Ana içeriğe atla

Mehmet Gökoğlu İS-Tİ-FA

Sayın Mehmet Gökoğlu ve yönetimi görüyorum ki; şampiyonlukta pay sahibi olduğu kanaatinde ve bu doğrultuda kendilerini başarılı bir yönetim olarak değerlendiriyorlar ve yeniden yönetime talip olacaklar. Oysa Demirspor camiasını biraz yakından takip edenler biliyor ki; bu takımın şampiyon olmasında bu yönetimin neredeyse payı yok. Hatta şampiyon olamasaydık en büyük pay kendilerinin olacaktı. Ercan ALBAY ve onun çevresinde bambaşka, arzu edilen kimliğe bürünen futbolcuların ve taraftarın çabalarının ürünüdür bu şampiyonluk. Artı bir unsur yoktur. Ne bürokrasi, ne iş adamları ve ne de yönetim.

Kutlamaların bitmesini bekledim bu yazı için. Gökoğlu neden istifa etmelidir, kendimce gerekçeleri yazayım.

-Galatasaray'ı özledik diyerek, takımımızı küçültmüştür. (Kendisinin yaptığı açıklamaları başka yönetim dönemindeydi diyerek es geçmek mümkün değildir. Levent Özveren yönetimi de Gökoğlu'nun başlı başına etkin olduğu bir yönetimdir.)
-Eyüp, Ünye, Alanya, Adıyaman gibi maçlar öncesinde takıma maddi katkı sağlamayarak yöneticilik görevini yerine getirememiş ve doğrudan şampiyon olmamızı engellemiştir. (Mucizelerle gelen şampiyonluk bu hatayı affettirmez.)
-Mali tablolarda şeffaflık ilkesini anlaşılmaz mali tablolara indirgemiş ve özünde şeffaflıktan uzak durmuştur. Hesap vermeye kapılarını kapatmıştır. Kulübün düzenli bir şekilde denetlenmesi yönünde somut bir adım atmamıştır.
-En önemlisi belediyeden Levent Özveren dönemi ile kendi döneminde alınan 3 milyon TL hibe (belediyenin açıklaması sonrasında tahsil edilenler hariç), kombine gelirleri, Türkiye Kupası gelirleri, TCDD gelirleri ile Tarkan Kulak ile Gaziantep firmasından alınan paralar, Türkiye Kupası forma geliri, maç hasılatının %40'ı, yayın geliri bunları toplayınca nerden baksak bir 4,5 milyon TL hibe edilmiş/karşılıksız olarak kasasına girmiş bu kulübün. Buna karşın futbolcuların 31 maçtır maçbaşları ödenmiyor, personelin aylıkları ödenmiyor. Bu durumda kulübün borçlarının azalması gerekir. Borçlar da artıyor. O halde nereye gitti bu 4,5 milyon TL. Bunu açıklamamış, açıklayamamıştır. Demirspor'un kara delik olduğu yönündeki şüphelerin kuvvetlenmesine katkı koymuştur.
-Yetmemiş tüm takımı toplayıp belediyeye dilenmeye götürmüş, futbolcuları kameralar önünde yalvartmıştır. Bir camia bundan daha fazla nasıl küçültülür bilemiyorum.
-Kulübün hazır kalıcı gelir kaynağı olan kredi kartı projesi ile nesine.com projesine sırt dönülmüş, yeni bir kalıcı gelir yaratılamamıştır.
-Altyapıdan Muhittin profesyonel yapılmış ancak altyapının yarışmacı kimliği küçümsenip önemsizleştirilerek hatalı bakış açısı alenen ortaya konmuştur.
-Taraftarın ilkelerini kabul etmiş ancak bunları hayata geçirecek somut bir proje ortaya koymamıştır.
-Son bir not olarak belirteyim Bekir Çınar döneminden açılan bazı defterler de kapanmamıştır. İzaha muhtaçtır, muhataplarından biri de Gökoğlu'dur.

Tüm bu değerlendirmelerin ışığı altında Gökoğlu'nun bu kulübe başkanlık yapması hatalıdır. Gökoğlu kesinlikle istifa etmelidir. Bir daha da aday olmamalıdır. Hatta bir adım daha öteye giderek kanaatimi söyleyeyim. Bu kulübe son 17 yılda en fazla zarar veren birkaç kişiden biridir bence Gökoğlu. Şampiyon olmamız bu gerçeği değiştirmez.

Selahattin Aydoğdu'yu asla istemiyorum ama her iki şahsın geçmişte verdiği zararlar karşılaştırıldığında bence Gökoğlu'ndan daha iyidir. Mehmet Gökoğlu'nun Demirspor için yapacağı en büyük hizmet Demirspor'un yönetimini bırakması olacaktır.

Sayın Mehmet GÖKOĞLU, şampiyon yaptığınız takımın yönetiminden çekilerek zirvede bırakmanın hazzını yaşamanızı, en azından bu davranışınızla belli kesimler nezdinde efsane olarak anılabilmenizi temenni ediyorum.

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
Şampiyon olmamız hiçbir şeyi değiştirmedi yönetime dair. Yazdıklarının hepsi doğru. Futbolcular nasıl karakterini ortaya koyup şampiyonluğu getirdilerse, başkan sıfatı altında kapı kapı dolaşıp para dilenen zat da biraz karakterli olup İSTİFA ETSİN.
yavuzy dedi ki…
Mehmet Gökoğlu, gerektirecek çok hata yaptı; mucizevi bir şekilde şampiyon olduk ama bu hatalar unutulmamalı. Güçlü bir aday yok, Aydoğdu'nun gözümüzde meşruluğu yok; dolayısıyla Gökoğlu tek aday olarak yine aradan sıyrılacak fiye düşünüyorum.

Eğer Gökoğlu yaptığı hataları düzeltecek iradeyi gösterir ve camiaya yeni bir soluk verebilirse ne ala... Bunu yaparım diyebilmek için projelerle, açık seçik ortaya çıkması lazım. Seçiliriz, sonrasına sonra bakarız derse aynı hatalar tekrarlanır.
Resit Durmaz dedi ki…
Bu düzen degismez
Unknown dedi ki…
kredi kartı projesi, şimdiye kadar ısrarla gündemde tutup yürütülseydi başarılı olunurdu. Bu proje art niyetli engellendi.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...