Pazar günü pasajı, Cem Dizdar'dan, kentle ve Demirsporla bağını anlattığı anlar...
"Ben orada daha çok Samsun Demirspor idmanlarını izlerdim. (...) O takım da bütün Demirspor takımları gibi şahane bir takımdı. Malum, koyu lacivert-açık mavi renkler. Çocukluğu, köyden kente trenle gidip gelerek geçen biri için, garların, demiryollarının, demiryolu işçilerinin, makinistlerin, kondüktörlerin, makasçıların hayatımızdaki yeri ne kadar mühimse, Samsun Demirspor da o kadar mühimdi.
Benim için Demirspor'u ayrıca mühim kılan birşey ise, o bahsettiğim sahanın karşısında, son gittiğimde Samsun'da hala yerinde durduğumu gördüğümde büyük sevince kapıldığım ama halini görünce hüzünlendiğim 'Demirspor Lokali'ydi. (...) Bir sürü çocuğun başına geşen benim başıma da gelmiş, duvar dibindeki sünnet yatağında acı içinde kıvranırken millet Demirspor Lokali'nde benim şerefime düğün yapmıştı."
("Üstelik Hala Yaşıyoruz! Ya Yaşamasaydık?"/Samsunspor-Kırmızı Beyaz Siyah kitabı içinde, s.363)
"Ben orada daha çok Samsun Demirspor idmanlarını izlerdim. (...) O takım da bütün Demirspor takımları gibi şahane bir takımdı. Malum, koyu lacivert-açık mavi renkler. Çocukluğu, köyden kente trenle gidip gelerek geçen biri için, garların, demiryollarının, demiryolu işçilerinin, makinistlerin, kondüktörlerin, makasçıların hayatımızdaki yeri ne kadar mühimse, Samsun Demirspor da o kadar mühimdi.
Benim için Demirspor'u ayrıca mühim kılan birşey ise, o bahsettiğim sahanın karşısında, son gittiğimde Samsun'da hala yerinde durduğumu gördüğümde büyük sevince kapıldığım ama halini görünce hüzünlendiğim 'Demirspor Lokali'ydi. (...) Bir sürü çocuğun başına geşen benim başıma da gelmiş, duvar dibindeki sünnet yatağında acı içinde kıvranırken millet Demirspor Lokali'nde benim şerefime düğün yapmıştı."
("Üstelik Hala Yaşıyoruz! Ya Yaşamasaydık?"/Samsunspor-Kırmızı Beyaz Siyah kitabı içinde, s.363)
Yorumlar