Ana içeriğe atla

Taciz, Tecavüz, Erkeklik

Bu konuda yazacaklar oldukça birikti aslında. "Raillife" (adı bile sakil!) dergisindeki rezalet, özel ilgi alanımıza girdiği için, ayrıca iğnelenmeyi bekliyor. Ama bugün Pınar Öğünç'ün yazdıkları (Antirazzisti öncesi Radikal Cumartesi'de bizimle söyleşi yapmıştı) hem farklı bir açıdan olayları görmesi hem de blogta düzensiz de olsa bu konuda anlatmaya çalıştığımız meseleyle örtüşmesi açısından kritik:

"Taciz görmüş biriyle iki cümle konuşmamış, tecavüze uğramanın ne demek olduğu konusunda zerre kadar fikir ve his sahibi olmayan bir mahluk, kendi zihninin karanlık dehlizlerini ortaya serercesine kadınların ne giydiğinden, ne giymediğinden söz ederken aslında sadece kadınlardan mı söz ediyor? Bu adam, bu kafa sadece kadını mı ‘seks objesi’ olarak görüyor böylelikle? Yüzlerce beyin kıvrımı, milyonlarca sinir ucu sahibi, onlarca çeşit organ içinde sadece bir tanesinin hükümdarlığında yaşayan aciz bir canlı olarak çizilen erkeklerin, sadece erkek olmaktan dolayı söyleyecekleri iki çift lafı yok mu bu duruma?

Sadece hayvani içgüdülerinizle yaşadığınızı bile söylemiyor bu adam, bu kafa, zira hayvanların da çiftleşme mevsimleri var. Siz erkeklere diyor ki bu erkek zihniyeti, beynininiz falan yok, bir şeyden, o da şeyinizden ibaretsiniz şu hayatta. Beyniniz yok, uyarılmaya açık bir aciz yaratıksınız, bir tekhücreli kadar basitsiniz. Siz erkeklere diyor ki, sizin kafanızda tecavüz denilen insanlık suçu bir sevişme pozisyonu sadece. Ve bir insanlık suçu işlemenin kıyısında yaşıyorsunuz her an; toplumsallaşmamış bir hayvan olduğunuzdan karşıdan bir uyarıcı geldiğinde insanlığınızdan çıkmanıza milim var. Size bunları diyorlar, anlıyor musunuz?"

Pınar Öğünç'ün yazısının tam metni için, buraya tıklayın:

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.