Ana içeriğe atla

Taraftardan Kocaeli Maçı Yorumları#2

--
Blogumuzun eski tüfeklerinden Merih Güvenç, İstanbul'dan gelip izlediği maçla ilgili yorumlarını bizlerle paylaşıyor. Kendisine de teşekkür ediyoruz.
--


Kocaeli maçını Adana'da canlı izledim. Her teknik direktör değişikliğinde olduğu gibi takımın ilk maçı olması dolayısıyla bazı şeylerin değişeceği, yeni hocanın takıma kendi havasını vermek isteyeceği belliydi. Nitekim maça çıkan kadro da bunu doğruluyordu. Hoca kısa sürede takımı ne kadar tanımışsa ona göre kadro çıkardı. Bana göre maçın da önüne geçen husus, iki takım taraftarlarının ve takımların maç öncesi ve sonrası sergiledikleri dostluk örnekleri idi. Zaten Hodri Meydan'ın astıkları pankartların resimleri var. Yapılan tezahüratlarda en az pankartlar kadar güzeldi.

Maça bana göre biraz şans, biraz da tesadüfü bir golle başladık. Buna rağmen ilk yarıda bayağı pozisyon verdik. İkinci yarının başında da ikinci golü erken bulunca maç bayağı kolaylaştı. Benim gözlemlediğim kadarıyla kaleci Metin iyi bir kaleci. Son bir kaç yıldır yaşadığımız kaleci sıkıntısı günler geçtikçe azalacak gibi duruyor. Geride Murat çok iyiydi, keza Serkan da top kesmede iyi ama topu oyuna sokmada bana göre iyi değildi. Kanatlar keza fena değildi. İleride daha da iyi olabilir. Sanki asıl sorunumuz orta sahada gibi duruyor. Orta sahada şöyle topa basacak, takımı rahatlatacak, takımı atağa kaldıracak klasik bir 10 numaramız yok.

Ayrıca Metin Tuğlu, Efecan, Ali Cansun gibi ikinci yarıda alınan oyuncularda da ciddi kondisyon sorunu var. Tüm bunlara rağmen eldeki kumaş bu lig için yeterli sayılabilir. Usta bir terzi ile iyi bir elbise yapılabilir. Taraftar için ise tek bir kelime söylenebilir : Muhteşem.

Naçizane görüşüm bu şekildedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...