Ana içeriğe atla

Hrant...

Değişen hiçbir şey yok...Hiçbir somut adım yok...Seninle aynı düşleri paylaşanlar bugün yine eylemde...Her eylem tanıdık yüzler. Sen, ben, o...Birbirimize bakıp, birbirimizi ağırlayıp duruyoruz...

Umutsuzum...mutsuzum...

Umutsuzluk hiç yakışmıyor, biliyorum...

Yorumlar

yavuzy dedi ki…
"Ogün'ler sizindir, yarınlar bizim..."
Fırat Ateş dedi ki…
Faşizme Ölüm! Tek Yol Devrim!
serdanka dedi ki…
Kimseyi devirmeden, kırmadan, incitmeden, öldürmeden devrim yapsak ya :(
"Bu hazin şeyi yapan insan kendince sebeplere sahipti" cümlesi bana daha da hazince geliyor. O adamın bir şeyleri yok etme çabası bana çok sevimsiz geliyor. Her ne nedenle olursa olsun öldürmek bana hiç güzel gelmiyor...
göktuğ dedi ki…
Günlük hayatta etkili olamayan etnik milliyetçiliğin içimize sokulmak istendiği vahim bir olaydı Dink cinayeti. Sonucunda kazanan kim sözde soykırımı savunan çevreler. Cinayeti savunanlar Türkiye bu cinayetten zararlı çıktı. Düşmanlık beslediğiniz çevreler ise kazançlı durumda.Hoşgörüyü , farklılıklara saygılı olmayı öğrenemediğimiz sürece daha nice oyunların içinde bulacağız kendimizi.
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Emperyalist güçlere karşı duruş sergileyemeyen her devletin ciddi boyutlarda sıkıntı yaşayacağı (daha elimini söylemeye dilim varmıyor) bir gerçektir.
Faşizmin her türlüsüne karşıyım ama nedense her faşizm denince hedefe konan kitle belli bir kesim ile kısıtlı kalıyor. Bu ülkede yıllardır belli bir etnik tabana dayalı faşizm yaşandığını da unutmamak gerekir düşüncesindeyim.
Neyse blogumuz spor üzerine olunca çok fazla şey söylemek de istemiyorum açıkçası.
Bu tür cinayetlerin sona erdiği bir ülke olmak dileğiyle.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...