Milli maç nedeniyle Adana'da bulunan Fatih Terim, tesislerimizi ziyaret edip başkan ve yöneticilerle görüştü. Terim'in Demirspor'un simge isimlerinden biri olup olmadığına dair Adana Futbolu kitabında kısaca yer vermiştik. Adana'dan çıktıktan sonra böyle "özel günler" dışında pek yolu düşmeyen, Demirspor için çaba harcamayan, Türk futbolundaki ağırlığını azıcık da olsa Demirspor için kullanmayan bir Terim var. O, Galatasaraylı Terim. Benim açımdan onun dışında bir sıfat yok. Adana ve Demirspor ile bağlantısı gönül düzeyinde olabilir ancak somut olarak gördüğümüz bir gerçeklik, lehimize bir durum yok. Bunun dışında, Adana'nın ötesinde, Milli takım ve Galatasaray'daki sportif başarılarına rağmen, futbolun daha iyi şekilde yönetilmesi noktasında Terim'in öncü olmadığını söylemek mümkün. Tersine, futbolumuzdaki garip ilişkiler ağının merkezinde yer alan isimlerden biri. Milli maçtan bu yana yapılan Terim güzellemeleri nedeniyle böyle bir notu kendimce düşmek istedim.
Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu. Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar. Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek. Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta
Yorumlar