Ana içeriğe atla

Adana Demirspor:1-Eyüpspor:3

Olmadı. 5'te 5 olmadı. Bir Demirspor klasiği: Grup liderini yendik ama ardından düşme potasındaki takıma yenildik. Olmadı. Yine pazar günü kendi sahamızda kazanamadık. Olmadı. Yine tesis baskını sonrasındaki bir maçı kazanamadık. Üzgünüz.

Erçağ ile öne geçtik ama devre arası bizden giden Halil Çelik bizi yaktı. Eyüp'ün iki golünü o attı.

Neyse ki Bandırma ve Kızılcahamam da yenildi.

Sarıyer'in yükselişi, Bandırma'nın düşüşü sürüyor.

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
Geçen haftaki Bandırma galibiyetinin değerini, bir kat daha arttıramadık malesef. Ama bence o galibiyet hala çok önemli. Bandırma'nın ritmi tamamen kayboldu. Kızılcahamam zaten istikrarlı değil uzun zamandır. Aslında grupta ilginç olan şey zirveye oynayan her takımın bir dönem çok iyi bir seri yakalayıp daha sonra istikrarsız sonuçlar alması. Şu anda da Fethiyespor çok formda. Umuyoruz ki bunu devam etmez. Daha önceki 4 maçlık galibiyet serimizden sonra, puan kaybı serisini umarım yine yaşamaz Kızılcahamam maçıyla beraber galibiyetlere devam ederiz. Her hafta fikstürde kalan maçlara bakıp puan hesabı yapmasak, diğer takımların puan kayıplarını beklemesek, dudağımızdaki şampiyonluk şarkıları yarım kalmasa artık ! Çok şey mi istiyoruz ?
muSTy dedi ki…
Oran 4.40 İyi Orandı Hani Kaçmazdı.Borç Çoktu Bir şekilde Birşeyler Yapılmalıydı.Futbolcular Para Alamıyorlardı Zaten.Ne Diyelim Helal Olsun Size Çocuklar.Hep Diyoruz Ya Kafana Göre Adanademir Yeteri Bilen Varsa Yeter Artık.!
geyik1940 dedi ki…
Şaşırmadım!
yavuzy dedi ki…
Musty gibi düşünen arkadaşlar, bu çok ağır bir suçlama. Futbolcu milletinin ne yapacağı belli olmaz ama şampiyonluk havasına girilmişken futbolcuların böyle yollara sapacaklarını düşünmüyorum.
coulibaly dedi ki…
Bende ağır bir suçlama olduğunu düşünüyorum. Eyüpspor alt sıralarda olmasına rağmen bence iyi bir takım. Kaldı ki bizim kadromuzunda üst düzeyde olduğunu düşünmüyorum. Ligin sonlarında bulunan 2-3 takım hariç bence bu grupta her takım birbirini yenebilir. Onun için bazı konularda suçlama yapmak şu an gereksiz. Hala zirve yarışındayız, bugün ne yazık ki bir kez daha hayal kırıklığına uğrasakta, destek vermeye devam etmeliyiz diye düşünüyorum.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...