Ana içeriğe atla

Ya basta...

Oğuzhan kardeşimiz Yücel İLDİZ'in görevinden ayrılması sonrasında biraz da Hoca'nın ilk günlerine giderek düşüncelerini anlatıyor. Bu takımda taraftar haricindekilerin emanetçi olduklarını hatırlatarak önemli bir noktaya temas ediyor. Yücel İLDİZ'in hatalarında ısrar etmekle birlikte karakterli bir insan olduğuna kanaat getirdim çalıştığı dönemde. Bu vesile ile kendisine teşekkür ediyorum.

"Sezonun ilk maçında Bolu'daydık hep birlikte..Uzun süren bir aranın ardından kaldığımız yerden devam ederek armanın peşinden gitmiştik. Yine olsa yine gideriz.
 
Maç sonucunda skor olarak gerideydik. Hep birlikte takımı ve hocamızı çağırmıştık trübüne. Onlara olan inancımızı aktarmak için. Futbolcular bir an için duraksamıştı ne yapsak diye. Çoğu alışkın değillerdi çünkü bu duruma. Daha yeni tanışıyolardı Şimşek Yürekli Çocuklarla…
 
Yücel Hoca da aynı keza. Hoca’yı da çağırdık yanımıza ama o ilk önce uzaktan el sallamayı tercih etmişti... Sonrasında ısrarımız sonucunda zoraki gelmişti yanımıza... Oyuncularımıza ve hocamıza ne kadar inandığımız belirtildi. Tüm samimiyetimle söylüyorum, o gün Yücel hocaya inancım kayboldu benim. Yüzünde "ben işimi yaparım, paramı alırım, olmazsa valizimi toplar giderim" ifadesi vardı. Belki de o an bana öyle geldi. Yanımdaki arkadaşlara da belirtmiştim bu düşüncemi. Keşke o gün bana öyle gelseydi. Keşke bu düşüncemde haksız çıksaydım.
 
Ve olmadı...Yine bize hüsran oldu geçen haftalar.Mavi Yürekli Çocuklar bir türlü hak ettikleri sevinci yaşayamadılar henüz.
 
Yönetim,teknik heyet ve futbolcularımız:hepsi emanetçiler sadece. Asıl olan Adana Demirspor’dur. Asıl olan Adana Demirspor’un bu yola gönül vermiş taraftarıdır. Keşke görevini en iyi yerine getiren taraftarları biraz örnek alsa emanetçilerimiz. En azından emanete sahip çıkarak onurlandırırlar o zaman bizi…
 
Umarım isimlerle birlikte kötü olan her şey değişir..."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.