Ana içeriğe atla

Konuk Yazar: "Endişeye Mahal Yok"

--
Blogumuzun daimi konuk yazarlarından Nadir "zifiri" Avşaroğlu, demirgibiyiz@gmail.com'a gönderdiği yazıyla, bizi sukunete çağırıyor ve umut aşılıyor. Kalan maçlarımızı 6'sının (pardon 6,5'unun) içeride olduğunu hatırlatan Nadir Abi, iç ve dış saha maçlarının analizi üzerinden, "play-off'a kalırız ama asıl sorun ordaki motivasyon" diyor:
--


Endişeye hiç mahal yok.
Ligin bitmesine daha 10 hafta var.
Ve bu 10 hafta hiç de zor değil.

Bu yıl özellikle deplasmanlarda son derece başarısız oynuyoruz. İçerideki maçlarımızda tablo ise; belki ev sahibi olmaktan, belki seyirci desteğinden, belki de futbolcuların duydukları sorumluluktan son derece başarılı.

Bu 10 hafta boyunca sırasıyla; Urfa, Tarsus, Telekom, Çanakkale, Of, Van, Eyüp, Pursaklar, Fethiye, Pendik maçlarını oynayacağız. Eğer Tarsus maçında kendimizi yarı ev sahibi sayarsak, dışarıda oynayacağımız Çanakkale, Eyüp, Fethiye ile birlikte 3,5 maçımız var. Kalan 10 maçtan 6,5’unu evimizde oynuyoruz. Bizim grubumuzdaki evimizde oynadığımız maçlardaki profilimiz çok iyi.

O G B M A Y AV P
1 ELAZIĞSPOR 13 9 3 1 20 5 15 30
2 DEMİRSPOR 11 7 3 1 19 9 10 24
3 SAKARYASPOR 12 7 3 2 14 8 6 24
4 KONYA ŞEKERSPOR 12 7 2 3 22 11 11 23
5 TOKATSPOR 12 6 5 1 18 8 10 23

Tabloya dikkatli bakılırsa aslında bizim yerimizin birincilik olduğu dahi görülebilir. İlk sırada yer alan Elazığ, bizden 6 puan fazla almasına rağmen 6 puanlık iki maç fazla oynamış. En azından diğer rakiplerimize oranla daha az maç yapmamıza rağmen daha çok puanımız var.

Ben bu periyotta deplasman maçlarımızın da önemli olduğunu düşünüyorum. Bu güne kadar deplasmanda sadece Balıkesir ve Of maçlarını kazandık, 4 de beraberliğimiz var. Deplasmandaki 13 maçımızı 0,75 puan ortalaması ile oynuyoruz.

O G B M A Y AV P
1 KONYA ŞEKERSPOR 12 8 1 3 24 14 10 25
2 ELAZIĞSPOR 11 5 5 1 18 12 6 20
3 SAKARYASPOR 12 5 2 5 16 18 -2 17
4 EYÜPSPOR 12 4 3 5 11 15 -4 15
5 Ş.URFASPOR 12 3 5 4 10 11 -1 14
14 DEMİRSPOR 13 2 4 7 7 15 -8 10

Fethiye deplasmanından çok endişelenmiyorum. Eyüp deplasmanını da İstanbul Tayfası ve maça gelecek arkadaşlarla deplasman olmaktan çıkartırız. Beni en çok korkutan Çanakkale deplasmanı. En dipte ve köklü bir camia.

Bu hafta Urfa ile son derece önemli bir maç oynayacağız. Kazandığımız takdirde kendimizi ilk beşin içine atacağımızı ve bir daha bu noktadan aşağı düşmeyeceğimizi düşünüyorum. İç saha maçlarımızdaki karnemizin iyi olması bir yana, bu maçtan sonra üstümüzde yer alan takımlarla da maçımız kalmıyor. Ancak rakiplerimizden çoğu daha birbirleriyle oynamadı sayılır. Gerçi düşme hattında olan takımlarla da maçlarımız sıkıntılı olacak ama çoğunu sahamızda oynayacağız.

Ben bu tabloya baktığımda play-offlara kalacağımızı düşünüyorum. Problem de burada başlıyor. Çünkü ben play-offların iyi ve güçlü bir ekip olmaktan çok bir konsantarasyon/motivasyon sorunu olduğunu düşünüyorum.

Nadir "zifiri" Avşaroğlu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...