Ana içeriğe atla

Malatyaspor - Adana Demirspor Maç Değerlendirmesi


Malatya'da tribün adına yaşananları togepy özetlemiş. Maçın sahada ki kısmı ise bizim açımızdan gayet güzeldi. Takımımızın hangi sistemle oynadığı , kimin ne yapacağı belirgindi. Bu durum istikrarın oluşması açısından önemli. Oyuncuların bu sistem içinde gösterdikleri mücadele ise gerçekten takdir edilmeli. Herkes mevkisinde elinden geleni yapıyor. Açıkcası kimse kaytarmıyor.

Bu maçta artı olarak gözlemlerim oldu. Bence Ahmet-Orhan ikilisi ayağı en sağlam yere basan defans ikilimiz. Daha önce izlediğim ikililere nazaran bana göre daha iyiydiler. Hoca'nın Ahmet'e bu haftada şans vermesi bundan olsa gerek.

Olumlu gelişmelerin bir başkası da Ömer'e verilen şans. Ömer daha önceki maçlarında tedirginlik yaşıyordu. Bu maçta ise gayet rahat oynadı. Eğer sürekli olarak oynarsa kale yönünden gün geçtikçe yüzümüz gülecektir.

Cihan içinde bişeyler demek gerek. Yaşadığı sakatlıklardan sonra bu şekilde dönüş yapması futbola olan ciddiyetini gösterir. Doğru yerde doğru zamanda olarak takımı galip getirdi. Alternatif sayısının az olduğu kadroda büyük bir kazanç oldu sahalara dönmesi.

Yaşar izlediğim Maraş maçında açıkcası daha ister dedirtmişti. Yetenekli ama fizik olarak güçsüz görünmüştü. Bugün tek kelime ile mükemmeldi. Farklı mevkilerde değişerek oynamasına rağmen iyi işler yaptı. Fizik gücünü ise kısa zamanda bu kadar arttırması sevindirici. İnşallah bu şekilde devam eder.

Özetlemek gerekirse takım olarak istekli oynuyoruz. Sakatlık veya cezalı kim eksikse yerine oynayan onu aratmıyor. Bu her oyuncunun yetenekli olması ile değil ancak inanması ile olur. Bugün takımda o inanç vardı. Diğer sonuçları gözönüne alırsak bizim için güzel bir hafta oldu. Yeterli puan farkını yakaladık aynı ciddiyet ve inançla devam edersek ekstra play-off larda yerimizi alırız.

Yorumlar

Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Galibiyetin her türlüsü güzeldir ama mücadele eden bir takım olmamız ayrı bir keyif veriyor insana.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...