Tam herşey yoluna girdi derken bu mağlubiyet herşeyi altüst etti. Oynadığımız zorlu maçlardan sonra en kolay kazanmamız gereken maçta rakibe üç puanı kaptırdık. İçeride İdç , Van , Maraş maçlarında yedi puan kaptırmıştık. Bu kayıplara rağmen iddaalı duruma geldiğimiz bu haftada Adıyamana verdiğimiz üç puan çok kötü oldu. Kaptırılan puanın yanında takımın sahaya yansıttığı oyunda geçen haftalara nazaran iç açıcı değildi. Eksiklerin olmasına rağmen bu kadar kötü oyun olmamalıydı. Elimize geçen şansı değerlendiremedik. Fikstür olarak rahat bir fikstüre sahiptik. Bugün aldığımız sonuç fikstür avantajımıza zarar verdi. Rakiplerin üç puan alması işimizi daha da zorlaştırdı.Deplasman galibiyetleri ile iç sahadaki puan kayıplarını telafi etmek zorundayız yoksa tam umutlanmışken tekrar umutları rafa kaldıracağız.
Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...
Yorumlar