Ana içeriğe atla

Ercan ALBAY Göreve, Acilen


Defalarca sustuk, biz futboldan anlamayız dedik. Bize de taktiksel anlamda mucizeler sunulmasını istemedik. Basit bir isteğimiz vardı. Kazanan değil, savaşan takım. Bu takımı şampiyonluk havasına taraftar sokmadı. Bu konuları ayrıntılı bir şekilde tartışacağız elbet. 

Ancak bir şekilde bu potaya girdik ve ipler bizim elimizde iken, başkalarının eline hediye etmek çok ağır geliyor bizlere. Yine başkaları şampiyon olsun mesele değil, ama biz vermeyelim onlara, onlar alsın. 

İçinde bulunulan durumda acilen aksiyon almamız gerekiyor. Gördük ki; Tayfur Hoca ile bu iş olmuyor. Hoca değerlendirmesine girmenin alemi yok. Basit bir şekilde söylüyoruz. Tayfur Hoca ile acilen yollar ayrılmalı ve acilen başka bir isimle değil Ercan ALBAY ile anlaşılmalı. 

Ercan ALBAY çok büyük adam olduğu için değil, futbol profesörü olduğu için değil. Ama kriz yöneticisidir bu adam. Biz bu sınavdan Ercan ALBAY’ın defalarca alnının akıyla çıktığını, mucizeler yarattığını gördük. Şu anda da artık bir mucizeye ihtiyacımız var. 

Baktık mucize gerçekleşmiyor. Yine Ercan ALBAY’ı istiyoruz. Çünkü bu adam sert ve disiplinli bir adam. Canım cicim ile değil, yeri geldiğinde dayak ile takım yönetiyor. 

Sayın yönetim, binbir emek ile kurduğunuz takım ruhunu kaybetmiş durumda ve özverinize ihanet ediyor. Bu ihanetten dönmenin, dönülemiyorsa cezasını vermenin bir aracına ihtiyacımız var. Bu kişi Ercan ALBAY’dır. 

Acilen, hiç beklemeden göreve getirmelisiniz. Kendi emeklerinizin de heba olmaması için. Harekete geçin!!!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir