Ana içeriğe atla

Bir Buçuk Saat

Çok büyük volumlü konuşmaktan kaçınırım genellikle. Ama bu maçın göründüğünden daha büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Nedenleri niçinleri açıklamak nafile olur, yaşanıp görülmesi lazım belki de.

Bir buçuk saat var maça. Hala en dibe inemedik mi? En dibe inenlerin bir şansı vardır halbuki. Ayaklarını sertçe yere vururlar, süratle suyun yüzeyine çıkmak için destek alılar yerden.

Üç mesele var bu durumda: Birincisi, en dibe kadar indik mi? İkincisi, ayaklarımızı yere vurup yükselebilecek miyiz? Üçüncüsü, suyun yüzeyine varmaya yetecek kadar nefesimiz var mı ciğerlerimizde?

Sorular büyük, sorular hayati. Adana Demirspor bugün hayatta kalma mücadelesi veriyor. Çarpışa çarpışa çırpınıyor. Adı büyük, renkleri büyük, sevenleri çok. Çarpışmak zorunda, çırpınmak zorunda. Eğer bu kulüp bitecekse bilinsin ki vuruşa vuruşa bitecek.

Mücadele ede ede tükenecek.

Ya da bir şeyler değişecek. 15 sene olmayan olacak. Bu şehir tekrar sarılıverecek Adana Demirspor'a, sanki hiç bırakmamış gibi.

Ayağımızı yere sertçe vurmamız için, nefesimizin yetip yetmeyeğini düşünmeksizin bir araya gelmemiz, omuz omuza vermemiz, TEK YÜREK OLMAMIZ gerekiyor. Başka bir Demirspor yok, olmayacak. Yükselmemiz için tek yol var, o da bir arada olmamız! Bugünkü maçın sonucu ne olursa olsun, tek yürek olmazsak, yeni bir düşünce yapısının içine girmezsek, 15 senenin muhasebesini yapmazsak başaramayız.

Ama yaparsak...
Ya yaparsak!

İşte o zaman bu ülkeyi baştan başa maviye laciverte boyarız! Vurduğumuz ayağımızın sesi öyle bir çıkar ki !...

Bu sesi dinletmenin zamanı gelmedi mi !?...

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Dualarımız sizlerle, temiz kalpler sahada gerekeni yapacaktır.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.