Kaleci antrenörümüz Yaşar Duran, bu aralar reklamlarda boy gösteriyor. O vesileyle kulaklarını çınlatalım istedik. Reklamda kendisiyle inceden dalga geçilmesine izin vererek olgunluğunu ortaya koymuş Yaşar Hoca. Bildiğiniz gibi 8-0'lık İngiltere maçı (İngiltere'de olan, bir de Türkiye'de 8-0 vardı; onda kalede değildi) Yaşar Hoca'nın kariyerine damga vurmuştu. Uzun süre Fenerbahçe'de forma giymiş, 83 ve 85 şampiyonluklarında kaleyi korumuş biri olsa da o maç hep Yaşar Duran'ın yakasında kaldı. Ayrıca, Sarıyer, Malatya ve kariyerinin başında ve sonunda Gaziantepspor formalarını giydi. Tabii esprili kişiliği, o maç ve diğer milli takım maceralarını anlattığı program ve söyleşilerle bu meselenin uzaması ve renklenmesinde kendisinin de payı oldu. O iğneleyici sorulardan hiç gocunmadı, keyifle anlattı. 8-0'lık o maçta yer alan ve yine eski Fenerbahçeli Abdülkerim'in (o da esprili tavrıyla tanınır) bizde teknik direktörlük yapması da ayrı bir tesadüf.
Yaşar Duran, ekşi sözlük'teki bir entryde (
https://eksisozluk.com/entry/47536441) vurgulandığı gibi, 80'li yılların kötü futbolunun, kötü Milli Takımının sadece bir parçasıydı. Belki en kötü parçası değildi ama kalecilerin şanssızlığı biraz da budur; tüm takım kötü olsa da fatura size çıkar. Yaşar duran da bu kadersizlikten fazlaca payını almış.
Tabii, tarihinde 10 gol yeme rekoruna sahip bir takımın kaleci antrenörlüğünü, gol yeme alanında başka bir rekora sahip olan bir ismin yapmasında bir ilginçlik var. Son iki sezonda küme düşen takımlar kadar gol yememiz ve kaleci sorunumuzu yıllardır çözemememiz de bu konuyu ilginç kılıyor.
Yaşar Hoca'nın gülen yüzü, esprili tavrının hep sürmesini ve kötü kaderini Adana Demirspor'daki başarısıyla avutmasını dileyelim...
Yorumlar