Ana içeriğe atla

Adana Demirspor: 0 - Manisaspor: 2

Demirspor:0-Abdullah Yılmaz:2 diye başlık atsak daha iyi olabilirdi;kötü hakem Abdullah Yılmaz, Cüneyt Çakır taklidi bir kırmızı kartla Demirspor'un bütün azmini tüketti.

Bizi buraya kadar getiren futbolculardan biraz daha azim bekliyorduk. Olmadı. Sahada doğru dürüst bir direnç, istek ve kazanma arzusu göstermediler.

Yönetim'in Kongre kararının bu ruh halinde etkisi olabilir mi?

Uydurukça yenen ilk gol ve ardından kırmızı kartla birlikte maçın seyri belli oldu. Taraftar da kendince tepkisini verdi. Şimşekler Grubu ise 90 dk desteğini kesmedi.

Bir maç daha var. Bir umut daha var mı?

Yorumlar

Unknown dedi ki…
maça sadece koltuk kırmaya gelmiş malum takım seyircileri vardı statta hırslarını alamamışlar yeniden kırmaya gelmişler bizzat şahidim.
Unknown dedi ki…
koltuk kırıp atmak nedir ben bunu anlamadım arkadaş yani neyi ispatlıyorsun atinca boyle yapacaksanız hic gelmeyin takıma zarar veriyorsunuz
yavuzy dedi ki…
Çok kalabalık maçlarda bu tip olaylar yaşanıyor ne yazık ki. Ama tribün de kendi içinde tepkisini veriyor yer yer. Olaylar başlarken, o anda tribünde olanların bunu frenlemesi çok önemli. Başka takımların taraftarları da vardır mutlaka, onu tespit etmek çok güç.
aLisqo dedi ki…
Dün maratonda izledim maçı. Bilmiyorum kaç kişi görmüştür ama benim dikkatimden kaçmadı. Bulunduğum yerden bir kaç tane koltuk atıldı. Sonra uyaranlar oldu ve koltuk atılma kesildi. Kesildikten hemen sonra ise Çevik Kuvvet Polisi taraftara el kol hareketleri yapıp bir şeyler söylüyordu ve koltuk kırıp atma daha da şiddetlendi. Demem o ki Çevik Kuvvet Polisi taraftarı tahrik etti. Benim kayıt altına alma şansım yoktu. Umarım bunu kayıt altına alan vardır ve bizlerle paylaşır. Paylaşsın ki görsün tüm hata taraftar da değil !

Diğer bir konu ise Tarzanlar'a yapılan ayıp. Ayıp diyorum çünkü gerçekten yapılanlar hiç hoş değil. Grup orada Burak Yıldırım ile pankart açıyor, acıyı paylaşıyor. Diğer taraftan ise Tarzanlar'a allah allah nidalarıyla saldıranlar var. Hayırdır kardeşim savaşa mı gidiyoruz diye sorası var insanın.

Son olarak Şimşekler Grubu yine büyüklüğünü her zaman ki gibi kendine has duruşuyla gösterdi.
ugur-forzache dedi ki…
hiç bir şey umrumda değil...8 sende bir şampiyonluk gördüğümüz için böyle maçları çok yaşadığım için ve kilometrelerce yol tepip umutla maça geldiğimiz halde, gerçekten yenilmek hiç önemli değil ama sinirlendiğim 2 şeyden biri hakem özgür'ün dengesiz girişi (çünkü hakem sarı bile verse kırmızı olacaktı) ikincisi kameramanın kafasına o koltuğu atan.
ugur-forzache dedi ki…
o kadar yol tepmeme ve rağmen 8 senede gördüğümüz maçlardan sonra mağlubiyet hiç etkilemedi beni...alışkınız bu durumlara...sinirlendiğim 3 şey ise....
1. özgür ün dengesiz hareketi...ki hakem ikinci sarı verse bile kırmızı olacak. biraz dikkatli olması lazım.ki o ana kadar maçın en diri oyuncusuydu demirspor adına

2.hakem pozisyonlara o kadar uzaktı ki nasıl süzdü o pozisyonları anlamış değilim. yan hakemler ne işe yarıyor ayrıca çözemedim.

3.tarzanlar mıdır nedir? bu kadar gerginken taraftar bu kadar tahrik edici hareketler yapılmaz. sevinmelerinden bahsetmiyorum. kapalı a tribununden bilet bulabildiğim için oraya girebildim. yanıbaşımızdalardı, bizzat yüzlerini bize dönüp tahrik edici şeyler yapıyorlardı.
4. dört oldu ama bir takım bu kadar inançsız bu kadar ruhsuz oynayamaz...nasıl play off a katıldığımızı anlamak bile güç...
coulibaly dedi ki…
Dün hayatımda ilk defa Demirsporlu olduğum için utandım. Dün sabah bilet alma kotası olmadığı için gişeden 1 kişinin 40-50 bilet alıp (yarım saatte bir saatte 14 bin bilet böyle bitti) karaborsadan satabildiği, saatlerce sırada bekleyip bilet bulamayan yüzlerce taraftarımızın hakkının yendiği bir ortam sağlayan yönetimden; 50-60 kişilik çoğu çoluk çocuk olan deplasman tribünüyle münakaşaya giren taraftardan; ilk yarının sonundan maç bitimine kadar sahaya su fırlatan taraftar olmayan kendini bilmez gerizekalılardan ve onları alkışlayanlardan utandım. Demirsporlu kimliğimi bir kenara bıraktım, gözümün önünde o fırlatılan koltuk kameramanın kafasına geldiğinde insanlığımdan utandım. Şimşekler Grubunun Burak Yıldırım için o güzel pankartını alkışlayıp sonra saha kenarındakilere koltuk fırlatmak, su fırlatmak nasıl anlamsız kıldı o güzel pankartı. Kendimize batırmamız gereken o kadar çok iğne var ki bazı şeyler nasıl düzelir, bunun için umut var mı bilmiyorum çok da umutlu değilim.
Maçta Manisaspor her zamanki gibi iyi kapanıp bulduğu fırsatları değerlendirdi. Hakemin bazı kararları Manisa lehine olduğu doğru ama yenilgiyi hazırlayan tek başına Özgür oldu, mantıksız bir faul sonucu yediğimiz gol ve yine saçma sapan hareketiyle bizi 10 kişi bırakmasıyla nakavt olduk. Onun için bence maçın başlığı Adana Demirspor:0-Özgür Öçal: 2
geyik1940 dedi ki…
Bir umut daha var, evet!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir