Ana içeriğe atla

Adana Demirspor:2 - Ankaraspor:3

Bu yıl çokça tekrarlanan bir şekilde, yine iki farklı öne geçip rakibe yakalandık ve bu sefer puan alamadık. Kendi sahamızda 2-0'da maç vermenin hiç bir açıklaması yok.

Bu maçta herkesin kendince bir suçlusu var. Herkes birilerini hedef tahtasına koyacaktır. Stattakiler Erçağ'ı seçip yuhladı. Takımın bu kötü durumunda tek sorumlu Erçağ mı? Oyuncularımız bir bütün olarak gol yedikten sonra reaksiyon göstermiyor; onu çıkarmak, sonucu çevirmek için ekstra mücadele göstermiyor. Bir panik haliyle maç gelip geçiyor.

Kaleci transferimiz hiç bir işe yaramadı. Defansa ve orta sahaya yapılan müdahaleler de bir sonuç vermiyor. Kadroyu değiştirmek, onları bir takım haline getirmedikçe birşeye yaramıyor. Yönetimin bu kaos ortamına acilen müdahale etmesi ve takım içi disiplini sağlaması gerekli.

Yorumlar

Unknown dedi ki…
hocalar futbolcular değişsede şu takımın havası değişmiyor arkadaş ruhuyla oynayan bir erçağ vardı onuda küstürecekler
coulibaly dedi ki…
Böyle maçlar gelecek sene için kalacak, gidecekler için daha belirleyici oluyor. Timur Bayram Özgöz'ün umarım opsiyon hakkı bizdedir. Maratonda olup Erçağ'ı yuhalamayan azınlık içinde olsam da tepkinin olması doğaldır. Çünkü haftalardır kötü oynuyor. Tepkilerden sonra tribünü dönüp alkışlamak yerine, takıma nasıl katkı sağlarım hesabını yapsın. En sevilen futbolculardan, beklentiler fazla oluyor hep. 4 haftada 1 puan, evinde son 2 maçta, iki farklı galip durumdan maç alamamak. Biraz da üzülsünler bi zahmet.
Unknown dedi ki…
erçağ ikinci yarı o golü atsa belki bu kadar tartışılmayacaktı hatta kurtarıcı olacaktı ama şimdi tepkileri üzerine çekiyor. bu kızgınlığın öfkenin biryerden çıkması gerekiyor tabi taraftarda haklı. sizinde söylediğiniz gibi yönetimin duruma hakim olması lazım.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir