Milli maç nedeniyle Adana'da bulunan Fatih Terim, tesislerimizi ziyaret edip başkan ve yöneticilerle görüştü. Terim'in Demirspor'un simge isimlerinden biri olup olmadığına dair Adana Futbolu kitabında kısaca yer vermiştik. Adana'dan çıktıktan sonra böyle "özel günler" dışında pek yolu düşmeyen, Demirspor için çaba harcamayan, Türk futbolundaki ağırlığını azıcık da olsa Demirspor için kullanmayan bir Terim var. O, Galatasaraylı Terim. Benim açımdan onun dışında bir sıfat yok. Adana ve Demirspor ile bağlantısı gönül düzeyinde olabilir ancak somut olarak gördüğümüz bir gerçeklik, lehimize bir durum yok. Bunun dışında, Adana'nın ötesinde, Milli takım ve Galatasaray'daki sportif başarılarına rağmen, futbolun daha iyi şekilde yönetilmesi noktasında Terim'in öncü olmadığını söylemek mümkün. Tersine, futbolumuzdaki garip ilişkiler ağının merkezinde yer alan isimlerden biri. Milli maçtan bu yana yapılan Terim güzellemeleri nedeniyle böyle bir notu kendimce düşmek istedim.
Demirspor bu; her an her şey mümkün. Oyuncular değişse de hem dibe vurup hem son saniyeye kadar heyecan yaşatmak geleneği değişmiyor. İstanbul'da İnönü'de 3-0'dan maç çevirmek büyük iş. Takımın gerçek gücünü gösterdiği, belki de sezona merhaba dediğimiz maç oldu... Balotelli beklediğimiz patlamayı yaptı; İstanbul' da olması tesadüf değil. İlk yarıda acemice hatalar, Sinan ve Ferhat'ın dağılması, rakibin dalga dalga gelişini durduramamak can sıktı. Aslında kötü değildik ama rakip çok iyi başladı. İkinci yarı başında 3. Golü de yiyince moraller bozuldu. Ama işte Demirspor bu! Yaptı yapacağını... Rakibin oyuncu değişikliklerini lehimize çevirdik. 60. Dakikadan sonra Vargas ve Balotelli'nin şutları son dakikaya kadar umudu taşıdı. Assombalonga'nın dokunuşuyla 1 puana uzandık. Tebrikler, teşekkürler takım; devamı gelsin...
Yorumlar