Ana içeriğe atla

Tribün United

Yavuz Ankara Forumları başlığı altında duyurusunu yapmıştı Forum'un. Bugün katıldık. Adana Demirsporlular dışında Ankara takımı tutmayan yoktu. 

Temel olarak tribünde küfür olmalı mı olmamalı mı, tribündeki yasaklar, takımların maddi durumları, statların yıkılarak yerlerine AVM yapılması projeleri konuşuldu. 

Ankara Tayfası olarak tribünde küfüre karşı olduğumuzu ancak öncelikli meselenin taraftara uygulanan devlet şiddeti olduğunu dile getirdik. Devlet şiddetini ise iki şekilde kategorize ettik. Makro bazda sistematik şiddet ve mikro bazda keyfi şiddet.

Makro bazdaki şiddete ilişkin olarak stadımızda pankart yasağı olmasına karşın hükümeti ve organlarını olumlayan pankartlara müsaade edilmesini örnek gösterdik.

Bireysel ve keyfi şiddetin ise tişörtlerimize tarikat muamelesi yapılması, pankartımızın şarkı sözü gerekçesi ile stada alınmaması ve Che logolu atkı taşıyan taraftarların maçtan mahrum bırakılması gibi örnekleri verdik.

Cebeci stadının yıkılmasına karşı olduğumuzu ancak burada bir tepki bekleniyorsa aynısını 5 Ocak'ın yıkılmasına karşı da göstermek gerektiğini, bu nedenle tepkiye katkı isteniyorsa genel bir slogan altında insanları birleştirmenin mühim olduğunu vurguladık.

Yapılan görüşmelerden hissettiğimiz şu oldu: Demirspor taraftarı olarak çok ilerideyiz hakikaten. Mesela Ankaragüçlüler ben neden ulusal medyada yer almayayım diye serzenişte bulunurken, biz bu konuda yerel basınımızın çok iyi noktalara geldiğini, Demirspor konusunda haber yapmayanın tutunamadığını fark ettik. Hatta bu noktada basit bir yönetim taraftar buluşmasının dahi canlı yayınlandığını örnek olarak dile getirdik. Yine istisnalar haricinde tribün liderlerinin stada girmesi ile küfürün kesilmesinin bize özel olduğunu gördük. Daha önemlisi bir önlem almak için kitlesel hareketin önemli olduğunu, ancak bu kitlesel hareketin liderler olmadan yürütülemeyeceğini düşündüğümüzde, tribün liderlerimizin bu kadar ulaşılabilir, zarar verilebilir, yıpratılabilir, tartışılabilir ve yönlendirilebilir olmasının bir şans olduğunu bir kez daha anladık.

Ancak yine kendimize yetmedik ve şunu da gördük ki; Grup ile de daha önce paylaştığımız üzere kendi siyasi gücünün tam olarak farkında değil ve kitle daha fazla Demirspor'a katkı sağlayacak şekilde yönlendirilebilir. 

Sonuç olarak katılanları anladığımız ve kendimizi ifade edebildiğimiz bir toplantı oldu. Forumların takipçisi olacağız ve duruma, konuya göre katılım sağlamamız söz konusu olabilir. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A