Ana içeriğe atla

Huzursuzum, ya yardım et, ya da gölge etme...

İstanbul dışından 1. lige çıkan ilk takım ünvanını almış, Yenilmez Armadaların formalarını giydiği, tüm Türkiyenin gıptayla baktığı bir tribüne sahip, sahip olduğu sempatiyi hergün üzerine koyarak bir çığ gibi büyüten bir takımın teknik direktörlüğünü yapıyorsun sayın Abdülkerim Durmaz.. Bu kulüp efendi, sportmen ve efsane oyuncularıyla tarihte yerini almışken, sizin gereksiz ve yersiz ve sürekli agresifliğiniz sayesinde yara alıyor,düşman topluyor.. hatırlatmak isterim size, Adanademirspor teknik direktörüsünüz. Gerisini söylemeye gerek var mı??

Bize gelmeden önce yönettiğin takımda bize karşı yapmış olduğunuz hareketleri bu tribün içine sindirememişti. İstemedik, ama İstemezük de diyemedik. yönetime güvenimiz vardı, ve bir darbede bizden almasınlar dedik, zehiri içimize akıttık ve sustuk. Bir sene geçti, biz ne adam gibi top oynayabildik, ne de bir hedefin peşinde koşabildik. liderinden sonuncusuna kadar hiçbir takımı deplasmanda yenemedik. Küme düşeceğimizi bile düşündük bir ara, Allahtan korktuğumuz başımıza gelmedi ve arada derede tamamladık geçen sezonu.

Bu sezon başı olanlar özetle: yapılan transferler, atılan adımlar, umut, heyecan, önlenemez bir şampiyonluk isteği , şehir efsanesi olacağı düşünülürken birden gerçekleşen ve inanmakta zorluk çektiğimiz bir Livorno maçı, tüm Türkiyeden gelen sevgi ve hayranlık mesajları...

Galibiyetle başlamak, daha sonra hiçbirşey oynayamamak, hala deplasman galibiyeti olmaması.. herhalde alt lige düşmeden ,aynı ligde oynayarak peşpeşe bu kadar deplasman huzursuzluğu dünya rekoru bize aittir. oynanan oyun umut vermiyor, taraftar zaten seninle ilgili soru işaretleriyle doluyken, birde anlaşılmaz bir agresiflik, bizi aleme rezil edişin son sürat devam ediyor.

Tayfanın, olması gerekenden fazla çenesini tutamayan bir elemanı olarak sizden isteğim;
ya bu takımın adına yakışır davranışlar sergileyen bir teknik direktörlük yapın ve şu takımı toparlayın, ya da hem kendi kariyerinizi, hem de Adanademirsporu düşünerek gereğini yapın... rica ettik olmadı, yalvardık olmadı, bi olurunu söyle ya da olurunu yap sayın Durmaz...

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Yönetimimiz sabır istedi. Sabretmemiz lazım, desteklememiz lazım. Ancak Ati'nin söyledikleri sonuna kadar doğru, sabrederken ne beklediğimizi anlatmamız lazım, anlamanız lazım. Teknik "direktör" nedir,teknik yöneticidir, teknik patrondur, gösterin patronluğunuzu, oynatın şu takımı...
kebabman dedi ki…
Sevgili kaptan Cem'den 1 maci kurtarmasini ,takimina 3 puan kazandirmasini bekliyorum.Bunu yapacak becerisi oldugunu biliyorum.Bir kaptan takimina bir sezonda 12 puan kazandirmalidir. Ceyrek sezon bitti henuz Cem'in mac kurtaran ,mac kazandiran performansini goremedik :-(
Futbol bir oyundur, taktikler vardir,oyuncular yer ve rol degistirme becerisine ve yetkisine sahiptirler.Adana Demirspor taraftari futbol oyunu ile tiyatro oyunu arasindaki farki bilir.

Gelecek maclarda futbolun guzelliklerini gorebilmemiz umuduyla.
Guzellikleri on plana cikaracak taktiksel degisimi ve bu degisime sahadaki performanslari ile olumlu yanit veren futbola gelecek maclarda sahit olabilmemiz umuduyla.
Adsız dedi ki…
bu hoca takımı yönetemiyor. acilen gnderilmesi gerekir adam gibi taktik veremiyor oyuncu değiştiremiyor. ama nasıl gitsinki maraton hoca aleyhinde tezahurat yaparken bazıları destek veriyor çarşamba günü sonuç ne olursa olsun ben yine hocanın istifa etmesini söyleyecem
Onur BİÇER dedi ki…
Bir süre daha Hoca'nın gerekli adımları atmasının beklenmesi gerektiği kanaatindeyim. Sabır taşı henüz çatlamadı. Bence dişimizi biraz daha sıkalım.
Adsız dedi ki…
Sevgili Onur,
Daha önce de yazmıştım, Demirspor bu hocaya birkaç gömlek büyük geldi. Sezona bile bu hocayla başlamak hataydı.Sen henüz sabır taşı çatlamadı diyorsun ama sabır taşı çatladığında çok geç olabilir. Maraş,İskenderun ve Tarsus maçlarından sıfır çekersek (Ki bu hocayla hiç de uzak ihtimal değil)sezonu kapatırız gibime geliyor.

Merih Güvenç
Onur BİÇER dedi ki…
Merih abi, söylediklerinde haklısın ama bu yönetim bu sabrı istedi ve hak ediyor. Şimdi kendilerine bu sabrı göstermesek yıpratılmaya çok müsait bir ortam var. Yarın tribünler nasıl olacak kestiremiyorum. Bir de biz bu ateşe benzin dökersek, ateş harlanır. Biraz daha bekleyelim. Ateşi harlamaya değil, söndürmeye bakalım. Baktık ki bu itfaiye söndüremiyor, o zaman TEKNİK destek isteriz. Ama bence biraz daha beklemek en iyisi.
Jose Marti dedi ki…
Hocasından masörüne kadar bütün ekibin sonuna kadar yanındayım..
Adsız dedi ki…
Sayın Jose Marti, hayretle yazılarınızı okuyorum, sizin gibi düşünenler oldukça kahrolmaya mahkumuz.
Adsız dedi ki…
Yönetime destek vermek yanında olmak demek için hocaya destek vermek gerekmez. Aksine yönetime destek verenler hocaya destek vermemeli bu hocadan kurtulmak için yöntem aramalı.Çünkü bu hoca yüzünden bu yönetimden olacağız farkındamısınız?
Yönetime destek veriyorum ama aldıkları en yanlış karar hocaydı onu eleştiriyorum.Bu hocanın neden olmaması gerektiğini tekrar yazmaya gerek yok artık futbolun f sinden anlayan, oynanan futboldan hocanın bişey yapamamasından anlarlar. Hocamı oynayacak kardeşim diyenler olacaktır onlarada şunu söylerim oynayanı neden oynatmıyor hoca? isim verip çocuğuda zor durumda bırakmiyim ama her maç sonradan oyuna girip tüm staddan alkış toplayan futbolcu oynatılmıyor ama her maç boşa oynayan bazı topçular oynamaya devam ediyor.

Yani özetle şunu söylüyorum bu hocaya destek veren aslında bu yönetime en büyük düşmanlığı yapar! Yönetimde inadına devam ederse hem kendine hem taraftara yazık eder.
Fırat Ateş dedi ki…
Ellerine sağlık Ati, doğru ve yerinde bir değerlendirme. Yazının her cümlesine imzamı atarım.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.