Ana içeriğe atla

Ne Varsa Gençlerde Var...

Gençlerimiz 4 farklı kulvarda yaptıkları 4 maçın 3'ünü kazanıp birini kaybettiler.

Akademi Ligi 14 yaş altı kategorisinde gençlerimiz deplasmanda Gaziantep Büyükşehir Belediyespor'u 2-0 mağlup etti. Böylece ikinci maçlar sonunda ilk galibiyetini elde etmiş oldu. Puan durumu ise şu şekilde gerçekleşti:
Akademi Ligi 15 yaş altı kategorisinde ise deplasmanda Gaziantep Büyükşehir Belediyespor'a 4-1'lik skorla üstünlük sağladık. Bu ligdeki puan durumu ise şu şekilde:
16 yaş altı takımımız ise Gaziantepspor ile karşılaştı ve karşılaşmayı 2-1 kaybetti. Gençlerimiz şu anda üçüncü sıradalar. Gençlik Geliştirme Ligi'nde mücadele eden 18 yaş altı takımımız ise bu hafta Malatyaspor'u deplasmanda 3-0'lık skorla geçmeyi başardı. Gençlerimiz ilk üç maç sonrasında 2 galibiyet ve 1 beraberlik ile grubunda 2. sırada.

Henüz puan durumunda istenilen yere gelemedik. Ama benden size 15 hafta. Bu sürede lige iyice alışın. Ne de olsa profesyonel takımınız her sene 2 veya 3 defa 5 haftalık mühletler istemektedir. Kamp yapılamaz 5 hafta istenir. Kamp yapılır 5 hafta istenir. 5 hafta sonunda durum kötüdür, hoca değiştirilir, yeni hoca 5 hafta ister. Yeni hoca hemen gelmez, eski futbolculardan biri takımın başına geçer ve 3 ila 5 hafta arasında başarısız olduktan sonra yeni hocanın 5 haftası başlar. Sevgili gençler, siz bu takımın belkemiği olmadıkça nice 15 yıllar geçer ama 5 hafta geçmez. Bu nedenle formanıza yakışır oynayın, bir gün o profesyonel formayı sizler gibi hak edenler taşıyacak sadece.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
GENÇLİK GELİŞTİRME LİGİ DEPLASMANLI SÜPER GENÇLER LİGİNDEN FARKLI BİR LİG(KATAGORİ) DEĞİL Mİ?
Onur BİÇER dedi ki…
Deplasmanlı Süper Gençler Ligi bu sene anladığım kadarıyla Bölgesel Gençlik Ligi adıyla devam ediyor. Önce bölge liginde ilk iki sıraya girebilmek gerekiyor. Şu anda 7 tane bölgesel lig belirlenmiş. Bu da 14 takımın karşılaşacağı bir turnuvaya işaret ediyor. Gençlerimiz bu turnuvanın sonucunda bu kez son iki sezonda olduğu gibi ilk 8 ile de yetinmeyecek ve şampiyon olacaklardır. Buna inanıyoruz.
Adsız dedi ki…
5 haftamızı(15 yılımız!) süper degerlendirmişsiniz...:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...