Ana içeriğe atla

Pasajlar - Futbol Kuralları

Futbol 1800'lerde İngiltere'deki özel okullarda yoğun biçimde oynanmaktaydı ancak her özel okulda farklı oynandığı için kural birliği yoktu. Futbola ilişkin kurallar ilk defa İngiltere'de 1846 senesinde yazılı hale getirildi. Kurallara ihtiyaç vardı çünkü oyun aşırı derecede vahşiydi ve özel okul öğrencilerinin vahşete eğilimleri bir şekilde törpülenmeliydi. 1846'daki kurallar sertliği sıfırlamaktan çok ılımlı bir geçiş yapmayı amaçlıyor sanırım.

İtalik olarak yazılanlar Theo Stemmler'in "Futbolun Kısa Tarihi"(*) isimli kitabından aldığım pasajlardır. İngiltere'deki özel okullardan Rugby Kolejinde oynanan futbola dair kurallardan bir kaç tanesi...

- Rakibin bacağına tekme atmak("hacking") serbesttir, fakat demir pençeli ayakkabıyla baldırlara ya da gövdenin üst kısmına tekme atmak yasaktır,
- Çelme takmak ("tripping") serbesttir,
- Rakibini tutmak ("holding") serbesttir, fakat ancak tek kolundan tutulduğu ve aynı anda tekmelenmediği sürece...

İngiltere - İskoçya futbol karşılaşması. 1870, Richmond Park.

İngiltere'den Almanya'ya uzanalım...

Futbolun Almanya çıkartmasında başrolü Braunschweig Lisesi'nde profesör olan Konrad Koch oynamıştır (1870'ler). Koch, öğrencilerine gerçek bir İngiliz futbol topu armağan etmiş, onlara futbolu aşılamış, bir yıl sonra da ilk futbol kulübünü -yani bir okul kulübü- kurmuştur.
...
Kurucular genç futbolcuların sağlığıyla da yakından ilgileniyordu. Braunschwieglı oyuncular oyuncular için, şimdi eğlenerek okuduğumuz şu kurallar geçerliydi:
...
4. Oyun sahasının konumu, oyuncuların doğu rüzgarına karşı koşmayacağı şekilde olmalıdır.
5. Kimse futbol sahasının üzerine uzanamaz ya da boş boş duramaz.
6. Hiçbir öğrenci izin almadan ceketini çıkaramaz.
...
10. Aşırı sıcaklarda ya da sert bir rüzgar estiğinde (yönü ne olursa olsun) maç yapılamaz.


(*)Theo Stemmler, Futbolun Kısa Tarihi, Dost Kitabevi Yayınları, 2000, Ankara, s.84 ve s.104 .

Yorumlar

kebabman dedi ki…
Alman Konrad Koch asagidaki kural ile Alman futbolunun zirve yapmasini saglamistir sonucuna ulasirsak yanilmis olmayiz.
5. Kimse futbol sahasının üzerine uzanamaz ya da boş boş duramaz.
-----------------------------
Bizde de maraton tribunu bu islevi bir donem yerine getirmistir.Onlarin da kurali vardi.1970 sonlari ve 1980 baslarinda elini beline koyan futbolcu oldugunda ,ozellikle bizim takimdan birisi yaptiginda cok tepki gosterirlerdi.
-----------------------------
kebabman dedi ki…
Konu kurallardan acilmisken bu aksam beni gulduren bir radyo haberinden bahsetmek istiyorum.
Arabasi ile saatte 5 mil yaparken durdurulaan 26 yasindaki bir kisinin ehliyeti elinden alinmis!
Nedeni ise kopegini gezdiriyormus :-) Kopegini ipe baglamis,kendisi arac kullanarak kopegine gezinti yaptiriyormus :-)
Evcil hayvanlardan kopegi strese girmemesi icin hergun gezintiye cikarmak gerekir ama bu 26 yasindaki gardasimi gezintiye kim cikaracak merak ettim :-)
---------------------------
Diger ulkelerde oldugu gibi Britanya'da da garip bazi yasalar vardir.
Mesala sokaga ufak su dokmek burada da yasaktir ancak motorlu bir aracin arka tekerine ve aracin ustune sag elinizi koymus iseniz bu yasaldir :-) Polis de birsey yapamaz.

Baska bir yasa;
Hamile olan bir bayan ,eger tuvalete gidebilecegi bir yer yok ise ve yakininda bir polis memuru var ise tuvaletini yapmak icin polisden sapkasini isteme ve tuveletini icine yapma hakkina sahiptir.
------------
Kaynaklar :Birinci haber radio city 96.7 bu aksam 17.00 haberleri
Ikinci ve ucuncu haber;Britinya'nin Gereksiz Bilgileri Kitabi-Hannah Warner
Adsız dedi ki…
Sevgili Kebabman,

Bende senin de çok iyi bildiğin, Adana'da yasa değil ama geçerli olan kurallarıı söyleyeyim: Adana'da Demirspor'u kullanmak, Demirspor üzerinden rant sağlamak, Demirspor'dan ekmek yiyip Demirspor'a ihanet etmek, Demirspor'a katkı söz konusu olunca ortada görünmemek serbesttir.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir