Ana içeriğe atla

Galatasaray Maçına Dair...

Bir yandan kulübün kendi gündemi, diğer yandan taraftarın kendi gündemi... İkisi birbirinden ne kadar kopuk!

Galatasaray maçı için heyecanlanan önemli bir kesim var. Gerek İstanbul'a deplasman yapmak, gerekse kişisel tarihleri gereği Galatarasay'la oynamak bunda etkili olabilir...

Galatasaray'ın Adana Demirspor'la yolları eskiden beri sıkça kesişir. Bunda birinci neden tabii ki su topu meselesi. Muharrem Gülergin'in önderliğinde başlayan yüzme ve sutopu efsanemizin -ki Yenilmez Armada adını alan ekiptir- en önemli rakibi Galatasaray'dı. Yüzücülerimizi, sporcularımızı İstanbul'a kaçırma girişimlerinde bile bulunmuşlardı.(Daha önce blogta yayınladığımız Ayhan Karataş'la ilgili gazete küpürünü hatırlayınız.) İstanbul'un herşeyin merkezi olma eğilimine karşı, sutopunda (nah!) olmasının tek engeli Adana Demirspor'du!

Ardından Demirspor'un parlayan yıldızı Fatih Terim'in Galatasaray'da oynaması ve o kulübün simge isilerinden biri olması, keza Demirspor altyapısından yetişip Ankaragücü'nde yıldızı parlayan Hasan Şaş'ın da uzun yıllar süren Galatasaray macerası bu yakınlığın diğer belirgin örnekleri. Ancak Terim'in Demirspor'la bağlarını neredeyse tamamen koparması, Adana'yı ve Demirspor'u unutması; Şaş'ın da kısmen bu noktada olması, bizim için temel belirleyici unsur.

Sıcağıyla Acısıyla Adana Futbolu kitabına da Galatasaray'la yolları kesişmiş birçok isim katkı sundu. Rahmetli Coşkun Özarı başta olmak üzere, Eser Özaltındere, Turgay Renklikurt bu isimlere örnekti.

Galatasaray maçında hatırlanması,hatırlatılması gereken çok anektod var. Ama bunların başında Yenilmez Armada'nın Adana Demirspor olduğu gerçeği geliyor. Birkaç maç üst üste kazanıp kendilerin bu ünvanı uygun gören GS Basketbol Takımı'nın tarihi altüst etme çabasına karşı, unutkan zihinleri uyandırmak gerek.

İstanbul Tayfası'ndan Yalçın Elbeyli'nin önerisi gayet uygun: Takım sahaya "Yenilmez Armada Adana Demirspor'dur" pankartıyla çıksın! "29 yıl üst üste 17 yıl namağlup!". Onun dışında kulüpten veya başka mecradan Terim veya Şaş'la ilgili ekstra bir girişim olmamalı. Öne çıkarılacak birşey varsa o da Demirsporlulukla ilgili olmalıdır.

Yorumlar

tayfun avcı dedi ki…
Umarım ilgili kişiler gerekli girişimlerde bulunur ve Demirspor sahaya "Yenilmez Armada Adana Demirspor'dur" pankartıyla çıkar.

Bir diğer konuda benim şahsi düşüncem taraftarın mutlaka Fatih Terim'e göndermede bulunan bir pankart açması olacaktır. İnternette bununla ilgili gördüğüm en güzel ifade ise: "VEFASIZlığa bulamadık bir TERİM!"
FethiyeliADSliler dedi ki…
Bence en güzel pankart HASTA SIEMPRE (sonsuza dek) OLAN DIR.

Fethiyeden geliyoruz 2 kişi bizi de sayın ..
cinobili01 dedi ki…
Abi başkan Akdeniz Tv'ye bağlandığında,Fatih Terim'e jest yapacaklarını,hatta kadın ve çocuklara GS forması dağıtmayı düşündüklerini söyledi.Ayrıca futbolcuları Fatih Terim ile ilgili bir pankartla sahaya çıkartacaklarına eminim.
Onur BİÇER dedi ki…
O haberi duydum da resmiyete binmesini, haber sitelerine düşmesini bekliyorum. Yönetim bizi küçük düşürmeye devam ediyor. Hem İstanbul'da ağırlanacağımız için, hem de Galatasaray'a önemli kişileri kazandırdığımız için, Coşkun ÖZARI gibi bir değeri paylaştığımız için Galatasaray'ın bizi onurlandırması gerekirken, biz inatla onları onurlandırıyoruz. Güce tapar bir izlenim veriyor yöneticilerimiz. Ama önce bir onaylansın bakalım bu duyduklarım.
yavuzy dedi ki…
Jest yapan taraf olmak için bu çaba nedir, anlamıyorum. Terim jest yapsın ve Demirspor forması dağıtsın GS'li kadın ve çocuk taraftarlara... Biz de alkışlayalım.
Yergökmavi dedi ki…
Sevgili Onur Biçer kullandığın şu ifade öyle çok şey anlatıyorki "Güce tapar bir izlenim veriyor yöneticilerimiz." Nedir bu güce tapma?Bir zamanlar Aytaç Durak,Mustafa Tuncel,Şimdilerde yine Mustafa Tuncel. Yıllardır hep bunlardan soruldu bu kulüp.İnsanlar adaylığını açıklarken bile bunlara danıştı.
Bekir Çınar'la bir ara dönem oldu.Rahmetliyide harcadılar ve onunda ekonomik olarak gücü yetmedi.
Şimdi sivil bir yönetim gelsede bunlardan feyz aldığı sürece yine bağımsız olamayacağız.Düşünsel ve edimsel olarak bağımsız olduğumuz gün artık kurtulduğumuz gündür..

Bu ekonomik ve bağımsız düşünemeyen yönetimler olduğu sürece başarısız ve itibarsız olamaya mecbur kalacağız.

Sanıyorum bu yönetimin, "Aman canım GS lütfen rica ediyoruz bizi farklı yenme" gibi bir düşünce..

Yensemde yenilsemde bunun onurluca olmasını isterim...
Yergökmavi dedi ki…
Sevgili Tayfun Avcı sanırım öyle bir pankart gurup tarafından yazılıp asılabilir...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir