Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İyi Yıllar

2013'ü 1. ligte geçirmek, 2012'den kalan en iyi şeylerden biriydi Adana Demirspor için. Bu yıl yine "acı çektik cefa çektik" ama alemde tektik! İlginç skorlar, son dakika heyecanları, Süper Lig'e yakınlaşma telaşı, kongre, transfer, kavga gürültü derken Demirspor'a yakışan hengamede geçen bir yıl oldu. Ankara Tayfası da bu yıl içinde saflarını sıklaştırdı, yeni gelen arkadaşlarla güç kazandı, top oynadı, buluştu, konuştu, fikir üretti, uyguladı. Belki önceki yıllara daha az hareket etti ama etkisini ve kalitesini ayakta tuttu. 2014 herkesin gönlüne göre geçsin... Mavi günlerin lacivert başarıları bizlerle olsun. Her günümüz çubuklu formayı sahada görmenin, gol sevincinin coşkusuyla geçsin. Demirspor'u daha iyi hale getirmek isteyenlerin işleri rast gitsin. Kişisel hesapları peşinde olanları ise bizden uzak eylesin.

Yeni Yönetim ve Beklentiler

Adana Demirspor’umuzun yeni yönetimi çok anlamlı bir gün olan kuruluş yıldönümümüzde seçildi. Tek listeli seçimin doğal olarak kazananı Selahattin Aydoğdu oldu. Hayırlı uğurlu olsun. Kendisine ve ekibine yürekten başarılar dilerim. Aydoğdu önceki seneki kongreden bu yana başkanlık ısrarını sürdürdü ve sabrının meyvesini aldı. Bunda şartların kendi lehine olgunlaşmasının da payı büyük. Mustafa Tuncel + Mehmet Gökoğlu yönetiminin sportif olarak başarısız olmasının yanı sıra, bu ikilinin eleştirilerden oldukça yıpranmış olarak koltukta oturmakta ısrarcı olmamaları ile tek listeli bir seçim yaşandı. Özellikle Tuncel, bu devir işini öyle ustalıkla kotardı ki, Demirspor’u Aydoğdu ile buluşturan bir kurtarıcı oluverdi. Bunun faydasını görecektir muhakkak. Kamuoyu nezdinde kendisine saygınlık kazandıran bir hareketle Aydoğdu’ya tam destek açıklaması yaptı. Gönül isterdi ki el ele çekilen bu fotoğraflarda Gökoğlu da olsundu. Tuncel’in “her şeyimiz vardı ama helva yapamadık” benzetmesi çok

Tribün United

Yavuz Ankara Forumları başlığı altında duyurusunu yapmıştı Forum'un. Bugün katıldık. Adana Demirsporlular dışında Ankara takımı tutmayan yoktu.  Temel olarak tribünde küfür olmalı mı olmamalı mı, tribündeki yasaklar, takımların maddi durumları, statların yıkılarak yerlerine AVM yapılması projeleri konuşuldu.  Ankara Tayfası olarak tribünde küfüre karşı olduğumuzu ancak öncelikli meselenin taraftara uygulanan devlet şiddeti olduğunu dile getirdik. Devlet şiddetini ise iki şekilde kategorize ettik. Makro bazda sistematik şiddet ve mikro bazda keyfi şiddet. Makro bazdaki şiddete ilişkin olarak stadımızda pankart yasağı olmasına karşın hükümeti ve organlarını olumlayan pankartlara müsaade edilmesini örnek gösterdik. Bireysel ve keyfi şiddetin ise tişörtlerimize tarikat muamelesi yapılması, pankartımızın şarkı sözü gerekçesi ile stada alınmaması ve Che logolu atkı taşıyan taraftarların maçtan mahrum bırakılması gibi örnekleri verdik. Cebeci stadının yıkılmasına kar

Halkın Takımı 73 Yaşında

Kutlu Olsun! Fatih Taş arkadaşımızdan

Kongre'den İzlenimler

Liste Bugün kongredeydim. Uzun süre sonra ilk kez, ilk toplantısında başkan seçimini tamamladı  kongre. Bu kez kangren haline gelmedi. Selahattin Aydoğdu Adana Demirspor'un yeni başkanı oldu. Kongre genel olarak sakindi. Salona Tuncel-Aydoğdu kolkola girdi. Eski başkan Tuncel, sezon başında daha önce yapmadığı tarzda bir yönetim anlayışıyla hareket ettiğini,  takımda herşey olmasına rağmen helva yapamadıklarını söyledi. Tuncel yeni adayın maddi-manevi arkalarında olduğunun altını çizdi. Sonraki konuşmacılardan, Erden Arat transfer döneminde takımın iskeletinin tamamen bozulmasını eleştirdi ve ayrıca 5 ocak'ın yıkılmamasıni istedi. Arat'ın transfer konusunda Galarasaray karşılaştırması yapması kadar takımın oynadığı ligin adını karıştırması konuşmasının ilginç anları oldu. Daha sonra konuşan Savaş Çokduygulu ise, hem Tuncel hem de Aydoğdu'nun olgunluk gösrerdiğini söylerken, Fatih Terim'in de Demirspor için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu kayde

Doğum

Bugün Demirspor'un doğum günü, kongre ve diğer tüm gelişmeler hikaye, bugün hayatımıza anlam ve kişilik katan en önemli unsurlardan birinin resmi olarak hayata adım attığı gün. Elimizden geldiğince o günleri anlamaya çalıştık, Yeni Adana Gazetesi'nin 1939-1941 yılları arasındaki tüm baskılarını Milli Kütüphane'ye gittik inceledik. Tek bir satır görebilmek için, Adana Demirspor kuruldu yazısını görebilmek için. Bunu göremedik gerçi ama o günleri hissettik. Bu yazıda Demirspor'un ilk adımlarını kurulduğu dönemin şartlarını da dikkate alarak paylaşmaya çalışacağız. Bundan yıllar önce Demirspor'un bir rozetini görmüştüm. Üzerinde 1939 yazıyordu. Herhalde genç takımdır o tarihte kurulan dedim ama basında ismimizi göremedim.  1939-1940 arası İkinci Dünya Savaşı'nın en çetin dönemleri. Hitler henüz Polonya'yı almamış. Lehler müthiş bir direniş sergiliyorlar.  Türkiye, Fransa ve İngiltere ile karşılıklı saldırmazlık ve yardım anlaşması imzalıyor. Ha

Kongre ve 73. Yıl

Yarın saat 15.00'te kulübün olağanüstü kongresi var. 28 Aralık aynı zamanda kuruluş yıldönümümüz. İkisinin örtüşmesi ilginç bir gelişme oldu. görülen o ki yeni yaşa yeni bir yönetimle girilecek ve Selahattin Aydoğdu başkanlığa gelecek. Kongreye katılım konusunda Şimşekler Grubu da bir açıklama yaptı: https://www.facebook.com/photo.php?fbid=604963642886219 73. yaşımızın eski alışkanlıklardan kopulduğu bir dönemin başlangıcı olmasını dileyelim. Çukurova'nın yari, Türkiye'in Cenup Yıldızı, mavi-lavicert bir geleneğin taşıyıcı lokomitifi Adana Demirspor, daha iyi yönetilmeyi daha iyi noktalara gelmeyi hak ediyor. Taraftar bu kulübün geçmişini sahiplenen ve onu işleriye taşıyacak olan güç. Umarız ki kulüpleri yönetenler de artık bu güce ortak olabilsinler...

Ankara Forumları

Gezi Direnişi'nin en somut yansımalarından biri Forumlar oldu; İstanbul'da farklı semtlerde düzenli toplantılar gerçekleşiyor. Forumların Ankara ayağı 3. kez toplanıyor. 29 Aralık'taki buluşma Kennedy Cd.'sindeki Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde, saat 15.00'te. Facebook'ta https://www.facebook.com/events/242995275867049/  adresinden takip edebilirsiniz.

Aydoğdu'nun İlkeleri

Selahattin Aydoğdu, başkan adaylığı kapsamında bağlı kalacağı ilkeleri yayınladı. http://www.mavisimsekler.com/adana-demirspor/selahattin-aydogdu-tuncelden-destek-sozu-aldim.html#axzz2oOD1Rci1 Sevindirici bir gelişme, tabii ki eğer seçilirse takipçisi olacağız. Bunları yayınlamak ya da kabul etmekle iş bitmiyor. Yine d kendisini bağlaması ve bir vaat olarak ortaya koyması açısından önemli. Gökoğlu yönetimiyle başlayan daha sonra da Tuncel yönetimine de sunduğumuz "yönetsel ilkeler" meselesinin yeni adaylar tarafından da benimsendiğinin göstergesi.

İlk Yarı Değerlendirmesi

Sezonun ilk yarısını tamamladık. Geçen seneye göre 1 maç fazla oynamamıza rağmen, 5 puan daha gerideyiz. Yine geçen sezona büyük bir krizle başlarken bu sezona tam tersi bir oydaşma ve destekle girdiğimizi, takımı daha erken kurduğumuzu, daha çok para harcadığımızı da hatırlayalım. 30 gol atıp 31 gol yedik; son 3 sıradaki takımlardan sonra en çok gol yiyen takımız. Zaten temel sorunumuz bu oldu. Kolay gol yemek. Bu sezona dair yazılarda hep bunu söyledik; takımın isteğinin bir türlü uyuma ve sonuca gitmediği... http://www.adanademirspor.net/search/label/2013-2014%20Sezonu Kalede Şener'le başlayan sezon, tek maçlık Emre Selen parantezinin ardından Recep'le son buldu. Şener ve Recep'in yediği golleri görünce Emre'ye kızmak mümkün değil. En son Denizli maçında da Recep kaleye gelen iki net şutu da yedi. Zaten ilk yarı top dahi gelmemişti kendisine. Kalecilerimiz maç çeviremedi ne yazık ki. Defans hattımız tam anlamıyla hayal kırıklığı; geçen yıldan alışık olduğumuz Y

Atkılar

Denizlispor maçında Che'li Demirspor atkılarının stada alınmaması, tam bir rezalettir. Kimin ne giyeceğine ne takacağına da mı karışıyorsunuz?

Adana Demirspor:3-Denizlispor:2

Rahatlık Demirspor taraftarı için lanetli bir kelime. Maç başından beri oyuna asılmayacağı belli olan rakibi, son 15 dkda uyandırdık. Maç 3-0 olunca öyle bir uyuduk ki kim olsa uyanırdı. Erdi, burnunun dibindeki Kahe'ye kafa vurdurunca bize de inme iniyordu son saniyede. İç sahada altımızdaki takımlara yaptığımız gibi 3 golü bulduk. 2. Gol Yusuf'un, 3. de Mehmet Eren'in kişisel çabalarıyla geldi. Rostand ve Juninho'suz forvet hattının çok orfanize olamadığını gördük. Yine de iyi top yaptık, oyunu tuttuk ama rakibin kötü olması da bunda etkiliydi. Defans hattımız gerçekten çok kötü. Nurettin de Erdi de ne topu oyuna sokabiliyor ne de kademeyi tutturuyor. Rajnoch da ilk golü rakibe hediye etti. Devre arasına 3 puanla giriyoruz, aşağıdan biraz daha koptuk. Bu akşamlık buna sevinelim.

Van'a Yardım

Van için yardım kampanyası sürüyor. Şimşekler Grubu da bu konuda çağrı yaptı. Bugün Denizlispor maçı için stada gelenler 1 bere 1 atkı fazla getirsinler ve bu kampanyaya destek versinler.

5 Ocak AVM Olmasın

Daha önce bu konuda yazmıştık ( http://www.adanademirspor.net/2013/04/avmniz-batsn.html ), görüşümüz belli. Yeniden kampanyaları hatırlatalım: https://www.change.org/tr/kampanyalar/5-ocak-stadyumu-avm-olmasin Facebook'ta: 5 Ocak Stadyumu AVM'ye Dönüştürülemez başlıklı sayfa.

Devrenin Son Maçı

Ptesi günü ilk yarının son maçına çıkacağız. Yine 6 puanlık bir maç. İlk 6 ile 8, düşme potasıyla 4 puan fark var. Denizlispor'la çoğunlukla Süper Lig'de oynamışız, 10 maçta 3 galibiyetimiz var. Geçen yıl dışarıda kaybedip içeride kazanmıştık, ilk kez mağlup durumdan galibiyete ulaşsak da rakip  8 kişi kaldıktan sonra son dakikalarda zorlanmıştık.

Ayakkabı Kutusu

Türkiye'de kazananlar arası çekişme su yüzüne çıktı, birbirlerinin kuyusunu kazmaya devam ediyorlar. Hukuka saygının kalmadığı, savunma hakkının anlamsızlaştığı, yandaş medyaları ile yürüttükleri psikolojik savaşla bir korku imparatorluğunu elbirliğiyle kuran ikili şimdi kendi arasında savaşıyor. Halkın konuşmadığı, fillerin tepiştiği, ayakkabı kutularından çıkan kokuların etrafı sardığı memleketimde kazananın-kaybedenin seyredileceği değil eşitliğin ve özgürlüğün mücadelesini yürütüldüğü günleri yakalamak gerekli, tıpkı Gezi'deki gibi bir azimle.

Aydoğdu'nun Adaylığı

Selahattin Aydoğdu, 28 Aralık'ta (çoğunluk sağlanamazsa 4 Ocak'ta) yapılacak olağanüstü kongrede aday olduğunu dün açıkladı. http://www.mavisimsekler.com/adana-demirspor/selahattin-aydogdu-kongrede-yonetime-talip-oldu.html#axzz2noNzB7DE Aydoğdu daha önce, geçen sezon öncesi, Mehmet Gökoğlu'na karşı adaylığını açıklamış ancak daha sonra yarıştan çekilmişti. Gökoğlu'nun da çekilesiyle o seçimlerde Önder Serin başkan olmuştu ancak, Aydoğdu'nun başkanlığını isteyen Şimşekler Grubu ile de yıldızları barışmamıştı. Sezonun ilk haftalarında yoğun bir şekilde devam eden "yönetim istifa" kampanyasına rağmen Serin yönetimi görevden ayrılmamış ve sezon sonuda da takım play-off oynamıştı. Aydoğdu'nun adaylığı önemli. En azından Demirspor seçimlerinin bir yarış içerisinde geçmesi gerekiyor. Demirspor yönetimine bu kez denenmemiş bir kişinin gelmesi açısından da önemli bir adım. Eğer yine çekilmezse bu kez Demirspor kongresinin, gerçek bir kongre olma ihtimali va

Nerdesin Juninho?

Geçen sene attığı 14 golle kendi kariyer rekorunu kıran Juninho, bu sene kendinden bekleneni veremiyor. Forvette sene başında durgun olan Dorge Rostand, hareketlenmeye başlarken bu kez Juninho durdu. Erçağ'ın çabalarıyla beslediği bu ikilinin aynı anda çalışamaması forvet hattımızı kilitliyor. Juninho'nun performansı geçen sezon sonunsan beri düşüşte, yine taraftar onun bonservisinin alınması için talepte bulunmuştu. Bu sezon kendini toparlayamayan Juninho,satış listesine girmek üzere. Anladığı dilden soralım: Juninho ¿dónde está

Fethiye'ye Yenilmedik

Fethiye ile büyük finalden sonra ilk kez karşılaşıyoruz. 31 mayıs 2012'de Denizli'de Fethiye'yi yenerek şampiyon olmuştuk. Ertesi sene de onlar Hatayspor'u yenip 1.lige çıktılar. 2012'deki 3 maçta da rakibimizi yenmiştik. Toplamda 12. Maçımız olacak, bunlarda 5 galibiyetimiz var. 2.ligte Ege grubundayken sıkça karşılaşıp çoğunlukla berabere kalıyorduk. Bu sezon hala deplasman galibiyetimiz yok, bu sefer olsun. Fethiyespor'un 15 maçta 2 galibiyet, 3 beraberliği var.

Van Üşüyor

Van üşüyor ve yardımımıza ihtiyacı var. Devletin göstermediği ilgiyi yine vatandaşı göstersin. Demirsporlular da devrede, yukarıdaki fotografta iletisim bilgileri var. Elimizden geleni yapalım.

Son İki Hafta

Bir galibiyetin bile katma değerinin yüksek olduğu bir ligdeyiz; orta-alt sıralarda puanlar birbirine yakın. Pazartesi maçlarının tamamlanmasıyla 9. sıradaki yerimizi koruduk; en son Buca galibiyetinden sonra 8. sırayı görmüştük ve sonra aşağı doğru seyrimiz başlamıştı. 16 haftada 19 puanla halen başarısız bir durumdayız; yediğimiz 27 gol de son sıradaki takımların seviyesine eşit. En çok gol yiyen 3-4 takımdan biriyiz. Devre arasında çözmemiz gereken meselelerden bir ide bu kolay gol yeme hastalığı. Son iki haftamızda, olası 4 puan, aslında 6 olmalı, bizi düşme potasının üstünde ve play-off hayallerimizi canlı tutacak. Geçen sezon devre arasına 27 puanla girdiğimizi düşünülürse, başarısızlığımız ortada. Rostand'ın kıpırdamaya başlaması ile birlkite hücum hattındaki etkinliğimizin artması, bizim için bir umut. O iyiye giderken Juninho durdu. Erçağ da sakatlığın etkisini atamamış gibi görünüyor. Bu ahfta rakip, Fenerbahçe galibiyetinden sonra deplasmanda Denizli'yi 1-5 geçen

Adana Demirspor:3-Tavşanlı:0

Rostand ve Efe (2) ile Tavşanlı'yı geçtik. Her ikisinin 5. golleri oldu. Efe, 3 haftanın ardından Bursa maçındaki gibi, yeniden ilk 11'de çıktı. Rostand ise hareketli oyunuyla dikkat çekti. İkinci kez gol yemeden kazandık. Altımızdaki takımlara karşı alınan net galibiyetlere sevinmemiz için, bunun gelecek iki haftada daha olması gerekli.

Yanındayız Fethiyespor

Federasyon,  Fethiyespor'u Fenerbahçe maçında tshirtler nedeniyle Pfdk'ya sevk etmiş. Aynı Federasyon, saçmasapan ve kimsenin dikkate almadığı uyduruk kamu spotlarına benzeyen pankartla sahaya çıkma fikrini geliştirmişti. Memlekette siyaseti kendi denetiminde tutmak isteyen otorirelere karşı her zaman karşı çıkanlar olmuştur, bundan sonra da olacak. Federasyonun etkisiz mesajları yerine, anlamlı pankartlara tavırlara destek vermek gerek. Yanındayız Fethiyespor. Fethiyespor, daha önce "başöğretmen" tshirtleriyle de seremoniye çıkmış. http://www.radikal.com.tr/spor/yuce_ataturk_ilk_degil-1164668

Taraftar Görevini Yapıyor

Taraftar görevini yapıyor. Deplasmanda, 5 Ocak'ta, hafta içi hafta sonu fark etmiyor desteğini veriyor. Şovunu yapıyor. Yönetimine uyarısını yapıyor. Görevini yapmayanlar -saha içinde ve saha dışında-yaptıklarının günahlarını ödeyebilecekler mi?  İBB Maçı, Olimpiyat Stadı Tam kadro çıkan Bursaspor karşısında yedek ağırlıklı kadroyla çıktık. Yenildik, elendik. Türkiye Kupası gelirlerini elimizin tersiyle ittik. Maçta yine mücadele vardı ama bu kadar kolay yiyen bir takımın herhangi bir organizasyonda başarılı olması mümkün değil. Haftaiçi bomboş statlara oynanan kupa maçlarına inat, Demirsporlu yine tribünde yerini aldı, görevini en iyi şekilde yaptı. Adana Demirspor:1-Bursaspor:2 Fotoğraflar, Twitter'da @selcukispaha

Yine Kongre ve Yine Aynı Söylemler...

mavisimsekler.com isimli siteden okuduğum kadarı ile kötü sonuçlar ve taraftar protestosu yönetim üzerinde etkiler bırakmışa benziyor. Devre arasında kongre yapılacakmış.   Yalnız şöyle de bir şey var, kongre güven tazelemek amacı ile yapılacakmış.   Bir diğer ifade ile şunları diyorlar ve diyecekler:   -Biz yönetim olarak doğru işler yaptık ve yapıyoruz. Kendimize güveniyoruz. Kongre sürecinde de bizi yeniden seçeceksiniz.   Bir gerçek var ki; Demirspor'da kongre üyelikleri fiili iradeyi yansıtmıyor. Bir diğer gerçek de Demirspor'da belirli kesimlerin (potansiyel yönetici kesimleri) ve bu kesimlerin çevrelerinin dönemsel olarak hakimiyet ortaya koymaları ve bu zincirin dışından kimsenin yönetime aday olmaya, bırakın aday olmayı kongrede ses çıkarmaya dahi cesaret edememesi.   Yani kongre sizin, güç sizin, adam sizin, söylem sizin, at sizin, koşturun babam koşturun.   -İyi bir yönetim varsa bırakmaya hazırız.   Hangi yönetimin iyi olduğunu belirlem

#AytacDurakıİstemiyoruz

Siyasi veya değil, muhtelif gerekçelerle belediye başkanlığı koltuğundan 22 kez uzaklaştırıldı. Bir mağdur görüntüsü çiziyor. Siyaseten mağdur da olabilir ama Demirspor söz konusu olunca kesinlikle mağrur konumda olan, insanların ahını, bedduasını alan, Demirspor'un yıllarını harcayan, kendisinden sonraki dönemde gelenlerin de kendi ekolünden olması nedeni ile başarısızlık girdabına sokan Aytaç Durak'ın bu kez de CHP'den aday olmak için çalışmalar yürüttüğünü duyuyoruz. Aşağıda Aytaç Durak'a ilişkin belirttiğim başlıkları yazabilmek için 2007 yılından itibaren blogu taradım.   Demirspor taraftarı unutmasın, hiç bilmeyenler de öğrensin diye hatırlatma gereği duydum.   Onun icazetini almadan yönetim kuramayacak kadar bizi aciz bırakan adamdır. Demirspor medyasında kendisine tek söz edemeyecek kesimler yaratmış (neredeyse tüm kesimler) adamdır. Belediye İş Sendikası ile yapılan sözleşme gereği oluşturulan Spor Fonu üzerinden Demirspor'u oyuncak eden adamd

İBB Maçı ve Sonrası

Stada gittik, sıcak havada üşüdük, güneş geldi ısındık, sahaya döndük buz gibi olduk. Bizim özetimiz bu, çok yazmanın anlamı yok.   Maça gelince ilk yarı daha iyiydik. Olabilir, gol de yiyebilirdik ama net pozisyonlar bulduk, bir tanesini atabilsek direncimiz bu kadar düşmezdi, atamadık.   İşte bizi bizden eden de bu oluyor aslında. Futbol insan oyunu, hata da olur, geriye de düşebilirsin, iki de fark olabilir, ama hırs da insana özgüdür. Saldıracaksınız; yenilecekseniz ayakta yenileceksiniz, dayak da yeseniz siz de vuracaksınız. Yıllardır bunu arıyor bu taraftar. Olmayınca da ne dese haklı, ne desek haklıyız. Günün üzüleni ve haklısıyız anlayacağınız.   Grup gelemedi maça, yazıklar olsun sebep olanlara. İstanbul Tayfası her zamanki gibi aratmamak için elinden geleni yaptı ama bir yere kadar. Grup olsa belki o topçuları diriltirdi ama yoktu.   Futbolcular ile ilgili ne diyeyim, elimi kime atayım. Mehmet Batdal bir poziyonda ipe dizdi bizimkileri, ipe dizilenlerde bir

İstanbul BB:4-Adana Demirspor:0

Zirve yolundaki takımlara karşı tutunamıyoruz. Ankara ve Ordu'dan sonra İstanbul'da da dağıldık, ilk kez 4 fark yedik. İlk yarıda kaçan pozisyonlar vardı ve ikinci yarının başında yenen ikinci golle oyundan koptuk. Bu kadar çok pozisyon harcamak direncimizi düşürüyor ki defans hattımız zaten evlere şenlik! Burak Keskin, el bombası görevine devam ederken, 94lü Enver Cenk, Keremcan'ı dağıttı, bir gol bir asisyle yıldızlaştı. Bir diğer genç oyuncu Ömer Sokullu da gol atanlar arasındaydı. Deneyimli-genç dengesini tutturmuş Belediye, bizim yöneticilere de iyi bir mesaj verdi. Bu tokat artık takımı uyandırır mı?

Efe Eski Takımına Karşı

İstanbul BB ile 2003-2004 sezonundan beri oynamıyoruz.  Son maçta 5-1 yenilmiştik, o sezon küme düşmüştük. Toplamda 6 maçta 4 mağlubiyet, 2 beraberliğimiz var. Bizimle beraber düşen İzmirspor'un kadrosunda yer alan Efe İnanç, ertesi sezon İstanbul BB'ye transfer olmuştu. İşte o Efe, 2004'ten itibaren 9 yıl formasını giydiği İstanbul BB'ye karşı forma giyecek. İstanbul BB'yi hem turuncu renkleri hem de temsil ettiği değerlerle sevmemiz mümkün değil. Tek iyi yanları Efe'yi bize kazandırmaları ve Bozbaykuşlar geyiği! Olimpiyat Stadı'ndaki ilk maçımızda BB'ye karşı ilk galibiyetimizi alalım.

Barış Atay serbest!

Demirspor'un güzel çocuğu Barış Atay, olması gerektiği gibi, serbest. Beraberinde gözaltına alınan diğer herkesle birlikte. Geçmiş olsun Barış kardeşim... Çıkar çıkmaz dediğin gibi, tarih hepimizi yazacak. Aynı tarih, bazılarını affetmeyecek...

Deplasman Galibiyeti Gerekli

Bu sezon deplasmanda maç kazanamadık. Mustafa Uğur'un fark yaratabilmesi için bu engeli de aşması gerekli. Takımın kolay gol yeme alışkanlığını aşması bunu başarmak için ilk adım. İki haftadır, bu konuda önlem alınıyor gibi göründü. Dış sahada 4 beraberlik, 7 atılan ve 13 yenen gol var. Ankara ve Ordu deplasmanlarında 3'er gol yedik. İkisinde de garip goller vardı. Trabzon ve Samsun'daki maçlarda öne geçmiştik; başabaş oyunlarda beraberlikler geldi. Bu hafta İstanbul BB deplasmanında ilk galibiyetimizi almamız gerekiyor.

Öğretmenler Günü

Dün öğretmenler dayak yedi yine devletten. Çünkü onlar eğitimin tektipleştirmesine karşıydılar. Karşılarındaki "uniform", tektip kıyafet tektip kafa onları anlayamazdı. Tıpkı Gezi'deki çeşitliliği anlayamadığı gibi. Tektipleşmeye boyun eğmeyen öğretmenlerimizi hala hatırlıyor ve seviyoruz, diğerleri ise geçmişin karanlığında kaldılar. Aslında 5 Ekim olan ama12 Eylül'ün 24 Kasım'da kutlanmasını uygun gördüğü Öğretmenler Günü de dünkü gadiseyle birlikte, eğitimin tek başına bir anlam ifade etmediğini gösteriyor.

Adana Demirspor:3-K.Maraş:0

14 haftadır ilk kez gol yemeden kazandık, 8 hafta sonra 3 puanı bir arada gördük. Rakip ligin dibinde de olsa yine de sevindirici. Bir yerden başlamak gerekiyordu, o nokta burası olsun. Artık işler yolunda gitsin! Takımın özgüven kazanması açısından önemli bir galibiyet. Gol geciktikçe stres arttı, rakibin pozisyonları da can sıktı. Mehmet Eren'in iki golüyle rahatladık, Aybars da ilk golünü kaydetti. M.Eren biraz kıpırdadığında takımın oynadığını sezon başında beri söylüyorduk. Böyle zor zamanlarda, birinin çıkıp düğümü çözmesi şart oluyor. Skoru değiştire oyuncuya sahip olmak her zaman avantaj. Mehmet Eren'in bu tecrübesini daha sık konuşturmasını bekliyoruz. Kadroda kaptan Efe'nin olmaması sürprizdi. Keza 11'in sabitlerinden Rajnoch da yedekti. Bu değişikliklerin kalıcı mı olacağını yoksa M. Uğur'un kısa vadedeki uyarıları mı olduğunu zamanla göreceğiz.

Taraftar Yönetimden Daha Olgun

Bir süredir yönetim krizinin Mustafa Uğur'un apar topar getirilmesi ile başlamadan bir çırpıda bitirildiğini görüyoruz.   Ve yine bir süredir, insanların temelden değişmeyeceğine dair düşüncelerimizin doğru olduğu yönünde işaretler alıyoruz.   Açalım biraz konuyu.   Adana Demirspor 13 haftada 13 puan almış, kağıt üstünde iyi oyunculardan kurulu ama takım görüntüsünden uzak bir halde. Savaşanlar ve gizli işsizler var kadroda.   Üstelik iyi oyuncular olduğu kabul edilse de ligin en yaşlı ortalaması ile oynuyoruz.   Defansımızda bariz hatalar yapılmasına karşın defansa ağır yaptırımlar uygulanmazken, bu defansın yaptığı hataların yanında masum kalacak bir hata yapan gencimiz Emre ise formadan uzaklaştırılıyor.   Yönetime gelince kalıcı gelir projesine ilişkin ne bir adım atılıyor, atılıyorsa da açıklama getirilmiyor.   Gençlere önem verilmesi vaatleri yine onların profesyonel yapılması ile sınırlı tutuluyor.   Borçların artacağı zaten beyan edilmişti.

Mustafa Uğurlu Haftalar

Mustafa Uğur, tıpkı geçen yılki gibi takımı dip notkada devralıyor. 13 haftada 13 puan toplayan bir ekip; geçen yılın 7 puan gerisinde. Uğurlu haftalar, İBB dışında alt sıralardaki takımlarla oynanacak maçlarla ilerleyecek. Devre sonunda kadar, son maçta BAY geçiyoruz, 5 haftada 12-13 puan toplayabilmesi gerekiyor ki geçen seneki noktada tamamlayabilelim devreyi. Mustafa Uğur, 5'te 5 yapar mı, (en azından 5'te 4) bilinmez amaarka arkaya galibiyetlere ihtiyacımız olduğu kesin. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da son düzlüğe alt sıradaki takımlarla yapılacak maçlarla giriyoruz. Bir yandan avantaj, bir yandan dezavantaj. Onlar da bizim gibi ligi biraz daha yukarıda bitirmek istiyor. Uğur'un takımda adaleti sağlayıp, ilk 13 haftadaki çalışan ama sonuç alamayan takım görüntüsünden çıkararak, sonuca giden bir takım haline getirmesini bekliyoruz.

Fatih Terim-Adana (Demirspor) Bağlantısı

Milli maç nedeniyle Adana'da bulunan Fatih Terim, tesislerimizi ziyaret edip başkan ve yöneticilerle görüştü. Terim'in Demirspor'un simge isimlerinden biri olup olmadığına dair Adana Futbolu kitabında kısaca yer vermiştik. Adana'dan çıktıktan sonra böyle "özel günler" dışında pek yolu düşmeyen, Demirspor için çaba harcamayan, Türk futbolundaki ağırlığını azıcık da olsa Demirspor için kullanmayan bir Terim var. O, Galatasaraylı Terim. Benim açımdan onun dışında bir sıfat yok. Adana ve Demirspor ile bağlantısı gönül düzeyinde olabilir ancak somut olarak gördüğümüz bir gerçeklik, lehimize bir durum yok. Bunun dışında, Adana'nın ötesinde, Milli takım ve Galatasaray'daki sportif başarılarına rağmen, futbolun daha iyi şekilde yönetilmesi noktasında Terim'in öncü olmadığını söylemek mümkün. Tersine, futbolumuzdaki garip ilişkiler ağının merkezinde yer alan isimlerden biri. Milli maçtan bu yana yapılan Terim güzellemeleri nedeniyle böyle bir notu kendimce

Ankara Tayfası Burs Ödemesi

Bugün oldukça önemli gördüğümüz bir organizasyonun ilk adımını attık. Binbir yokluk içinde bir avuç Demirsporlunun küçük destekleri ile hatırı sayılır bir havuz oluşturduk. Aylık 360 TL toplama taahhüdü aldık ve bunu ilk ay için başardık. Bu havuzdaki parayı Ankara'da okuyan dört Demirsporlu kardeşimize 90'ar TL olarak dağıttık. Sürekli olmasını ve büyümesini umut ediyoruz. Burs dağıtımı konusunda havuza katkı koyanları Pazartesi günü bilgilendireceğiz. Çok teşekkür ederiz. 

Adana'da Milli Maç

Cuma günü Adana'da Milli Takım'ın Kuzey İrlanda ile hazırlık maçı var. Pek çoğumuzu heyecanlandırmayan bri durum. 5 Ocak gibi yakın zamanda tarih karışacağı anlaşılan bir statta, bir veda niteliğinde uyduruk bir hazırlık maçının oynanması Adana'nın üvey evlat muamalesi görmesinin somut bir örneği. Resim olarak 16bin kapasiteli ve en azından içerideki her maçını bu kapasiteyi zorlayan bir takımın bulunduğu şehirde epi topu 5. kez milli maç oynanması, milli takımı neden milli olmadığının; neden pek kişiyi heyecanlandırmadığının göstergesi. Yeni yaptıkları birbirinin aynı statlarda, mesela şampiyonluk maçlarında bile dolmayan Kayseri'de ısrarla oynatılan maçlar varken futbola ilgisi belli Adana'nın ve 5 Ocak'ın kenarda köşede unutulması, bu kentin temsilcilerinin vekillerinin belediye başkanlarının ayıbıdır. Maç biletlerinin en ucuz 20 tl olması, maratonun 35, kapalının 60 tl olması da, bu hazırlık maçına Adanalıların ilgi göstermesinin beklenmediğinin bir kanıt

Kupada Rakip Bursaspor

Kupada 4. turda Bursaspor ile eşleştik. Maçlar, 3-4-5 Aralık'ta oynanacak.   http://www.tff.org/default.aspx?pageID=267&ftxtID=19354 Bursaspor'la doğrudan olmasa da Adana'da oynanan Beşiktaş maçı üzerinden bir gerginlik var. Yıllardır karşılaşmayan iki takımın taraftarları, internet üzerinden gerilimi artırıyor. Tribün yasaklarının tam da bu sanal gerginlikler bahane gösterilerek uygulandığı düşünülürse, kendimiz için biraz daha sukunet talep etmekte fayda var.

Vali Coştu

1930'larda Valiler, CHP'nin il başkanları olarak atanmıştı. Yeni kurulmaya çalışılan düzenin eli olu her yere uzanmalıydı. Parti eliyle yürütülen siyasetin devlet-hükümet çizgisi kalmamıştı. Her şey tek bir bütünün parçasıydı. Günümüzden baktığımızda pek de demokratik gelmiyor bu uygulama. Zaten demokrasi götürmek için yapılmış hamleler değildi bunlar, henüz cumhuriyet kuruluyordu. Demokrasiden artık birlik bütünlüğü değil farklılığın gözetilmesini anlıyoruz. Ama gelin görün ki devlet-hükümet ayrımının birbirine geçmesi, Valilerin merkezin emir eri olması durumu aynen devam ediyor. AKP'nin hükümet olmaktan çıkıp devletleşmesi ile birlikte, o çok eleştirdikleri 1930 Türkiyesi'ne geri dönüyoruz. Hem de ileri demokrasi iddasını yaşarken. Bunun son örneği, bizim toprklarda oldu: Adana Valisi Coş, vatandaşına gavat deme cüretinde bulunuyor. Hani bir zamanlar halk denize saldırdığı için vatandaş denize giremiyordu ya, aynı mantık. Vatandaşın sesini çıkaranı, protesto eden

Üni-Adana Demir Anıtkabir'de

Üniversiteli Adana Demirsporlular yeniden Üni-Adana Demir adıyla harekete geçti; ilk etkinliklerini de bugün 10 Kasım'da Anıtkabir ziyaretiyle yaptı. 

Manisaspor:1 - Adana Demirspor:1

İkinci Mustafa Uğur galibiyeti yine bir ilkle başlayabilirdi; ucundan kaçırdık. Aslında ilk kez 90 dakika gol yemedik, uzatmalarda puanı verdik! 7 maçtır kazanamıyoruz; 5'inde berabere kaldık. Zirve mücadelesindeki bir rakipten deplasmanda puan almak kağıt üstünde iyidir ama artık takımın kazanmayı öğrenmesi gerekli. Bu maçta 1-0'ı korumak adına çok geri çekildik. İkinci yarı sol tarafımız felç oldu; rakibin hiç bir atağını kesemedik. Son 10 dk.daki baskı golü getirdi. Topu biraz ileride tutmayı başarsak böyle olmazdı. Ancak topu ileride tutmayı, korner çizgisinde zaman geçirmek olarak anlıyor topçularımız, artık bunun modası geçiyor. Zaman, pas yaparak geçirilir. Takımı 10 kişi bırakan Rostand'ın artık yedek kulübesine oturma zamanı geldi. Her ne kadar kart konusunda maçın hakemi tam bir acemilik örneği gösterip, Manisalı topçuların baskısıyla bu kararı verse de topa el uzatmanın profesyonellikle hiçbir ilgisi yok. Rostand, yeni hocasına mesajı verdi, ben Yücel İldiz&#

İkinci Mustafa Uğur Dönemi

Demirspor eski teknik direktörlerini göreve getirmeye alışkındır. Geçen yıl görev yapan ve aslında gönderilmesi için bir neden bulunmayan Mustafa Uğur da geri döndü. Takım yeniden dibe vurmuşken, tıpkı geçen yılki gibi, ondan takımı toparlamasını bekliyoruz. Bizden ayrıldıktan sonra takım çalıştırmayan Uğur için aslında değişen bir şey yok. Aynı kötü yönetim mantığıyla, kendi kurmadığı bir takımla çalışacak. Geçen yılki performansını göstermesi bizim için yeterli olur. Her teknik direktörün yapması gerektiği gibi öncelikle takım içi disiplini sağlaması ve oyuncular arası adaleti sağlaması, başarı yolundaki ilk adımlar olarak görünüyor. Umarız ki Demirspor-içi oyunlara karşı da mesafeli olur ve sadece işine odaklanır.

Ya basta...

Oğuzhan kardeşimiz Yücel İLDİZ'in görevinden ayrılması sonrasında biraz da Hoca'nın ilk günlerine giderek düşüncelerini anlatıyor. Bu takımda taraftar haricindekilerin emanetçi olduklarını hatırlatarak önemli bir noktaya temas ediyor. Yücel İLDİZ'in hatalarında ısrar etmekle birlikte karakterli bir insan olduğuna kanaat getirdim çalıştığı dönemde. Bu vesile ile kendisine teşekkür ediyorum. "Sezonun ilk maçında Bolu'daydık hep birlikte..Uzun süren bir aranın ardından kaldığımız yerden devam ederek armanın peşinden gitmiştik. Yine olsa yine gideriz.   Maç sonucunda skor olarak gerideydik. Hep birlikte takımı ve hocamızı çağırmıştık trübüne. Onlara olan inancımızı aktarmak için. Futbolcular bir an için duraksamıştı ne yapsak diye. Çoğu alışkın değillerdi çünkü bu duruma. Daha yeni tanışıyolardı Şimşek Yürekli Çocuklarla…   Yücel Hoca da aynı keza. Hoca’yı da çağırdık yanımıza ama o ilk önce uzaktan el sallamayı tercih etmişti... Sonrasında ısrarımız so

Uğur Ali -forzache- Yıldırım: "Yanıldım, Yanılmadım"

Uğur Ali -forzache- Yıldırım, Yücel İldiz'le ilgili son yazısının ardından durum güncellemesi yapıyor: "Daha önceki yazımda ( http://www.adanademirspor.net/2013/10/ugur-ali-yldrm-hocaya-sabr.html )  Yücel İldiz'in takımın başında kalması gerektiğini söylemiştim ama kabul etmem gerekir ki yanılmışım. Bunu artık istifa ettiği için değil yazıyı yazdıktan sonraki iki maçta Yücel İldiz'in oyuncu seçimlerinde ve hatalarında ısrar ettiği için söylüyorum. Açıkçası maça Raşit ile başlayıp daha ilk yarı bitmeden Juninho'yu oyuna alması tam bir iflas göstergesi gibi geldi bana. Raşit'in yeri orası mıdır madem orası olarak belirlendi neden sabır göstermeyip ilk yarıyı bile tamamlamasına izin vermedin? Rostand bence formunu tutmaya başlıyor ama Birol'da neden boşuna ısrar ediyorsun? Ve gol yollarına Rostand ve Juninho dan başka bir M.Eren destek verirken neden diğer oyuncuları da katamıyorsun vs. Tabii artık Yücel hoca eskide kaldı ve hatalarının bedelini ödedi. Bu