Ana içeriğe atla

Hafıza Tazeleme

Geçen yıl 30 Mart'ta Adana Demirspor Kongresi olmuştu; öncesinde Mehmet Gökoğlu'nun "talip varsa çekiliriz" açıklamasına rağmen Selahattin Aydoğdu'nun adaylık ihtimaline karşı Gökoğlu yeniden başkan adayı olup, tek adayla girilen seçimi kazanmıştı. Aydoğdu, Kongre'de aday olmadı.

Öncesinde Ankara Tayfası öncülüğünde Şimşekler Grubu'nun da benimseyip desteklemesi ile Taraftar İlkeleri açıklanmış ve Gökoğlu kongrede, bunları kabul ettiğini, uygulayacağını söylemişti.
 ( http://www.adanademirspor.net/2012/03/ilekerin-ve-sozlerin-takipcisi-olacagz.html)

Ardından Kongre ile ilgili izlenimler ve eleştirilere devam etmiştik: http://www.adanademirspor.net/2012/04/kongreden-inciler-1.html , http://www.adanademirspor.net/2012/04/kongreden-inciler-2.html

Bu eksende, mali tablolar açıklanmış, şeffaf bütçe uygulamasına dair bir kaç göstermelik adım atılmıştı. Nisan 2012, bu tartışmalar etrafında geçmişti. Ancak Nisan başında göreve başlayan Ercan Albay önderliğinde takımın play-off potasına girmesi ve beklenmedik şekilde şampiyon olması ile bu meseleler bir kenara atıldı. Yaz aylarındaki kongre sıkıntıları da hala aklımızda...

Geçen 1 yılda, hiç bir şey kazanmadıysak da, bir Başkan'a taraftar ilkelerini kabul ettirmiş olmak ve ardından mali konularda daha net açıklamalar yapmak zorunda bırakmak taraftarın kazanç hanesine yazılabilir. Artık yönetimler, taraftarın kolaylıkla kandırılıp, paraların çarçur edilmesine göz yummayacağını biliyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.