Bir haftadır bas bas bağırıyoruz...
Bu takımın inandırılması lazım, camia olarak kenetlenmemiz lazım, savaşarak yenileceksek yenilmemiz lazım diye...
Şimdi kime kızmamız lazım... Bu işin sorumlusu kim?
Bir haftadır şeytan taşlanıyor bu camiada... Melekler (?) şeytan taşlıyorlar!!! Bağırmaktan sesimiz kısıldı, dedik ki; biz bu hafta İskenderun'u yenemezsek ve rakiplerimiz puan kaybederse, bu ataleti bu camianın üstüne serpenler en az taraftar kadar suçlu olurlar... Kimse artık kendi suçunu kabul etmeden başkasına pislik atmasın, sorumluluk yüklemesin...
Buyurun Tarsus berabere kaldı, bu maçı kazansak şimdi yükselme grubundaydık...
Söyleyin Allah aşkına kim suçlu?
Tarsus maçında boynumuzu büken taraftar mı? Evet, taraftar geçen hafta suçluydu, peki bu hafta kim suçlu?
Azim Öztürk'e dünyayı dar edip, kamuoyu oluşturan ama İDÇ maçı öncesinde kafasını geçen maçla bozup bu heyecanı camiaya vermeyen basın suçlu değil mi?
Takım için o kadar mücadele verdiğini dile getiren ama Tarsus maçından sonra her şey bitti, benzeri konuşmalar yapan ve bunu düzeltme yoluna gitmeyen, şu takımı cesaretlendiremeyen yönetim suçsuz mu?
Kentin umudunu kendilerine emanet ettiğimiz ama sahada baston yutmuş gibi gezerek bir final maçında daha sifonu çeken futbolcular masum mu?
Takımı Tarsus maçının atmosferinden bir türlü kurtaramayan, İDÇ maçında savaşmasını sağlayamayan teknik heyet suçlu değil mi?
En önemli maçlardan birinin arifesinde "yükselme grubuna kalmamız halinde takıma destek olacağı yönünde" beyanlar vermekten kaçınan, hiçbir zor günümüzde yanımızda olmayan Adana'nın gelir odakları da suçsuz öyle değil mi?
Ortada bir başarısızlık var... Bu başarısızlığın sorumlusu kimler...
Taraftarlar...
Basın mensupları...
Yönetim...
Futbolcular...
Teknik heyet...
Adana'nın iş insanları...
Kısaca söyleyeyim ben size... Camia suçlu camia... Tabloya baksanıza başarısızlıkta herkesin payı var... Tek bir kesim dahi başarı için gereken dönemeçlerde üstüne düşeni yapmamış... Kimden, nasıl başarı bekliyoruz ki?
Eldeki malzeme bu... Bu malzeme ile helva yapılmıyor, tutmuyor kardeşim tutmuyor...
Yeni düşünce yapısı, yeni savaş taktikleri, yeniden yapılanma, yeni savaş malzemeleri lazım... Allah sabrımızı daim etsin...
Yorumlar
Kamil Ateş
son bir haftalık dönemdeki sorumlulukları içeren bir yazıdır. Gerçek şudur ki; bu dönemeçte taraftar dahil hiç kimse üstüne düşeni yapmamıştır.
Sorumluluğu eğer sezon için analiz etseydik ki onu da başka bir yazıda yazmayı düşünüyorum, taraftarı bu listenin en sonuna koyardım. Belki de koymazdım bile listeye. Hepimiz biliyoruz ki; bu süreçte en fazla taraftar yıprandı. En fazla sıkıntıyı taraftar çekti, en fedakar taraftardı. Bunca güzel şeyin içinde yanlış bir şey yapılınca onu görmemek de yanlış olur. Güzelliklerin hepsini görüyoruz. Hatayı da görmemiz lazım.
Ayrıca suçu taraftara atarak medya ile aynı şeyi dillendirmek ağır kaçar bizim açımızdan. Yaşanan olaylar nedeniyle o basında çıkan yorumları görmediniz mi? Grubun kapatılmasını isteyenlerden, ona bela okuyanlara kadar her türlü yorum yayınlandı. Biz ise Grubun sözünün üstüne söz söylemedik. Bu yazıyı okursanız, hala da Grubun sözü üstüne söz söylemediğimizi görürsünüz.
Şimdi izleyin bakalım, geçen hafta taraftarı asanlar bu hafta aynı şiddetle başka kesimleri asacaklar mı?
Bu haftanın kaçan yükselme grubu açısından geçen haftadan ne farkı var?
Hiçbir farkı yok... O halde basının vereceği tepkilerin de geçen haftadan farkının olmaması lazım. Göreceğiz bakalım ne kadar mertler...
Boş yere kendimizi üzmenin, yıpratmanın bir anlamı yok artık. Bu düzen bozulmadıkça Demirspor bizleri böyle kahretmeye devam edecektir. Yarın Bekir Bey'de diğerleri gibi çekip gidecektir ve belki o da diğerleri gibi gelenin başarılı olmasını istemeyecektir. (Mevcut yönetimin koyduğu temlikler, düşünce olarak diğerlerinden bazı konular haricinde çok da farklı olmadıklarının ispatıdır)
Olan yine masum taraftara olacaktır.
Serkan
Hiç bir şeye benzemez sevgin
Yerleşti sonsuza dek yüreğimize rengin
Kalbim hızla çarpar tutmayın haykırayım
SANIRIM DEMİRSPOR AŞKINA DÜNYAYI YAKARIM....
Kısacası küçüldükçe küçülüyoruz.
Takım kötü oynadı, içerde 2 mac kazandı, abdulkerim denen adama ses çıkarmadı, rakip yarı sahada 2 pas
yapamadan geçirdiğimiz 90 dakikaları sineye çekti, sevgili
yönetim ve futbolcularımız taraftarın küfür etmesini bahane olarak önümüze sundu.. Sanki Demirspor her atağında 30 pas yapıyor, göze hoş futbol oynuyor.. İlk yarıyı onde
kapıyoruz kapamasak bile çok güzel top oynuyoruz ama
taraftar ne yapıyor birden ayağa kalkıyor toplu sekilde
topçulara sovuyor ? Taraftarın beklentilerine karşılık
veremeyen topçular duydukları her çatlak seste dönüp
tribüne cevap verip üstelik el kol hareketleri yapmadı mı ?
Şimdi dogu grubu gibi hesamesi okunmayan daha ligin
basında grubun yarısını kapsayan takımların kümede
kalma mucadelesi vereceğini bildigimiz ligde son 1 haftada kadro kurup ligi üstümüzde bitiren takımları izlemekte mı taraftarın sucu ? 2 ay kamp yapan, transfer sezonunu en sağlıklı değerlendiren en çabuk bitiren takımdık hani ? Herseye sünger çekildi unutuldu geldik meşhur Tarsus maçına taraftarın kotu etki yaptığını söyleyenler şimdi sizlere soruyorum eğer Kaya 2 goldede halı saha kalecisinin yapmiyacagi hataları yapmasaydı oyun soguyup ilk yarı onde kapasaydık neler dicektiniz ? Yada 2-2 yi macın bitimine 30 dakika kala yakalayan baskısını arttirip golü bulsaydı takım ne dicektiniz bu kadar üstünde durup insanları taraftara karsı negatif etken olarak gösterecek miydiniz ? Her mac 6 pastan ve penaltıdan daha kolay pozisyonlar harcayan cem ve aydın ikilisinin sorumlusuda mı taraftar ? Taraftarın tek sucu parasını vaktinde almayan oyuncuları sanki burda bedava oynuyor ve muhteşem mücadele ediyormuş gibi sahiplenmesidir. Yönetim ise bugüne kadar bu ciddiyetsizligin başarısızlığın önüne geçememiş ve futbolcusuna ceza yada herhangi bir uyarıcı yaptırımda uygulamamistir iste suçlular ve nedenleri bunlardir. Tabi bunlar kendi fikirlerim isteyen katılır isteyen katılmaz ama stoperde Cevat yerine Turgut kalede Kaya yerine Ömer, sol bolgemizdede gecen sene kazanmış olmamız gereken ama suan Trabzonspor'da ilk 18 e giden Şahin e emanet etmeliydik, forvette Alper yerine Alican oymamalıydı..
Artık her şey için cok geç klasman grubu birinciliği ise umrunda değil.
Her sene şampiyon TARAFTAR !!!
Grubun üzerine daha fazla gidilmesinin anlamı yok. Bir haftayı aşkın süredir, burası hariç her platformda söylenebilecek her söz söylendi onlara karşı. Hayat insana çok şey öğretiyor. Şimşekler Grubu'nun Demirspor'u ileriye taşımaya gayret eden bir Grup olduğuna inanıyorum. Yaşanan her şey, gelişmek için bir fırsattır.
Yorumunuzu diğer yorumlarda olduğu gibi yayınlamıyorum, ancak siteminizi ileteceğim ve biz de kayıtlarımıza aldık.
Teşekkürler...