Ana içeriğe atla

#AytacDurakıİstemiyoruz

Siyasi veya değil, muhtelif gerekçelerle belediye başkanlığı koltuğundan 22 kez uzaklaştırıldı. Bir mağdur görüntüsü çiziyor. Siyaseten mağdur da olabilir ama Demirspor söz konusu olunca kesinlikle mağrur konumda olan, insanların ahını, bedduasını alan, Demirspor'un yıllarını harcayan, kendisinden sonraki dönemde gelenlerin de kendi ekolünden olması nedeni ile başarısızlık girdabına sokan Aytaç Durak'ın bu kez de CHP'den aday olmak için çalışmalar yürüttüğünü duyuyoruz. Aşağıda Aytaç Durak'a ilişkin belirttiğim başlıkları yazabilmek için 2007 yılından itibaren blogu taradım.
 
Demirspor taraftarı unutmasın, hiç bilmeyenler de öğrensin diye hatırlatma gereği duydum.
 
Onun icazetini almadan yönetim kuramayacak kadar bizi aciz bırakan adamdır.
Demirspor medyasında kendisine tek söz edemeyecek kesimler yaratmış (neredeyse tüm kesimler) adamdır.
Belediye İş Sendikası ile yapılan sözleşme gereği oluşturulan Spor Fonu üzerinden Demirspor'u oyuncak eden adamdır.
İşçilerin maaşından kesilen Spor Fonu'nun sahibiymiş gibi davranan adamdır.
Demirspor taraftarı hakkında "bir türlü terbiye edemedim bunları" diyen adamdır.
Taraftar hakkında "kaç gramlık ağırlıkları var" diyen adamdır.
"Elimin tersiyle vururum hepsine" diyen adamdır.
"Fanatik grup (Şimşekler Grubu'nu kast ediyor) Adana Demirspor'u desteklemezse Adana Demirspor kurtulur, onlar varsa Adana Demirspor batar" diyen adamdır.
Taraftarın şampiyonluk getirebilecek maçlara gitmesini yasaklayabilen adamdır.
Sadi Tekelioğlu'nu, Behzat Çınar'ı ansızın, nahoş bir şekilde gönderenlerin perde arkası senaristidir.
Metin Yıldız'ı, Levent Eriş'i, Abdülkerim Durmaz'ı getirenlerin de perde arkası senaristidir.
Rahmetli Bekir Bey ile Tavşanlı'ya elendiğimiz sezon devre arasında transfer yapılmasın, kaşarlar gönderilsin, abiler kalsın, yanındaki gençlerle savaşsınlar, diye kavga ederken, belediye bizi böyle bir şey yaparsak muslukları kesmekle tehdit ediyor, demişti. Bu akımın mimarıdır.  
Adana sporunun başarısı söylemi ile Demirspor'un geleceğini heba edendir.
Demirspor'a kayınbirader tavsiyesi ile oyuncu alınan, milletvekili ricası ile ücretsiz oyuncu verilen bir çiftlik haline getirmiş adamdır.
Adana'da imparator gücünde olduğu dönemde dahi küçücük, tırnak kadar kulübe kalıcı gelir kazandırmayan kişidir.
Elindeki sarı zarflarla kentin her iki takımını basın önünde dilenci konumuna sokan kişidir.
28 Mayıs 2009'du Bekir başkanın yardım gecesi felaketinin tarihi. 29'unda toplanan 58.000 TL'yi iade etmişti sahiplerine. O acının mimarıdır.
O yardım gecesinde kısa bir süre canlı yayın yapan kanallardan birine yayını kestiren güçtür.
Telefona çıkmayan kişilerin tamamının kendisine biat edenler olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.
Kentin spor dengelerini yeniden oluşturabileceğini sanan adamdır.
 
Aytaç Durak Demirspor'a en büyük zararı verecek adamdır.
İşte bu nedenlerle Demirspor taraftarının acil şekilde örgütlenmesi ve Aytaç Durak'ın aday yapılmaması için kampanya başlatması gerektiğini düşünüyorum.
 
Twitter üzerinden #AytacDurakıİstemiyoruz başlığı ile ben bir şeyler yazdım. Katılımın fazla olmasını umarım.

Yorumlar

yavuzy dedi ki…
Demirspor'da taraftar şampiyonluktan önvce iyi yönetim istiyor, CHP'nin de kazanmaktan önce iyi siyaset üretmeye ihtiyacı var. "Yeni CHP"de Aytaç Durak'ın nasıl yer alabileceğini anlamak güç.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.