"Şimşek Gibi Oynayın!"

Dün Telekom maçında, 1-0 mağlupken "saldır mavi şimşekler" melodisi bir anda "şimşek gibi oynayın"a dönüştü. "Oyna, oyna, oynasana lan!!"ın bize yakışan, üsturuplu bir versiyonu... Peki, "şimşek gibi oynayın" demek, ne anlama geliyor? Nasıl "şimşek gibi oynanır"? Yine bir eşleştirme ile söylemek gerekirse, "tribünde bizsek sahada sensin" demektir. "Bizler inandık, siz de inanın, bizim için bu maçı alın"ın klişeden uzak, en güzel ifadesidir. Şimşek gibi oynamak, giydiğin formanın, bulunduğun camianın neliğini ve niceliğini anlamakla, tribünün bir gürültü değil bir gelenek olduğunu hatırlamakla, sizin yapılanların tm bir karşılığını sağlamakla mümkündür. Şimşek gibi oynayın, nerede olduğunuzu hatırlayın! Vurmadan, kırmadan ama yılmadan, usanmadan size verilen desteğin ve evet, aldığınız paraların, imza attığınız sözleşmelerin gereği olarak bu işi yapın. İşinizi yapın. Sadece bunu istiyoruz. Biz tribünde görevimizi yapı

Haftanın Ardından

Bu hafta grupta sürpriz bir sonuç yok. Deplasmanda 1 puana sevinebiliriz; yukarıdan kopmamamız için önümüzdeki pazar Dardanel'i puansız göndermek gerek.