Altınordu maçı öncesinde futbolcular idmana çıkmazken parasızlıktan, başkanlık söz konusu olunca muslukları açanı unutmuyoruz.
Taraftarın sesini, paramla döverim tarzı yaklaşımla bastırmaya çalışanları unutmuyoruz.
Plaka projesinin baltalanışını, destek verilmeyen, rafa kaldırılan kredi kartı projesini unutmuyoruz.
Kendi taraftarına dava açanları unutmuyoruz.
'Adana' kazansın diyenleri unutmuyoruz.
Taraftarın istifa yürüyüşünde bastıracağı afişleri diplomatik manevralarla engelleyenleri unutmuyoruz.
28 Mayıs yardım gecesinde telefonlara çıkmayanları, üç kuruşu bu kulüpten esirgeyenleri unutmuyoruz.
Renkten renge giren kravatları, flamaları unutmuyoruz.
Kimseden fikir almam, kendi bildiğimi okurum yaklaşımlarını unutmuyoruz.
Unutamadıklarımız voltranı oluşturmuş başımıza gelmiş. Amacım köstek olmak değil, zaten gücüm de yetmez. Unutmadığımızı, unutulmayacağını unutturmamak adına bir kez daha yazıyoruz hepsi bu.
Adana, silkelenip boyunduruğundan kurtulamadı. Eskinin kötü aşçılarından bugün yine iyi yemek bekliyoruz. Başka da yapabileceğimiz bir şey yok, can-ı gönülden utanmak istiyorum.
Yorumlar
''Adana, silkelenip boyunduruğundan kurtulamadı. Eskinin kötü aşçılarından bugün yine iyi yemek bekliyoruz. Başka da yapabileceğimiz bir şey yok, can-ı gönülden utanmak istiyorum. ''
Gökoğlu; Ben futboldan anlarım, oyuncuyu seçer en iyi hocayı bulurum mantığıyla Demirspor'u yönetmiştir.
Şimdi iki fikir yanyana geldi. Eğer Tuncel ben anlamam der ve herşeyi Gökoğlu'na bırakırsa Gökoğlu'da her şeyi ben bilirim der öyle hareket ederse vay halimize.
Metin Yıldız'ı arar Yasin Sülün'ü özler. Gelen-Giden oyuncuları hafızamızda tutabilmek için devreleri yakabiliriz.