Ana içeriğe atla

Ara Sonrası

 FIFA takvimi nedeniyle verilen ama maç yapılmayan milli takımlar arasında (sanırım Afrika Uluslar Kupası ve Dünya Kupası Güney Amerika Elemeleri için ara verildi) çoğunlukla transferlere odaklanılan bir dönemde, Demirspor daha sakin bir süreç geçirdi. Özlediğimiz bir sakinlik tabii ki... Hala bir iki transfer ihtimali var son güne yaklaşırken. 

Takım, son olarak 10 kişi kalan Karagümrük'e karşı motivasyon kaybı olmadan 5 gollü bir galibiyet aldı. Yine 10 kişi kalan rakiplere puan verme geleneğimizi tam anlamıyla kırmış olmayı umuyorum. İyi gidişe paralel olarak taraftarın çıtası, beklentisi ve hayalleri değişiyor. Bir iki maçlık puan kaybı ya da kötü oyun daha fazla tepki toplayabiliyor. Sezon sonunda genel bir değerlendirme, kendi tespitlerime dair de değerlendirme, yapacağım ve genel resmi okumak daha kolay olacak ama şu ana kadar herkes gibi ben de memnunum durumdan ve bu durumda, Montella'nın beklenmedik şekilde katkı yaptığını, takım içi uyumu sağladığını özellikle vurgulamak gerekli.

Karagümrük maçındaki 5 gol hem bu sene için ilkti  hem de Süper Lig tarihimiz için müstesna bir yere sahip (1988'te Sakarya'ya karşı 7-0; aynı sezon Malatya'ya 2-7 ve 1982'de Diyarbakır'a 6-0 var). Bu maçla Süper Lig'teki 156. galibiyetimiz olurken gol sayımız da 549 oldu. Pazar günkü Rize maçına bu sayıları artırmak umuduyla... 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.