Ana içeriğe atla

Tayfun Özkan'ın Basın Açıklaması

Tayfun Özkan ayrılışı ile ilgili basın açıklaması yapmış. Kısa bir özetini şurada izleyebilirsiniz: http://www.youtube.com/watch?v=NVC_gGOVH2w

Özetle diyor ki, "ben ayrılmadım; kulüp ayrılmamı istedi. Beni haksız yere eleştirenlerin gönül gözü kapanmış, vicdansızlık yapıyorlar; hakkımda çıkarılan sakat vb. söylentiler tamamen yalan."

Videonun altına yaptığım yorumu burada da yazayım: Sana övgülerimiz de oldu, eleştirilerimiz de... Ama sen hiçbir zaman bizim beklediklerimizi veremedin. Parasız zamanlarında kulübü zor durumda bıraktın. "Ben paramın ve formamın hakkını verdim; vicdanım rahat diyorsan", eyvallah... Biz öyle düşünmüyoruz. Seni sadece sahadaki performansınla değerlendiriyoruz. Onun dışında bir kriterimiz yok. Sahada gördüklerimiz, daha doğrusu bu yıl göremediklerimiz, bizim için hayalkırıklığıydı.

Dahası: Bu kadar eleştiri alıyorsan, kulüp senle yollarını ayırıyorsa, birazcık da özeleştiri gerekmiyor mu? Videoda göremiyoruz, belki açıklamanın taamında vardır. Ya da belki Adanalı gazeteciler sormayı akıl etmiştir. Ama azıcık da özeleştiri be Tayfun! Takımın en çok para alan futbolcusuydun, peki en iyi performans senin miydi? Takımı sırtlayıp götürdün de biz mi sana nankörlük ettik?

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Bu konuyu kaşımayayım diyordum ama Yavuz da yazınca elzem oldu. Tayfun ÖZKAN ile önceki dönemdeki performansı yüzünden önemli bir tartışma yaşadık. Bu tartışmada ben eleştirinin dozunu kaçırdım, belli noktalarda Tayfun'un günahını aldım. Ancak açıklamalarında Bekir ÇINAR'ın şahsiyetine atıfta bulunuluyorsa, bir takım hatırlatmaları yapmakta fayda görüyorum. Bekir ÇINAR arabasını kimi elde tutmak için sattı? Tayfun ÖZKAN'ı. Neden? Çünkü 110.000 TL alacağı vardı ve bizimkiler 60.000 TL ödeyebiliyorlardı. Tayfun'un sözleşmesinde ise 50.000 TL getirirse serbest kalır diye bir madde vardı. Tayfun kulüp hakkında yasal başvuruda bulundu, ben de Bekir ÇINAR'a diğer bir takım taraftarlar gibi bazı telkinlerde bulundum. "Bekir Bey bu adam görevini yapıyor, parasını istemek de hakkıdır. Bu adamı diğerlerinden ayırmak lazım. Ne yapın edin bu adamın parasını ödeyin. Gerekirse ARABANIZI SATIN. Yakında temlikleri tahsil etme sırası size geldiğinde iddaa gelirlerinden küçük küçük arabanızın zararını çıkarırsınız." diye konuştum kendisiyle. Araba gitti, Tayfun kaldı. Sonra Tayfun'a Tarsus maçı için kızdık ve blog arşivinde de yer alan tartışmayı yaptık. Sanırım 7 mesajlaşma oldu Tayfun ile toplamda. Son mesajımda Tayfun'a sözleşmendeki 50.000 TL gelirse serbest kalırsın, maddesini kulübün menfaatine iyileştirmeyi düşünür müsün, diye sordum. Birçok şey konuştuk ama o soruya cevap vermedi. Sözleşmede de iyileştirmeye gitmedi. Sonra ne oldu? Sezon bitti. İlk Tayfun gitti. Hakkıdır gider. Ancak Bekir ÇINAR artık bu konularda yüceltme amaçlı dahi kullanılmasın, rica ediyorum. Maddi imkansızlıkların canına mal olduğu bir başkan, Tayfun için arabasını satmış, Tayfun sürekli yasal yollara başvurmakla gündeme gelmiş. Kaşımayalım o zamanları, olmuyor. Yazışmaları unutanlar blog arşivinden "Tayfun ÖZKAN'ın cevabıdır" isimli yazıya ve yorumlarına bakabilirler.
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Tayfun ÖZKAN'ın izlemeye olanak bulduğumuz açıklamasından da anlaşılıyor ki kulüp Tayfun'dan beklediği verimi alamadı (ilk yarı sakat olduğu için çok doğal bir sonuç) ve ikinci yarı için de maliyetinin yüksekliği nedeniyle vazgeçildi. Birebir neler konuşuldu bilemiyorum ama Tayfun'dan şöyle bir tavır beklerdim "Ligin ilk yarısı sakatlık yüzünden faydalı olamadım, bir nevi aldığım (veya alacağım) parayı tam anlamıyla hak etmedim. Alacağımda biraz ben indirim yaparım biraz siz fedakarlık yaparsınız ve Demirsporda kalırım". Olmadı Tayfun, bunu yine yapmadın, yapamadın. Biz senden bunu istiyorduk, çok fazla birşey değil. Yolun açık olsun. Bu dakikadan sonra kimle anlaştığın veya anlaşacağın bizi zerre kadar ilgilendirmez ama açıklamandaki "40 bin Göztepe taraftarı" sözü aklıma takıldı. Her takıma saygımız vardır ama bizim gözümüzde 1 Demirspor taraftarı 40 bin Göztepeliye bedeldir. Tekrardan bundan sonraki spor hayatında başarılar diliyorum ama bizi üzdüğünü de bilmeni istiyorum.
yavuzy dedi ki…
Açıklamanın ikinci bölümü şu adreste:
http://www.youtube.com/watch?v=9d3PlrWBRC4

Bütün futbolcular, parasızlığa rağmen çıkıp işlerini yapmışlar. Durum açık ve net. Demek ki hata bizde! Biz göremiyoruz sahada olan biteni!

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A