Milli maç nedeniyle Adana'da bulunan Fatih Terim, tesislerimizi ziyaret edip başkan ve yöneticilerle görüştü. Terim'in Demirspor'un simge isimlerinden biri olup olmadığına dair Adana Futbolu kitabında kısaca yer vermiştik. Adana'dan çıktıktan sonra böyle "özel günler" dışında pek yolu düşmeyen, Demirspor için çaba harcamayan, Türk futbolundaki ağırlığını azıcık da olsa Demirspor için kullanmayan bir Terim var. O, Galatasaraylı Terim. Benim açımdan onun dışında bir sıfat yok. Adana ve Demirspor ile bağlantısı gönül düzeyinde olabilir ancak somut olarak gördüğümüz bir gerçeklik, lehimize bir durum yok. Bunun dışında, Adana'nın ötesinde, Milli takım ve Galatasaray'daki sportif başarılarına rağmen, futbolun daha iyi şekilde yönetilmesi noktasında Terim'in öncü olmadığını söylemek mümkün. Tersine, futbolumuzdaki garip ilişkiler ağının merkezinde yer alan isimlerden biri. Milli maçtan bu yana yapılan Terim güzellemeleri nedeniyle böyle bir notu kendimce düşmek istedim.
Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...
Yorumlar