Adana Demirspor’umuzun yeni yönetimi çok anlamlı bir gün
olan kuruluş yıldönümümüzde seçildi. Tek listeli seçimin doğal olarak kazananı Selahattin
Aydoğdu oldu. Hayırlı uğurlu olsun. Kendisine ve ekibine yürekten başarılar
dilerim.
Aydoğdu önceki seneki kongreden bu yana başkanlık ısrarını
sürdürdü ve sabrının meyvesini aldı. Bunda şartların kendi lehine
olgunlaşmasının da payı büyük. Mustafa Tuncel + Mehmet Gökoğlu yönetiminin
sportif olarak başarısız olmasının yanı sıra, bu ikilinin eleştirilerden oldukça
yıpranmış olarak koltukta oturmakta ısrarcı olmamaları ile tek listeli bir
seçim yaşandı. Özellikle Tuncel, bu devir işini öyle ustalıkla kotardı ki,
Demirspor’u Aydoğdu ile buluşturan bir kurtarıcı oluverdi. Bunun faydasını
görecektir muhakkak. Kamuoyu nezdinde kendisine saygınlık kazandıran bir
hareketle Aydoğdu’ya tam destek açıklaması yaptı. Gönül isterdi ki el ele
çekilen bu fotoğraflarda Gökoğlu da olsundu. Tuncel’in “her şeyimiz vardı ama helva
yapamadık” benzetmesi çok yerinde. Şu kesin ki, hiçbir Demirspor yönetimi,
Tuncel yönetimleri kadar kendisine güvenemedi. Belediye kaynakları hiçbir yönetim
için bu kadar seferber edilmedi. Lakin, bütün bu imkanlara rağmen başarı bir
türlü gelmedi. İşte futbol böyle lanet bir oyun. Trilyonlar harcasanız da
olmayınca olmuyor. Neden olmadığı konusunda milyon tane analiz yapılabilir. Aynı
hataları yapmasanız da başarılı olma ihtimaliniz yüzde yüz değil. Ha, Tuncel
yönetimleri hataları tekrarlamamak konusunda iyi sınavlar veremedi. Sonuçta kaybolan
yıllar, milyon TL’ler, heba olan hayatlar… Belki de Tuncel bu kongre ile
miadının dolduğunu kabullendi ve onursal başkanlık koltuğuna tam olarak
yerleşti. Ona da hayırlı, uğurlu olsun. Peki, kulübün örgütsel şemasında bu
koltuğa gerek var mı? Onu da takımın belediye ilişkilerinde gözlemleyeceğiz. Yeri
geldiğinde “Mustafa dayı, onursal başkanlık koltuğunun hakkını ver” diyeceğiz.
Fotoğraflardan, yönetim listesinden ve konuşmacılardan
anladığım kadarıyla; belediye ekolünün gölgesi takımın üzerinde bir müddet daha
kalacak. Bunda başkanın, belediye kökenlilerle ikili ilişkilerinin kuvvetli
oluşu yer alabilir. İşler yolunda giderse ve zamanla -olması gerektiği gibi-
nakit akışı belediyeden özel sektöre dönebilirse bu ekolün seyrelmesi ve
sembolikleşmesi beklenir. Diğer türlü, yeni yönetimin kendisini eskisinden
ayıracak başka alanlar açması gerekiyor. Sportif başarı her türlü kabahati,
başarısızlığı, hatayı örter. Ancak şahsen ben sportif başarı gelmese de
arkasında durulacak işler yapan bir yönetim istiyorum. Varsın şampiyonluk bu
sene gelmesin. Ama bilelim ki bu yapılan işler takımın bir üst ligde yıllarca
tutunabilmesinin yolunu açsın. İşte böyle bir yönetim zaten Adana Demirspor’un
neredeyse yirmi yıllık buhranından çıkış yolunu aralayabilir. İşte böyle bir
yönetim şampiyon olmasa da sahiplenilir.
Bu anlamda, her gelen Demirspor yönetimine söylediğimiz
gibi: Güç sizde, muktedir olan sizsiniz. Kötü gidiş sizin yüzünüzden de
olabilir, sizin dışınızdaki nedenlerden de kaynaklanabilir. Her şart altında,
bahane yerine çözüm üretmek sorumluluğu da sizin üzerinizde. Taraftar olarak
zaten biz görevimizi fazlasıyla yapıyoruz. Sizden de görevinizi en iyi şekilde
yapmanızı bekliyoruz. Tekrardan hayırlı olsun...
Yorumlar