Ana içeriğe atla

Adana Demirspor:2-Balıkesirspor:2

2'de 1. Kendi sahamızda, ilk yarısını 2-0 önde kapattığımız maçta, Balıkesir'le berabere kaldık. Gollerimiz, Samet ve Muzaffer'den. Gönderdiğimiz oyuncuların bize gol atma geleneği sürdü; Balıkesir'in ikinci gölü Erol Yükseker'den...

"İlk yarıda fark olabilirdi, Şanssızdık, çok gol kaçırdık" gibi klişe açıklamalardan başka birşeyler duymak istiyoruz.

Yorumlar

ukalgs dedi ki…
taraftarınızın son dakikalrda yaptıklarını gördük bizlere ve tüm spor camiasına gerçek ve çirkin yüzünüzü gösterdiniz.oysa ligin ilk yarısında oynanan maçta biz sizleri böylemi ağırlamıştık ve uğurlamıştık.olmadı ads taraftarı.bu hareketleriniz size yakıştımı bunu siz bilceksiniz...
yavuzy dedi ki…
Adana'daki binlerce kişinin bizi iyi ağırladığınızdan nasıl haberi olabilir; sahada olan gerginlik tribüne de yansımış, anlık bir olay. Büyütmeye gerek yok.
coulibaly dedi ki…
Maçı staddan izledim. İlk yarı fark olmazdı, çok net pozisyonlarımızda yoktu ne yazık ki. Maçın genelinde özellikle 2. yarıda 2-0 öndeyken, topu ayağımızda tutup paslaşmamız gerekirken, ayağına top gelen her futbolcu, basit oynamak yerine çalım atmaya veya tek pas yapmaya çalıştı, bunun sonucunda çok top kaybettik. 2.yarı oyuncularımız takım halinde savumma yapamadı, orta saha oyundan düştü, Soner Tolungüç maçı benden daha iyi izledi! Puan kaybından sonra en kolay şey teknik direktörü suçlu göstermektir ama bugün gördüğüm şey gerçekten bir antrenör değişikliğine ihtiyacımız var. Gol bulmamız bugünkü goller gibi tamamen futbolcuların bireysel yeteneklerine bağlı. Ne defansif ne de ofansif anlamda bir takım oyunu yok. Aslında çokta fazla uzatmanın anlamı yok, yönetimden kaynaklanan hataların ve bunların sahaya yansımasını bir kez daha canlı izlemenin üzüntüsü var içimde.
Yergökmavi dedi ki…
Sevgili Uğur,maç 2-0 dan 2-2 ye geldikten sonra doğal olarak trübün gerilir.Takımından gol bekleyen taraftar sahada, belki gole gidecek oyuncuyu kasıtlı olarak yere indiriyorsa ne yazıkki tepki olacaktır.
Küçük bir olaya değil genele bakmak gerekir..Sevgiler saygılar.
ukalgs dedi ki…
aslında hepiniz haklısınız...bir anlık olaylardır maçın atmosferidir gerginlik olmuş olabilir.olsun ya; göztepe ve bandırma harici tüm takımlar bizim kardeşimizdir.inşallah takımınız toparlanırda galibiyetlere başlarsınız...
müslüm dedi ki…
Duydum ki, üç beş çapulcu istedi diye istifa etmem demiş Soner Sultan. üç beş çapulcu, yani demirsporun cefakar taraftarı, maratonu, kapalısı. her maça hiç bir menfaat beklemeden demirspor sevgisiyle koşan insanlar, biz yani. ne de çok yakışıyor iktidarın dili, egemenin dili, bu eril dil ağzına. bugüne kadar ki hal ve gidişiyle de tastamam uyuştu zaten. fatih terimle, haluk ulusoyun yetiştirmesi böyle olur, bravo, hakkını veriyor geldiği yerin. ama şunu bilmiyor ki yanlış yerde, çünkü burası ayakların baş olduğu kulüptür!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...