Ana içeriğe atla

Sezon Başı Kadromuz

Transfer dönemi bitti, son düzlükte çok sayıda transfer yaptık, birçoğu 1.Lig kökenli futbolcular. Bunlar, menajerlerin son dakika kazığı mı yoksa yerinde transferler mi bunu ancak lig başlayınca görebileceğiz. Çünkü yenilerin birçoğu takımla sahaya çıkmadı.

Ayrıca bu oyunculara ne kadar para ödendiğine ve ne kadar ödeneceğine dair bir açıklama yapılmadı. Sezon boyunca bu paraların ödenip ödenmeyeceği de şüpheli.



Kadromuzun tam listesine şu adresten ulaşabilirsiniz:

http://www.tff.org/Default.aspx?pageID=395&kulupID=3603

Şu anda kadromuzda tam 34 futbolcu var. Bunlardan, altyapıdan profesyonel olan ve oynama ihtmali çok düşük oyuncuları çıkarırsak, 29-30 kişiyiz. Rakiplerin kadrosuna göz attığımızda 25-26 futbolcu olduğunu görüyoruz. Teknik Direktör Ali Güneş, kadronun iskeletini koruyacağını söylemişti ancak şu durumda iskelet sistemimiz karman çorman olmuş durumda.

Bu kadronun yarıya yakınının devre arasında gitmesi, büyük olasılık. Alelacele alınan oyunculardan verim alınamayınca kadro baştan aşağı değişiyor.

Soylu Kavgam blogunda Cinobili01, kadronun kısa bir analizini yapmış. (http://soylu-kavgam.blogspot.com/2011/09/2011-2012-sezonunu-aciyoruz.html), o yazısını umutlu bitirmiş, aktarıyorum:

"Ben busene teknik kapasitesi çok yüksek,hızlı oyunculara sahip,Bank Asya tecrübesi olan oyunculardan kurulu,çok iyi bir forveti ve ona alternatif hücumcuları,iyi ve hızlı kanat oyuncuları,tecrübeli bir kalecisi olan bir takım olduğumuzu düşünüyor;yönetimin futbolculara ödemeyi taahhüt ettiği transfer paralarını zamanında ödediği taktirde ve içten takımı karıştırmaya çalışanların olmadığı sürece busezon bu grubu şampiyon olarak tamamlayacağımızı düşünüyorum."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...